Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/269 E. 2019/923 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

BAKIRKÖY
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/269
KARAR NO : 2019/923

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/01/2009
KARAR TARİHİ : 25/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili aşamalarda tekrar ettiği dava dilekçesinde özetle; davacının paydaş olduğu …. ili …. ilçesi … mahallesinde kain …. adadaki …. nolu parsele ilişkin davalı şirket ile %50 oranında hak sahibi olmak üzere İstanbul … noterliğinden düzenlenen 23/09/2006 gün ve … yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıktan sonra, davalı şirketin yönlendirmesi üzerine taşınmazın diğer paydaşların da vekalet verdikleri davalılardan …’ye taşınmaza ilişkin Bakırköy …. . Sulh hukuk mahkemesinin …. esas sayılı dosyası ile görülen izale-i şüyu davasında kendini temsil ettirmek üzere vekalet
verdiğini, izale-i şüyu davasının sonuçlanmasını takiben davalılardan …’nin gayrimenkulü satışa çıkardığını, satış ile ilgili tebligatın ise davacı adına Avukat olarak bu davalıya yapıldığını, kendisinin ise davacıyı haberdar etmeden taşınmazı ihaleye çıkardığını, neticede davalı şirket yetkilisi olan davalılardan …’nin bir kısım paydaşlar adına ihaleye katılıp taşınmazı satın aldığı hususunda paya düşen bedelin davacı adına yatırılmasından sonra haberdar olunduğunu, oysa, vekaletname ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği davacı adına da ihaleye katılarak davacının hissedarlığının da devam ettirilmesi gerektiğini, gerçek durumun bu şekilde olması gerektiği halde, davalıların vekaletname ile kat karşılığı inşaat sözleşmesine aykırı davranmak sureti ile davacı ile birlikte 3 paydaşı devre dışı bıraktıklarını , dolayısıyla davacının zararının doğduğunu , zira davacı adına da ihaleye katılım olmadığından, davacının yapılacak binada sahip olması gereken 1.15 adet bağımsız bölümden mahrum bırakıldığını, davacı payına isabet edeceği düşünülen 1.15 adet bağımsız bölüm için yapılan değerlendirmeye göre, davacının 690.000,00 TL sı tutarına hak sahibi olması gerekirken ihale dışı bırakılmasından dolayı, davacı adına yatırılan arsa bedeli nazara alındığında, davacının 400.000,00 TL sı zararının doğduğundan bahisle, fazlaya ilişkin talep haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL sının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalılar vekili aşamalarda tekrar ettiği cevap dilekçesinde özetle, davalılardan …’nin izaley-i Şüyu davasında davacıyı temsil edip görevini özenle yerine getirdiğini,diğer davalıların ise davacıdan aldıkları yetki ile davalı …..’ye vekalet vermek sureti ile görevlerini yerine getirdikleri,davacı aleyhine işlem yapmadıklarını,tüm hissedarların sözleşmeye katılmadıklarından dolayı düzenleme şeklindeki satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin hükümsüz kaldığını, davacının belediyeye olan borçlarını ödemediğini, dolayısıyla sözleşmeden doğan edimini yerine getirmediğini, bu yüzden asıl zararı davalı şirketin gördüğünü, davalı şirket ve temsilcisi davalılardan …’nin yaptıkları harcamalar nedeni ile arsanın değer kazandığını, satış gününden diğer paydaşlar ile birlikte davacının da haberdar edilip ihale ile ilgili bilgi verildiğini, davacının ise ihaleye girme yetkisini içeren vekaletname vermediğini, sözlü olarak ihaleye katılmayacağını belirttiğini, ihaleye katılmak isteyen paydaşların ise davalı …’nin hastalığı nedeni ile ihaleye katılamadığından diğer davalı …’ye özel vekaletname verdiklerini, ihalenin ise 1.gün yapıldığını, davacının arsa bedelinden payına düşen parayı aldığı halde avukatlık ücretini ödemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir .
Asıl davada davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle, taşınmaz paydaşlarının tamamının sözleşmeyi imzalamayacakları baştan bilindiğinden izaley-i şüyu davası için davalılar … ile …’ye vekalet verildiğini,bu yüzden hükümsüzlük savunmasının kabul edilemeyeceğini, davacının hiç bir şekilde haberdar edilmediğini, davalı Avukat …’nin davalı şirket ile aynı yerde faaliyet gösterdiğini, dolayısıyla daha çok diğer davalıların avukatlığını yaptığını ileri sürmüştür .
Asıl davada davalılar vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle; ihale döneminde davalı …’nin hastalığı nedeni ile hastanede yatmakta olduğunu, ihale gününden ise davacının haberi bulunduğunu ileri sürmüştür .
Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile görülmekte iken bu dava ile birleşen davada davacı vekili aşamalarda tekrar ettiği dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalı şirket ile …. mahallesinde kain …. adadaki … parsele ilişkin % 50 oranında hak sahibi olmak üzere İstanbul …. oterliğince düzenlenen 17/10/2005 gün ve …. yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrımenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıklarını,bu sözleşmenin uygulanabilmesi için,ön aşama olan izaley-i şüyu davası açmaya, takibe ve sonuçlandırmaya ve başkalarını tevkile yetkili olmak üzere davalı şirket yetkilisi …’ye aynı tarihte aynı noterlikçe düzenlenen …. yevmiye nolu vekaletnamenin verildiğini, …’nin ise şirket ile aynı adreste faaliyette bulunan …’ye müvekkili ile birlikte diğer 16 paydaş adına, aynı noterlikçe düzenlenen 17/07/2006 gün ve …. yevmiye nolu vekaletnameyi verdiğini, kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği müvekkilinin yükümlülüğünün bu işlemlerin yürütülmesi için gerekli yetkiyi içeren vekaletnameyi vermek olduğunu, yüklenicinin yükümlüğünün ise izaley-i şüyu davası açma, takip ve sonuçlandırma olduğunu, verilen vekaletnameye dayanarak davalılardan …’nin 23/02/2006 tarihinde sözleşme konusu taşınmaza ilişkin açmış olduğu izaley-i şüyu davasının Bakırköy …. sulh hukuk mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile görülüp, 07/12/2006 tarihinde sonuçlanıp, Bakırköy … İCM nin … satış sayılı dosyası ile taşınmazın satışa çıkartıldığını, satış ilanının davacı adına davalı … tarafından 03/09/2009 tarihinde tebliğ alındığını, satışın bir kısım paydaşlar adına vekaleten davalılardan …’ye 28/09/2007 tarihinde yapıldığını, müvekkilinin ihaleden haberdar olmasını engelleyen alt vekilin, müvekkil adına ihaleye katılmayıp diğer paydaşlar adına taşınmazı muammen bedelin % 40’ına satın aldığını, arsa payı gereği bağımsız bölüm bekleyen müvekkilinin adına 1.570.389,68 TL paranın arsa bedeli olarak yatırıldığını,bir kaç ay önce öğrendiğini, bunun üzerine davalılara gidip bu işten zarar gördüğünü, dolayısıyla yapmış olduğu sözleşmeye gereği kendisine verilmesi gereken daireyi almak istediğini söylemesi üzerine ise davalıların anlaşmanın % 50 değil , % 40 oranında bir hesaplama yapılarak, bu hesaplamaya göre gayrimenkul verileceğini söyledikleri, müvekkilinin asıl amacının arsa payına denk gelen bağımsız bölümü yani daireyi almak olduğunu davalılara bildirdiğini,müvekkiline taşınmazdaki arsa payına yapılacak binada, her biri 150 mt ² olmak üzere 5.8 adet daire düşmesi gerektiğini, dolayısıyla müvekkiline ödenen arsa payı bedeli dikkate alındığında yaklaşık 2.150.000,00 TL zararın doğduğundan bahisle fazlaya ilişkin talep haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir
Davalılardan … kendi adına asaleten diğer davalılar adına vekaleten vermiş olduğu cevap dilekçesi ve aşamalarda özetle, müvekkillerinin davacıdan aldıkları yetkiye binaen vekalet vermek sureti ile görevlerini yerine getirdiklerini, ne kendisi ne de müvekkilleri tarafından davacı aleyhine hiç bir işlem yapılmadığını, müvekkili … İnşaat AŞ ile davacı arasında imzalanan düzenleme şeklindeki satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tüm paydaşlar tarafından imzalanmaması nedeni ile hükümsüz kaldığını, davacının sözleşme gereği belediyeye olan borçları ödeme taahhüdünü yerine getirmediğini,kendi edimini yerine getirmeyen tarafın diğer tarafın edimini yerine getirmesini de talep edemeyeceğini, bu yüzden müvekkilinin büyük zarar gördüğünü, müvekkili tarafından yapılan harcamaların taşınmaz değerini arttırdığını , izaley-i şuyu davası bitirilip satış günü alındıktan sonra davacının da satış gününden haberdar edildiğini, bu hususta tanıklarının olduğunu, zira satış günü alındıktan sonra davalı yakınlarının katıldığı toplantıda bilgi verilip kendisine ihaleye girmesi için vekaletname verilmesini talep ettiğini , taşınmaz ihalesinin 1. günde yapıldığını, kendisinin sağlık sorunları nedeni ile hastanede olduğunu, dolayısıyla ihaleye katılmak isteyen paydaşların davalı …’ye satışa ilişkin özel vekaletname vererek, ihaleye katılımın sağlandığını, ihalede bir çok hissedarında hazır bulunduğunu, dolayısıyla davalıların kötü niyetli olmadıklarını, zira kendilerine verilen talimat ve vekaletnamelere binaen görevlerini yerine getirdiklerini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy…. Asliye Ticaret mahkemesinin …. dosyası ile görülmekte iken bu dava ile birleşen davada, davacı vekili aşamalarda tekrar ettiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirket ili …. mahallesinde kain …. adadaki …. parsele ilişkin % 50 oranında hak sahibi olmak üzere İstanbul …. noterliğince düzenlenen 17/10/2005 gün ve … yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrımenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıklarını, bu sözleşmenin uygulanabilmesi için, ön aşama olan izaley-i şüyu davası açmaya, takibe ve sonuçlandırmaya ve başkalarını tevkile yetkili olmak üzere davalı şirket yetkilisi …’ye aynı tarihte aynı noterlikte düzenlenen …. yevmiye nolu vekaletnamenin verildiğini, …’nin ise şirket ile aynı adreste faaliyette bulunan …’ye müvekkili ile birlikte diğer 16 paydaş adına,aynı noterlikte düzenlenen 17/07/2006 gün ve …. yevmiye nolu vekaletnameyi verdiğini,kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği müvekkilinin yükümlülüğünün bu işlemlerin yürütülmesi için gerekli yetkiyi vekalatnamesi ile birlikte vermek olduğunu, yüklenicinin yükümlüğünün ise izaley-i şüyu davası açma, takip ve sonuçlandırma olduğunu, verilen vekaletnameye dayanarak davalılardan … nin 23/02/2006 tarihinde sözleşme konusu taşınmaza ilişkin açmış olduğu izaley-i şüyu davasının Bakırköy …. sulh hukuk mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile görülüp, 07/12/2006 tarihinde sonuçlandığı ve Bakırköy … İCM nin … satış sayılı dosyası ile taşınmazın satışa çıkartıldığını, satış ilanının davacı adına davalı …tarafından 03/09/2009 tarihinde tebliğ alındığını,satışın bir kısım paydaşlar adına vekaleten davalılardan …’ye 28/09/2007 tarihinde yapıldığını, müvekkilinin ihaleden haberdar olmasını engelleyen alt vekilin, müvekkil adına ihaleye katılmayıp diğer paydaşlar adına katılarak taşınmazı muammen bedelin % 40’ına satın aldığını, arsa payı gereği bağımsız bölüm bekleyen müvekkilinin adına 1.463.030,60 TL paranın arsa bedeli olarak yatırıldığını bir kaç ay önce öğrendiğini, bunun üzerine davalılara gidip bu işten zarar gördüğünü, dolayısıyla yapmış olduğu sözleşme gereği kendisine verilmesi gereken daireyi almak istediğini söylemesi üzerine davalıların anlaşmanın % 50 değil, % 40 oranında bir hesaplama yapılarak, bu hesaplamaya göre gayrimenkul verileceğini söyledikleri,ancak müvekkilinin asıl amacının arsa payına denk gelen bağımsız bölümü yani daireyi almak olduğunu davalılara bildirdiğini,müvekkilinin taşınmazdaki arsa payına yapılacak binada, her biri 150 mt ² olmak üzere 5.8 adet daire düşmesi gerektiğini, dolayısıyla müvekkiline ödenen arsa payı bedeli dikkate alındığında yaklaşık 2.150.000,00 TL zararın doğduğundan bahisle fazlaya ilişkin talep haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir
Davalılardan … kendi adına asaleten diğer davalılar adına vekaleten vermiş olduğu cevap dilekçesi ve aşamalarda özetle, müvekkillerinin davacıdan aldıkları yetkiye binaen vekalet vermek sureti ile görevlerini yerine getirdiklerini, ne kendisi ne de müvekkilleri tarafından davacı aleyhine hiç bir işlem yapılmadığını, müvekkili … İnşaat AŞ ile davacı arasında imzalanan düzenleme şeklindeki satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tüm paydaşlar tarafından imzalanmaması nedeni ile hükümsüz kaldığını, davacının sözleşme gereği belediyeye olan borçları ödeme taahhüdünü yerine getirmediğini,kendi edimini yerine getirmeyen tarafın diğer tarafın edimini yerine getirmesinin de talep edemeyeceğini, bu yüzden müvekkilinin büyük zarar gördüğünü, müvekkili tarafından yapılan harcamaların taşınmaz değerini arttırdığını, izaley-i şuyu davası bitirilip satış günü alındıktan sonra, davacının da satış gününden haberdar edildiğini, bu hususta tanıklarının olduğunu, zira satış günü alındıktan sonra davalı yakınlarının katıldığı toplantıda bilgi verilip kendisine ihaleye girmesi için vekaletname verilmesini talep ettiğini, taşınmaz ihalesinin 1. günde yapıldığını, kendisinin sağlık sorunları nedeni ile hastanede olduğunu, dolayısıyla ihaleye katılmak isteyen paydaşların davalı …’ye satışa ilişkin özel vekaletname vererek, ihaleye katılımın sağlandığını, ihalede bir çok hissedarında hazır bulunduğunu, dolayısıyla davalıların kötü niyetli olmadıklarını, zira kendilerine verilen talimat ve vekaletnamelere binaen görevlerini yerine getirdiklerini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen davaların, davalılardan … İnşaat AŞ yönünden düzenleme şeklindeki satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesine aykırılıktan doğan zararın tazmini istemli TBK.m.470 vd (eBK .m. 355 vd ) hükümleri kapsamında;diğer davalılar yönünden ise vekalet sözleşmesine aykırılıktan doğan zararın tazmini istemli TBK.m.502 vd (eBK.m. 382 vd) hükümleri kapsamında açılmış olan tazminat davalarıdır.
Davanın görüldüğü sırada Bakırköy …. . ATM sinin … esas sayılı dosyası ile görülmekte iken birleşen davanın davacısı …’ün ve bunun mirasçılarından …’ün ölmeleri üzerine, mirasçılarını gösteren veraset belgeleri dosyaya ibraz edilmiş, mirasçıları da davayı takip etmek için vekaletlerini vererek avukatları vasıtası ile davacı yerine davayı takip etmişler ve böylece taraf teşkili yeniden sağlanmıştır.
Yapılan yargılama sonunda asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiş, kararın davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay … . HD’nin …. Esas, …. Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş, davacılar vekilinin karar düzeltme yoluna başvurduğu, Yargıtay … HD’nin …. Esas, … karar sayılı ilamı ile “asıl ve birleşen davalar davacıları ve mirasçılarının davalılar … ve …’ye yönelik karar düzeltme talepleri yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir, asıl davanın davacısı …, Bakırköy …. . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava davacısı … ve birleşen…. . Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Sayılı dava davacısı … arsa sahipleri, davalı şirket yüklenici, davalı … yüklenici şirket yetkilisi ve arsa sahiplerinin vekili, davalı … yüklenici şirketin avukatıdır.
… mahallesi …. parsel iken ifraz sonucu …. ada …. ve …. ile … ada … ve …ada ….parsel numaralarını alan taşınmaz üzerinde ifrazdan önce arsa payı karşılığı inşaat yapımı için taşınmaz paydaşlarından asıl dava davacısı … ile davalı yüklenici şirket arasında İstanbul …. Noterliği’nde 23.09.2006 gün …. yevmiye, birleşen Bakırköy…. . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dava davacısı … ve birleşen Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava davacısı … ile davalılardan yüklenici şirket arasında İstanbul …. . Noterliği’nde 17.10.2005 gün …. yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri imzalanmıştır.
İnşaat yapımı kararlaştırılan ifrazdan önceki …. parsel sayılı taşınmazda davacılar dışında başka çok sayıda payda olup yüklenici şirketin tüm pay sahipleri ile sözleşme yapamaması ve katılımlarını sağlayamaması nedeniyle, asıl ve birleşen dava davacıları da dahil olmak üzere bir kısım arsa sahiplerinin yüklenici şirket yetkilisi … ve şirket avukatı davalı …’ye verdikleri vekâletnameler ile sözleşme yapmayan pay sahipleri aleyhine Bakırköy … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davası açılmış, bu dava sonucunda … sayılı kararla ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar verilmiş ve bu karar kesinleştikten sonra görevlendirilen izaleyi şuyu satış memurluğunca yapılan ihale sonucunda yüklenici şirket yetkilisi dava dışı bir kısım arsa sahipleri adına ihaleye katılarak sözleşme konusu taşınmazın tamamını satın almış asıl ve birleşen dava davacıları adına ihaleye katılınmadığından bu arsa sahiplerinin taşınmazda payları kalmamış, satış bedelinden arsa paylarına düşen kısımlarını almışlardır.
Türk Medeni Kanunu’nun 692. maddesi hükmünce paylı malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi veya paylı malın tamamı üzerinde tasarruf işlemlerinin yapılması, oybirliği ile aksi kararlaştırılmış olmadıkça, bütün paydaşların kabulüne bağlıdır. Paylı mülkiyet şeklinde malik olunan taşınmaz üzerinde arsa payı karşılığı inşaat yapılması da olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerinden olduğu ve aksi de kararlaştırılmadığından bütün paydaşların kabulüne bağlıdır. Asıl ve birleşen dava davacıları ve diğer bir kısım arsa sahipleri ile yüklenici şirket arasında düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri düzenlenmiş ise de tüm paydan arsa sahipleri ile yapılmış sözleşmeler bulunmadığı gibi diğer arsa sahipleri imzalanan sözleşmelere katılmadıklarından sözleşmeler düzenledikleri tarih itibariyle geçersiz ise de; asıl ve birleşen dava davacıları ve dava dışı sözleşme imzalayan bir kısım arsa sahiplerinin yüklenici şirket yetkilisi ve avukatına verdikleri ortaklığın giderilmesi davası açma yetkisini de içeren genel vekâletnameye dayanarak açılan ortaklığın giderilmesi davası sonucunda ortaklığın satış yoluyla giderilmesine dair kararın infazı üzerine sözleşme imzalamayan ve katılmayan dava dışı arsa sahiplerinin payları kalmadığından kat karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri tüm arsa sahipleri ile yapılmış duruma ve bunun sonucu geçerli hale gelmiştir. Ancak izaleyi şuyu satış memurluğunun yaptığı ihale yolu ile satış sonucunda davacıların tamamının da hisseleri satılmış, yüklenici şirket yetkilisi ve vekilinin davacılar dışında bir kısım arsa sahipleri adına ihaleye katılarak onlar adına inşaat yapılacak taşınmazı satın almaları sonucu, davacıların hisseleri kalmadığından geçerli duruma gelen davacıların davalı yüklenici şirket ile imzaladıkları gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinin ifası imkansız hale gelmiştir.
Yargıtay Yüksek … Hukuk Dairesi’nin 22.01.1988 gün …. Esas ve … Karar sayılı ilamı ile yerleşik içtihat ve uygulamalarına göre vekilin satış ihalesine katılabilmesi için özel yetki ve vekâletnameye gerek olmayıp genel vekâletname ile dahi ihaleye katılabileceklerinden davacı arsa sahipleri adına da ihaleye katılıp onlar adına da taşınmaz satın almayarak, akdin ifasının ikmansız hale gelmesinde yetkilisi ve vekilinin eylemleri nedeniyle yüklenici şirket kusurludur.
Bu durumda asıl ve birleşen dava davacıları ile yüklenici şirket arasında imzalanan düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinin ifasının imkansız hale gelmesininde yüklenici şirket kusurlu olduğu ve kusurlu ifa imkansızlığı halinde davacı arsa sahiplerinin sözleşmelerin ifasının imkansız hale gelmesi sonucu uğradıkları zarardan sorumlu olacaklarından mahkemece, alınan bilirkişi raporları da değerlendirilerek işin esası incelenip, davacıların kusurlu ifa imkansızlığı sebebiyle uğradıkları ve karşılanmayan zararları ile ilgili asıl ve birleşen davalarda sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekerken bu husus gözden kaçırılarak asıl ve birleşen davaların reddi doğru olmamıştır.
Yerel mahkeme kararının yüklenici şirket yönünden bu gerekçe ile bozulması gerekerken onandığı, bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından davacılar ve mirasçılarının karar düzeltme taleplerinin kabulü uygun görülmüştür.” şeklinde bozma kararı verildiği anlaşılmıştır.
Usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyularak asıl ve birleşen dava davacıları ile yüklenici şirket arasında imzalanan düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinin ifasının imkansız hale gelmesinde yüklenici şirket kusurlu olduğu, kusurlu ifa imkansızlığı halinde davacı arsa sahiplerinin sözleşmelerinin ifasının imkansız hale gelmesi sonucu uğradıkları zarardan sorumlu olacaklarından davalı şirketin sözleşmeye aykırı davranmasından kaynaklanan olumlu zararların dava tarihi itibariyle davacı … için 167.463,52 TL, … için 905.017,63 TL, … için 891.213,97 TL olduğu bilirkişi raporu ile sabit olduğundan davacıların fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak ayrı ayrı 10.000 TL istemde bulundukları anlaşıldığından mahkeme neticei taleple bağlı bulunduğu göz önüne alınarak 10.000 TL üzerinden asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılardan … ve … hakkında verilen hükümler kesinleşmiş olduğundan ayrıca bu konuda hüküm kurulmasına gerek olmadığına,
2-Birleştirilen …. esas sayılı dosyasında 10.000,00 TL tazminatın davalı … Petrol ürünleri A.Ş den tahsili ile davacıya verilmesine,
A-Alınması gerekli 683,10 TL harçtan peşin alınan 135 TL peşin harcın mahsubu ile 548,10 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
B-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 2.725 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
C-Davacı tarafından yatırılan 404,13 TL harç, 160,80 TL tebligat müzekkere gideri, 1.583,33 TL bilirkişi ücreti toplamı 2.148,26 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Birleştirilen … esas sayılı dosyasında 10.000,00 TL tazminatın davalı … Petrol ürünleri A.ş’den tahsili ile davacıya verilmesine,
A-Alınması gerekli 683,10 TL harçtan peşin alınan 135 TL peşin harcın mahsubu ile 548,10 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
B-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 2.725 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
C-Davacı tarafından yatırılan 404,13 TL harç, 160,80 TL tebligat müzekkere gideri, 1.583,33 TL bilirkişi ücreti toplamı 2.148,26 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Esas dosya yönünden 10.000,00 TL tazminatın davalı … Petrol ürünleri A.ş’den tahsili ile davacıya verilmesine,
A-Alınması gerekli 683,10 TL harçtan peşin alınan 135 TL peşin harcın mahsubu ile 548,10 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
B-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 2.725 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
C-Davacı tarafından yatırılan 404,13 TL harç, 160,80 TL tebligat müzekkere gideri, 1.583,33 TL bilirkişi ücreti toplamı 2.148,26 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacılar ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/09/2019

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza