Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/319 E. 2021/206 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/319
KARAR NO : 2021/206

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 07/05/2019
KARAR TARİHİ : 04/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 07/05/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin 22.10.1993 tarihinde ….. kısım No……. Topkapı/İstanbul adresinde ……. Elektrik Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti. unvanı ile ……. tarafından (eski TL 5.000.000.000) Sermaye ile kurulduğunu, kuruluşu İstanbul Ticaret Sicilinde 05.11.1993 tarihinde tescil edildiğini, Müvekkili şirket, ……. Elektrik, kuruluş yılı olan 1993 yılından günümüze tesislerin Orta Gerilim / Alçak Gerilim elektrifikasyon uygulamaları ve Otomasyon Sistemleri sahalarında Türkiye ve Dünya çapında sayısız projeye imza attıklarını, yıllardır elektrifikasyon çalışmalarında hep müvekkili seçen müşterileri başarısının en büyük işareti olmaya devam ettiklerini, kuruluşundan bu yana tesis ettiği ……. ’ın üzerinde kurulu güç referansı ile müvekkili şirket Elektrik Tesisatı konusunda uzmanlığını defalarca kanıtladıklarını, şirketin son sermayesinin ¨ 6.050.000,00 olduğunu, ortakların sermaye taahhütlerinden dolayı borcu bulunmadığını ve sermayenin tamamı ödendiğini, müvekkili ….. , ……. Elektrik San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin borçlarına olan kefaleti ve ipotek olarak verdiği şahsi gayrimenkulleri nedeniyle, ilgili şirketin alacaklılarına karşı sorumlu olan kişi olduğunu,
……. Elektrik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin yıllarca yüzlerce insana istihdam sahası yarattığını, ülkemiz ekonomisine gerek ödenen vergiler gerekse iş hacmi ile çok büyük katkılar sağladığını ancak, gelinen süreçte ülkemizde ve dünyada yaşanan ekonomik kriz ve dövizde yaşanan dalgalanmalar, piyasalarda büyük bir daralmaya sebep olduğunu, şirketin içinde bulunduğu İnşaat sektörü ise bu krizden etkilenen sektörlerin başında geldiğini, son yıllarda inşaat sektöründe talepten daha fazla gayrimenkul stoku oluşması ve satışların istenilen düzeyde olmaması nedeniyle inşaat firmaları bekledikleri nakitleri elde edemediğini ve hem yeni projeler üretemediğini ve hem de kendileri gibi taşeron firmalara olan ödeme edimlerini yerine getiremediklerin, inşaat sektöründeki kriz nedeniyle bankalar inşaat sektörünü izlemeye aldıklaırnı, kredi konusunda şirketlerin taleplerini (hem tedarikçiler ve hem de gayrımenkul üreten şirketler) çeşitli bahanelerle yerine getirmediklerini, gerektiği kadar kredi temin edemeyen inşaat sektöründe ise projeler yarım kaldığını, ödemeler yerine getirilemediğini, sektörün daraldığını , alacaklar tahsil edilemediğini bu gibi bir çok önemli sorunlar ortaya çıktığını, inşaat firmalarının ellerindeki gayrimenkulleri satamamaları nakit dengelerini olumsuz etkilediğini bu durum inşaat şirketlerinin borçlarını ödeyememelerine de neden olduğunu, inşaat sektörü, finansal yönden zor duruma düşünce sektörde taşeron konumunda olan kendileri gibi şirketler bu durumdan olumsuz etkilendiğini, diğer yandan inşaat sektöründeki kriz ve daralma nedeniyle talep azlığı taşeron firmaları fiyat üzerinden rekabet etmeye zorladığını, neticede kar marjları % 3-5 seviyelerine gerilediğini, bu ise kâr üretme kapasitesinin düşmesine ve nakit akış dengemizin bozulmasına neden olduğunu, bu nedenlerle alacaklar ve borçların vadelerinde ki uyumsuzluk ve müşterilerden alınan çeklerin karşılıksız çıkması, şirket borçlarının vadesi ile alacakların tahsilinde yaşanan sıkıntılar nedeniyle, tahsilat/ödeme vadeleri arasında uyumsuzluk oluştuğunu, müşterilerin bir kısmının ödeme güçlüğüne düşmesi, taahhütlerini aksatmaları ve tahsil edilemeyen alacaklar nedeniyle, şirketlerinin bu finansman yükünü de taşımak durumunda kaldığını, yabancı paraların (USD ve EURO) TL karşısındaki yükselişi, sözleşme ile bedeli sabitlenen işlerin maliyetlerini yükseltmiş, kârlılık açısından önemli gider ve maliyet unsuru olduğunu, şirket kısa vadeli yabancı kaynaklarla ilgili yükümlülüklerinin fazla olması nedeniyle, katlanılan finansman maliyeti, en büyük gider kalemi olarak gelir tablolarına yansıdığını, Finansman planlamasında yapılan hataların, olumsuzlukların üst üste gelmesi gibi nedenlerle şirket yönetimi, şirket alacaklılarının, alacaklarına kavuşamama riskinin bulunması ve şirketin de devamlılığı için işbu konkordato teklif ve ön projesinin sunulmasını gerekli gördüğünü,
……. , ……. Elektrik Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti.’nin %90 hisse paylı ortağı olduğunu, bu nedenle adı geçen şirket ile ticaret, faaliyet ve finansman kaynak yönetimi konusunda ilişkili kişi olduğunu, ……. Elektrik Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti.’nin işletme faaliyeti çerçevesinde kullandığı kredi sözleşmelerinde, müteselsil/müşterek kefaletleri bulunmakta, ayrıca ……. şahsi malvarlıkları ile de tüm şirket borçlarını teminat altına alan kişi olduğunu, ……. Elektrik San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin, yukarıda izah olunan nedenlerle konkordato sürecine girmesi ile birlikte, alacaklıların, kefalet ve gayrimenkul ipotekleri nedeniyle ……. aleyhine takibe başlayacaklarını, İcra ve haciz baskısı altında, ipotek verilen gayrimenkuller yok pahasına elden çıkacak, teminat verildikleri borçları dahi kapatamayacak, yıllarını şirketinin büyümesi için heba eden bu kişinin evine dahi hacizler geleceğini, böyle bir durumda icra ve hacizlerle uğraşmaktan ticari faaliyetlerini devam ettiremeyeceğinden, hem ticari hayatı sonlanacağını, hem de ailesini hayatını dahi idame ettiremeyecek duruma geleceğini, halbuki konkordato talebi ile mühlet verilmesi halinde, ilgili şirketin konkordato ön projesinde de izah edildiği üzere, gerek …….’in şahsi mal varlığının satışından elde edilecek gelirin kaynak olarak şirkete konması, gerek yapacağı sermaye artışları, gerekse ilgili şirketin sunduğu Konkordato ön projesini de faaliyete geçirerek şirket borçlarının tamamını ödeyebileceğini, bu nedenlerle ……., konkordato talep eden ……. Elektrik San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin içinde bulunduğu ekonomik durumdan ve bu şirketlerin konkordato talebinden doğrudan doğruya etkilenmekte olduğunu ve İİK m. 285 anlamında kendisi de borç ödemeden aciz tehlikesi altında bulunduğunu, bu kapsamda ……. bakımından da konkordato mühleti talebinde bulunulması zorunlu hale geldiğini, Konkordato ön projesi hazırlanırken, ilgili şirketin konkordato ön projesi esas alınarak hazırlandığını, ……. Elektrik San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin, Banka kredi borçlarına …….’in hem şahsi kefaleti olduğunu, hem de şahsi gayrimenkulleri ipotek olarak verildiğini, şirkete ve bu şahsa imkan tanınması halinde, borçlarının yapılandırılması ve şirketin borçlarının ödenebilir olması durumunda, …….’de ödeme güçlüğünden çıkacağını,
Bu nedenlerle İİK 286. Maddesinde belirtilen belgelerin eksiksiz olarak hazırlanmış olması sebebi ile 287. Maddesinde belirtilen 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verilmesini ,İİK 287/2 gereği geçici komiser tayini kararı verilmesini, müvekkilerin İİK 297/2. maddesinin doğrultusunda, malvarlıklarının korunmasına yönelik tedbirlerin alınmasına karar verilmesini, İİK 288/1 maddesine göre geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğuracağından mühlet içinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hangi nedene dayanırsa dayansın müvekkiller aleyhine her türlü ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve muhafaza işlemleri dahil tüm takip işlemlerinin yapılmasının ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına karar verilmesini, müvekkillerin aktiflerinde bulunan menkul ve gayrimenkuller ile üçüncü kişilerin şirketler lehine alacaklılara tahsis ettiği rehin ve ipotek işlemlerine ilişkin rehinin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takiplerde satışların durdurulmasına karar verilmesini, müvekkillerin aleyhine yapılmış ve yapılacak her türlü takipteki muhafaza, teslim ve tahliyeye dair icrai işlemlerin durdurulmasına karar verilmesini, müvekkillerin elde ettiği gelirler ve mevduatlar üzerine haciz veya ihtiyati haciz uygulanması halinde şirket faaliyetlerine devam edemeyeceğinden müvekkili şirketin hak ve alacaklarına haciz veya ihtiyati haciz yolu ile haciz ihbarnamesi gönderilmemesi, gönderilmiş ise kaldırılması yönünde tedbir kararı verilmesini, müvekkillerin araçları üzerine haciz veya ihtiyati haciz yolu ile yakalama kararı konulmamasını, konulmuş ise kaldırılması yönünde tedbir kararı verilmesini, geçici mühlet içerisinde yapılacak inceleme sonucu bir yıllık kesin mühlet verilmesini, icra iflas kanununda belirlenen kesin süre içerisinde yapılacak yargılama sonucu konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nın 285 ve devamı maddelerince açılan konkordato talebine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasında düzenlenen tensip tutanağı uyarınca belirtilen gider avansı eksikliğinin borçlular vekilince süresinde tamamlanması üzerine borçlular hakkında üç ay süre ile geçici mühlet verilmesine ve geçici konkordato komiseri görevlendirilmesine,ilgili kurumlara gereken bildirimlerin ve ilanların yapıldığı,borçluların malvarlığının muhafazası için gerekli görülen bütün tedbirlerin alındığı,borçlu …… tarafından açılan davanın bu davadan tefriki ile borçlu şirket vekilinin talebi ve konkordato komiser heyetinin görüşü gözönüne alınarak borçlu şirkete kesin mühlet verildiği görülmüştür.
Geçici komiser toplantı tutanağı ile; konkordato talep eden şirketin tüm malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespit ettirilmesine, şirket malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespiti işlemi teknik ve özel bilgiyi gerektirdiğinden bu konuda bilirkişiye başvurulmasına, şirkete ait stoklar hesabı altındaki gayrimenkullerin ve binalar hesabı altındaki gayrimenkullerin rayiç değerlerinin tespiti için bilirkişi görevlendirilmesine dair toplantı tutanağı mahkememizce onaylanmıştır.
Konkordato geçici komiserleri ……. ve …… tarafından mahkememize sunulan 02/08/2019 tarihli raporunu da özetle;
Şirketin mevcut makine tesisat ve demirbaşları ile çalışma düzenini koruduğunu, 31.07.2019 tarihi itibariyle 41 personel istihdam edildiğini, 31.05.2019 tarihi itibariyle şirketin toplam ¨ 51.254,00 kar raporladığını, tedbirden sonraki 2 aylık dönem olarak bakıldığında ise ¨ 30.992,59 kar elde edildiğini, şirketin kârlı bir yapı sergilemesinin olumlu bir gelişme olarak değerlendirildiğini, 31.05.2019 tarihi itibariyle kaydi değerler üzerinden öz kaynaklarının + ¨ 6.362.966,01 olduğunu, teknik heyetin çalışmalarını rapor tarihine kadar tamamlayamamış olmasından rayiç bilanço değerlendirmelerinin yapılamadığını, personel maaşlarının düzenli ödendiği ancak kamuya olan yükümlülüklerin yerine getirilemediğini, şirket her ne kadar kendi mali yapısında güçlü bir aktife sahip olsa da, şirketin tahsilatlarında vade problemleri yaşadığını ve davacı şirketin olası bir icra takibine maruz kalması halinde, aktiflerinin gerçek değerinin çok altında elden çıkacağı ve şirketin kendi borçlarını dahi ödemeye yeterli olmayacağının aleni olduğunu, gerek teknik heyetin değerleme raporunu sunması sonucu şirketin; rayiç değerlerle çıkarılacak mali verilerinin durumunu daha sağlıklı yansıtacağının, gerekse de şirketin toparlanması ve bundan sonraki 2 aylık süreçte daha net bir görünüme kavuşacağı düşüncesi ile, şirketin Kanun’un tanıdığı geçici mühletin uzatılması yönündeki imkandan faydalandırılmasının uygun olacağını, keza bu 2 aylık süreçte şirketin faaliyetlerini izleme imkanı olacağından, bu durumun kesin mühlet konusunda da etki edeceği hususlarını mahkemeye bildirmişlerdir.
Konkordato geçici komiserleri …… tarafından mahkememize sunulan 30/09/2019 tarihli raporunu da özetle; Şirketin mevcut makine tesisat ve demirbaşları ile çalışma düzenini koruduğunu, faaliyetine devam ettiğini, 31.08.2019 tarihi itibariyle 42 personel istihdam edildiğini, 31.08.2019 tarihi itibariyle şirketin gelir tablosuna yansıyan toplam ¨ 271.521.61 zararı bulunduğunu, buna karşın aynı dönemde henüz tamamlanmayan yıllara yaygın inşaat ve onarma işleri ile ilgili kanun gereği gelir tablosuna yansımayan ¨ 549.199,52 kar elde edildiğini, nihai olarak şirketin söz konusu dönem faaliyetinin karlı olarak devam ettiğini, 31.03.2019 tarihi itibariyle kaydi değerler üzerinden öz kaynaklarının. + ¨6.338.977,37 olduğunu, 31.08.2019 tarihi itibariyle kaydi değerler üzerinden öz kaynaklarının ¨ 6.051.722,64 olduğunu, 31.03.2019 tarihi itibariyle rayiç değerler üzerinden öz kaynaklarının (-) ¨ 4.233.441,77 olduğunu, 31.08.2019 tarihi itibariyle rayiç değerler üzerinden öz kaynaklarının (-) ¨ 3.664.113,96 olduğunu, dolayısıyla olumlu gelişme gösterdiğini, personel maaşlarının düzenli ödendiği ancak tahakkuk eden vergi ve SGK primlerini ödeyemediğini, şirketin geçici mühlet aldığı 16.05.2019 tarihi itibariyle alacaklı sayısının 250’yi toplam borç tutarının ¨ 125.000.000’yi aşmadığını, dolayısıyla kesin mühlet verilmesi durumunda alacaklılar kurulu oluşturulmasına gerek bulunmadığını, bu nedenler ve şirketin mali verilerinde olumlu gelişmeler gözlemlendiğinden şirketin konkordato kesin mühletine geçilmesinin uygun olacağını bildirmişlerdir.
Konkordato geçici komiserleri ……. tarafından mahkememize sunulan 24/02/2021 tarihli raporunu da özetle;
Borçlu şirketin 31/12/2020 tarih itibariyle kaydi değerlere göre öz kaynaklarının 4.220.944,38 olarak hesaplandığını ve dolayısıyla borca batık durumda olmadığını, buna karşın aynı tarihli rayiç değerlere göre öz kaynaklarının -3.243.553,18 olarak hesaplandığını, ve dolayısıyla borçlu şirketin rayiç değerlere göre borca batık durumda olduğunu, borçlu şirketin revize projede öngördüğü satış hedeflerinin yakalanabilir hedefler olduğunu, projede öngördüğü satış hedeflerinin yakalanabilir hedefler olduğunu, projede yer verilen kaynaklarının yaratılması halinde konkordatonun başarıya ulaşabileceğini, borçlu şirketin iflası halinde adi alacaklıların alacaklarının tamamına kavuşmalarının mümkün olmadığını, konkordato talebiyle teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların elde edebileceği miktardan fazla olduğunu, şirketin mevcut kaynakları ve 4 yıllık sürede yaratabileceği kaynaklar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, şirketin konkordato ödeme teklifinin kaynaklarla orantılı olduğu kanaatine varıldığını, şirketin mevcut durumdaki borç rakamları için artı bir faiz ödemesinin mümkün olmadığını, dolayısıyla somut olayda, teklifin kaynaklarla orantılı olması şartının sağlandığını, borçlu şirketin banka kredilerinin bir bölümü üçüncü şahısların verdiği ipotekle temin edilmiş olup, söz konusu alacakların İİK’nın 302’nci maddesi kapsamında yapılacak oylamada hesaba katılıp katılmayacaklarına ilişkin takdirin Mahkemeye ait olduğunu, bunların mahkeme tarafından adi veya rehinli sayılmaları durumlarına göre ayrı ayrı hesaplama yapıldığını ve rapor içinde ayrıntılı olarak gösterildiğini, yapılan tüm hesaplamalarda gayri nakdi kredi durumundaki banka teminat mektuplarının borç olarak dikkate alındığını, üçüncü şahısların ipoteğiyle temin edilen alacakların mahkeme tarafından rehinli alacak kabul edilmeleri durumunda, konkordatoya tabi alacaklı sayısının 59 kişi ve bunların alacaklarının toplam tutarının ¨ 9.063.415,29 olduğunu; projeyi kabul edenlerin sayısının 36 kişi ve bunlann alacaklarının ¨ 6.339.372,57 olduğunu; bu bilgiler çerçevesinde alacaklıların %61’inin projeyi kabul ettiğini, bunların alacaklarının toplam alacağa oranının %69,94 olduğunu, böylelikle biri yeterli olmakla birlikte, Kanunun 302’nci maddesinde öngörülen her iki nisap şeklinin de (1-Kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını aşan…, 2-Kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan…) sağlandığını, dolayısıyla borçlu şirketin konkordato projesinin Kanunun 302’nci maddesinde öngörülen nisapla kabul edildiğini ve nihai olarak Kanunun 305/c maddesinde belirtilen şartın gerçekleştiğini, üçüncü şahısların ipoteğiyle temin edilen alacakların mahkeme tarafından adi alacak kabul edilmeleri durumunda, konkordatoya tabi alacaklı sayısının 62 kişi ve bunların alacaklarının toplam tutarının ¨ 16.631.930,77 olduğunu; projeyi kabul edenlerin sayısının 36 kişi ve bunların alacaklarının ¨ 6.339.372,57 olduğunu; bu bilgiler çerçevesinde alacaklıların %58’inin projeyi kabul ettiğini, bunların alacaklarının toplam alacağa oranının %38,12 olduğunu; bu bilgiler ışığında Kanunun 302’nci maddesinde öngörülen iki nisaptan (1-Kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını aşan…, 2-Kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan…) hiçbirinin sağlanamadığını, dolayısıyla borçlu şirketin konkordato projesinin Kanunun 302’nci maddesine göre kabul edilmediğini ve nihai olarak Kanunun 305/c maddesinde belirtilen şartın gerçekleşmediğini, borçlu şirketin, İİK’nın 206. maddesinin birinci sırası kapsamında bir alacaklısı bulunmadığını, borçlu şirketin mühlet içerisinde komiser heyetlerinin izniyle doğan ve halen ödenmemiş olan bir kısım borçlar için alacaklıların teminat isteme hakkından vazgeçtiklerini, bunlar dışında kalan mühlet içerisinde komiser onayı ile doğmuş borçların, şirketin aylık sabit giderlerinden ibaret olduğunu, bu olağan işletme giderlerinin ifası bakımından şirketin mali durumunun yeterli olduğunu, ödemelerin her ay düzenli olarak yapılmakta olduğunu, dolayısıyla, İİK m.305/d bendine ilişkin şirketin yerine getirmediği bir koşul söz konusu olmadığını, üçüncü şahısların ipoteğiyle temin edilen alacakların mahkeme tarafından rehinli alacak sayılması durumunda, borçlu şirket için 302’nci maddede sayılan nisabın sağlandığını, alacaklılara ödenecek para miktarının ¨ 9.063.415,29 olarak hesaplandığını, bu durumda konkordatonun tasdiki için ödenmesi gereken harç tutarının da ¨ 20.573,95 olarak hesaplandığını; hesaplanan harç tutan ile mahkeme tarafından takdir edilecek yargılama giderlerinin borçlu şirket tarafından mahkeme veznesine depo edilmek suretiyle ödenmesi durumunda, Kanunun 305’inci maddesinin (e) bendinde belirtilen tasdik şartının sağlanmış olacağını, Üçüncü şahıslann ipoteğiyle temin edilen alacakların mahkeme tarafından adi alacak sayılması durumunda, borçlu şirket için 302’nci maddede sayılan nisabın sağlanamadığını, bu durumda harç da doğmadığını, hesaplanan tasdik harcının ve mahkemenin takdir edeceği yargılama giderlerinin yatırılması durumunda, borçlu şirketin “2019-2020 yılı ödemesiz olup, konkordato kapsamındaki borçlarımız 2021 yılından başlayarak; 2021 yılı 4 eşit taksitte Mart, Haziran, Eylül, Aralık; 2022 yılı 4 eşit taksitte Mart, Haziran, Eylül, Aralık; 2023 yılı 4 eşit taksitte Mart, Haziran, Eylül, Aralık; 2024 yılı 4 eşit taksitte Mart, Haziran, Eylül, Aralık; şeklinde 4 yılda eşit paylı ve ilave faiz verilmeden ödenecektir.” şeklindeki konkordato teklifinin tasdikine karar verilebileceğini, borçlu şirketin İİK m.308/h uyarınca rehinli alacaklılarla müzakere yapılması yönünde bir talebi bulunmadığından rehinli alacaklılarla toplantı yapılmadığını, borçlu şirketin konkordatosunun mahkeme tarafından tasdik edilmesi durumu dikkate alınarak her bir alacaklı itibariyle hazırlanan ödeme planının ekte sunulduğunu,
Borçlu ……. Bakımından:
Borçlu …….’in konkordato teklifinin, İİK m.302’de öngörülen nisap ile kabul edilmediğini, bu nedenle, tacir sıfatını haiz olmayan …….’in konkordato talebinin İİK m.308 uyarınca reddedilmesi gerektiğini bildirmişlerdir.
Bilirkişi…… ve Prof. Dr. …….’nin 24/12/2020 tarihli raporunu özetle; Konkordatoda bir alacaklının alacağının rehinli alacak olarak nitelendirilebilmesi için, rehin konusu malın mülkiyetinin konkordato borçlusuna ait olması gerektiğini, şayet alacaklının alacağı üçüncü kişi tarafından rehinle güvence altına alınmış ise, bu alacağın da konkordato nisabına dahil edileceğini, fakat Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …… Hukuk Dairesi tarafından tesis edilen 05/11/2020 tarih ve ……. E.,……. K. sayılı kararda, rehin kim tarafından tesis edilirse edilsin, rehinli malla güvence altına alınan alacakların rehinli alacak gibi değerlendirilmesi gerektiğinin kabul edildiğini, işbu raporda, mülkiyeti üçüncü kişiye ait olan mallarla güvence altına alınan alacakların hem adi hem de rehinli alacak olarak değerlendirildiği duruma göre incelemelerde bulunulduğunu, komiser heyetinin, alacaklarının tamamı rehinle güvence altına alındığından hareketle……. Bankası A.Ş., …… Bankası A.Ş., ……. Bankası A.Ş. ve …… Bank A.Ş.’yi konkordatoya tabi alacaklılar arasında göstermediğini, fakat Gayrimenkul Değerleme Uzmanı …… tarafından hazırlanan rapordaki rayiç değer tespitleri dikkate alındığında, mülkiyeti üçüncü kişiye ait mallarla güvence altına alman alacaklar rehinli alacak olarak değerlendirilse dahi, ilgili bankaların adi alacak kapsamında kalan alacaklarının mutlaka bulunduğunu, …… Bankası A.Ş., …… Bankası A.Ş., ……. Bankası A.Ş. ve …… Bank A.Ş.’nin adi alacak kapsamında kalan alacaklarının bulunması sebebiyle, mülkiyeti üçüncü kişiye ait olan mallarla güvence altına alman alacaklar adi alacak olarak değerlendirildiğinde konkordato nisabına ¨ 8.710.243,49 , mülkiyeti üçüncü kişiye ait olan mallarla güvence altına alman alacaklar rehinli alacak olarak değerlendirildiğinde ise konkordato nisabına ¨ 7.520.243,49 eklenmesi gerektiğini, …… Bankası A.Ş., …… Bankası A.Ş., ……. Bankası A.Ş. ve …… Bank A.Ş. tarafından konkordato teklifinin kabul edildiğine dair beyan yazıları sunulmadığı durumda, mülkiyeti üçüncü kişiye ait olan mallarla güvence altına alman alacakların adi mi yoksa rehinli alacak olarak mı değerlendirileceği fark etmeksizin konkordato nisabının sağlanamadığını, HMK m.74 hükmüne göre konkordatoya muvafakat verilmesinin, davaya vekalette özel yetki verilmesini gerektiren hallerden olduğunu, dosya kapsamı bu yönüyle incelendiğinde, toplam alacak tutarının ¨ 729.566,02 olan 3 alacaklının vekilinin vekaletnamesinde HMK m.74 hükmünde aranan özel yetkiye rastlanmadığını, ilgili alacaklılarca HMK m.74 hükmüne uygun olarak vekaletname sunulmadığı takdirde, bu alacaklıların konkordatoyu kabul eden alacaklılar arasından çıkarılmasının gerekeceğini, komiser heyetince hazırlanan gerekçeli raporda, İİK m.305 hükmünde öngörülen tasdik şartlarının tek tek incelenerek tüm tasdik şartlarının gerçekleştiğinin tespit edildiğini, yani komiser heyetince gerekçeli raporda bütün tasdik şartlarının incelendiğini, bu yönüyle komiser heyetinin raporunda bir eksiklik bulunmadığını, mahkemece komiser heyeti tarafından hazırlanan rapordaki verilere itibar edilmesinin uygun olacağını bildirmişlerdir.
İİK’nın 305 nci maddesi hükmü “302 nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır:
a) Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçe-bilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkorda-toda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması.
b) Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder).
c) Konkordato projesinin 302 nci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması.
d) 206 ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302 nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır).
e) Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması.
Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir.” şeklinde olup anılan madde ile konkordato tasdik şartları tahdidi olarak sayılmıştır.
İİK’nın 302 nci maddesinde belirtilen nisaplar çerçevesinde alacaklılarca kabul edilen konkordatonun tasdik edilebilmesi için bazı koşulların varlığı gerekmektedir.Konkordatonun alacaklılar tarafından kabul edilmesi başlı başına konkordatonun tasdiki sonucunu doğurmayacaktır.Mahkeme,ancak anılan maddede belirtilen koşulların varlığı halinde konkordatoyu tasdik edecektir.Konkordatonun tasdik edilebilmesi için bu koşulların kümülatif olarak bir arada olması gerekir ve mahkeme tüm koşulların oluşup oluşmadığını re’sen araştırır.
Yukarıda yapılan genel açıklama ışığında konkordatonun tasdiki şartlarının somut olay bakımından gerçekleşip gerçekleşmediğinin tartışılması gerekmektedir.
İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince,adi konkordatoda teklif edilen tutar,borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olmalıdır.Anılan fıkranın (b) bendinde ise,teklif edilen tutarın borçlunun kaynaklarıyla orantılı olması şartı düzenlenmiştir.Bu iki bentteki amaç ,konkordatonun,alacaklıları iflâstan daha kötü bir noktaya taşımamasıdır.Borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçecek meblağ,konkordato teklifinden daha fazla olacak ise konkordato tasdik edilmeyecektir. Mahkeme bu hususu denetlemelidir.Çünkü alacaklılar konkordatoyla bağlı olduklarından kabul oyu kullanmayan veya alacaklı olduğunu bildirmeyen alacaklıların korunması gereklidir.Bu bentler uyarınca değerlendirme yapılırken alacaklıların menfaatleri en iyi şekilde korunmalıdır.Bu değerlendirme yapılırken konkordatonun ,iflâstan daha avantajlı olduğunun belirlenmesi gerekmektedir.İflâs hâlinde alacaklıların eline geçebilecek miktar tam ve doğru bir şekilde belirlenemediğinden mahkemece,alacaklıların konkordato sonucunda eline geçecek tutarın iflâs tasfiyesi sonucunda ellerine geçecek tutardan daha fazla olacağının kural olarak kabul edilmesi gerekmektedir.Aksinin herhangi bir alacaklı tarafından iddia edilmesi halinde ise bu iddiayı ileri süren alacaklının,iflâsın alacaklılar bakımından konkordatoya nazaran daha avantajlı olduğunu ispat etmesi gerekir.
Yine teklif edilen oranın borçlunun malvarlığı ile orantılı olup olmadığının da denetlenmesi gerekmektedir.Bu değerlendirme yapılırken borçlunun tüm aktif ve pasifinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Borçlular vekili hem şirket hem de şirket ortağı olup bu şirketin borçlarına kefil olan şirket yöneticisi ile ilgili olarak konkordato başvurusunda bulunmuş olup her bir borçlu yönünden konkordatonun tasdik koşullarının oluşup oluşmadığının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.
BORÇLU ŞİRKET YÖNÜNDEN;
Mahkememize sunulan gerekçeli komiser heyeti raporu ile bilirkişi raporuna göre, konkordatonun,alacaklılar açısından ,iflastan daha avantajlı olduğu belirlenmiş ve bunun aksinin herhangi bir alacaklı tarafından iddia edilmediği gibi buna ilişkin herhangi bir delilde dosyaya sunulmadığından konkordatonun alacaklılar açısından iflâsa nazaran daha avantajlı olduğu,teklif edilen oranın borçlunun malvarlığı ile orantılı olduğu anlaşıldığından İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerindeki koşulların borçlu şirket yönünden gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Konkordatonun tasdiki için konkordato projesinin 302 nci maddede belirtilen çoğunlukla kabul edilmiş olması gerekli olup komiser heyeti raporu,toplantı tutanağı ve bilirkişi raporu incelendiğinde,projenin hem alacaklıların,hem de alacakların yarısını aşan bir çoğunluk tarafından kabul edildiği,aynı şekilde projenin hem alacaklıların dörtte birini,hem de alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunlukla kabul edildiği,buna göre İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendindeki koşulun borçlu şirket yönünden gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Konkordatonun tasdik edilebilmesi için gerekli olan bir diğer koşul ise,borçlunun bazı alacaklıların alacaklarını güvence altına almak için teminat göstermek zorundadır.İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca,206 nci maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının,alacaklılar bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması gerekmektedir.Konkordato komiser heyetinin gerekçeli raporu incelendiğinde,borçlu şirketin anılan borçları tam olarak ve zamanında ödediği bu nedenle teminat koşuluna gerek bulunmadığı bildirildiğinden, İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendindeki koşulun borçlu şirket yönünden gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Konkordatonun tasdik edilmesi için gerekli olan şartlardan sonuncusu ise konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın,tasdik kararından önce borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olmasıdır. Borçlu tarafından mahkememizce belirlenen yargılama gideri ile harcın tasdik kararından önce mahkeme veznesine depo edildiğinden, İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki koşulun borçlu şirket yönünden gerçekleştiği anlaşılmıştır.
BORÇLU GERÇEK KİŞİ YÖNÜNDEN;
Konkordatonun tasdiki için konkordato projesinin 302 nci maddede belirtilen çoğunlukla kabul edilmiş olması gerekli olup komiser heyeti raporu,toplantı tutanağı ve bilirkişi raporu incelendiğinde,projenin hem alacaklıların,hem de alacakların yarısını aşan bir çoğunluk tarafından gerçek kişiler yönünden kabul edilmediği,aynı şekilde projenin hem alacaklıların dörtte birini,hem de alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunlukla gerçek kişi yönünden kabul edilmediği,buna göre İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendindeki koşulun borçlu gerçek kişi yönünden gerçekleşmediği anlaşılmıştır.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde,borçlu şirketin İİK’nın 305 nci maddesinde belirtilen tüm koşulları yerine getirdiği ve konkordatonun tasdiki şartlarının oluştuğu anlaşıldığından borçlunun konkordato talebinin kabulü ile konkordatonun tasdikine,borçlu şirket tarafından borçların ,2019-2020 yılı ödemesiz,2021 yılından başlayarak;2021 yılı 4 eşit taksitte,Mart,Haziran,Eylül,Aralık ,2022 yılı 4 eşit taksitte,Mart,Haziran,Eylül,Aralık, 2023 yılı 4 eşit taksitte,Mart,Haziran,Eylül,Aralık, 2024 yılı 4 eşit taksitte, Mart,Haziran,Eylül,Aralık ,şeklinde 4 yılda eşit paylı ve ilave faiz verilmeden borçlu tarafından sunulan ödeme takvimi uyarınca ödenmesine,24/02/2021 tarihli konkordato komiserleri tarafından sunulan gerekçeli rapora ekli ödeme takviminin kararın eki olduğunun bildirilmesine,konkordato tasdik edildiğinden kesin mühletin sonuçlarının kengiliğinden kalktığının tespitine,borçlu gerçek kişi tarafından sunulan projenin onaylanmaması nedeniyle bu kişi hakkında verilen kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-)Borçlu …….’in konkordato talebinin REDDİ ile bu borçlu hakkında Mahkememizce verilen kesin mühletin KALDIRILMASINA,
B)1-)Borçlu şirket tarafından sunulan konkordato projeleri ve revize projelerin uygulanabilir olduğu,komiser heyetinin gerekçeli raporu,bilirkişi raporu ve dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden konkordatonun başarıya ulaşacağı anlaşıldığından,İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı (…….) sicil nolu ……. ELEKTRİK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin konkordato talebinin KABULÜ ile;konkordatonun İİK’nın 306 nci maddesi uyarınca TASDİKİNE,borçlu şirket tarafından konkordatoya tabi borçların,2019-2020 yılı ödemesiz,2021 yılından başlayarak;2021 yılı 4 eşit taksitte,Mart,Haziran,Eylül,Aralık ,2022 yılı 4 eşit taksitte,Mart,Haziran,Eylül,Aralık, 2023 yılı 4 eşit taksitte,Mart,Haziran,Eylül,Aralık, 2024 yılı 4 eşit taksitte, Mart,Haziran,Eylül,Aralık ,şeklinde 4 yılda eşit paylı ve ilave faiz verilmeden borçlu tarafından sunulan ödeme takvimi uyarınca ÖDENMESİNE,24/02/2021 tarihli konkordato komiserleri tarafından sunulan gerekçeli rapora ekli ödeme takviminin kararın eki olduğunun BİLDİRİLMESİNE, konkordato tasdik edildiğinden kesin mühletin sonuçlarının kendiliğinden kalktığının TESPİTİNE,
2-İİK’nın 308/c maddesi uyarınca konkordatonun tasdik kararıyla birlikte bağlayıcı hâle geldiğinin karar altına ALINMASINA,
3- İİK’nın 308/d maddesi uyarınca borçlu tarafından alacaklılardan birine konkordato projesinde öngörülenden fazla olarak yapılan vaatlerin hükümsüz olduğunun BELİRTİLMESİNE,
4-Borçlu şirket tarafından sunulan ödeme planı,alacaklı sayısı ve dosya içerisindeki diğer belgeler ile borçlu şirketin mali yapısı değerlendirildiğinde İİK’nın 306/2 nci maddesi uyarınca borçlu şirkete kayyım tayinine YER OLMADIĞINA,
5-İİK’nın 308/b maddesinin birinci uyarınca alacakları itiraza uğramış alacaklıların,tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içerisinde dava açabilecekleri hususunun İHTARINA,anılan maddenin ikinci fıkrası uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın borçlu tarafından bankaya yatırılmasına YER OLMADIĞINA,
6-Konkordatonun tasdiki ile konkordato bağlayıcı hâle geldiğinden İİK’nın 308/ç maddesi uyarınca geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş hacizlerin hükümden düştüğünün TESPİTİNE,
7-Borçlunun talebi bulunmadığından İİK’nın 307 nci maddesi uyarınca rehinli malların muhafaza ve satışı ile finansal kiralama konusu malların iadesinin ertelenmesine YER OLMADIĞINA,
8-)İİK’nın 308/f maddesi uyarınca konkordatonun tamamen feshi hâlinde borçlunun İİK’nın 308 nci maddesi gereğince iflâsına karar verilebileceği hususu gözönüne alınarak borçlu tarafından yatırılan iflâs avansının bu aşamada iadesine YER OLMADIĞINA,iflâs avansının ödeme takviminde belirtilen tüm borçlar ödendikten sonra borçlu şirkete İADESİNE,
C-)Konkordato komiser heyetinin görevine son VERİLMESİNE,
D)Mahkememizce verilen tüm tedbirlerin hükümle birlikte KALDIRILMASINA,
E-)İİK’nın 306/son maddesi uyarınca tasdik kararının Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumu İlan Portalında İLAN EDİLMESİNE ve İİK’nın 288 nci maddesinde belirtilen yerlere BİLDİRİLMESİNE,
F-)Konkordato komiseri olarak görevlendirilen komiserlerin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu’na BİLDİRİLMESİNE,
G-Alınması gerekli ¨59,30 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨44,40 harcın mahsubu ile bakiye ¨14,90 harcın davacılardan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
H-Davacıların yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
I-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨200,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun308/a madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın konkordato talep eden borçluya tebliğinden,itiraz eden diğer alacaklılar yönünden ise tasdik kararının ilânından itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere borçlular vekilleri ile bir kısım alacaklılar vekillerinin yüzlerine karşı, bir kısım alacaklılar vekillerinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı . 04/03/2021

Başkan …..
☪e-imzalıdır.☪
Üye ……
☪e-imzalıdır.☪
Üye ……
☪e-imzalıdır.☪
Katip ……
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.