Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/255 E. 2021/903 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/255 Esas
KARAR NO : 2021/903

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2019
KARAR TARİHİ : 12/10/2021
K.YAZIM TARİHİ : 11/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin boya ve benzeri malzeme üretimi yapmakta olduğunu, davalı … ile aralarında ki ticari ilişki sebebiyle muhtelif tarihlerdeki faturalara dayalı olarak davalıya boya malzemesi sattığını, toplam tutarın 74.364,01 TL olduğunu, bu borcun 46.139,25 TL’sinin ödendiğini, bakiye 28.224,76 TL’nin ödenmediğini, davalı aleyhine icra takibi yaptıklarını, davalının takibe ve borca itiraz ettiğini, bu nedenle 28.224,76 TL alacağın 20.11.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz, avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosyamız arasına celp edilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacının 28.224,76 TL asıl alacak üzerinden davalı aleyhine icra takibi yaptığı, ödeme emrinin borçluya 12.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun süresi içinde 19.12.2018 tarihinde yetkili icra müdürlüğünün Kahramanmaraş olarak gösterilmek suretiyle yetkiye, borca, icraya itiraz ettiği görüldü.
Dosyaya sunulan 13/10/2020 tarihli …. tarafından düzenlenen raporda; Davacının 2018 ve 2019 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süreleri içerisinde yapıldığı, Davacı kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle de davacının davalıdan 28.224,76 TL.’lik alacaklı olduğu, takip tarihinin temerrüd başlangıç tarihi olarak kabulü halinde davacının davalıdan dava tarihi itibariyle; Yıllık TCMB avans faizi oranına göre 30.335,82 TL (28.224,76 * 2.111,06) alacaklı olduğu hususları tespit edilmiştir.
Kahramanmaraş …. Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat gereğince alınan raporda; Davalının davaya konu faturaların tamamını yasal kayıtlarına intikal ettirmediği, davalının davacıya olan ödemeleri kasa hesabından yaptığı bu durumun yasalar ve ticari hayatın akışına uygun olmadığı 2018 dönem sonu itibari ile Kasa Hesabından ödemeler ile borç bakiyesinin sıfırlandığı, Davacı tarafından dava dosyasına sunulan belgeler esas alınarak Davalının borcunun hesaplandığı 28.244,78 TL davacıya borcunun bulunduğu, Davacıya olan borcun yasal faizinin dava tarihine kadar hesaplandığı ve bunun 1.565,88 TL olduğu, Davalı yevmiye defterlerinin açılış ve kapanış yaptırıldığı ve TTK hükümlerine göre delil niteliğine haiz olduğu hususları tespit edilmiştir.
Huzurda görülen dava bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 09/04/2019 Tarih, 2017/5059 Esas, 2019/2363 Karar sayılı ilamına göre;
“İlk derece mahkemesince davacının takip dayanağı yaptığı fatura örnekleri davalının bağlı olduğu Vergi Dairesi Müdürlüğüne gönderilerek bu faturaların davalı tarafından 2017 yılı BA (Büyük Alış) formunda vergi dairesine bildirilip bildirilmediği ve bildirilmiş ise sonradan verilen düzeltme beyanı ile bildirimden çıkartılıp çıkartılmadığının sorulması gerekir. Bir satım faturasının alıcı ticari defterlerine kaydedilmesi halinde sonradan bu kayıt silinse dahi malın teslim alındığına karine olduğu gibi satım faturası BA formu ile vergi dairesine bildirilirse sonradan düzeltme yapılsa da malın teslim alındığına karinedir. Şayet bu araştırma sonucunda takip konusu faturaların davalının BA (Büyük Alış) formunda yer almadığı anlaşılırsa bu kere bu faturalara konu malların davalıya teslimine ilişkin üzerinde teslim alan isim ve imzası bulunan irsaliyeler yönünden davalının isticvap edilip, teslim alan imzalarının kendisine ya da çalışanına ait olduğunun kabul edilmemesi halinde imza ve sair incelemeler yapılarak karar verilmesi gerekmektedir.”
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, fatura alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı alacak davası olarak açtığı görülmüştür. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde davalı tarafın ticari defterleri incelenmiş olup dava konusu bir kısım faturaların davalının defterlerine işlenmediği, hayatın ve ticaretin olağan akışına aykırı bir şekilde davacıya ödemelerin kasa hesabından yapılarak borç bakiyesinin sıfırlandığı; davacı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde davacının 2018 ve 2019 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süreleri içerisinde yapıldığı, davacı kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle de davacının davalıdan 28.224,76 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Dosyamız arasına davalı şirketin ilgili yıllarına ait BA formları celpedilmiş olup dava konusu faturaların beyan sınırında olanlarının davalı şirket tarafından BA formları ile ilgili vergi dairesine bildirildiği tespit olunmuştur. Yerleşik Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere bir satım faturasının alıcı ticari defterlerine kaydedilmesi halinde sonradan bu kayıt silinse dahi malın teslim alındığına karine olduğu gibi satım faturası BA formu ile vergi dairesine bildirilirse sonradan düzeltme yapılsa da malın teslim alındığına karinedir. Her ne kadar davalı defterlerinde davacıya kasadan ödeme yapıldığı görünmesine rağmen davalı tarafından ödemelerin yapıldığına dair yazılı bir belge sunulmamış olması ve davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmaması nedeni ile yemin deliline dayanmamış olmasından dolayı ödemelere ilişkin olarak davalıya yemin delili hatırlatılamamıştır. Açıklanan nedenlerle açılan davanın kabulü ile davalının takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davaya konu 28.224,76 TL asıl alacağın takip tarihi olan 20/11/2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 1.928,03 karar ve ilam harcının peşin alınan 482,01 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 1.446,02 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafından sarf olunan (1.300,00 TL bilirkişi ücreti + 300,60 TL posta/tebligat/müzekkere/talimattan ibaret) 1.600,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 482,01 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince takdir olunan 4.233,71 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı