Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/250 E. 2020/609 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/250 Esas
KARAR NO : 2020/609

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/04/2019
KARAR TARİHİ : 06/10/2020
K.YAZIM TARİHİ : 23/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 05.04.2019 harçlandırma tarihli Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetleMüvekkili ile davalı arasında cari hesaba dayalı ticari ilişki olduğunu, davalının müvekkilinden iş sağlığı ve güvenliği kapsamında doktorluk ve uzmanlık hizmeti aldığını, davacı tarafından hizmetin sunulduğunu ancak davalının borcunu ödemediğini, bu meyanda Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, borçlunun haksız olarak borca itiraz ettiğini, bu sebeple itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı davaya cevap vermemiş bu nedenle münkir sayılmıştır,
Dava ,İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali talepli (HMK 105.md düzenlenen) EDA davasıdır
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; Davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olup olmadığı,(alacağın var olup olmadığı), tahsili gereken alacak miktarının ne olduğu, davacının bu alacağı talep edip edemeyeceği, borcun ödenip ödenmediği, borçlunun temerrüte düşüp düşmediği temerrüt tarihinin , uygulanması gereken faiz tür ve oranının, buna göre tahakkuk eden faiz miktarının ve toplam alacağın ne olduğu, hususunda toplandığı anlaşılmıştır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde ;Davacı alacaklının 10.09.2018 tarihinde davalı aleyhine 10.09.2018 vade tarihli cari hesap alacağı dayanak gösterilerek 15.933,00-TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi yaptığı ödeme emrinin borçluya 14.09.2018 tarihinde tebliğ edildiği davalının vekili aracılığı ile süresi içinde 17,09,2018 tarihinde takip konusu borca, yetkiye faiz ve fer’ilerine itiraz ettiği, görülmüştür.
Her ne kadar davalı/borçlu vekili icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ise de , itirazında yetkili icra dairesinin neresi olduğunu açıkça belirtmediği, ortada İİK 50 md yollamasıyla ,6100 sayılı HMK’nun 19/2 maddesindeki usule uygun bir yetki itirazı bulunmadığı anlaşılmıştır.
Ticaret sicil, vergi kayıtları, icra dosyası sair deliller celbedilmiş davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için tarafların ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış olup; davalı tarafça usulüne uygun ihtaratlı davetiyeye rağmen defter ve belgeler ibraz edilmemiştir.
Bilirkişi SMMM … tarafından dosyaya kazandırılan ve mahkemece denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 13.03.2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının 2018 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde yapıldığını ,davacının davalıya iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verdiğini, bu nedenle taraflar arasında 05.03.2018 tarihli sözleşme imzalandığı ve davacı tarafından davalıya …., …, …,…, …,…. seri no’lu ve toplam tutarı 15.933,00-TL olan 6 adet fatura keşide ettiğini davacı kayıtlarına göre 15.933,00-TL alacaklı olduğu kanaat ve görüşünü bildirmiştir.
Davalının ticari defter belgelerini ibraz etmemesi nedeni ile ticari defterlerin birbirini doğrulamadığı nazara alınarak; davacı vekiline dava ve takibe dayanak fatura asılları ile sözleşme aslını sunması için süre verilmiş, sunulan fatura ve taralar arasında akdolunan sözleşme bakımından davalının isticvabına karar verilmiş ise de davalı usulüne uygun çağrıya rağmen isticvap olunmak üzere hazır bulunmamıştır.
Elde edilen deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğnde; davacının 15.933,00-TL alacağın tahsili talebiyle takibe giriştiği, yapılan yargılama sonunda davacının takip tarihi itibariyle tahsili gereken alacağının 15.933,00-TL olduğu, takip konusu alacak miktarında, takip sonrası talep edilen faiz tür ve miktarında vs fazlalık ve hukuka aykırılık bulunmadığı, davalının bu miktardaki likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. davanın kabulüne karar verilerek aşağıda yazılı şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile davalı/borçlunun Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen takip konusu 15.933,00-TL’lik borcun dava konusu edilen 15.933,00-TL’lik kısmına vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4489 Sayılı Kanun ile değişik 2.md gereğince T.C. Merkez Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları dikkate alınarak değişen oranlarda basit usulde (3095 S.K. Md 3.) temerrüt faizi uygulanmasına,
2-Asıl alacağın % 20’si üzerinden hesap edilen icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,

3- a) Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 1.088,38-TL karar ve ilam harcından yatırılan 192,43-TL peşin/nispi harç +79,97-TL icra veznesine yatan toplam 272,40-TL harcın mahsubu sonucu bakiye 815,98-TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye İRAT KAYDINA,
b)Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvuru harcı + 192,43-TL peşin nispi harç + 6,40-TL vekalet harcından ibaret toplam 243,23-TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya VERİLMESİNE,
4-a) Davacı tarafından sarf olunan (bilirkişi ücreti/posta/tebligat/ müzekkereden ibaret) 912,10-TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya VERİLMESİNE,
b) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine YER OLMADIĞINA,
c) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine İADESİNE,
5-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa VERİLMESİNE,
Dair, 5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/10/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı