Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/292 E. 2021/251 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/292 Esas
KARAR NO : 2021/251

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 25/04/2019
KARAR TARİHİ : 16/03/2021
K.YAZIM TARİHİ : 20/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile Müvekkili şirketin uluslararası hava taşıma hizmeti vermekte olduğunu davalı tarafa da aralarındaki cari hesap ilişkisine istinaden vermiş olduğu taşıma hizmeti sonucu keşide edilen faturalardan 24.09.2018 tarihli 6.820,47-TL tutarında Fatura, 29.10.2018 tarihli 148.58-TL tutarında Fatura, 28.01.2019 tarihli 190,28-TL tutarında Fatura olmak üzere toplamda üç adet faturanın bedellerinin ödenmediğini, faturalardaki son ödeme tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmak suretiyle davalı hakkında Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın kendisine gönderilen ödeme emrinde belirtilen yetkiye, borca ve ferilerine itiraz ederek borcu olmadığı bahisle icra takibini durdurduğunu, takip tarihinden önce talep edilen işlemiş faiz tutarından feragat ederek, takibe itiraz eden davalının takibe konu 7.159,33 TL tutarındaki asıl alacakla ilgili yetkiye, borca ve ferilerine yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, takip sonrası asıl alacağa avans faizi uygulanması ile alacağın tahsiline, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile Müvekkilin davacıya icra takibine konu fatura bedeli gibi bir borcu bulunmadığını, Davacının icra takibine ve davasına konu ettiği faturada talep edilen tutar, yapılan işin karşılığının çok çok üzerinde olduğunu, taraflar arasında varılmış mutabakatın aksine faturada fahiş bir fiyatlama yapıldığını, davacı firma yetkilisi tarafından müvekkil şirkete gönderilen fiyat teklifi 335 Euro olup bu fiyat taraflar arasında devam edilen yazışmalarda tekrar edilmiştir, icap ve kabul bu fiyat üzerinden gerçekleşmiş olduğunu, davacı tarafından işbu davaya konu fatura bedelinin talep edildiğini, bu tutum karşısında işin gerçek karşılığı olan 335 Euro müvekkil şirket tarafından davacıya ödendiğini, yapılan işin rayiç bedelinin müvekkili tarafından ödendiğini fahiş tutar için de iade faturası tanzim edildiği hususlarının davacı tarafa Beyoğlu …. Noterliği 01.02.2019 tarih ve … Yevmiye nolu ihtarname ile bildirildiğini, bu nedenle davacının asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dosya taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Dosyaya sunulan 18/11/2019 tarihli bilirkişi SMM … ve taşıma lojistik konusunda uzman …. tarafından düzenlenen raporda, Sektörel yönde yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda, davacının taşıdığı … Airwaybill/Hava Yük Senedi muhteviyatı, gönderen ödemeli kargo için davalı yandan ancak anlaşma çerçevesinde 335,00 Euro talep edebileceği ve bu bedelin karşılığının davalı tarafından 25.01.2019 tarihinde banka yoluyla ödediğinin görüldüğü,
Mali açıdan yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda taraflar arasındaki ihtilaf konusu olan ve davalı tarafından düzenlenen iade faturası kabul edilirse ( 190,28 TL tutarındaki noter masrafına ait fatura da buna bağlı olduğunu) davalının davacıya takip tarihi ve dava tarihi itibariyle borcunun olmayacağı, iade faturası kabul görmemesi halinde ise davalının davacıya 7.159,33 TL asıl alacak tutarı olarak borcunun olacağı hususlarının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 14/12/2020 tarihli 2. ek raporda, … AWB no.lu hava kargo gönderisi için davacı yanın davalı yandan 291,61 hacim-kg ücret talep edebileceği, …. AWB no.lu hava kargo gönderisinin kap ve kg İtibariyle hacim-kg değerlendirmesi kuralına girmediği, bu konuda davacı yanın herhangi bir talebinin bulunmadığı hususların tespit edilmediği anlaşılmıştır.
Dava İtirazın iptali davası olıup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Yargıtay’a göre; “Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez”(HGK. 14.07.2010 gün ve 2010/19-376 E, 2010/397 K, HGK, Y.HGK. 17.10.2012 gün ve 2012/9-838 E, 2012/715 K)
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; Dava, davacı tarafından davalıya ait iki ayrı kargonun İstanbul’dan hava yolu ile Almanya’ya taşınması sonrasında taşıma bedeline ilişkin düzenlenen faturaların davalı tarafça kabul edilmemesi nedeniyle fatura alacağının tahsiline ilişkin açılan alacak davasıdır.
Davalıya ait iki ayrı kargonun 17/09/2018 tarihli yük senedi ve 24/10/2018 tarihli yük senedi ile davacı tarafından hava yolu ile …’dan …’ya taşındığı bu hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Davacı ile davalı arasındaki ihtilaf kargo kabul edildiği sırada yapılmayan ancak daha sonra davacı tarafından tek taraflı yapılan ölçüm ile kargo miktarının yeniden belirlenmesi ve buna göre düzenlenen faturanın davalı tarafından kabul edilmemesinden kaynaklanmaktadır, … nolu yük senedine istinaden sonradan düzenlenen faturalardan dolayı kaynaklanmaktadır, söz konusu senedin ilk halinde ve dava dilekçesinde sunulan hali ile taşınan yükün ağırlığı 75,05 kg olarak belirtildiği ve taraflarca itiraz edilmeyen ve davalı tarafça sunulan elektronik yazışmalarda davacı tarafın davalı tarafa “Almanya bir kap hacmen 23,5 kg giden gönderiniz için navlun; 335 Euro’dur bilginize.” şeklinde belirlendiği halde davacı tarafça sonradan söz konusu yük senedine ilişkin düzenlenen faturada ağırlığın 292 kg olduğu belirtilmiş ve buna göre ek fatura düzenlenmiştir.
Davacı tarafça daha sonra dosyaya sunulan hacimsel ağırlık hesaplama tablosuna göre davalıya ait söz konusu yükün 291,61 kg olarak hesaplandığı anlaşılmaktadır ancak davacı tarafça kargolar kabul edilirken kapların ebatlarının tespit edilerek yük senedi üzerine açıkça yazılıp fatura düzenlenmesi gerekirken sonradan tek taraflı olarak düzenlenen ve sunulan yeniden tartıma ilişkin belgeye bu hususta taşıma öncesi davalı tarafa herhangi bir bilgi verilmediğinden ve tek taraflı düzenlenmiş belge olduğundan bu hususta davalı tarafla herhangi bir anlaşma sağlanmadan belge düzenlendiğinden ve mail yazışmalarına göre mutabık kalınan bedel ile farklı olması ve taşıma işi bittikten sonra bu şekilde fatura düzenlenmesi nedeniyle sunulan belgeye dayanılarak hazırlanan rapora itibar edilmemiş ve davacının iddia ettiği şekilde 292 kg yük taşıdığı hususunu ispatlayamadığı kabul edildiğinden davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN REDDİNE,
1-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 59,30 TL ilam harcından peşin alınan 122,27 TL harçtan mahsubu ile bakiye 62,97 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
16/03/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı