Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/226 E. 2019/1033 K. 24.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/226
KARAR NO : 2019/1033

ASIL DAVA : Şirketin İhyası
ASIL DAVA TARİHİ : 28/03/2019

(BİRLEŞEN BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2019/290 ESAS SAYILI DOSYASI )

BİRLEŞEN DAVA : Şirketin İhyası
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 30/04/2019
KARAR TARİHİ : 24/10/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
ASIL DAVADA
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği 28/03/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; ….’ne … Sicil numarası ile kayıtlı bulunan Tasfiye Halinde ….. Kooperatifi’nin tasfiyesinin sona erdiğinin 28/07/2001 tarihli Genel Kurulda karar verildiğini, işbu kararın 23/08/2011 tarihinde tescil edildiğini, işbu genel kurul kararı da 28/08/2001 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığını, bu şekilde de söz konusu kooperatifin tasfiyesi tamamlanarak kaydı terkin edildiğini, işbu duruma ilişkin İstanbul Ticaret Odası kayıt örneği, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi sureti ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürfüğü’nün Tekirdağ İş Mahkemesinin ….sayılı dosyasına gönderdiğini, söz konusu kooperatif her ne kadar sicilden terkin edilmiş ise de müvekkilinin söz konusu kooperatife karşı açmış olduğu hizmet tespiti davasını kazandığını, Tekirdağ İş Mahkemesi’nin …. esas …. karar sayılı karar suretinin dilekçe ekinde sunduklarını, söz konusu karar davalı yanca temyiz edildiğini, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin …. esas ….karar sayılı kararı ile davalı kooperatifin sicilden terkin edilmiş olması sebebiyle ihyasının sağlanması gerektiği hüküm altına alındığını, işbu Yargıtay kararının akabinde Tekirdağ iş Mahkemesince müvekkiline davalı kooperatifin ihyasının sağlanması hususunda dava açmak üzere süre verildiğini, söz konusu tebligat suretini dilekçe eklerinde sunduklarını, dava konusu kooperatif ile müvekkilinin arasında iş hukukundan kaynaklı hizmet tespiti davası derdest iken söz konusu kooperatifin tasfiyesinin tamamlanması ve sicilden terkin edilmesi hukuken mümkün olmadını,bu sebeple de yapılan tasfiye hukuka aykırı olduğunu, söz konusu kooperatifin ihyasını talep etme zarureti hasıl olduğunu, bu nedenlerle Tasfiye Halinde ….. Kooperatifi’nin ihyasına ve bu surette son tasfiye memuru ….’nin yeniden tasfiye memuru olarak atanmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin …. zorunlu yasal hasım olduğundan …. hariç olmak üzere diğer davalı tasfiye memuru …. üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA,
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 30/04/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde;Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası tahtında Tasfiye Halinde ….. Kooperatifi’nin ihyası için Tasfiye Memuru …. ve yasa gereği zorunlu hasım …. aleyhine kooperatifin ihyası davasının ikame edildiğini ancak; söz konusu kooperatifin tasfiye kurulu tarafından kapatıldığını ve … ile …’ın da tasfiye memuru olduğu gelinen süreçte tespit edildiğini, bu sebeple de Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası tahtında 01/04/2019 tarihli tensip tutanağının 15 no’lu ara kararı gereğince işbu davada davalı tasfiye memurları … ile … aleyhine ihya davası açılması için 1 aylık kesin süre verildiğini, işbu davayı birleştirme talepli ikame etme zaruretinin hasıl olduğunu, tasfiye halinde ….. Kooperatifi’nin ihyasına ve bu surette son tasfiye memuru …., … ve …’ın yeniden tasfiye memuru olarak atanmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin …. zorunlu yasal hasım olduğundan …. hariç olmak üzere diğer davalı tasfiye memurları …., … ve … üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVADA SAVUNMA:
Davalı ….’nin 29/04/2019 havale tarihli dilekeçsi ;Davalı müvekkilinin ihyası istenen Kooperatif’te tasfiye memuru olarak görev almadığını, yönetim kurulu üyeliği yaptığını, söz konusu kooperatifin yönetim kurulunda davalı müvekkili … ile birlike …. ve … da görev almış olup, … vefat ettiğini, ihyası istenen kooperatifte tasfiye memuru olarak görevli olan kişinin kim olduğunu müvekkili tam olarak hatırlamayamadığını, ancak … isimli, resmi görevli biri olduğunu anımsadığını, ihyası istenen kooperatif inşa edilen siteyi oluşturulmak için kurulduğunu, inşaat tamamlanınca kooperatif tasfiye edilmiş olup yerine Ürün Sitesi isimli site kurulduğunu, ayrıca aradan geçen 20 yılda kooperatif üyelerinin yarısı kooperatiften kaynaklı haklarını devrettiklerini, Kooperatif tasfiye edilirken, kooperatiften kaynaklı davacının alacakları kendisine ödendiğini, bir alacağı kalmadığını, ayrıca davacı taraf davasını süresinde açmamış olup, zamanaşımına uğradığını, davacının, hizmet tespiti davasında davasını tasfiye olmuş Koopratif hissedarlarına yöneltmesi gerektiğini, ihya davası açmakta hukuki yararının olmadığını, bu nedenlerle açılan davanın reddi gerektiğini talep etmiştir.
Davalı ….’nün 02/05/2019 havale tarihli dilekeçsi ; Müvekkili …..nün, davaya konu olayın cereyan ettiği dönemde yürürlükte bulunan 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu m.34 ve Ticaret Sicil Tüzüğü m.28 hükümleri çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluk şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, müvekkili davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, bu nedenlerle müvekkili yönünden açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA,
SAVUNMA:
Birleşen davada davalı … ‘in 03/06/2019 tarihli dilekçesini özetle; Dava dilekçesinin eklerinin kendisine tebliğ edilmediğini, süresinde açılmayan davanın zamanaşımı define yönelik itirazlarının nazarı dikkate alınarak aleyhine ikame olnunan davanın reddini, son tasfiye memurluğu esnasında davacı …’nın kendisine veya son tasfiye heyetinde yer alacak talebinin iletilmediğinden ve esasen bu sürece kadar kooperatif nezdinde doğup ta almadığı herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığından , ayrıca son tasfiye memuru olarak bu yöndeki görevini kanunlara , yasalara ve meri mevzuat hükümlerine uygun bir şekilde yapıp sonuçlandırdığından herhangi bir usulüzlüğe karışmadığından ve buna mahal vermediğinden hakkında açılan iş bu yersiz , zamansız ve mesnetsiz davanın kendi yönünden reddini , dava masrafları ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ın dava açılmadan önce vefat ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Asıl ve birleşen davada; dava, hukukî niteliği itibariyle; kooperatifin ihyası ile ticaret siciline tescili davasıdır.
Dosyanın incelenmesinde, davanın sadece …. ile bir tasfiye memuru aleyhine açıldığı, diğer tasfiye memurları aleyhine davanın açılmadığı anlaşılmakla, mahkememizce davacı vekiline diğer tasfiye memurları aleyhine dava açması ve ilgili davanın mahkememiz dosyası ile birleştirilmesini sağlaması için süre verildiği, verilen süre içerisinde davacı vekilinin diğer tasfiye memurları aleyhine dava açtığı ve mahkememiz dosyası ile birleştirilmesini sağladığı görülmüştür.
……. den gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; …sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin olan Tasfiye Halinde …… Kooperatifi’nin son tescilini 23/08/2001 tarihinde yaptırdığı, tasfiyesinin sona erdiğinin ise 14/05/1998 tarihinde tescil edildiği ve sicil kaydının terkin edildiği, kooperatife tasfiye memuru olarak asıl ve birleşen dosya davalılarının seçildiği görülmüştür.
İstanbul …. tarafından gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen kooperatifin terkin olmadan önce merkez adresinin … olduğu, buna göre mahkememizin 6102 sayılı TTK’nun 547/1 maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, incelenen mahkeme dosyası, ticaret sicil kayıtları birlikte değerlendirildiğinde;Kooperatiflerin tasfiyesinde 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 98.maddesi yollamasıyla 6102 sayılı TTK’nın 536 ilâ 548 maddelerinde düzenlenen anonim şirketlerin tasfiyesine ilişkin hükümler uygulanmaktadır. Kooperatiflerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesiyle sona erer. Ancak tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilden silinmiş olsa bile kooperatif tüzel kişiliğinin sona erdiği kabul edilemez. Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda bir hukuki işlemdir. Bu karar ve işlemin hataya dayanması halinde gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hata veya kasta dayalı şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasını, gerek o işlemi gerçekleştirenler, gerekse bundan zarar görenler isteyebilirler, ayrıca tasfiye halinde bulunan bir kooperatiften alacaklı olan kişinin yapılan ilanlara rağmen alacağını yazdırmaması alacağın düşmesini gerektirmez.
Somut uyuşmazlıkta; davacı,tasfiyesi tamamlanan kooperatif aleyhine açtığı davada taraf teşkilinin sağlanması amacıyla kooperatifin ihyası istemi ile huzurdaki davayı açmış olup davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu,buna göre kooperatifin ihya edilmesi gerektiğinden davanın kısmen kabulüne, kooperatifin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına,birleşen davadaki davalı…’ın dava açılmadan önce vefat ettiği anlaşıldığından bu davalı hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl ve birleşen davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile ;
a)Birleşen dosya davalısı …’ın dava açılmadan önce vefat ettiği anlaşıldığından bu davalı hakkında açılan davanın REDDİNE,
b) …….nün … sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin olan Tasfiye Halinde ……. Kooperatifinin tüzel kişiliğinin Tekirdağ İş Mahkemesi’nin …. esas, …. karar sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
c)Ek tasfiye işlemlerini yapması için eski tasfiye memuru olan davalılar … ve …’nin kooperatife tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
d)Keyfiyetin karar kesinleştiğinde TESCİL VE İLANINA, tescil ve ilan masraflarının ileride davalı tasfiye memurundan tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça KARŞILANMASINA,
2-Davacı tarafından ödenen ¨44,40 Başvurma Harcı ile ¨44,40 Peşin Harcın davalılar …. ve ….’ ‘den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan 10 posta+tebligat ücreti ¨73,33 yargılama giderinin davalılar … ve …’ ‘den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,davalı … hakkında yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı ….’nün yasal hasım olması nedeniyle davalı sicil müdürlüğü aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücreti hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨2.725,00 ücreti vekaletin davalılar … ve ……’ ‘den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı …. tarafından yatırılan gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde bu davalıya İADESİNE
7-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨270,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
BİRLEŞEN DAVADA
1-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
2-Davacı tarafından ödenen ¨44,40 Başvurma Harcı ile ¨44,40 Peşin Harcın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
3-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨200,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve … sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili, davalı … vekili ile davalı …..’in yüzlerine karşı,davalı …. nün yokluğunda oy birliği verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.24/10/2019
Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Kâtip ….
☪e-imzalıdır.☪
“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”