Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/197 E. 2022/887 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/197 Esas
KARAR NO : 2022/887

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/03/2019
KARAR TARİHİ : 20/09/2022
K.YAZIM TARİHİ : 21/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; inşaat işleri ile uğraşan müvekkili ile davalı şirket arasında, davalıya arsa üzerine “… binası” inşa edilmesi konusunda mutabakata varıldığını, yapılacak iş kalemlerinin 14/05/2015 tarihli teklifte ayrıntılı olarak yazıldığını ve KDV hariç 3,439.175,00 TL’lik teklifin kabulü sonrasında ayrıca bir müteahhitlik sözleşmesi imzalandığını, sonrasında binanın çelik ara kat imalatı ve montajı ile çelik çatı imalatı ve montajı işlerinin de müvekkiline verildiğini, yeni işler için gönderilen 12/04/2016 tarihli teklifte bu imalatlar için ödenmesi gereken tutarın KDV hariç 1.200.000,00 TL olarak gözüktüğünü, işverenin teklifi üzerine fabrikanın prefabrik yapımı yerine betonarme inşa edildiğini, bu nedenle işin kapsamından bazı kalem imalatların yapılmadığını, bumun yerine betonarme yapı projesinin gerektirdiği ilave işlerin yapıldığını, işverenin istemi üzerine teklifte yer almayan ilave işlerde yapıldığını, açıklanan nedenli iki teklif mektubunda yazılı olan imalatların metrajları başlangıçta öngörülenin çok gerçekleştiğini ve bazı iş kalemlerinin değiştiğini, bunları gösterir bilgilerin bir tablo halinde müvekkilinin bilirkişi incelemesi sırasında yapılacak ölçümlere göre fazla kısmı talep hakkı saklı kalmak kaydı ile 5.022 m2 ahışap kalıp-beton demir işçiliği, 251.270 kg … kelitesinde ilave demir malzemesi, 280 m2 perde izolasyonu, 505 m2 …. marka duvar örülmesi, 7.600 m2 sıva imalatı, 33.000 kg çelik çatı imalatı, 4.958 kg 3 adet çelik merdiven için ilave çelik imalatı,99.80 m2 (18 adet 1.10 x 4,50, 20 adet VAS x 4,50 ve 2 adet 1.00 x 2,00 ölçülerinde) …pencere yapımı ve montajı, su deposu imalatı yaptığını, bu işlerin yapıldığı dönemde tüm yapıları işleri bilen davalı şirket yetkilisinin vefat ettiğini, yerine gelen şirket yetkililerinin proje değişikliğinden kaynaklanan fazla imalatları görmezden gelerek bazılarının yapılmadığını ve buna rağmen yükleniciye fazla para ödendiği iddiası ile çekişme yarattıklarını, gerçekte müvekkilinin 1.000.000,00 TL’nin üzerinde bir alacağı bulunduğunu, sorunun dostane çözümü için noterden gönderilen 28/01/2019 tarihli uyarının davalıya tebliğ edilemediğini, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını, dava açılmak zorunda kalındığını, uyuşmazlığın çözümünde sözleşmede yazılı işleri için sözleşmedeki birim fiyatlarının, sözleşmede bulunmayanlar için rayiç fiyatlar üzerinden hesaplama yapılması gerektiği kanısında olduklarını, yapılan işin gerçek ederinin bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağı için belirsiz alacak davası açıldığını ve fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğunu belirterek, davalı şirkete ait Esenyurt …. ada …. sayılı arsa üzerinde betonarme fabrika inşaatı yapımı sırasında davacı şirketin sözleşmede yazılı olmayan ve fakat davalı şirketin istemi ile fazladan yapmış olduğu imalatların tespitine, fazladan yapılan imalat bedellerine mahsuben fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 20.000,00 TL’nin işin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin vefat eden yetkilisi ile davacı arasında varılan anlaşma ve imzalanan sözleşmeye göre onaylı projeye uygun olarak davacı tarafından sunuları 14/05/2015 tarihli teklif uyarınca teklifte yer alanı işlerin KDV hariç 3.439.175,00 TL bedelle yapılmasının kararlaştırıldığını, işin bedeline mahsuben ilk olarak 21/05/2015 tarihinde 1.204.000,00 TL’nin ödendiğini, kalan iş bedelinin ise peyderpey ödendiğini, işe başlanılmasından 5 ay sonra ise teklifte yer alan işlerin yanında fabrika binasının inşaatının tamamlanması ve karşılığında belirlenen miktarın ödenmesi için ayrıca 15/10/2015 tarihli müteahhitlik sözleşmesinin imzalandığını, bu tarihten sonra tüm iş bedelinin ödendiğini, işin devamı sırasında fabrika binasının içine çelik ara kat yapılmasına karar verildiğini, müvekkilinin davacının bu işler için gönderdiği teklifi kabul ederek tarafların 12/04/2016 tarihinde ek özleşme imzaladıklarını, işin toplam bedelinin bu şekilde KDV dahil 5.474.231,00 TL’ye yükseldiğini, davacıya bu bedelin üzerinde 3.569.000,00 TL ödeme yapıldığını, davacının yaptığı işe karşılık 5.078.500,04 TL tutarında fatura düzenlediğini, halen üzerinde 490.499,00 TL iş avansı bulunduğunu, müvekkili tarafından Büyükçekmece ….. SHM. sinin …. D. İş sayılı dosyasında yapılan delil tespiti sonrasında yapılan görüşmelerde davacının aradaki farkı kapatmak için bir fatura düzenlediğini, bu fatura kabul edilmeyince iptal edildiğini, daha sonrasında ise davacının kendisinde kalan avanısı sıfırlamak için 490.599,56 TL tutarındaki 12/12/2018 tarihli yeni bir fatura düzenleyip müvekkili şirkete gönderdiğini, bu faturanın 26/12/2018 tarihinde noter vasıtasıyla davacıya iade edildiğini, davacı ile anlaşmaya varan şirketi yetkilisinin 15/06/2017 tarihinde ölümü üzerine, yasal mirasçılarırın davacı ve mimar olan kardeşi ile görüştüklerini, inşaatın çoktan tamamlanması gerektiğinin ve hala eksik işler bulunduğunun dile getirildiğini, delil tespitinde görev alan bilirkişilerin inşaatta eksik ve ayıplı işler bulunduğunu ve bunların bedelinin 368.675,00 TL olduğunu belirlediklerini, sözleşmede yer almayanı eksikliklerin ise değerlendirme dışı bırakıldığını, davacının davalı şirket yetkilisinin uzun süren hastalığı süresince 1,5 yıldır hiçbir iş yapmadığını, kendisine sözleşme bedelinden fazlası ödenmiş olmasına rağmen edimlerini yerine getirmediğini, davacının mimar kardeşine de fazladan 146.288,04 TL ödeme yapıldığını, sözleşmenin 6. maddesine göre işin ruhsat tarihinden itibaren 5 ay içinde eksiksiz olarak tamamlanmasının kararlaştırıldığını, bu sürenin geçmesine rağmen teslimin gerçekleşmediğini, eksik ve ayıplı işler yapıldığını, davacıya Bakırköy ….. Noterliğinden gönderilen 09/01/2019 tarihli uyarı ile üzerindeki avansın iade edilmesinin, sözleşmenin haklı nedenlerle fesih edildiğinin, işin başkalarına tamamlattırılacağının ve tespit dosyasında belirlenen bedelin isteneceğinin ve ayrıca geç teslime dayalı kira kaybının isteneceğinin uyarıldığını ve bildirildiğini, sonrasında ise işi başkalarına tamamlattırılmaya başlatıldığını, davacının delil tespiti sonrasında fazladan işler yaptığını ileri sürdüğünü, öncesinde bu yönde bir istem ve bildirimi bulunmadığını, davacının işin gerçek bedelinin hesaplayabilecek durumda olmasına rağmen 20.000,00 TL’lik bir dava açmasının hukuka ve vicdana uymadığını, imzalanan sözleşmede her iki tarafın edimlerinin açıkça yazılı olduğunu, aradan 3 yıl geçtikten sonra bir belge ve sözleşme sunulmadan alacak iddiasında bulunamayacağını, iki tarafın onayını taşımayan tablolarda yer alan istemleri ve belgeleri kabul etmediklerini, davacı ile ölen şirket yetkilisi arasında sözlü bir anlaşma yapılmasının söz konusu olmadığını, davacınını sözleşme bedelinin % 30’un fazlasına denk gelen fazla bir imalat yaptığını ileri sürmesine rağmen delil tespiti tarihine değin bir ihtar ve istem göndermediğini, fatura düzenlemediğini ve alacak iddiasında bulunmadığını, karşı istemlerin önüne geçmek amacıyla bu iddiaların ileri sürüldüğünü, fabrika binası içinde çelik ara kat yapılabilme imkanının 1 yıl sonra ortaya çıktığını, bu işe ilişkin sözleşme imzalandığında davacının fazlaya ilişkir 1.000.000,00 TL iş bedelini isteyip yazılı bir sözleşme imzalamadığını, İşe başlanılmasından 5 ay sonra imzalanan gözleşmede fabrikanın prefabrik yapılacağının yazılı olduğunu, eğer betonarmeye dönülmesinin istenilse bu durumun sözleşmeye veya bu konuda ek protokol imzalanması ve buna ilişkin bilgi ve belgelerin ortaya konulması gerektiğini, davacının bu yöndeki iddialarını kanıtlaması gerektiğini, yine ek işleri yaptığını da kamıtlaması gerektiğini, davacının eksik bıraktığı ve ayıplı yaptığı imalatlar nedeniyle yapı kullarıma izin belgesi atımında sorun yaşanmamak üzere imar barışından yararlanmak zorunda kalındığını, bu yüzden ek maliyetler ile karşılaşılacağını, eksik ve ayıplı işleri 3. kişilere tamamlatmak için yapılacak giderlere yönelik tüm istemlerden kaynaklı haklarını saklı tuttuklarını belirterek, haksız ve kötü niyetle açılan davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyaya sunulan bilirkişi heyeti …., …., … tarafından düzenlenen 16/03/2020 tarihli raporda; davacı tarafın dava konusu döneme ait 2015, 2016, 2017 ve 2018 besap yılı Yevmiye defterlerinin açılış ve kapanış Noter onaylarının yaptırıldığı, usulüne uygun kayıtlandığı, Defteri Kebir ve Envanter defterlerinin yazılı hali ile incelemeye sunulmadığı, davacı tarafın dava konusu döneme ait defterlerinin sahibi lehine takdiri delil niteliğinin bulunduğu, bu konuda takdir ve değerlemenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğunu, davalı taraf 2015,2016,2017 ve 2018 hesap yılı deflerlerinin Noter onay açılış ve kapanış onaylarının yapıldığı, neticeten davalı tarafın 2015,2016, 2017 ve 2018 hesap yılı defterlerinin de usülüne uygun tutulduğu, lehine delil niteliği vasfının takdir ve değerlemesinin sayın mahkemenin takdirinde olduğu, dava konusu sözleşmeler uyarınca davacı yüklenici tarafından düzenlenen faturaların(12.32.2018 tarih ve … numaralı toplam KDV dahil 490.499.56 TL fatura hariç) davacı ve davalı şirketlerinin ticari defterlerinde kayıllı olduğu, davacı şirketin defter ve belgelerine göre; 31/12/2018 tarihi ve dava tarihi (20.03.2019) itibarı ile davalı taraftan borç veya alacağının bulunmadığı, davacı tarafın Bs Formlarını Vergi Dairesine süresinde beyan ettiği, davalı tarafın defter ve belgelerine göre ise; 31/12/2018 tarihi ve dava tarihi 20.03.2019 itibarı ile davacı taraftan 490.499,56 TL alacaklı bulunduğu, davalı tarafin Ba-Bs formlarını süresinde Vergi Dairesine beyan ettiği, tarafların, davacı tarafça düzenlenen 12/12/2018 tarih, … numaralı 490.400,56 TL tutarlı faturası hariç davacı tarafından düzenlenen faturalarda yazılı alacaklar için aralarında uyuşmazlıkların bulunmadığı, ancak davacı tarafın bu faturasının davalı tarafından iade edilmesi sonrasında faturanın yeniden davalı tarafa teslim ve tebliğ ettiğini kanıtlayan dosyada başkaca bir kanıt bulunmadığı, davacı yüklenicinin sözleşme dışı ek işler ve sözleşme kapsamından çıkan ve sözleşme kapsamına giren işler ile dava konusu ettiği alacaklar için başkaca fatura düzenlemediği, davacının her iki sözleşme kapsamında ve sözleşme dışı yaptığı işlerden dolayı KDV dahil 5.041.421,65 TL’lik bir iş bedelini hak ettiği, buna karşılık davalı iş sahibi tarafından kendisine toplamda 5.569.000,00 TL. ödemede bulunulduğu, aradaki farkın 5.041.421,65TL-5.569.000,00 TL= 527.578,35 olduğu, davacının alacağının bulunmadığı, fazla ödeme yapıldığının ortaya çıktığı, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Dosyaya sunulan bilirkişi heyeti …, …., …. tarafından düzenlenen 10/12/2020 tarihli ek raporda; Davacı itirazları incelenmiş olup, kök raporumuzdaki inceleme ve tespit sonucumuzun korunduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Dosyaya sunulan bilirkişi heyeti …., …., …. tarafından düzenlenen 08/11/2021 tarihli ek raporda; Davacı itirazları olarak incelenmiş olup, kök raporumuzdaki inceleme ve tespit sonucumuzun korunduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Dosyaya sunulan bilirkişi heyeti …, …, … tarafından düzenlenen 06/08/2022 tarihli ek raporda; dosyada dinlenen tanık ifadeleri incelenerek, kök, ek ve ikinci ek raporumuzdaki inceleme ve tespit sonucumuzun korunduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Davacı tanığı …. beyanında; “Ben projenin mimarı olmam sebebiyle en başından beri işin içindeydim, davalı şirketin o zaman ki sahibi …. dava konusu yerde bir fabrika binası yaptırmak istediğini söyledi önce bu binanın prefabrik şeklinde yapılması için anlaşmıştık, biz gerekli izinleri aldık izinleri aldıktan sonra …. daha sağlam bir yapı ve ara kat istediğini beyan etmesi üzerine tadilat projesi hazırladım ve … Belediyesi’ne bu projeyi onaylattım, prefabrik yapıdan beton arme yapıya geçişte harfiyat, beton, demir, kalıp, işçilikleri ve malzemeler arttı, aramızdaki güven ilişkisinden dolayı bu değişikliği yeniden sözleşmeye bağlamadık, bu arada …. rahatsızlandı ama biz inşaata devam ettik, ….’in vefat etmesi üzerine de inşaata devam ettik bir kısım ödemelerimizi aldık, fazla olarak temel sistemi geliştiği için harfiyat miktarı arttı, beton, demir, kalıp farklılıkları çıktı bu farklılıklara ilişkin ücret alınamadı, projenin başında 20 tane yapılması planlanan pencere sayısı yaklaşık 50 ye çıktı, aradaki pencere sayısına ilişkin inşaat farkını da almadık, malzeme giriş kapısı 2 iken 4’e çıktı, ekstra bir kapı çalınmıştı onu da biz yaptık, ilave olarak su deposu yaptık ve sıva yaptık, tonoz çatı da ilk anlaştığımız metrajdan fazla yapıldı, bu ilave yapılan tüm inşaatlar davalı şirketin yetkilileri bilgisi ve talimatları doğrultusunda yapıldı, ilave işlere ilişkin bedeller davacıya ödenmedi, davalı şirket ile aramda herhangi bir hukuki ihtilaf yoktur, inşaatta bir kısım eksiklikler vardı o eksiklikleri alacaktan düştük” dedi.
Davacı tanığı …. beyanında; “Ben dava konusu fabrika inşaatında inşaat mühendisi olarak bizzat çalıştım, hali hazırda davacı …’nın sigortalı çalışanıyım, taraflar arasında öncelikle prefabrik yapı yapılması konusunda anlaşmaya varıldı, harfiyat işlemi devam ederken davalı şirketin o zaman ki sahibi …beton arme bina yaptırmak istediğini ve bir ara kat istediğini söyledi bunun üzerine projeyi tadil ederek belediyeden gerekli izinleri aldık, projenin değişmesi nedeniyle harfiyat miktarı arttı, ara kata ilişkin ayrı bir sözleşme yapıldı ve bunun bedeli ödendi, çelik çatı, sıva işleri, su deposu ilave olarak yapıldı, bunların bedeli ödenmedi ilave inşaatlar bizzat davalı şirketin sahibinin bilgisi ve talimatı doğrultusunda yapıldı, biz inşaatı teslim ettiğimizde dış çevrenin saha betonlarını öncesinde davalının doğalgaz, elektrik ve suya ilişkin bağlantılarının yapılmamış olması nedeniyle yapamadık.” dedi.
Davacı tanığı … beyanında; “Ben davalı şirketin sahibi … ile yakın arkadaş olduğum için inşaat süreci hakkında bilgi sahibiyim, dava konusu yerin önce prefabrik yapılması konusunda taraflar anlaşmıştı daha sonra söz konusu inşaatın beton arme yapılmasına karar verildi, bu değişiklikten dolayı harfiyat, beton, işçilik maliyetleri arttı … bana binanın sağlam olması gerektiğini ilave maliyete katlanacağını söyledi, daha sonra … hastalandı hastanede yattığı süreçte ben kendisini ziyarete gittiğimde hastaneden çıktığında ilave yapılan işleri görerek bedelini ödeyeceğini bana söyledi sonrasında vefat etti, vefat etmesi nedeniyle ilave iş bedelleri ödenmedi, ben emlakçılık yapmaktayım, davacı ile davalı şirket sahibi ….’i ben tanıştırdım,” dedi.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; huzurda görülen dava eser sözleşmesine dayalı alacak davasıdır. Davacı ile davalı arasında yapılan sözleşme uyarınca davacı tarafından davalı için prefabrik bina yapılması için anlaşmaya varıldığı; söz konusu anlaşma uyarınca binanın yapılarak söz konusu inşaat işi için davalıya bir kısım ödemelerin yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalı vekili tarafından dava dilekçesinin müvekkiline usulsüz olarak tebliğ edildiği; bu nedenle dosyaya sunmuş olduğu 21/05/2019 havale tarihli dilekçesinin cevap dilekçesi olarak kabul edilmesi gerektiği iddia edilmiş ise de mahkememizce yapılan kolluk araştırması neticesinde davalının tebligat tarihinde Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre yapılan adreste fiilen faaliyet gösterdiğinin tespit edilememesi ve tebligat yapılan adresin davalının İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ndeki adres olması nedeni ile davalının usulsüz tebligat iddiasına mahkememizce itibar edilmemiştir. Bu nedenle cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gereken işin ayıplı yapıldığına ilişkin davalı iddiasına mahkememizce itibar edilmemiştir. Ancak yüklenicinin eseri tam ve eksiksiz teslim etme borcu bulunduğundan davalının işin eksik yapıldığı iddiası mahkememizce araştırılmıştır. Mahkememizce dava konusu eser üzerinde keşfen bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda; davacı tarafça düzenlenen 12/12/2018 tarih, …. numaralı 490.400,56 TL tutarlı fatura dışında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı; söz konusu faturanın davalı tarafça davacıya iade edildiği; davacı yüklenicinin sözleşme dışı ek işler ve sözleşme kapsamından çıkan ve sözleşme kapsamına giren işler ile dava konusu ettiği alacaklar için başkaca fatura düzenlemediği, davacının her iki sözleşme kapsamında ve sözleşme dışı yaptığı işlerden dolayı KDV dahil 5.041.421,65 TL’lik bir iş bedelini hak ettiği, buna karşılık davalı iş sahibi tarafından kendisine toplamda 5.569.000,00 TL ödemede bulunulduğu, aradaki farkın 5.041.421,65TL-5.569.000,00 TL= 527.578,35 TL olduğu, davacının alacağının bulunmadığı, fazla ödeme yapıldığının ortaya çıktığı, görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Her ne kadar bilirkişi heyeti tarafından ayıplı yapıldığı tespit edilen iş bedeli de toplam iş tutarından düşülmüş ise de cevap dilekçesinin süresinde olmaması nedeni ile ayıplı iş bedelinin toplam iş bedelinden düşülemeyeceğinin kabulü ile davacının davalıdan KDV hariç 4.615.791,23 TL – 280.900,00 TL (eksik iş bedeli) = 4.334.891,23 TL; KDV dahil ise 4.334.891,23 TL + %18 KDV 780.280,42 TL = 5.115.171,65 TL talep edebileceği; davacı tarafından davalıya 5.569.000,00 TL ödemede bulunulduğu anlaşıldığından açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 341,55 TL nispi harçtan mahsubu ile fazla alınan 260,85 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/09/2022

Katip …
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …
☪e-imzalıdır.☪