Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/262 E. 2019/841 K. 10.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2019/262 Esas
KARAR NO : 2019/841

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/04/2019
KARAR TARİHİ : 10/09/2019
K.YAZIM TARİHİ : 04/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 12.04.2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkili aleyhine Bakırköy … . İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, takibin müvekkili şirket ile hiçbir ilgisi bulunmayan bir kişiye yapılan tebligatla kesinleştirildiğini, müvekkilinin hakkındaki icra takibinin 27.03.2017 tarihinde öğrendiğini, 28.03.2017 tarihinde itiraz ettiğini ayrıca, Bakırköy … . İcra Hukuk Mahkemesi …. Esas sayılı dosyası ile şikayet davası açtığını, bu davada ödeme emrinin müvekkiline tebliğ tarihinin 27.03.2017 tarihi olarak tespiti ile davanın kabulüne karar verildiğini ancak, dosyanın usulsüz kesinleşme tarihi ile müvekkilinin öğrenme tarihi arasında geçen sürede müvekkilinin 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarının haczi amacıyla İİK 89/1 gereği haciz ihbarnameleri düzenlendiğini, şikayetin kabulünden sonra icra dairesine icra dairesine yatan paranın iadesi amacıyla müracaat edildiğini, icra dairesince açılacak istirdat davası neticesinde taklit edilen tutarın iade edilebileceği gerekçesiyle talebin reddedildiğini, bu nedenle icra takibi gereğince alacaklıya yapılan 35.459,52 TL tutarındaki ödemenin en yüksek mevzuat faizi ile birlikte müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davanın arabuluculuk müessesine müracaat edilmeden açıldığını, bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın reddedilmesi gerektiğini, dava konusu ürünlerin davalıya yapılan tebligatın yapıldığı adreste teslim edildiğini, yine aynı adrese muacceliyet ihtarnamesi gönderildiğini, davacının sanal ofis kullandığını, bu nedenle tebligatın sanal ofis yetkililerine tebliğ edildiğini, davacının borçlu olmadığının tespitinin yapılmadığını, kötü niyetli olduğunu, bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
-Davanın, İİK 72 maddesine dayalı icra takibinden sonra açılan istirdat davasıdır
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde, dava şartları açıkça sayılmış ve 114/ 2. maddesi gereğince diğer kanunlarda sayılan dava şartlarına da atıfta bulunmuştur. 6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.TTK ‘nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde getirilen düzenleme ile arabuluculuk müessesesine başvurunun bir dava şartı olduğunu benimsenmiştir.
Dava şartı medeni usul hukukuna ait bir kurumdur. Bunun amacı bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için gerekli bütün şartları ve bunların incelenmesi usulünü tespit etmek; böylece davaların daha çabuk, basit ve ekonomik bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olmaktır.
Dava şartları dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan şartlardır. Buna davanın dinlenebilmesi şartları da denir.
Mahkeme dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit ederse davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hâkim tarafından re’sen gözetilir
Dava konusu dosya incelendiğinde; Davacının davasını 6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesinin yürürlük tarihi olan 01.01.2019 tarihinden sonra 12.04.2019 tarihinde açtığı, dava konusunun davacı aleyhine başlatılan takibin usulsüz tebliğ ile kesinleştirilmesi neticesi davacı /borçlunun 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarının tahsili amacıyla İİK 89/1 maddesi gereğince düzenlenen haciz ihbarnameleri sebebiyle icra dosyasına yatan paranın davacıya iadesi amacıyla açılan istirdat davası olduğu, davacının talepleri içinde alacak isteminin bulunuyor olması ve davacının arabuluculuğa müracaat ettiğine ilişkin bir beyanının veya arabulucuk son tutanağının dosyada yer almadığı anlaşılmış olmakla dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 114/2 yollaması ile TTK ‘nun 5/A maddesi ve HMK’nun 115/2.maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
2- İhtiyati tedbir kararı uygulanmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA ,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40-TL peşin harcın davacı tarafından yatırılan 605,56-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 561,16-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep hâlinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 2.725,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile bu davalıya VERİLMESİNE,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan200,00-TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
Dair 235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/09/2019

Katip …

Hakim …