Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/207 E. 2021/154 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/207
KARAR NO : 2021/154

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 22/03/2019
KARAR TARİHİ : 16/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 22/03/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Müvekkili şirket ve borçlara kefil olan gerçek kişi şirket ortağı bakımından ortaya çıkan ödeme güçlüğü nedeniyle İİK 285 ve devamı maddelere gereğince konkordato ve mühlet talep etmek gerektiğini, bu talep bağlamında, hem davacı tüzel kişi hem de davacı gerçek kişi bakımından ortak olan ana unsur; davacıların şirketin kredi borçlarından ortaklaşa sorumlu olduklarını, bu nedenle birlikte başvuru yaptıklarını, … Karton Kutuculuk Ve Ambalaj Sanayi Ticaret Ltd. Şti 2009 yılında iki ortaklı bir limited şirket olarak kurulduğunu, 2015 yılında tek ortaklı limited şirkete dönüştürtüldüğünü, yaklaşık 10 yıldır 31 çalışanı ile saygın bir şirket olarak faaliyetine devam eden … Karton günümüze kadar ticari saygınlığını ve sektördeki öncülüğünü korumayı başardığını, karton ve kutu sektöründe öncü bir firma olduğunu, kuruluşundan bu yana kurumlar vergisi mükellefi olan ve son üç yıllık vergi levhasına bakıldığında, ardı ardına kar eden ve matrah bildirip vergilerini düzenli olarak ödeyen itibarlı bir şirket olduğunu, 2019 yılının Şubat ayına kadar da hiçbir vergi borcu olmadığını, SGK teşviklerinden faydalandığını, istihdam yaratmaya devam ettiğini ve özellikle gıda sektörünün öncüleri ile çalışan firma olduğunu, Türkiye 2002 yılından itibaren istikrarlı bir ekonomik büyüme çizgisi izlediğini, enflasyon oranları tek haneli rakamlara kadar gerilediğini ve en önemlisi kişi başına milli gelir 2002 yılında 3.500 dolar düzeyinde iken, 2012 yılında 10.500 dolara kadar yükseldiğini, ekonomide 2012 yılından itibaren geçmiş yıllara göre daralmanın başladığını, iflas ve iflasın ertelenmesi davalarının arttığı görüldüğünü, 2012-2019 yılları arasında kağıt, matbaa ve ambalaj sanayi giderek derinleşen ve iflaslarla sonuçlanan bir daralma sürecine girdiğini, 2018 Ağustos doviz krizi ile ekonomik kriz tepe yaptığını, … Karton işletme olarak ilk ödeme sıkıntısını ¨422.558 alacağı bulunan … Yiyecek İçecek Gıda Turizm Hizmetleri San. Ltd. Şti.’nin, 2016 yılında iflas erteleme sürecine girmesi ile yaşadığını, bu süreci biraz zorlansa da atlatan … Karton, 2019 yılında ¨1.368.000 alacaklı olduğu … Gıda Paz. Sanayi ve Tic. A.Ş.’nin de konkordato talebiyle geçici mühlet alması sonrasında, nakit akışı ve ödeme gücü bakımından ciddi bir açmaza girdiğini, … Karton’un bu dönemde (2016 ile 2019 yılları arasında) tahsilatı geciken alacak miktarının ¨ 2.311.318 olduğunu, döviz krizi sonrası ürün girdi fiyatlarında yaşanan artışın ürün maliyetlerini yükseltmesine rağmen, maliyetlerde ki bu artış çeşitli nedenlerle ürün satış fiyatlarına yansıtılamadığını, bu durum bir yandan karlılığı düşürürken diğer yandan da nakit akışını olumsuz yönde etkilediğini, … Karton, ambalaj sanayiinde faaliyet gösterdiğini, sanayi ve ticarette kullanılan ambalaj kutularının imalatını yaptığını, kutu üretiminin ana hammaddesi bir kağıt türü olan … Karton ve … olup bu hammaddelerin tamamı selülozdan üretilmekte ve ithal edildiğini, 2018 yılı içerisinde selüloz fiyatları hem döviz olarak artış gösterdiğini, hem de döviz kurundaki artış nedeniyle Türk parası bağlamında aşırı yükseliş gösterdiğini, 2018 yılı ortalarında yaşanan döviz krizinden sonra kredi faizlerinin, %15’ler seviyesinden, kısa sürede %35-40 seviyelerine kadar yükselmesi, buna karşın bankaların kredi limitlerini daraltması nedeniyle şirket kredi bulmakta sıkıntı yaşadığını, diğer yandan kredi maliyetlerinin yükselmesi ürün maliyetlerini de olumsuz yönde etkilediğini, döviz krizi ve piyasalarda oluşan belirsizliğin piyasa kredilerine de olumsuz yansıması sonucunda, şirket 180 gün vade ile tedarik edebildiği malları çok daha kısa vadelerle, hatta bazı ürünlerde peşin ödeme yapmak suretiyle temin edebilir duruma geldiğini, bir yandan kredi limitlerinde daralma diğer yanda tedarikçi vadelerinin kısalması, yer yer alımların peşine dönmesi, şirketin nakit sıkıntısını had safhaya taşıdığını şirket borçları çevrilemez hale geldiğini ve vadesi yaklaşan çekleri ödeyememe riski doğduğunu, olumsuz etkenler dolayısıyla, şirket nakit akışında azalmalar oluşduğunu ve şirket ödemelerini yapmakta güçlük yaşamaya başladığını, … … Bakımından; davacı şirketin tek ortağı gerçek kişi davacı yasal olarak iflasa tabi olmayan şahıslardan olduğunu, davacı gerçek kişi, iç içe geçmiş bir şekilde borçlara kefil olduğunu veya mal varlığını şirketin borçlarına karşılık ipotek ettirdiğini, dolayısıyla konkordato süreci bakımından birbirinden ayrı olarak düşünülmeleri olanaksız olduğunu, bu nedenle davacı bakımından da şirketin koşullarıyla olmak kaydıyla konkordato talep etmek gerektiğini, bu nedenlerle talep edilen konkordatonun başarıya ulaşabilmesinin ilk koşulu her iki davacının birlikte ve eşgüdüm içinde hareket ederek ekonomik türbülanstan çıkmaları olduğunu, müvekkili şirket ile şirketin tek hissedarı ve ortağı olan … …’ın birbirlerinden ayrılamaları, yani birbirinden bağımsız olarak sorunu çözmeleri mümkün olmadığını, bu nedenlerle birlikte mühlet ve konkordatonun tasdik edilmesini talep ettiklerini, dilekçe ekinde sunulan Konkordato Ön Projeleri ve yine dilekçe ekinde sunulan belgelerden anlaşılacağı gibi, rayiç değerler baz alındığında davacı … Karton’un bilançosundaki aktif değerleri, pasiflerini fazlasıyla karşılayacak düzeyde olduğunu, konkordatonun tasdiki halinde rahat bir nefes alabilecek olan müvekkili şirket, icra ve haciz baskısı altında kalmadan alacaklarını tahsil edip, vadelere yayılmış olan borçlarını çok rahat bir şekilde ödeyebileceğini bu nedenlerle aile ve grup şirketi özelliğini haiz davcılar; … Karton Kutuculuk ve Ambalaj Sanayi Ticaret Ltd. Şti ve … … yönünden; öncelikle 3 aylık geçici mühlet kararı verilmesini, alacaklı sayısı ve alacak miktarı göz önünde bulundurularak 1 geçici konkordato komiseri atanmasını, mahkemece 3 geçici konkordato komiseri tayininin takdir edilmesi halinde Adalet Bakanlığı Konkordato Gider Avansı Tebliğinin 4/e fıkrasında belirtilen asgari ücrete yakın bir ücretin takdir edilmesini, mallarının muhafazası için İİK. 287. madde bağlamında gerekli olan (6183 sayılı kanundakiler dahil) her türlü icra ve iflas takibi ile sair aleyhe başvuruların engellenmesini, başlatılmış tüm takiplerin durdurulmasını, rehnin paraya çevrilmesi talepli takipler bakımından muhafaza ve satış işlemlerinin engellenmesini, ihtiyati tedbir ve haciz taleplerinin önlenmesini, mühlet öncesi yapılmış müstakbel alacakların temliki sözleşmeleri veya gönderilen haciz müzekkereleri nazarında mühlet içi doğacak alacaklar veya haczen ödenmesi gerekecek tutarlar yönünden temlik hükümlerinin ve haciz müzekkerelerinin hükümsüz sayılması ve komiser denetiminde ödemelerin, hesaplara gelecek paranın ve davacılar lehine doğacak haklatın ilgili davacıya yapılmasını, şirketin keşide ettiği çeklere karşılıksızdır şerhi vurulmasının önlenmesini, davacıların verdiği senetlerin mühlet içinde protesto edilmesinin önlenmesini, banka hesaplardaki her türlü blokajın kaldırılmasını, davacılar tarafından verilmiş teminat mektuplarının mühlet içinde ilgili lehdar tarafından paraya çevrilmesinin önlenmesini, davacılara ait olup alacaklılar tarafından muhafaza altına alınmış malların konkordato projesinin uygulanabilirliğini sağlamak bakımından ilgili davacıya yediemin sıfatıyla iadesini, takdir edilecek diğer her türlü ek tedbirin alınmasını, sağlayacak şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve devamında başvuru amacına uygun olarak konkordato sürecinin tamamlanması için gerekli ek süre ve kararların verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nın 285 ve devamı maddelerince açılan konkordato talebine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasında düzenlenen tensip tutanağı uyarınca belirtilen gider avansı eksikliğinin borçlu vekilince süresinde tamamlanması üzerine borçlular hakkında üç ay süre ile geçici mühlet verilmesine ve geçici konkordato komiseri görevlendirilmesine,ilgili kurumlara gereken bildirimlerin ve ilanların yapıldığı,borçluların malvarlığının muhafazası için gerekli görülen bütün tedbirlerin alındığı,borçlular vekilinin talebi ve konkordato komiser heyetinin görüşü gözönüne alınarak borçlulara kesin mühlet verildiği görülmüştür.
Geçici komiser toplantı tutanağı ile; konkordato talep eden şirketin tüm malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespit ettirilmesine, şirket malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespiti işlemi teknik ve özel bilgiyi gerektirdiğinden bu konuda bilirkişiye başvurulmasına, şirkete ait stoklar hesabı altındaki gayrimenkullerin ve binalar hesabı altındaki gayrimenkullerin rayiç değerlerinin tespiti için bilirkişi görevlendirilmesine dair toplantı tutanağı mahkememizce onaylanmıştır.
Konkordato geçici komiseri …. tarafından mahkememize sunulan 22/06/2019 tarihli raporunu özetle;
Davacı şirketin çalışma kabiliyetini kaybetmediği; demirbaş, tesis makine cihazları ile mevcut çalışma düzenini koruduğu, faaliyetlerine devam ettiğini, konkordato ön projesinde zikredilen borç rakamı ile, şirketin ticari defter kayıtlarındaki borç rakamının uyumlu olduğunu ancak bu borç rakamının doğruluğunun ve fiktif olmayan bir borç olup olmadığı hususunda şirketçe yapılan mutabakatların devam ettiğini, tamamının henüz sonuçlandırılmadığını, şirketin 30.04.2019 tarihi itibariyle kaydi değerlere göre özvarlığının (+) ¨ 1.554.964,28 olarak tespit edildiğini, şirketin 30.04.2019 tarihi itibariyle TTK 376/3. maddesinde belirtilen “aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satıs fiyatları esas alınmak suretiyle düzenlenen bilançolara göre” hesap yapıldığında davacı şirketin özvarlığının (+) ¨ 2.998.905.45 olduğunu, dolayısıyla da davacı şirketin 30.04.2019 tarihi itibariyle borca batık durumda olmadığını, şirketin karlılık oranları incelendiğinde şirketin satışların Maliyeti/Net Satışlar oranı 31.12.2018 tarihinde % 90 iken 4 aylık süreçte Satışların Maliyeti/Net Satışlar oranı ise % 93 olarak gerçekleşmiş olup şirketin 4 aylık süreçte maliyetlerini % 3 oranında arttırarak % 7 Brüt Karlılık elde ettiğini, şirketin 2019 yılının son 4 aylık sürecinde hedeflediği brüt karlılık oranının ise %9 olduğu, şirketin hedeflenenin brüt karlılık oranının % 2 oranında gerisinde kaldığının görüldüğünü, şirketin faaliyet konusu gereği asıl karlılığım bayramlarda arttırdığı dikkate alındığında şirketin 2019 karlılık hedeflerine ulaşılabileceğinin değerlendirildiğini, şirketin 30.04.2019 tarihi itibariyle çalışan sayısının 29 kişi olduğunu, personel ücretlerini düzenli ve komiser kontrolünde ödediğini, şirketin konkordato ön projesinde ortağın şahsi gayrimenkullerinin satılmak suretiyle şirkete ¨ 1.000.000 nakit sermaye konulacağının öngörüldüğünü, şirket ortağının gayrimenkul satış çabalarının mevcut olduğunu, şirketin 31.12.2018 talep tarihinden 30.04.2019 inceleme tarihine kadar geçen 4 aylık sürede gerçekleşmelerinin olumlu yönde seyretmesi, şirketin üretimine ve satışına yoğun bir şekilde devam etmesi karşısında şirketin toparlanması açısından kanun öngördüğü geçici mühletin uzatılması yönündeki imkandan faydalanmasının uygun olacağını, verilecek 2 aylık sürede şirketin faaliyetlerini daha iyi izleme imkanı olacağından kesin mühlet konusunda da heyetimizin kanaatine etki edeceğini, diğer davacı … …’ın sonradan huzurdaki dava ile birleşmesi nedeniyle malvarlığının rayiç değerlerinin tespitinin henüz tamamlanamadığını bildirmiştir.
Konkordato geçici komiseri … tarafından mahkememize sunulan 08/08/2019 tarihli raporunu da özetle; Davacı … …’ın mal varlığının kefalet borçlarını karşılamaya % 51,86 oranında, yettiğini, konkordato sürecinde icra ve haciz baskısı olmadan gayrimenkullerin değerinde satılması halinde borçların varışından fazlasını ödeyebileceğini, ancak konkordatonun reddi durumunda icra ve haciz baskısı altında kefalet borçlarının °/r>25.93’nü ödeyebileceğini, diğer yandan diğer davacı … Karton Şirketi borca batık olmadığından borçlarını ödeyebileceğini, şirketin özkaynak fazlasıyla kefalet borcunun ödenmesi durumunda … … tarafından ödenmesi gereken bir borcun kalmayacağı değerlendirildiğini, davacı … …’a kesin mühlet kararı verilmesi gerektiği kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Konkordato geçici komiseri … tarafından mahkememize sunulan 03/02/2021 tarihli raporunu özetle; Şirketin alacaklılar oylama toplantısının 20.01.2021 tarihinde yapıldığını, komiser heyeti olarak alacaklılar toplantısında hazır olarak bulunularak oylama sürecinde yapılan tüm iş ve işlemlerin kayıt ve tutanak altına alındığını, oylamaya iştirak edemeyen bir kısım alacaklıların ilanda belirtilen adrese 7 günlük iltihak süresi içerisinde revize konkordato projesi hakkındaki kabul ya da ret oylarına ilişkin beyanlarını ilettiğini, şirketin konkordatoya tabi 70 adet alacaklısının bulunduğunu ve bu alacaklıların toplam tutarının ¨ 8.629.487,71 olduğunun, şirketin rehinli alacaklı sayısının 1 adet bulunduğu ve bu alacaklıların toplam alacak tutarının ¨ 1.960.979,01 olduğunun tespit edildiğini, davacı şirketin dosyaya sunduğu revize konkordato projesinin konkordatoya tabi alacaklılar acısından kabul edilip edilmediği yönünden yapılan hesaplamalardan kişi sayısı bakımından % 64,29 oranının, tutar bakımından % 67,42 oranının gerçekleştiği ve adi alacaklılar yönünden şirketin konkordato projesinin kabulü yönünde kanunun aradığı nisapların fazlasıyla sağlanmış olduğunu, davacı şirketin İİK “Rehinli alacaklılarla müzakere şartları ve yapılandırmanın hükümleri” başlıklı 308/h Maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde toplam ¨ 1.960.979.01 tutarındaki rehinli alacaklılar acısından kabul edilip edilmediği yönünde yanılan hesaplamalarda ise konkordato projesinin kabulü yönünde kanunun aradığı nisapların oluşmadığını, konkordato borçlusunun işbu rapor tarihi itibariyle İİK m. 206’ıncı maddenin birinci sırasına tabi bir borcunun bulunmadığını, rapora dayanak 30.11.2020 tarihi itibariyle bilançoda görünen personel borçlarının ödenmiş olduğunun görüldüğünü, tensip sonrası oluşan borcun ise yine işbu rapor tarihi itibariyle vadesi gelenlerin ödenmiş olduğunun ibraz edilen ödeme belgeleri ve banka hareketleri üzerinden teyit edildiğini, netice itibariyle teminat gösterilmesi gereken bir tutarın olmadığını, borçlu şirketin konkordato tasdik harcı olarak yatırması gereken tutarın (konkordato kapsamındaki borçlar için 19.588,94+ rehinli borçlar için ¨ 0,00 olmak üzere toplamda ¨ 19.588,94 olarak hesaplandığını, şirketin dosyaya sunduğu son revize konkordato projesinde, herhangi bir tenzilat öngörülmediğini, alacaklılara 2021 Aralık ayında başlamak üzere her yıl 6 eşit taksitler halinde 1. yıl alacağın %15’i, 2. yıl alacağın %20’i, 3. Yıl alacağın %25’si, 4. Yıl %40’i, ödenecek şekilde teklif sunulduğunu, teklifte ilave faiz, tenzilat vb. öngörülmediğini, ödeme.planının iş bu nihai raporları ekinde ibraz edildiğini, şirketin 30.11.2020 tarihi itibariyle kaydi değerlere göre öz varlık tutarının (+) ¨ 2.046.588,20 olduğunu, davacı Şirketin 30.11.2020 tarihi itibariyle TTK 376/3. maddesinde belirtilen “aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları esas alınmak suretiyle düzenlenen bilançolara göre” hesap yapıldığında davacı şirketin öz varlığının: (+) ¨205.371,49 