Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/233 E. 2022/260 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/233 Esas
KARAR NO : 2022/260

DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/03/2019
KARAR TARİHİ : 15/03/2022
K.YAZIM TARİHİ : 18/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı arasında ….. Tic. ve San. Ltd. Şti.’nin %50 hissesinin müvekkile devri için 22.06.2017 tarihinde hisse devir sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme ile davalının …. . Şti.’deki %50 hissesini müvekkile devretmesi ve hisse devri karşılığında müvekkilce davalıya 95.000,00 TL ve 20.000,00 USD nakit olarak ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilin sözleşme gereğince davalıya 05/06/2017 tarihinde 50.000,00 TL ve 01/06/2017 tarihinde 41.000,00 TL tutarında ödeme yaptığını, yapılan ödemelerin banka havalesi ile yapılmış olduğunu, bu nedenle müvekkilce Kartal …. Noterliği’nden keşide edilen 13.08.2018 tarihli ve …. Yev. Numaralı İhtarname ile sözleşmeden cayma hakkını kullandığını ve …. Ltd. Şti.’nin %50 hissesinin kendisine devri talebinden vazgeçtiği, müvekkil adına …’ın banka hesabından ödenen 91.000,00 TL’nin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde iadesi hususunun davalıya ihtar edildiğini, ihtarnamenin davalıya 28.08.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı tarafça ihtarnamenin tebliğinden itibaren verilen 7 günlük süre içerisinde ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediğini ve iadesi talep edilen tutarın müvekkile iade edilmediğini, bunun üzerine Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz edildi i, davalının yetki itirazının tarafça kabul edilerek dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesinin talep edildiğini, talep üzerine dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesinin talep edildiği, talep üzerine dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderildiğini ve Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … E, Sayılı dosyasından davalıya yeniden ödeme emri gönderildiğini, davalının bu icra dosyasına da takibe konu borca ve tüm faiz ve ferilerine itiraz etiğini, tarafça 07.02.2019 tarihinde Arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, arabuluculuk görüşmeleri sonucunda taraflar arasında uzlaşma sağlanamamış olup 25.02.2019 tarihinde tutanak düzenlendiğini, davalının icra takibine konu borcu ödemediğini, Neticeten; davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının takibe konu alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere İcra İnkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile …. huzurunda 22.06.2017 tarihli Ortaklık Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeden sonra şüpheli …’nun yükümlülüklerini yapmadığı gibi müvekkili tehdit etmeye başladığını, davacının sözleşmenin 6. maddesine istinaden 91.000,00 TL ödediğini ancak 4.000 TL/20.000 USD ödemediğini, ana sözleşmeye muzgayir bir şekilde zorla farklı sözleşmeler imzalatmaya çalışan sanığın bir gün silah zoruyla müvekkile ek sözleşme imzalattığını, nihai hedefine ulaşamayınca da şirketi karar defterini zorla alıkoymak suretiyle şirketi zor durumda bıraktığını, davacı tarafın 22.06.2017 Ortaklık Sözleşmenin 9. maddesine İstinaden belirlediği 3. şahıs Rus Vatandaşı Öz Oğlu ….’e Resmi olarak 26.07.2017 tarih, … sayı nolu Bakırköy ….. Noterliğinde Hisse Devri Sözleşmesi yaptırdığını, fakat …’in oturum olmadığı için Ticaret Sicil Tescil yapılamadığını, yani müvekkilin sözleşmenin tüm şartları yerine getirdiğini, davacının icra sorunları olması sebebi ile banka ve resmi kanalları kullanılmadığından dolayı göndermiş olduğu 91.000 TL’yi sene içerisinde belirttiği yurt içi ve yurt dışında bulunan hesaplara … ve … tarafırdan gönderildiğini, yani müvekkilin yapmış olduğu sözleşmenin tüm maddelerine harfiyen uyduğunu, davacının kendisinin cayma vs hakkı olmamasına rağmen zarar etmesine rağmen paranın fazlasını silah ile tehditle kendisine ödendiğini, kaldı ki sözleşme şartlarına uymayan davacının herhangi bir hak talep etme hakkının da olmadığını, neticeten; davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının 91.000,00 TL asıl alacak, 583,40 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 91.583,40 TL alacak üzerinden 7 örnek icra takibi yaptığı, ödeme emrinin davalı borçluya 13.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 13.11.2018 tarihinde (süresi içerisinde) borca, ferilerine, işlemiş faize, faiz oranına itiraz ettiği görüldü.

