Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/281 E. 2021/609 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/281 Esas
KARAR NO : 2021/609

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 19/04/2019
KARAR TARİHİ : 06/07/2021
K.YAZIM TARİHİ : 04/08/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin davalı firmaya taşıma hizmeti sunduğunu, bu taşıma hizmeti sebebiyle oluşan fatura alacağını davalının ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya üzerinden takibe girişildiğini, davalının takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı firma ile bahse konu taşıma hizmeti kapsamında taşıma masrafları ve yurtdışı gümrük vergileri “alıcı ödemeli” olarak çalışıldığını, bahse konu gönderilerin transfer işlemi yapılacağı sırada …’nin sistemindeki sorun nedeniyle gönderi girişi yapılamadığını, davacı firma çalışanı tarafından gönderi teslim alınarak konşimentoyu doldurup, işlemleri kendisinin tamamlayacağının bildirilmesi üzerine gönderilerin teslim edildiğini, çalışanın hatası nedeniyle alıcı ödemeli olması gereken konşimentonun gönderici ödemeli şeklinde düzenlendiğini, bu nedenle davaya konu borcun oluştuğunu, borcu kabul etmediklerini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosyamız arasına celp edilen Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının 5.603,20 TL asıl alacak, 475,96 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.079,16 TL üzerinden davalı aleyhine ilamsız icra takibi yaptığı, ödeme emrinin borçluya 08/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 08/03/2019 tarihinde süresi içinde vekili aracılığıyla borçlu olmadığı gerekçesiyle takibe, borca, ferilerine, işlemiş ve işleyecek olan faize ve faiz oranına itiraz ettiği, takibin icra müdürlüğünce durdurulduğu görüldü.
Dosyaya sunulan 25/11/2019 tarihli bilirkişi SMMM …. ve Lojistik ve Taşımacılık Uzmanı …. tarafından düzenlenen raporda; davacı yanın yurt dışında ödediğini iddia ettiği gümrük vergilerinin ispata muhtaç olduğu, davacı ve davalı tarafın ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı; taraflar arasındaki ihtilafa konu ve davalı tarafından düzenlenen iade faturası kabul edilirse davalının davacıya takip ve dava tarihi itibariyle 996,33 TL borçlu olduğu; iade faturası kabul edilmez ise davalının davacıya 5.803,20 TL borçlu olduğu ancak taleple bağlı kalınarak asıl alacak tutarının 5.603,20 TL olacağı belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazları değerlendirilmek üzere dosya ek rapor alınmak üzere bilirkişilere tevdi edilmiş; bilirkişiler tarafından düzenlenen ek raporda da tarafların itirazları değerlendirilerek kök rapordaki görüşlerini korudukları belirtilmiştir.
Yargılama sırasında taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu tutarın 4.606,87 TL’sinin dava dışı alıcı …, bakiye 956,31 TL’sinin ise davalı tarafından davacıya ödendiği taraf beyanları ile tespit edilmiştir.
Davacı tarafından 30/04/2021 havale tarihli dilekçesi ile uyuşmazlık konusu faturaya dayanak yapılan “Yurtdışı Gümrük Vergisi Transfer İşlem Bedeli” ile “Yurtdışında Ödenen Gümrük Belgeleri” sunulmuştur.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, fatura alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Taraflar arasında takibe konu faturalara dayanak yapılan taşıma işleminin davacı tarafça yerine getirildiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı vekili tarafından her ne kadar söz konusu taşıma işleminin alıcı ödemeli olarak yapılacağının kararlaştırıldığı iddia edilmiş ise de dosyaya sunulan evraklardan taşımaya ilişkin ödemenin alıcı tarafından yapılacağının belirlendiği görülmektedir. Davalı tarafından aksi yönde yazılı bir delil dosyaya ibraz edilmediğinden davalının bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir. Yine dosyada mübrez konşimentoda harç ve vergilerin alıcı tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığı; taraflar arasında imzalanan 22/03/2018 tarihli sözleşmenin F-DİĞER başlıklı 4. maddesinde harç ve vergilerin alıcı tarafından ödenmemesi durumunda söz konusu vergilerin gönderici tarafından ödeneceğinin kabul edildiği görülmektedir. Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan ödeme belgelerinden harç ve vergilerin davacı yanca ödendiği açık olup alıcı tarafından ödenmeyen bu tutarlardan taraflar arasındaki sözleşme hükümleri uyarınca gönderici olan davalının sorumlu olduğu açıktır. Her ne kadar mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu tutarın 4.606,87 TL’sinin dava dışı alıcı Magstim tarafından ödenmiş ise de yukarıda açıklanan nedenlerle düzenlenen taşıma belgeleri ve sözleşme hükümleri uyarınca söz konusu tutarların ödenmesi davalının sorumluluğunda olup 3. kişi tarafından söz konusu bedelin ödenmesi davalının sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. Bakiye 956,31 TL ise bizzat davalı tarafından ödenmiştir. Dava açıldıktan sonra yapılan ödemelerin infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği ile alacağın likit olması da gözetilerek davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 5.603,20 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
Yapılan ödemelerin infaz aşamasında dikkate alınmasına,
2-Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 1.120,64 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 382,75 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 95,69 TL nispi harçtan mahsubu bakiye 287,06 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafından sarf olunan (1.600,00 TL bilirkişi ücreti + 127,20 TL posta/tebligat/ müzekkere/talimattan ibaret) 1.727,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 95,69 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1 maddesi gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
8- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca dava değeri karar tarihindeki istinaf sınırı altında kalmakla KESİN olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2021
Katip …
E-İmzalı

Hakim …
E-İmzalı
“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”