Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/245 E. 2019/1169 K. 29.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/245 Esas
KARAR NO : 2019/1169

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali)
DAVA TARİHİ : 04/04/2019
KARAR TARİHİ : 29/11/2019
K.YAZIM TARİHİ : 02/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili bakırköy nöbetçi asliye ticaret mahkemesine vermiş olduğu 04/04/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; ….bank …. şubesi TR……. iban nolu hesaba ait ……. çek nolu keşide yeri İstanbul olan 10.05.2019 keşide tarihli 40.000,00TL bedelli çekin zayi olduğunu ödemeden men kararı verilmesini ve neticede çekin zayii nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
TTK’nun 757 nci maddesi hükümlerine göre ;davacı tarafın dava dilekçesindeki talebi doğrultusunda , zayi olduğundan bahisle iptali talep edilen çekler ile ilgili % 15 teminat karşılığında “ödemeden men ” yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiş, mahkemece takdir olunan teminat tutarı davacı tarafça yatırıldığından bankaya müzekkere yazılmış ise de Muhatap banka cevabi yazılarında dava konusu çek hesabının davacı keşideciye ait olduğu ve yasal süre içinde çekin bankaya …… tarafından ibraz edildiği bildirmiştir.
Ayrıca “çeki elinde bulunduranların ilk ilan tarihinden itibaren üç aylık süre içinde söz konusu çeki ibraz etmeleri veya bildirimde bulunmaları aksi hâlde çekin iptaline karar verileceği” hususunda Ticaret Sicil Gazetesi’nde birer hafta ara ile üç kez ilan yapılmıştır.
Kıymetli evrak ile tacirlere ait diğer defter ve belgelerin iptali konusunda Türk Ticaret Kanununda çeşitli düzenlemeler öngörülmüştür.
TTK’nun 818 inci maddesi yollaması ile aynı yasanın 680 inci madde uyarınca bir çekin kısmen doldurulmuş veya sadece imzalanmış olması hâlinde tedavüle çıkarılması mümkün ve geçerli olup böyle bir çek için TTK’nun 757,758,759 ve devamı maddeleri uyarınca iptalini istemek hakkı sadece hamile aittir. Böyle bir iddiaya sahip keşideci yani imzasını içeren fakat kaybettiği çekin bedelinin kendisinden istenmesi hâlinde aynı kanunun 792 inci maddesi uyarınca borçlu olmadığının tespiti yönünde dava açmak hakkına sahiptir. Çek iptali davası ile amaçlanan hamilin belgesi olarak borçludan çek bedel tahsil hakkı sağlamaktır. Keşidecinin böyle bir alacağı da söz konusu değildir. Çek keşidecisi bu hâli ile ancak rızası dışında elinden çıktığını söylediği çek bedeli kendisinden talep edildiğinde veya çekin kimde olduğunu öğrendiğinde TTK’nun 790-792 inci maddeleri uyarınca çeki elinde bulunduran kişiyi hasım gösterip davasını açmak ve mahkemeden o aşamadan sonra tedbirleri istemek hakkına sahiptir.
Bu nedenle keşidecinin zayi nedeniyle iptal davası açmada hukuki menfaatinin bulunmadığı kabul edilerek davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK’nun 114/1-h maddesinde düzenlenen davacının hukukî yararının bulunmaması sebebiyle aynı kanunun 115/2.maddesi uyarınca usulden REDDİNE ,
2-Ödeme yasağı kararının KALDIRILMASINA, bu konuda ilgili banka müdürlüğüne müzekkere YAZILMASINA,
3-Hükmün kesinleşmesinden veya ihtiyati tedbir kararının kalkmasından itibaren bir ay içinde tazminat davasının açılmaması halinde teminatın İADESİNE
4-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 130,00-TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, 5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve … sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 29/11/2019

Katip …

Hakim …