Dosyaya sunulan 14/10/2020 tarihli bilirkişi SMMM …. tarafından düzenlenen raporda; Dava konusunun, davacı ile davalı arasında akdedilen devir sözleşmesine istinaden cayma hakkının kullanılması nedeniyle ödenen hisse devri bedelinin ödenmesine ilişkin yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, Dava dışı …. Tic. ve San. Ltd. Şti.’nin 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Dava dışı ….. Tic. ve San, Ltd, Şti.’nin ticari defterlerinde 500 Sermaye hesabının davacı …’nun isminin bulunmadığı, sadece davalı …’ın isminin bulunduğu, dava dışı şirkete ilişkin pay defterinin tarafımıza sunulmadığından mezkur ödemelere ilişki pay devrinin yapılıp yapılmadığının tespit edilemediği, pay defterinin sunulmamasına ilişkin nedenin ise dosya içerisinde zayi olduğunun iddia edildiği ve bu hususta Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesine ilişkin kararın bulunduğu, Davalının cevap dilekçesi ekinde davacının oğlu olduğunu iddia ettiği …. isimli şahsa yönelik Limited şirket devir sözleşmesinin bulunduğu, bu sözleşmeye istinaden devir işlemlerini 27.07.2017 tarihinden ticaret sicilde başlatılmış olduğu ancak yeni ortağın ikamet teskeresi noter tasdikli ibraz edilmediğinden ticaret sicilden reddine karar verildiği ve daha sonradan da teslim edilmediğinden tescilin yapılamadığını dosyaya mübrez evraklardan anlaşıldığı, Dava konusu ödemelere ilişkin olarak …. Bankası A.Ş.’den 16.12.2019 tarihli gelen cevabi yazıda dava dışı …’dan 01.06.2017 tarihinden 41.000,00 TL ve 05.06.2017 tarihinde 50.000,00 TL olmak üzere toplamda 91.000,00 TL açıklama bulunmamakla birlikte havale yapılmış olduğu, neticeten dava dışı … tarafından davacı adına davalıya 91.000,00 TL ödeme yapılmış olduğu, davacının iddiasına ilişkin olarak gönderilen dava konusu ödemelerin davacı adına gelmiş olduğunun davalı tarafından ikrar edildiği, devir işlemine ilişkin pay defterinin ibraz edilmediği, ibraz edilmeme sebebinin de davacı tarafından zayi olduğu iddiasında bulunulduğu, dava dışı … Ltd. Şti. firmasına tlicari defterlerinde pay devir işlemine ilişkin herhangl bir kayıt bulunmadığı, davalının iddiasının da davacıya yapılması gereken devrin dava dışı ….’e (Davacının Oğlu) yapılmış olduğunun iddia edildiği ve evrak eksikliği nedeniyle devir işleminin gerçekleştirilemediği belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin Esas No: …, Karar No: … sayılı k.ararına göre;
“Dava, davalı şirkete yapılan ödemelerin iadesi istemine ilişkindir. Davacı, davalı şirketin eski müdürü ve ortağı olan dava dışı ….’ın hisselerini devralmak amacıyla davalı şirkete ödemelerde bulunduğunu, ancak hisse devrine ilişkin vaadin yerine getirilmediğini, bu nedenle davalı şirkete yaptığı ödemelerin iadesi gerektiğini ileri sürmüştür. Mülga TTK’nın 520/son maddesinde, payın devri veya devir vaadi hakkındaki mukavele yazılı şekilde yapılmış ve imzası noterce tasdik ettirilmiş olmadıkça ilgililer arasında dahi hüküm ifade etmeyeceği düzenlenmiştir. Davalı şirket kayıtları üzerinde yaptırılan inceleme sonucu davacı tarafından ödeme makbuzları ve banka dekontları karşılığı davalı şirkete ödemeler yapıldığı tespit edilmiştir. Bu durumda, davacının kendisine vaat edilen hisse devri sözleşmesinin gerçekleştirileceği inancıyla davalı şirkete ödemelerde bulunduğu, paranın davalı şirket hesaplarına girdiği ancak hisse devrine ilişkin işlemlerin yapılmadığı ve devir vaadinin de anılan kanuni şekil şartına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunduğu anlaşılmakla, davacının geçersiz sözleşmeye dayalı olarak ödediği tutarları sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında ödemelerin yapıldığı davalı şirketten talep etme hakkının bulunması karşısında, davanın bu kapsamda görülerek sonuçlandırılması gerekirken, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.”
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında dava dışı ….. Tic. ve San. Ltd. Şti.’nin %50 hissesinin davacıya devri için 22.06.2017 tarihli adi yazılı şekilde hisse devir sözleşmesinin düzenlenerek imzalandığı, bu sözleşme uyarınca davacı tarafından davalıya 91.0000,00 TL ödeme yapıldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı … tarafından davacı hakkında Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na silahla tehdit suçundan dolayı suç duyurusunda bulunulduğu; yapılan soruşturma neticesinde davacı hakkında takipsizlik kararı verilmiş olup verilen takipsizlik kararı kesinleşmiştir. Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca limited şirketlerde payın devri veya devir vaadi hakkındaki sözleşmelerin yazılı şekilde yapılması ve imzaların noterlikçe tasdik edilmesi gerekmekte olup bu şekil şartlarını taşımayan sözleşmelerin geçersiz olacağı açıktır. Davacının kendisine vaat edilen hisse devri sözleşmesinin gerçekleştirileceği inancıyla davalıya bir kısım ödemeler yaptığı, davalı tarafından söz konusu ödemenin hisse devrine karşılık yapıldığının kabul edildiği; ancak hisse devrinin gerçekleşmediği; taraflar arasındaki sözleşmenin kanuni şekil şartına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunduğu anlaşılmakla, davacının geçersiz sözleşmeye dayalı olarak ödediği tutarları sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında ödemelerin yapıldığı davalıdan talep etme hakkının bulunması karşısında açılan davanın ana para alacağı yönünden kabulü ile alacağın likit olması gözetilerek davacının takdiren asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 18.200,00 TL tutarındaki icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 91.000,00 TL asıl alacak üzerinden İPTALİ ile asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 18.200,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 6.216,21 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.106,10 TL nispi harçtan mahsubu ile 5.110,11 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafından sarf olunan (800 TL bilirkişi ücreti + 203,80 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) +1.003,80 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına (%99,36 Kabul oranı) göre hesaplanan 997,38 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarf olunan (posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) + 88,42 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına (%0,64 red oranı) göre hesaplanan 0,57 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine; bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7- Davacı tarafından yatırılan 6,40 TL vekalet harcı, 44,40 TL başvurma harcı ve 1.106,10 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
9- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 12.595,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 583,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/03/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim … e-imzalı