olduğunu, dolayısıyla da davacı şirketin 30.11.2020 tarihi itibariyle borca batık durumda olmadığını, şirketin revize konkordato projesi kapsamında borçlarının tümünü (%100) vadelendirmek suretiyle ödeyebileceğini, şirketin iflasına karar verilmesi halinde ise konkordato kapsamındaki alacaklıların alacaklarını %59,47 oranında tahsil edebileceklerini, konkordato teklifinin gerçekleşmesi durumunda alacaklıların daha fazla tahsilat yapabileceklerini, şirketin revize konkordato projesini gerçekleştirebilecek durumda olduğu ve konkordato projesinin tasdik koşullarının sağlandığı kanaatinde olduklarını, davacı … … Yönünden ise; konkordatoya tabi ¨ 2.450.046,85 tutarındaki 10 alacaklının tamamının olumsuz oy kullandığını, bu doğrultuda İİK. 302 maddede öngörülen çoğunluk koşulunun sağlanmadığını, rehinli alacaklılar bakımından ise İİK “Rehinli alacaklılarla müzakere şartları ve yapılandırmanın hükümleri” başlıklı 308/h Maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde rehinli alacaklılar ile borçların yapılandırılması konusunda bir anlaşma sağlanamadığından İİK 305’te öngörülen koşulların gerçekleşmediğini bildirmiştir.
Bilirkişi ….’in 10/12/2020 tarihli bilirkişi raporunu özetle;Raporun muhtelif yerlerinde belirtildiği üzere, konkordato komiseri tarafından rayiç değerler esas alınarak düzenlenen 30.11.2020 tarihli bilançoya göre Borçlu Şirketin özkaynaklarının ¨205.371,49 olarak hesaplandığını, dolayısıyla rayiç değerler esas alınarak düzenlenen 30.11.2020 tarihli bilançoya göre borçlu şirketin borca batık olmadığını, borçlu şirket tarafından teklif edilen tutarın borçlunun iflâsı halinde alacaklıların eline geçecek tutardan fazla olduğunu, dolayısıyla İİK’nın 305/a maddesi ile hükme bağlanan şartın sağlandığını, borçlu şirket tarafından teklif edilen tutarın borçlunun mal varlığı ile orantılı olduğunu, dolayısıyla İİK’nun 305/c maddesi ile hükme bağlanan şartın sağlandığını, bune karşın rehinli alacaklılara 308/h madde kapsamında anlaşma sağlandığını, borçlu şirket tarafından İİK’nın 305/d maddesi kapsamında ifa edilmemiş bir yükümlülük bulunmadığını, bir başka ifade ile borçlu şirketin konkordatosunun tasdiki için İİK’nın 305/d maddesi ile hükme bağlanan şartların yerine getirildiğini, ¨19.588,94 tasdik harcı ile mahkeme tarafından takdir edilecek yargılama giderinin borçlu şirket tarafından mahkeme veznesine depo edilmek suretiyle ödenmesi durumunda, borçlu şirketin konkordatosunun tasdiki için İİK’nın 305/e maddesinde yer alan şartın yerine getirilmiş olacağı ve nihai olarak İİK’nın 305’inci maddesinde sayılan tüm şartların sağlanmış olacağını, borçlu şirketin alacaklıları tarafından kabul edilen re vize projeye göre adi borçların tamamı faizsiz olmak üzere; 2021 yılı aralık ayından başlamak üzere, 2 ayda bir ödemeli olarak, 46 ay içinde ve 24 taksitte, Aralık 2021 ile Ekim 2022 arasında %15’i, Aralık 2022 ile Ekim 2023 arasında %20’si, Aralık 2023 ile Ekim 2024 arasında %25’i, Aralık 2024 ile Ekim 2025 arasında %40’sı şeklinde ödeneceğini, kabul edilen ödeme takvimi esas alınarak ¨8.629.487,71 tutarındaki adi alacaklar için oluşturulan ödeme planının işbu rapora ek yapıldığını, … …’ın konkordato projesine ilişkin İİK’nın 302’inci maddesi kapsamında yapılan oylamada öngörülen çoğunluk koşulunun (“kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını aşan bir çoğunluluk” veya ”kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakarın üçte ikisini aşan bir çoğunluk”) sağlanamadığı ve projenin alacaklılarca onaylanmadığını, rehinli alacaklılarla İİK’nm 308/h maddesi kapsamında yapılan toplantıda da anlaşma hasıl olmadığını (alacak miktarı İtibarıyla üçte ikiyi aşan çoğunluk), … …’ın borçlu şirketin hisselerinin % 100’üne sahip olduğunu ve esasen şirketin borçlarına müşterek müteselsil kefaleti nedeniyle konkordato talep ettiğini bildirmiştir.
İİK’nın 305 nci maddesi hükmü “302 nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır:
a) Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçe-bilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkorda-toda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması.
b) Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder).
c) Konkordato projesinin 302 nci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması.
d) 206 ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302 nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır).
e) Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması.
Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir.” şeklinde olup anılan madde ile konkordato tasdik şartları tahdidi olarak sayılmıştır.
İİK’nın 302 nci maddesinde belirtilen nisaplar çerçevesinde alacaklılarca kabul edilen konkordatonun tasdik edilebilmesi için bazı koşulların varlığı gerekmektedir.Konkordatonun alacaklılar tarafından kabul edilmesi başlı başına konkordatonun tasdiki sonucunu doğurmayacaktır.Mahkeme,ancak anılan maddede belirtilen koşulların varlığı halinde konkordatoyu tasdik edecektir.Konkordatonun tasdik edilebilmesi için bu koşulların kümülatif olarak bir arada olması gerekir ve mahkeme tüm koşulların oluşup oluşmadığını re’sen araştırır.
Yukarıda yapılan genel açıklama ışığında konkordatonun tasdiki şartlarının somut olay bakımından gerçekleşip gerçekleşmediğinin tartışılması gerekmektedir.
İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince,adi konkordatoda teklif edilen tutar,borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olmalıdır.Anılan fıkranın (b) bendinde ise,teklif edilen tutarın borçlunun kaynaklarıyla orantılı olması şartı düzenlenmiştir.Bu iki bentteki amaç ,konkordatonun,alacaklıları iflâstan daha kötü bir noktaya taşımamasıdır.Borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçecek meblağ,konkordato teklifinden daha fazla olacak ise konkordato tasdik edilmeyecektir. Mahkeme bu hususu denetlemelidir.Çünkü alacaklılar konkordatoyla bağlı olduklarından kabul oyu kullanmayan veya alacaklı olduğunu bildirmeyen alacaklıların korunması gereklidir.Bu bentler uyarınca değerlendirme yapılırken alacaklıların menfaatleri en iyi şekilde korunmalıdır.Bu değerlendirme yapılırken konkordatonun ,iflâstan daha avantajlı olduğunun belirlenmesi gerekmektedir.İflâs hâlinde alacaklıların eline geçebilecek miktar tam ve doğru bir şekilde belirlenemediğinden mahkemece,alacaklıların konkordato sonucunda eline geçecek tutarın iflâs tasfiyesi sonucunda ellerine geçecek tutardan daha fazla olacağının kural olarak kabul edilmesi gerekmektedir.Aksinin herhangi bir alacaklı tarafından iddia edilmesi halinde ise bu iddiayı ileri süren alacaklının,iflâsın alacaklılar bakımından konkordatoya nazaran daha avantajlı olduğunu ispat etmesi gerekir.
Yine teklif edilen oranın borçlunun malvarlığı ile orantılı olup olmadığının da denetlenmesi gerekmektedir.Bu değerlendirme yapılırken borçlunun tüm aktif ve pasifinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Borçlular vekili hem şirket hem de şirket ortağı olup bu şirketin borçlarına kefil olan şirket yöneticisi ile ilgili olarak konkordato başvurusunda bulunmuş olup her bir borçlu yönünden konkordatonun tasdik koşullarının oluşup oluşmadığının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.
BORÇLU ŞİRKET YÖNÜNDEN;
Mahkememize sunulan gerekçeli komiser heyeti raporu ile bilirkişi raporuna göre, konkordatonun,alacaklılar açısından ,iflastan daha avantajlı olduğu belirlenmiş ve bunun aksinin herhangi bir alacaklı tarafından iddia edilmediği gibi buna ilişkin herhangi bir delilde dosyaya sunulmadığından konkordatonun alacaklılar açısından iflâsa nazaran daha avantajlı olduğu,teklif edilen oranın borçlunun malvarlığı ile orantılı olduğu anlaşıldığından İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerindeki koşulların borçlu şirket yönünden gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Konkordatonun tasdiki için konkordato projesinin 302 nci maddede belirtilen çoğunlukla kabul edilmiş olması gerekli olup komiser heyeti raporu,toplantı tutanağı ve bilirkişi raporu incelendiğinde,projenin hem alacaklıların,hem de alacakların yarısını aşan bir çoğunluk tarafından kabul edildiği,aynı şekilde projenin hem alacaklıların dörtte birini,hem de alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunlukla kabul edildiği,buna göre İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendindeki koşulun borçlu şirket yönünden gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Konkordatonun tasdik edilebilmesi için gerekli olan bir diğer koşul ise,borçlunun bazı alacaklıların alacaklarını güvence altına almak için teminat göstermek zorundadır.İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca,206 nci maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının,alacaklılar bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması gerekmektedir.Konkordato komiser heyetinin gerekçeli raporu incelendiğinde,borçlu şirketin anılan borçları tam olarak ve zamanında ödediği bu nedenle teminat koşuluna gerek bulunmadığı bildirildiğinden, İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendindeki koşulun borçlu şirket yönünden gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Konkordatonun tasdik edilmesi için gerekli olan şartlardan sonuncusu ise konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın,tasdik kararından önce borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olmasıdır. Borçlu tarafından mahkememizce belirlenen yargılama gideri ile harcın tasdik kararından önce mahkeme veznesine depo edildiğinden, İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki koşulun borçlu şirket yönünden gerçekleştiği anlaşılmıştır.
BORÇLU GERÇEK KİŞİ YÖNÜNDEN;
Konkordatonun tasdiki için konkordato projesinin 302 nci maddede belirtilen çoğunlukla kabul edilmiş olması gerekli olup komiser heyeti raporu,toplantı tutanağı ve bilirkişi raporu incelendiğinde,projenin hem alacaklıların,hem de alacakların yarısını aşan bir çoğunluk tarafından gerçek kişiler yönünden kabul edilmediği,aynı şekilde projenin hem alacaklıların dörtte birini,hem de alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunlukla gerçek kişi yönünden kabul edilmediği,buna göre İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendindeki koşulun borçlu gerçek kişi yönünden gerçekleşmediği anlaşılmıştır.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde,borçlu şirketin İİK’nın 305 nci maddesinde belirtilen tüm koşulları yerine getirdiği ve konkordatonun tasdiki şartlarının oluştuğu anlaşıldığından borçlunun konkordato talebinin kabulü ile konkordatonun tasdikine,borçlu şirket tarafından borçların borçlu şirket tarafından konkordatoya tabi borçların,faizsiz olmak üzere; 2021 yılı aralık ayından başlayarak, 2 ayda bir ödemeli olarak, 46 ay içinde ve 24 taksitte, Aralık 2021 ile Ekim 2022 arasında %15’i, Aralık 2022 ile Ekim 2023 arasında %20’si, Aralık 2023 ile Ekim 2024 arasında %25’i, Aralık 2024 ile Ekim 2025 arasında %40sı şeklinde borçlu tarafından sunulan ödeme takvimi uyarınca ödenmesine,11/02/2021 tarihli bilirkişi … tarafından sunulan rapora ekli ödeme takviminin kararın eki olduğunun bildirilmesine,İİK’nın 307 nci maddesi uyarınca rehinli malların muhafaza ve satışı ile finansal kiralama konusu malların iadesinin bir yıl süre ile ertelenmesine,konkordato tasdik edildiğinden kesin mühletin sonuçlarının kendiliğinden kalktığının tespitine,borçlu gerçek kişi tarafından sunulan projenin onaylanmaması nedeniyle bu kişi hakkında verilen kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-)Borçlu … …’ın konkordato talebinin REDDİ ile bu borçlu hakkında Mahkememizce verilen kesin mühletin KALDIRILMASINA,
B)1-)Borçlu şirket tarafından sunulan konkordato projeleri ve revize projelerin uygulanabilir olduğu,komiser heyetinin gerekçeli raporu,bilirkişi raporu ve dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden konkordatonun başarıya ulaşacağı anlaşıldığından,İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı (…) sicil nolu … KARTON KUTUCULUK VE AMBALAJ SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin konkordato talebinin KABULÜ ile;konkordatonun İİK’nın 306 nci maddesi uyarınca TASDİKİNE,borçlu şirket tarafından konkordatoya tabi borçların,faizsiz olmak üzere; 2021 yılı aralık ayından başlayarak, 2 ayda bir ödemeli olarak, 46 ay içinde ve 24 taksitte, Aralık 2021 ile Ekim 2022 arasında %15’i, Aralık 2022 ile Ekim 2023 arasında %20’si, Aralık 2023 ile Ekim 2024 arasında %25’i, Aralık 2024 ile Ekim 2025 arasında %40sı şeklinde borçlu tarafından sunulan ödeme takvimi uyarınca ÖDENMESİNE,11/02/2021 tarihli bilirkişi Bülent Sezgin tarafından sunulan rapora ekli ödeme takviminin kararın eki olduğunun BİLDİRİLMESİNE, konkordato tasdik edildiğinden kesin mühletin sonuçlarının kendiliğinden kalktığının TESPİTİNE,
2-İİK’nın 308/c maddesi uyarınca konkordatonun tasdik kararıyla birlikte bağlayıcı hâle geldiğinin karar altına ALINMASINA,
3- İİK’nın 308/d maddesi uyarınca borçlu tarafından alacaklılardan birine konkordato projesinde öngörülenden fazla olarak yapılan vaatlerin hükümsüz olduğunun BELİRTİLMESİNE,
4-Borçlu şirket tarafından sunulan ödeme planı,alacaklı sayısı ve dosya içerisindeki diğer belgeler ile borçlu şirketin mali yapısı değerlendirildiğinde İİK’nın 306/2 nci maddesi uyarınca borçlu şirkete kayyım tayinine YER OLMADIĞINA,
5-İİK’nın 308/b maddesinin birinci uyarınca alacakları itiraza uğramış alacaklıların,tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içerisinde dava açabilecekleri hususunun İHTARINA,anılan maddenin ikinci fıkrası uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın borçlu tarafından bankaya yatırılmasına YER OLMADIĞINA,
6-Konkordatonun tasdiki ile konkordato bağlayıcı hâle geldiğinden İİK’nın 308/ç maddesi uyarınca geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş hacizlerin hükümden düştüğünün TESPİTİNE,
7-İİK’nın 307 nci maddesi uyarınca rehinli malların muhafaza ve satışı ile finansal kiralama konusu malların iadesinin bir yıl süre ile ERTELENMESİNE,
8-)İİK’nın 308/f maddesi uyarınca konkordatonun tamamen feshi hâlinde borçlunun İİK’nın 308 nci maddesi gereğince iflâsına karar verilebileceği hususu gözönüne alınarak borçlu tarafından yatırılan iflâs avansının bu aşamada iadesine YER OLMADIĞINA,iflâs avansının ödeme takviminde belirtilen tüm borçlar ödendikten sonra borçlu şirkete İADESİNE,
C-)Konkordato komiserinin görevine son VERİLMESİNE,
D)Mahkememizce verilen tüm tedbirlerin hükümle birlikte KALDIRILMASINA,
E-)İİK’nın 306/son maddesi uyarınca tasdik kararının Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumu İlan Portalında İLAN EDİLMESİNE ve İİK’nın 288 nci maddesinde belirtilen yerlere BİLDİRİLMESİNE,
F-)Konkordato komiseri olarak görevlendirilen komiserin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu’na BİLDİRİLMESİNE,
13-Alınması gerekli ¨59,30 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨44,40 harcın mahsubu ile bakiye ¨14,90 harcın davacılardan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
14-Davacıların yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
15-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨200,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun308/a madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın konkordato talep eden borçluya tebliğinden,itiraz eden diğer alacaklılar yönünden ise tasdik kararının ilânından itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere borçlular vekili ile bir kısım alacaklılar vekillerinin yüzlerine karşı, bir kısım alacaklılar vekillerinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 16/02/2021

Başkan ….
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip ..
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.