Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/26 E. 2019/33 K. 11.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

BAKIRKÖY (3) NO’LU ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2019/26
KARAR NO : 2019/33

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/01/2019
KARAR TARİHİ : 11/01/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 10/01/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirketin dikişsiz giyim ürünleri sektöründe ağırlıklı olarak ihracat odaklı imalat yapan bir firma olduğunu, faaliyetine uygun olarak … Sitesi …. …. Mah. …. Cad. No:…. …. /İstanbul adreslerinde faaliyet gösteren davalı şirket …. San. Ve Tic.A.Ş ile yıllarca çalıştıklarını, bu firmadan hammadde ve ürün temin edip bu firmaya aynı zamanda fason üretim de yaptırıldığını, davalı şirketten öncelerde olduğu gibi tedarikleri için avans olarak kendi çeklerini davalı şirkete verdiğini, sağlanan tedarikler ile gerçekleşen teslimat ve kendisi için yapılan imalatın akabinde davalıya nakdi ödemeler ile bu esasen bedelsiz olan çekklerini geri aldığını, bu işleyiş ve çalışma düzeninin tarafların resmi kayıt ve defterlerinden tespit edilebileceğini, müvekkilinin avans çeklerinin davalı şirketin yedindeyken davalı şirketin müvekkiline siparişleri sağlayamayacağını, müvekkili şirket için ihtiaycı olan tedariklerini yerine getiremez hale geldiğini, buna karşılık müvekkilinin avans çeklerinin bu şirketin elinde ve bedelsiz olarak kaldığnıı, çeklerinin müvekkiline iade edilmesi gerekirken edilmediğini, bedelsiz kalan çeklerin müvekkillerine iadesi için iş bu şirkete noter vasıtası ile ihtar çekildiğini ve bu ihtarın sonuçsuz kaldığını, davalı …. Turizm Tekstil Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. Ünvanlı şirketin Bakırköy … .Asliye Ticaret MAhkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasından, aynı iktisadi bütünlüğün şirketlerinden biri olan …. Dış Ticaret A.Ş için BAkırköy … .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasından geçici konkordato mühleti alındığını öğrendiklerini, müvekkilinin bu şirketten yüksek miktarda alacaklarının bulunduğunu, avans çeklerinin, kötüniyetli tahsil ya da kötüniyetli hamile teslimi ile müvekkiline vaki hasıl olabilecek tahsil riski karşısında, öncelikle kendi alacaklarını bu şirketten tahsil edememesinini, tedariklerini sağlayamamasının ve avans çeklerden dolayı ciddi bir sebepsiz taahhüt ve teslim almadığı bir bedeli ödeme riski ile karşı karşıya gelindiğini, mali planlama-ödeme dengesinin bozulduğunu, bu riski yönetebilmek için iyiniyetle yasal imkan olarak müvekikilinin konkordato başvurusunda bulunduğunu, bu talebi Bakırköy … .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasından verilen geçici mühlet kararının kabul edildiğini, anılan sebeplerle müvekkili için bu çeklerin bedelsiz olduğunu ve davalı şirkete bu çeklerden dolayı bir borcunun olmadığnın tespitini talep ettiklerini, Bakırköy…. .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasından konkordato talebi hakıknda kabulü ile geçici 3 aylık mühlet verildiğini b unedenle aleyhe bir icra takibi yapılmasının hukuken mümkün olmadığnıı bu nedenle iş bu kararın kaldırılması veya herhangi bir sebeple etki ve korumasının ortadan kalkması durumunda takip öncesi de olmasından dolayı öncelikle teminatsız, mahkemenin gerekli görmesi halinde %15 teminat ile tedbir kararı verilmesini, kötüniyetli tüm hamil ya da hamiller ve üçüncü kişilere karşı , menfi tespit, iptal ve istirdata ilişkin talep ve dava hakları saklı tutulmak üzere ,müvekkili şirket ile davalı şirket defter ve kayıtları üzerinde yapılacak olan inceleme ile anlaşılacağını, müvekkilinin davalıya iş bu dilekçeye konu çeklerden dolayı maddibağlamda herhangi bir borcununu bulunmadığının, iş bu tedarik için avans çeki olarak verildiğini, bu çeklerin karşılığı olan malların teslim edilmemiş olması sebebi ile bunların bedelsiz olduğunu tevsiki ve müvekkilinin davalıya bu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava,menfi tespit istemine ilişkindir.
HMK’nın 114/1 nci maddesinde dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra anılan maddenin ikinci fıkrasında da “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmü ile diğer kanunlarda dava şartlarına ilişkin düzenlemelerinde dikkate alınması gerekliliğine vurgu yapılmıştır.
Sözü geçen Kanun’un 115 nci maddesi hükmü de “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde olup buna göre Mahkeme’nin dava şartı noksanlığı hâlinde yapacağı işlemler düzenlenmiştir.
7155 sayılı Kanun’un 20 nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklene 5/A maddesinde ise “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü uyarınca Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülecek olan bazı davalarda,dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı hâline getirilmiştir.
Yine 7155 sayılı Yasa ile değişik 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi hukmü ise “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.
Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde olup madde ile arabulucuya başvuruyu dava şartı olarak kabul edilen davalarda, arabulucuya başvurmadan dava açılması hâlinde yapılacak işlem düzenlenmiştir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;davacı vekili, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti istemiyle huzurdaki davayı açmış ise de; dava konusunun, bir miktar paranın ödenmesine ilişkin olduğu ve davacı vekilinin dava açmadan önce arabulucuya başvurduğuna ilişkin herhangi bir belge sunmadığı gibi böyle bir iddiasının da bulunmadığı anlaşıldığından davanın 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca arabulucuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1-7155 Sayılı Kanun ile 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanuna eklenen 5/A maddesi uyarınca, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davalarda dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak hüküm altına alınmış olup davacının arabulucuğa başvurduğuna dair herhangi bir belge sunmadığı gibi bu yönde de bir iddiası bulunmadığından davanın 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca arabulucuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken ¨ 44.40 peşin harcın davacı tarafından yatırılan ¨ 29.031,75’den mahsubu ile fazla yatırılan ¨28.987,35 harcın karar kesinleştiğinde ve talep hâlinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨200,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.11/01/2019

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …