Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/208 E. 2022/890 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/208 Esas
KARAR NO : 2022/890

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/10/2018
KARAR TARİHİ : 20/09/2022
K.YAZIM TARİHİ : 03/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 06/02/2015 günü davalı …….’nin ….. plaka nolu aracı ile müveveffa ……’e çarparak ölümüne sebep olduğunu, Küçükçekmece …… Asliye Ceza Mahkemesinin …… esas sayılı ceza dosyası ile karara çıktığını ve kararın kesinleştiğini, ceza dosyasında müteveffanın asli kusurlu, sürücünün ilse tali kusurunun kabul edilerek karara bağlandığını, müvekkili …..’nin eşinin ölümüyle onun maddi ve manevi desteğinden, çocuklarının manevi desteğinden yoksun kaldıklarını, bu sebeplerle trafik kazasında eşini kaybeden müvekkili …… için fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL’nin işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigorta şirketi yönünden sigorta limiti aşılmamak üzere temerrüt tarihinden itibaren işletilecek faizi birlikte davalılara ödetilmesine, sorumluluğun derecesine ve maddi zararın kapsamına göre fazlaya dair haklarını saklı tutarak şimdilik toplam 50.000,00 TL manevi tazimatın olay tarihinden itibaren işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme işleten ve sürücünden tahsiline, işleten ve sürücünün uyap üzerinden sorgusu yapılarak taşınır-taşınmaz malları ve trafik tescilde kayıtları araçları ile 3.kişilerdeki hak ve alacakları üzerine İhtiyati Tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı …… Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle dava konusunun Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi olduğundan görevsizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, başvuranın müvekkil şirkete usulüne uygun olarak müracaat etmediğini, müvekkil şirketin gerekli araştırmayı yapmasının kasten engellendiğini, poliçe ve teminat limitinin belirtilmesinin gerektiğini, tramerde yapılan sorgu kayıtlarında birçok kayıt olduğunu, ….. plakalı aracın geçerli bir ZMMS sigorta poliçesinin olup olmadığının bildirilmesinin gerektiğini, adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesinden alınan rapora göre yaya ……’ün asli kusurlu olduğunu, müteveffanın kazanın oluşumunda 1.dereceden asli kusurlu bulunduğunu, bu sebeple sigortalı sürücünün sorumluluğunun doğamayacağını, tazminat şartlarının aktüer sıfatına sahip bilirkişiler tarafından ZMMS şartları çerçevesinde yapılmasının gerektiğini, müvekkilinin dava açılmasına sebebiyet vermesinin söz konusu olmadığından, faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmayacağını, bu sebeplerle dava şarı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise görevli mahkemeye gönderilmesine, aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……. cevap dilekçesinde özetle; davacıların maddi tazminat taleplerinin yasal olmadığını, çünkü maktulün felç geçirdiğini, maktulün çalışma ve gelir getirme durumunun olmadığını, dolayısıyla davacıların bir maddi kayıplarının bulunmadığını, manevi tazminat taleplerinin de fahiş olduğunu, gerek maktulün gerekse davacıların sosyal ve ekonomik durumlarının konumlarına uygun olmadığını, bu sebeperle davacıların maddi tazminat talepleriyle reddine, manevi tazminat taleplerinin makul seviyeye indirilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı ……. tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Huzurda görülen dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyaya sunulan …. tarihli Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Kurulu Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda; Davalı sürücü …….’nin %70 oranında kusurlu, maktül yaya ……’nün % 30 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dosyaya sunulan …. tarihli Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda; Davalı sürücü …….’nin %70 oranında kusurlu, maktül yaya ……’nün % 30 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dosyaya sunulan 01/03/2022 tarihli bilirkişi …… tarafından düzenlenen raporda; Davacı ……’ün nihai ve gerçek maddi zararının 282.793,78 TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 22.03.2019 dava tarihi; davalı sürücü ve işleten yönünden ise 06.02.2015 kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; söz konusu kanunun 88/1. maddesi; “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
” söz konusu kanunun 90. maddesi ise; “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49/1. maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” denilerek haksız fiil sorumluluğu belirlendikten sonra anılan Kanun’un 61. maddesi “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” hükmünü içermekte olup buna göre zarara sebebiyet veren sürücü, işleten ve zorunlu sigortacı zarar görene karşı haksız fiil hükümleri çerçevesinde müteselsilen sorumludurlar. Ancak sigorta şirketinin sorumluluğunun teminat limiti ve sigortalısının kusuru oranında olacağı açıktır.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin Esas No : 2021/18051, Karar No : 2021/3719, T. 28/06/2021 tarihli kararına göre;
“6098 sayılı TBK’nın 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.”
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacılar tarafından ……’ün geçirdiği trafik kazası nedeni ile vefat etmesi nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemli olarak huzurda görülen dava açılmıştır. Müteveffaya çarparak ölümüne neden olan ….. plaka sayılı araç kaza tarihinde davalı sigorta şirketinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olup poliçe kapsamında destekten yoksun kalma tazminatı bakımından sorumludur. Mahkememizce dava konusu kazada tarafların kusur durumunun belirlenmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup 10/09/2019 tarihli Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Kurulu Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda; davalı sürücü …….’nin %70 oranında kusurlu, maktül yaya ……’ün % 30 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Ceza mahkemesinde alınan kusur raporu ile ATK’nın raporunun çelişmesi nedeni ile çelişkinin giderilmesi amacıyla dosya Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu Başkanlığı’na gönderilmiş olup kurul tarafından düzenlenen raporda; davalı sürücü …….’nin %70 oranında kusurlu, maktül yaya ……’ün % 30 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Mahkememizce …. tarihli ATK raporuna itibar edilerek destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması için dosya hesap bilirkişisine tevdi edilmiştir. Hesap bilirkişisi tarafından düzenlenen 01/03/2022 tarihli raporda; davacı ……’ün nihai ve gerçek maddi zararının 282.793,78 TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 22.03.2019 dava tarihi; davalı sürücü ve işleten yönünden ise 06.02.2015 kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Davacı vekili tarafından bilirkişi raporu doğrultusunda 09/06/2022 tarihli talep arttırım dilekçesi ile maddi tazminat talebi 282.793,78 TL olarak talep edilmiştir. Dosyada mübrez bilirkişi raporlarının tekniğine uygun ve denetime elverişli olarak düzenlendiği mahkememizce kabul edilerek davacı ……’ün maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilerek 282.793,78 TL’nin davalı …… Şirketi bakımından dava tarihi olan 22/03/2019 tarihinden diğer davalılar ……. ve ……. yönünden ise kaza tarihi olan 06/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ……’e verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber manevi tazminat miktarı belirlenirken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak TMK’nın 4. maddesi dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Olayın meydana geliş şekli, tarafların kusur durumu ile sosyal ekonomik durumu, davacı …..’nın müteveffanın eşi, diğer davacıların ise müteveffanın çocukları olduğu dikkate alınarak davacıların manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilerek davacı …… için 20.000,00 TL, davacı ……. için 10.000,00 TL; davacı …….. için 10.000,00 TL; davacı ….. için 10.000,00 TL tutarındaki manevi tazminatın olay tarihi olan 06/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ….. ve …….’den alınarak davacılara verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I. MADDİ TAZMİNAT TALEBİ BAKIMINDAN
AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile 282.793,78 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı ….. Şirketi bakımından dava tarihi olan 22/03/2019 tarihinden diğer davalılar ….. ve ……. yönünden ise kaza tarihi olan 06/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ……’e verilmesine,
II. MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ BAKIMINDAN
1-DAVACI …… TARAFINDAN AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile mahkememizce takdir edilen 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ….. ve …….’den kaza tarihi olan 06/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ……’e verilmesine,
2-DAVACI ……. TARAFINDAN AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile mahkememizce takdir edilen 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ….. ve …….’den kaza tarihi olan 06/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ……’e verilmesine,
3-DAVACI ……. TARAFINDAN AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile mahkememizce takdir edilen 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …… ve …….’den kaza tarihi olan 06/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ……’e verilmesine,
4-DAVACI ……. TARAFINDAN AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile mahkememizce takdir edilen 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ….. ve …….’den kaza tarihi olan 06/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ……’e verilmesine,
III. YARGILAMA GİDERİ VE VEKALET ÜCRETİ BAKIMINDAN
1- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 22.733,14 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.132,70 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 21.600,44 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA, (Davalı sigorta şirketinin harcın sadece 18.184,94 TL’sinden sorumlu tutulmasına)
2-Davacılar tarafından yapılan 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 1.041,00 Adli Tıp masrafı, 277,70 TL posta masrafından ibaret toplam 2.318,70 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına (%15,84 kabul oranı) göre hesap edilen 367,28 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine,
3- Davacılar tarafından yatırılan 5,20 TL vekalet harcı, 35,90 TL başvurma harcı ve 1.137,20 TL peşin harcın davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
4- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
5- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı …… lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen tutar üzerinden hesaplanan 42.591,13 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak bu davacıya verilmesine, (MADDİ TAZMİNAT TALEBİ BAKIMINDAN)
6- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı …… lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen tutar hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar ….. ve …….’den alınarak bu davacıya verilmesine, (MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ BAKIMINDAN)
7- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı ……. lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen tutar hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar ….. ve …….’den alınarak bu davacıya verilmesine, (MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ BAKIMINDAN)
8- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı …… lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen tutar hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar …… ve …….’den alınarak bu davacıya verilmesine, (MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ BAKIMINDAN)
9- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı ….. lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen tutar hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar ….. ve …….’den alınarak bu davacıya verilmesine, (MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ BAKIMINDAN)
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/09/2022

Katip …..
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …..
☪e-imzalıdır.☪