Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/278 E. 2019/930 K. 26.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

BAKIRKÖY (3) NO’LU ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2019/278
KARAR NO : 2019/930

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 18/04/2019
KARAR TARİHİ : 26/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği 18/04/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; İstanbul Ticaret Sicilinde kayıtlı … sicil nolu … San. ve Tic. Ltd. Şti’nin 18/02/2015 tarihinde sicilden terkin edildiğini, Bakırköy … .İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının 19/03/2019 tarihli duruşmasının 1 no’lu ara kararı gereği ihya davası açmak için süre verildiğini, müvekkili …’in ,18/02/2015 tarihinde ticaret sicilden terkin edilen … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nde 05/02/2011 ile 20/04/2012 tarihleri arasında sekreter olarak fiilen ve kesintisiz olarak çalıştığını, çalıştığı süre zarfında hamile olduğunu öğrenen müvekkilinin 17/11/2011 tarihinde doğum yaptığını, doğum öncesi ve sonrası yasal izin haklarını kullandığını, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından tanzim edilen 30/03/2017 tarih ve …. sayılı rapor ile müvekkilinin sahte sigortalı olduğunu ve kurumu zarara uğrattığından bahisle Gaziosmanpaşa ….. İcra Müdürlüğü nezdinde icra takibi başlatıldığını, müvekkili tarafından ilamsız takipte ödeme emrine itiraz edildiğini ve bunun üzerine SGK tarafından müvekkili aleyhine Bakırköy … . İş Mahkemesi’nde … Esas numarası ile itirazın iptali davası açıldığını, Bakırköy …. . İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının 11/09/2018 tarihli duruşmasında verilen ara karar gereği müvekkilinden davalı şirket aleyhine dava açması istendiğini ve bunun üzerine Bakırköy … . İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile müvekkili tarafından davalı işyerindeki fiili ve kayıtlı çalışmalarının tespitine dair dava açıldığını,müvekkilinin … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nde 05/02/2011-20/04/2012 tarihleri arasında, …. Sigorta Sicil Numarası ile yasalara uygun olarak çalıştığı dönemlerin yeniden incelenmesi için ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin 16/05/2019 havale tarihli dilekçesini özetle; Ticaret Sicil Müdürlüğünün TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, müvekkili Ticaret Sicil Müdürlüğünün resen terkin işleminin “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”, “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, “6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi” ve “Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi” kapsamında oduğunu, tesis edilen işlemde hukuka aykırılığın bulunmadığını, müvekkili Ticaret Sicil Müdürlüğünün, mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğü bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, bu nedenlerle haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava,6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce re’sen terkin edilen limited şirketin ihyası davasıdır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; … sicil nosunda kayıtlı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin 18/02/2015 tarihinde adresinin tespit edilememesi sebebiyle sicilden resen terkin edildiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi, “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi ve Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi kapsamında; “Adresinin tespit edilemediği” hususunun belirlenmesinin ardından, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”in 5’inci maddesi gereğince resen terkin kapsamına alındığı, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 18/02/2015 tarihinde sicil kaydının resen terkin edildiği anlaşılmıştır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen şirketin terkin olmadan önce merkez adresinin Avcılar ilçesi sınırları içerisinde kaldığı, buna göre mahkememizin 6102 sayılı TTK’nun 547/1 maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde limited şirketlerin hangi şartlarda ve usullerle sicilden resen terkin edileceği düzenlenmiştir.Anılan maddenin 4. fıkrasının a bendi ile Ticaret Sicili Müdürlüklerince; kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı yapılacak ihtarın ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğü’ne aynı gün gönderileceği, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, 4/c bendine göre terkin sebepleri bulunan şirketlerin faaliyetlerini devam ettirme isteğinde bulunmaları halinde, münfesih olma nedenini verilen süre içinde ortadan kaldırıp ticaret siciline bildirmelerinin ihtar edileceği, aynı maddenin 11.bendi uyarınca, ihtara rağmen süresinde işlem yapmayan şirketin unvanının ticaret sicilden resen silineceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; Somut uyuşmazlıkta; şirketin adresinin tespit edilemediği ve TTK’nın geçici 7. maddesi kapsamında kaldığının tespiti üzerine, davalı sicil müdürlüğünce 2 aylık süre içinde münfesih olma sebebinin ortadan kaldırılması için ihtarname hazırlandığı ve ihtarnamenin Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı,bu kapsamda hazırlanan tebligatın bila tebliğ iade edildiği,buna göre davalı sicil müdürlüğü tarafından tebliğ işlemlerini yerine getirildiği,ancak,yukarıda anılan TTK’nın geçici 7. Maddesinin 2.fıkrası hükmü “Davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz.” şeklinde olup derdest dava dosyası varken resen terkin işlemi yapılamayacağı hükme bağlanmıştır.İhyası talep edilen şirketin re’sen terkininden sonra derdest bir dava dosyasının bulunduğu anlaşılmakla sicil müdürlüğünün işlemi doğru olmakla birlikte,ilgili davanın devam ettirilmesi nedeniyle davacının hukuki yararının bulunduğu gözetilerek;davanın kabulü ile davalı Müdürlüğün işleminin kaldırılarak dava dışı resen terkin edilen şirketin ihyasına,ek tasfiye işlemlerini yürütmesi için ihyası talep edilen şirketin en son yetkilisinin tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına,karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iken sicilden resen terkin olan … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğinin Bakırköy … .İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Ek tasfiye işlemlerini yapması için ihyası talep edilen şirket yetkilisi …’in şirkete tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
3-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde TESCİL VE İLANINA, tescil ve ilan masraflarının ileride davalı tasfiye memurundan tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça KARŞILANMASINA,
4-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı … Sicil Müdürlüğü’nün yasal hasım olması ve yapılan işlemin usulsüz olmaması nedeniyle davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,,
7-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨200,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı vekilinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.26/09/2019

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Kâtip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”