Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/339 E. 2022/288 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/339 Esas
KARAR NO : 2022/288

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/02/2015
KARAR TARİHİ : 21/03/2022
K. YAZIM TARİHİ : 21/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; , müvekkili şirkete ait … Plakalı kamyonun 09/08/2014 tarihinde trafik kazası ile hasar görüp tamir ve bakımı için 11/08/2014 tarihinde davalı şirkete teslim edildiğini, bir aydan fazla zaman geçmesine rağmen teslim edilmemesi nedeni ile teslim konusunda beş gün süre verilmek sureti ile davalı tarafa ihtarat yapıldığını, normalde bir haftada tamiri gereken aracın iki aydan fazla süren bir süreçten sonra teslim edilmesi nedeni ile müvekkilinin bu kamyon ile günde ortalama üç dört kez hafriyat yapması ve günlük ortalama 1.000,00 TL zararının söz konusu olduğunu 3.000,00 TL maddi tazminatın fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydı ile bilirkişi marifeti ile hesap edilecek miktar üzerinden belirli hale gelecek şekilde belirsiz alacak talebine ilişkin maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar davacı tarafça, taraf deği- şikliği yapılmış ise de buna muvafakatlarının olmadığını, dava dilekçesinde davalı tarafın … Otomotiv Yatırım ve Pazarlama A.Ş. olarak gösterildiğni, bu şirketin davacının aracı satın aldığı ve müvekkili şirketten ayrı tüzel kişiliğe sahip bir şirket olması nedeni ile davalının yanlış şirket gösterilmesinin maddi yanılgı olarak kabulünün mümkün olmadığını, öncelikle husumet itirazında bulunduklarını, davacının müvekkili şirket hakkında tazminat talep hakkının bulunmadığını, günlük kazanç kaybı olarak bildirilen miktarın kabulünün mümkün olmadığını beyanla davanın reddini savunduğu, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu tesis olunan … E., … karar nolu 28/08/2015 tarihli ilam ile “hakkında dava açılan … Otomotiv Yatarım Şti’nin davacının araç satın aldığı şirket, husumette yanılma gerekçesiyle kendisine dava yöneltilen … Otomotiv şirketinin ise tamir için araç bırakılan şirket olduğunu, davacının birbirinden tamamen ayrı iki ayrı tüzel kişilik olan bu şirketlerle ilişkisinin de farklı nedenlere dayandığı, dava dilek- çesinde tarafın yanlış gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığının kabul edilemeyeceği” gerekçesiyle husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine reddine karar verildiği, kararın davacı iş sahibi vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edildiği,
Yargıtay …. HD’nce yapılan temyiz incelemesi sonucu tesis olunan … E. , … K. Nolu 02/04/2018 tarihli ilamda :
“Dava, araç tamirinden kaynaklanan zararın tazmini talebinden ibarettir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.
….
Davacı tarafça önce dava dilekçesinde … Otomotiv Yatırım ve Pazarlama A.Ş. davalı gösterilmiş daha sonra maddi hata yapıldığı tamirat işlerini gerçekleştiren şirketin … Otomotiv Yatırım ve Pazarlama A.Ş. olduğu bildirilerek davalı şirket ünvanının düzeltilmesi talep edilmiş ve bu şirkete dava dilekçesi tebliğ edilerek yargılamaya devam edilmiş ve sonuçta dava dava şartı yokluğundan usulden reddedilmiştir.
Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise, def’i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re’sen nazara alınmasıdır.
6100 sayılı HMK’nın 124. maddesinde “Bir davada taraf değişikliği, ancak kârşı tarafın açık rızası ile mümkündür. (2) Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. (3) Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilir. (4) Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hakim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” hükmü bulunmaktadır.
Yukarıda belirtilen ilkeler ile kanun hükmü birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu tamiri yapılan araç dava açılırken hasım gösterilen … Otomotiv Yatırım ve Pazarlama A.Ş.’den alınmış ve tamiri ise sonradan davalı konumuna getirilen … Otomotiv Yatırım ve Pazarlama A.Ş’ye yaptırılmıştır. Bahsi geçen yanılma kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmakta olup, davaya devamla işin esasına girilerek esas hakkında inceleme yapılması gerekirken davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.” denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiş, dosyanın … E. sırasına kaydedilmiştir.
Dava, araç tamirinden kaynaklanan zararın tazmini talebine ilişkin belirsiz alacak davası olduğu ve eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; 09/08/2014 tarihinde trafik kaza- sında maddi hasara uğrayan ve 11/08/2014 tarihinde onarım için davalı yükleniciye bırakılan davacıya ait … plakalı aracın mevcut hasarına göre makul/mutad onarım süresinin ne olduğu, onarımdan sonra davacıya teslim tarihine göre makul/mutad onarım süresinin aşılıp aşılmadığı, aşılan süre içinde davacının araçtan mahrumiyeti nedeniyle gelir kaybının oluşup oluşmadığı, bu nedenle tazmini gereken gerçek zararının ne olduğu hususunda toplanmaktadır.
Her ne kadar davacı tarafça davalılar aleyhine iş bu dava ikame olunmuş ise de; davacı tarafın geçerli bir mazeretleri olmaksızın 22/03/2022 tarihli duruşmaya katılmadıkları, davanın ikinci kez takipsiz bırakıldığı anlaşılmakla HMK 150 ve 320/4 md gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1- H.M.K.’nun 150 md ve 320/4 gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,

2-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 80,70 TL karar ve ilam harcından tamamlama harcı olarak tahsil edilen 794,50 TL harcın mahsubu sonucu bakiye 713,80 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına,

3-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalılardan … Otomotiv Yatırım Pazarlama A.Ş tarafından sarf olunan 105,00 TL yargılama giderinin adı geçen bu davalıya ödenmesine,
Sarf olunmayan gider/delil avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

4- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsil edilerek davalılara ödenmesine dair,

Davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. md hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır