Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/3 E. 2021/972 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/3 Esas
KARAR NO : 2021/972

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/02/2018
KARAR TARİHİ : 26/10/2021
K.YAZIM TARİHİ : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ve eşinin 18.07.2010 tarihinde Karasu – Kocaeli karayolunda, …. konutları önünde araç beklerken … adlı sürücünün sevk ve idaresindeki .. plakalı motorsikletin çarpması neticesinde, eşi …. hayatını kaybettiğini kendisinin de yaralandığını, meydana gelen kazada, davacının vücudunda oluşan kırıklar sebebiyle 6 ay kadar yatağa bağımlı kalarak yürüyemediğini ve başkasının bakımına muhtaç olduğunu, birçok operasyon geçirdiğini, belinde ve ayağında meydana gelen kırıklar sebebiyle vücudunda kalıcı hasar oluştuğu ve malül hale geldiğini, dava dışı, kazayı yapan ….’in kullandığı motorsikletin zorunlu trafik sigortası olmadığından müvekkilinin eşinin vefatı sebebiyle onun desteğinden yoksun kalması sonucunda doğan, hak ve alacaklarının ödenmesi için Güvence Hesabına tazminat talebinde bulunulduğu ve 27.09.2010 tarihinde vefat sebebiyle 43.894,00 TL ödendiğini ancak, ödenen tazminat müvekkilinin eşinin desteğinden yoksun kalması sebebiyle tüm zararlarını karşılamadığı gibi kendisinin kazada yaralanması sebebiyle oluşan geçici tam iş göremezlik ve sürekli – kısmi iş göremezlik alacakları da müvekkiline ödenmediğini, bu nedenle Güvence Hesabına yazılı olarak başvuru yapılmasına rağmen taleplerinin red edildiğini, müvekkilinin tüm alacaklarının tespiti ve kazada yaralanmasından dolayı oluşan maluliyeti, süreç içinde ortaya çıkmış ve kesin olarak maluliyet oranı davalı tarafından yapılan ödemeden sonra belirli hale gelerek kesinlik kazandığını, müvekkilinin yatağa bağımlı hale gelmesi nedeniyle başkaca geçimini sağlayacak bir geliri olmadığından sigortanın verdiği tazminatı kabul etmekten başka çaresi kalmadığını, sigorta şirketi de ibraname almaksızın ödeme yapmadığından, alınan tazminat bedeline karşılık verilen ibraname, tamamen müvekkilinin o günkü ekonomik sıkıntılarıdan kaynaklanıp ibraname niteliği taşımadığını bu nedenlerle müvekkilinin, davalıdan vefat sebebiyle 29.639,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile yine aynı kaza sebebiyle maluliyetten kaynaklanan 5.076,00 TL geçici – tam iş göremezlik ve 8.311,00 TL sürekli – kısmi iş göremezlik alacağının, kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; KTK’nın 111/2 maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin dolduğu, geçici iş göremezlik tazminatının ve sağlık giderlerinin müvekkilinden talep edilemeyeceği, SGK tarafından davacıya ödenen ya da ödenecek tutarın tazminat miktarından mahsup edilmesi gerektiği, müvekkilinin kusur oranında poliçe teminatı kadar sorumlu olabileceği, nihayetinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosyaya sunulan 27/08/2020 havale tarihli bilirkişiler …., …. tarafından düzenlenen raporda; Davacının talep edebileceği 700,00 TL tedavi giderinden davalıların sorumlu olup olmadıkları ve sorumlu iseler sorumluluk miktarlarının Sayın Mahkemenizin takdirinde olduğu, Bakırköy … . Asliye Hukuk Mahkemesinin …. E. , …. K., 19.12.2014 T. Sayılı kesinleşen kararın dikkate alınması gerektiğinden kesinleşen hüküm gereği destekten yoksun kalma, geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik maddi zararları yönünden hesaplama yapılabilmesinin mümkün görülmediği, Sayın Mahkemece hesap yapılması gerektiği kanaatinde olunması halinde Bakırköy … . Asliye Hukuk Mahkemesinin …. E. , …. K., 19.12.2014 T. sayılı dava dosyasının celbinin gerektiği (dosyada mübrez olan Bakırköy …. ASH dava dosyasının dava ile ilgisiz ve esas numarasının farklı olduğu), Temerrüt başlangıcının 01.02.2018 tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu hususları tespit edilmiştir.
Huzurda görülen dava trafik kazasına dayalı destekten yoksun kalma ve geçici iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsili istemli tazminat davasıdır.
Davalı vekili tarafından 27/09/2010 tarihli “Makbuz ve İbraname” başlıklı davacı Nazım Konca vekili tarafından imzalanan belge dosyamıza sunulmuştur.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 111. maddesine göre;
“Bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir.
Tazminat miktarlarına ilişkin olup da,yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.

İstanbul BAM …. Hukuk Dairesi’nin Dosya No: …, Karar No: … sayılı kararına göre;
“2918 sayılı KTK’nin 111’inci maddesinde, bu kanunda öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmaların geçersiz olduğu, tazminat miktarlarına ilişkin olan ve yetersiz veya fahiş olduğu “açıkça belli olan” anlaşmalar ya da uzlaşmaların, yapıldıkları tarihten başlayarak “iki yıl içinde” iptal edilebileceği düzenlenmiştir. Burada düzenlenen sürenin hukuki niteliği zamanaşımı süresi olmayıp “hak düşürücü süre” olduğundan, kısmi ödemeyi kabul etmiş olan kişi, artık KTK’nin 109’uncu maddesindeki zamanaşımı sürelerinden yararlanamayacak, iki yıllık hak düşürücü süreyi geçirmişse zararının kalan bölümünü dava edemeyecektir.”
İstanbul BAM ….. Hukuk Dairesi’nin Dosya No: …., Karar No: … sayılı kararına göre;
“Davalı Güvence Hesabı tarafında dosyaya gönderilen hasar dosyası içinde yer alan “Adıyaman … ‘üncü Noterliğinde” düzenlenen 21/05/2008 gün ve … yevmiye numaralı “Makbuz ve İbraname” başlıklı belgenin incelenmesinde, destek alacaklısı davacı ….’in destek ….’in ölümü nedeniyle 7.823,00 TL tazminatı davalı Güvence Hesabından Nakden ve defaten aldığını, işbu tazminatı almakla kendilerini ve zimmetini kesin ve dönüşümsüz ibra ettiğini, kendilerinden 22/01/2008 tarihinde meydana gelen kaza ile ilgili başkaca bir alacağının kalmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 111’inci maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da,yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.
Somut uyuşmazlık yukarıda yapılan açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde, davalı Güvence Hesabı tarafından, 22/01/2008 tarihinde meydana gelen kazada desteğin ölümü nedeniyle, destek alacaklısı davacıya 7.823,00 TL ödendiği ve destek alacaklısı davacının davalı Güvence Hesabını ibra ettiği, eldeki davanın ise 2918 sayılı KTK’nin 111/2’nci maddesinde öngörülen iki yılık hak düşürücü süre geçtikten sonra 22/02/2016 gün açtığının anlaşılması karşısında davanın hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiştir.”
Dosya ve tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu trafik kazası nedeni ile davalı tarafından davacıya 27/09/2010 tarihinde 43.894,00 TL tazminat ödendiği ve ödeme karşılığında aynı tarihli “makbuz ve ibraname” başlıklı belgenin davacı vekili tarafından imzalandığı ihtilaf konusu değildir. Davacı tarafından söz konusu ödemeden sonra 01/02/2018 tarihinde güvence hesabı aleyhine 27/09/2010 tarihli belgenin ibraname niteliği taşımadığı; söz konusu belgenin makbuz olarak kabul edilmesi gerektiğinden bahisle huzurda görülen dava açılmıştır. KTK’nın 111/2. Maddesi ile tazminat miktarlarına ilişkin olarak yapılan anlaşma ve uzlaşmaların yapıldıkları tarihten itibaren iki yıl için iptal edilebileceğinin düzenlendiği, kısmi ödemeyi kabul eden kişinin artık KTK’nın 109. maddesindeki zamanaşımı süresinden yararlanamayacağı, 111. maddede yer alan 2 yıllık sürenin hak düşürücü süre olması ve mahkemece resen nazara alınması gerektiğinden ibranamenin üzerinden yaklaşık 8 yıl geçtikten sonra açılan davanın yukarıda belirtilen İstanbul BAM kararları doğrultusunda reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KTK’nın 111/2. maddesi yollamasıyla HMK’nın 114/2 ve 115/2. Maddeleri uyarınca HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE İÇERİSİNDE AÇILMADIĞINDAN DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 146,96 TL nispi harçtan mahsubu ile fazla alınan 87,66 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı