Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/204 E. 2020/302 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/204 Esas
KARAR NO : 2020/302

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/03/2019
KARAR TARİHİ : 16/06/2020
K.YAZIM TARİHİ : 22/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 21.03.2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalının davacının yanında tasarımcı olarak aylık ücret ile çalıştığını, 04.05.2018 tarihinde işe başladığını 11.11.2018 tarihinde işten ayrıldığını, kendisine iş avansı olarak bir takım paralar aktarıldığını, bu paraların herhangi bir ücret veya prim ödemesi olmadığını, davalının aylık ücretinin 4.500 TL olup, maaşının bankaya ödendiğini, maaş/ücret ödemesi dışında çalıştığı dönemlerde davalıya toplamda 105.000 TL tutarında para gönderildiğini, bu paraların ilgilisine verilmediğini, davalı tarafından kendi ihtiyaçlarında kullanıldığını, bu nedenle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Savcılığı …Soruşturma sayılı dosya üzerinden şikayette bulunduklarını, uyuşmazlık hukuki mesele boyutunda olduğundan savcılıkça takipsizlik kararı verildiğini, bunun üzerine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosya üzerinden icra takibine girişildiğini, davalının prim alacağı ile çalışmadığını, taraflar arasında bu hususta bir sözleşme olmadığını, davacının maaş ile çalıştığının bordrolarda sabit olduğunu, alacağın müvekkilinin ticarethanesi ile ilgili genel bir alacak olduğunu, bu nedenle Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, davalının meseleyi iş hukukuna çekmeye çalıştığını, davacının iş avanslarını gerekli yerlere harcamaması sebebiyle müvekkilinin ticari ilişkisinin olumsuz etkilendiğini, dava dışı atölye sanatı firması tarafından Bakırköy … Noterliği 34.12.2018 tarih …. yevmiye numaralı ihtarname ile akdi ilişkinin feshedildiğini, bu nedenle icra dosyasına yapılan vaki itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini ve davalının gayrimenkulleri ve menkul varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava ettiği,
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacının prim usulü çalıştığını, …’da …. ve ….’de yüksek meblağlı projeler yaptığını, yapılan ödemelerde herhangi bir açıklama olmadığını, davacı tarafından yapılan ödemelerin süreklilik arz ettiğini, hayatın olağan akışı içerisinde iş avansı olarak gönderilen paraların iadesinin alınması gerektiğini ancak davacı tarafından para gönderilmeye devam ettiğini, davacı tarafından atölyeye gönderildiği iddia edilen paranın zaten davacı tarafından yatırıldığını, 188.750,00 TL tutarlı dekontla bu durumun sabit olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği,
Davanın,İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talepli (HMK 105.md düzenlenen) EDA davası olduğu,
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; Davacının dava tarihi itibariyle takip konusu alacak nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı,(alacağın var olup olmadığı), tahsili gereken alacak miktarının ne olduğu, davacının bu alacağı talep edip edemeyeceği, borcun ödenip ödenmediği, borçlunun temerrüte düşüp düşmediği temerrüt tarihinin , uygulanması gereken faiz tür ve oranının, buna göre tahakkuk eden faiz miktarının ve toplam alacağın ne olduğu hususunda toplandığı ,
Celp edilen Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının 11.10.2018 tarih 40.000 TL asıl alacak 1.346,30 TL işlemiş faiz, 11.10.2018 tarih 10.000 TL asıl alacak 336,58 TL işlemiş faiz, 15.10.2018 tarih 45.000 TL asıl alacak 1.418,42 TL işlemiş faiz, 24.10.2018 tarih 10.000 TL asıl alacak 267,12 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 108.368,42 TL üzerinden ilamsız 7 örnek icra takibi yaptığı, ödeme emrinin borçluya 18.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından vekili aracılığıyla 21.12.2018 havale tarihli dilekçe ile ve süresi içerisinde müvekkilinin davacı ile maaş + prim usulü olarak çalıştığını, şirket müdürü olarak proje tasarımı ve yönetimi yaptığını, bu nedenle davacıya herhangi bir borcu bulunmadığı gerekçesiyle asıl alacağa, işlemiş faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiği,
Celp edilen Ticaret Sicil, SGK ve vergi kayıtlarının incelenmesinde; Davacının ve davalının aktif gerçek kişi ticari işletme ve vergi kaydının bulunmadığı ancak davacı tarafından davalıya gönderilen havalelere ilişkin dönem itibari ile (01.08.2017 işe başlama- 31.12.2018 terk) davacının kendi adına vergi mükellefiyetinin bulunduğu, davalının SGK kaydının incelenmesinde ise 2018/5-11. Ay aralıklarında davacı yanında çalışmış olduğu görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir. Davacı şirket iş avansı olarak ödenen bedelin iadesini talep etmiş olduğundan ve davada bizzat gerçek kişi davalı aleyhine açılmış bulunduğundan davanın mutlak ticari dava niteliğinde bulunduğundan söz edilemez. (İstanbul BAM 19. HD 2019/2949E.- 2019/2266K. 30.10.2019 KT kararı da bu doğrultudadır.)
Davacının dava konusu havalelerin “iş avansı” olarak verildiğini, davalı ise “prim ödemesi” olarak alındığını beyan etmektedir. Her iki durumda da davalının dönem itibari ile davacı çalışanı olduğu gözetilerek görevli mahkemenin 7036 Sayılı Kanunun 5. Maddesi gereği İş Mahkemesi olması nedeni ile davanın reddine karar verilmiş aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. (İstanbul BAM 37. HD 2017/2342 E.- 2017/2421K. 18.12.2017 KT kararı da bu doğrultudadır.)
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy İş Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı davacının yokluğunda karar verildi.16/06/2020

Katip …

Hakim …