Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/24 E. 2019/1172 K. 03.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/24 Esas
KARAR NO : 2019/1172

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 11/10/2018
KARAR TARİHİ : 03/12/2019
K.YAZIM TARİHİ : 31/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu 11/10/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yapılan takipte müvekkiline 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnameleri gönderdiğini, müvekkilinin süresi içerisinde cevap vermesine rağmen 89/3 haciz ihbarnamesi gönderdiğini, gönderilen her 3 haciz ihbarnamesinin de usul ve yasaya aykırı olup iptali gerektiğini, 1. Haciz ihbarnamesinin 24/07/2018 tarihinde gönderildiğini, bu haciz ihbarnamesine 03/08/2018 tarihinde cevap verildiğini, 2. Haciz ihbarnamesinin 31/08/2018 tarihinde gönderildiğini bu ihbarnameye 05/09/2018 tarihinde KEP üzerinden cevap verildiğini ayrıca muhabere yolu ile 06/09/2018 tarihinde Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Muh no ile cevap verildiğini, cevaplar dikkate alınmayarak 3. Haciz ihbarnamesi gönderildiğini gönderilen 3. Haciz ihbarnamesinin haksız ve hukuka aykırı olması sebebiyle iptaline karar verilmesini talep ve dava ettiği,
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Gönderilen haciz ihbarnamelerinin icra müdürlüğünün kusurundan kaynaklandığını, bu durumun icra müdürlüğünün mevcut kararı ile tespit edildiğini, davacının 1 ve 2. Haciz ihbarnamelerine cevap vermesine rağmen UYAP güncellemeleri nedeniyle evrakın dosyaya geç girdiğini, bu nedenle bankaya sehven 3. Haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, 89/2 ve 3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verildiğine ilişkin tensip tutanaklarının icra müdürlüğü dosyası içerisinde yer aldığını, dava konusu haciz ihbarnamelerinin iptal edilmiş olmasına rağmen davacının bu davayı ikame etmesinde hukuki yarar bulunmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği,

Davacı cevaba cevap dilekçesinde özetle; Hukuki yararın mevcut olduğunu, davanın görevli mahkemede açıldığını, davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği,
Davalı vekili 2. Cevap dilekçesinde özetle; İcra Müdürlüğü tarafından iptaline karar verilen haciz ihbarnameleri sebebiyle davacının davasını açmakta hukuki yarar bulunmadığının davanın reddine karar verilmesini talep ettiği,
Celp edilen Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davalının dava dışı …. A.Ş’ye 1.200.899,95 TL alacak üzerinden ilamsız icra takibi yaptığı, davalının 10.07.2018 UYAP kayıt tarihli dilekçe ile davacı …. Bankasınında içinde bulunduğu bankalara 89/1, 29.08.2018 UYAP kayıt tarihli dilekçe ile 89/2, 10.09.2018 UYAP kayıt tarihli dilekçe ile 89/3 haciz ihbarnamesi gönderilmesini talep ettiği, davacı banka tarafından 03.08.2018, 05.09.2018 tarihlerinde KEP üzerinden 06.09.2018 tarihinde muhabere yoluyla haciz ihbarnamelerine itiraz edildiği, davacı banka açısından haciz ihbarnamelerinin iptaline yönelik icra müdürlüğü kararının dosya içerisinde bulunmadığı,
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından 3. Şahıs davacıya gönderilen haciz ihbarnameleri nedeniyle davalının davacıdan alacaklı olup olmadığı, haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği hususlarında toplandığı,
Dava, İİK 89/3 maddesinde düzenlenen haciz ihbarnamesinden kaynaklı menfi tespit davasıdır. İİK 89/3 maddesine göre “Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu süre içinde 106. maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. Üçüncü şahıs açtığı bu davayı kaybederse, mahkemece, dava konusu şeyin yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkûm edilir. Bu fıkraya göre açılacak menfi tespit davaları maktu harca tabidir.”
Elde edilen deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı alacaklının 10.07.2018 Uyap kayıt tarihli dilekçe ile davacıya İİK 89/1 madde gereği birinci haciz ihbarnamesi gönderilmesi talep edildiği, bu yazının davacı bankaya banka cevabi yazısından anlaşıldığı üzere 31.07. 2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı banka tarafından 03.08.2018 tarihinde itiraz edildiği , 29.08.2018 Uyap kayıt tarihli dilekçe ile davacıya İİK 89/2, ikici haciz ihbarnamesi gönderilmesi talep edildiği bu yazının 31.08.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı banka tarafından 05.09.2018 tarihlerinde KEP üzerinden 06.09.2018 tarihinde muhabere yoluyla haciz ihbarnamelerine itiraz edildiği, bu itirazların icra müdürlüğünce nazara alınmayarak 19.09.2019 tarihli 3. Haciz ihbarnamesi gönderildiği, dava dışı bir kısım bankalara gönderilen haciz ihbarnamelerine yapılan itirazların nazara alınmaması üzerine icra müdürlüğünce gönderilen haciz ihbarnamelerin iptaline karar verilmiş ise de ; davacı banka hakkında icra müdürlüğünce verilen bir iptal kararının dosyada

bulunmadığı görülmüş bilahare icra müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevaben Uyap sistemi üzerinde de davacı lehine kaldırma kararının bulunmadığı bildirilmiştir.
Davacı tarafından süresi içerisinde haciz ihbarnamelerine itiraz edilmesine rağmen icra müdürlüğünce bu itirazların nazara alınmadığı bu nedenle davalı tarafın talebi üzerine ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin gönderildiği davacının davalıya süresinde yapılan itirazlar nedeni ile borçlu olmadığı ve iptal kararı olmaması nedeni ile davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu anlaşılmış, her ne kadar davalı tarafça davacıya gönderilen haciz ihbarnamelerinin icra müdürlüğü kusurundan kaynaklandığı bu nedenle yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği beyan edilmiş ise de; kural olarak bir davada, haksız çıkan tarafın yargılama giderleriyle yükümlü bulunması asıl olduğundan ve ancak 6100 sayılı HMK 312/2 maddesi maddelerinde öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde davayı kaybeden taraf, yargılama giderleri ile sorumlu tutulamayacağından HMK 312/2 maddesi hükmüne göre davalının yargılama gideri ve avukatlık ücreti ile sorumlu tutulmamasının koşulları; davanın açılmasına kendi hal ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davanın talep sonucunu kabul etmiş olmasına bağlı olduğundan, Bu iki koşulun bir arada gerçekleşmiş olması gerekir. (TC. Yargıtay 19 HD 2012/16407Esas 2013/1576 Karar sayılı 29.01.2013 tarihli kararı da bu doğrultudadır. )Bu nedenle davanın kabulü ile davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği kanaati ile aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜNE, dava konusu yapılan haciz ihbarnamelerinin İPTALİNE , icra takip borçlusu … Sanayi İmalat Pazarlama Ltd. Şti’nin davacı bankada hak ve alacağının bulunmadığının TESPİTİNE,
2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 35,90 TL peşin/nispi harcın mahsubu sonucu bakiye 8,50- TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye İRAT KAYDINA,
Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı +35,90 TL peşin nispi harç + 5.20 TL vekalet harcından ibaret toplam 77,00TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya VERİLMESİNE,
3-a) Davacı tarafından sarf olunan posta/tebligat/ müzekkereden ibaret 326,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya VERİLMESİNE,
b) Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine YER OLMADIĞINA,
c) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine İADESİNE,
4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya VERİLMESİNE,
Dair 5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve … sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 03/12/2019

Katip ….

Hakim …