Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/196 E. 2021/614 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/196 Esas
KARAR NO : 2021/614

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2019
KARAR TARİHİ : 06/07/2021
K.YAZIM TARİHİ : 29/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesi ile, Davalı ile müvekkili arasındaki iş ilişkisi sebebiyle müvekkilinin, davalının yetkilisi olduğu … İnşaat Taah. Ltd. Şti’nin …. Belediyesi’ne ait hayvan yerleşkesi ve otopark alanında 2017 yılının Nisan ayında 19 kişilik ekibiyle çalışmaya başladığını, bu çalışmanın Eylül ayına kadar sürdüğünü bu 19 kişilik ekibin sigortalarının davalının yetkilisi olduğu şirket tarafından ödendiğini, yapılan iş karşılığında davalı tarafından müvekkiline bir miktar para ve 3 adet çek verildiğini bu çeklerden birinin icra takibi neticesinde ödendiğini, ancak 2 çekin ödenmediğini bu sebeple Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, çekin yazdırılamadığını, bu sebeple kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapma imkanı bulamadıklarını, yapılan ilamsız takibe davalı tarafından itiraz edildiğini, bu sebeple vaki itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere davacı lehine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile, çekin kambiyo vasfı olmaması sebebiyle ve davacının dilekçesinde işçi alacağına istinaden çekin verilmiş olduğunu belirtmiş olması sebebiyle mahkememizin görevli olmadığını, müvekkilinin çek bedellerini ödediğini bu sebeple davanın reddine karar verilmesini talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosyamız arasına celp edilen Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyanın incelenmesinde; alacaklının 11.12.2018 tarihinde 50.000 TL asıl alacak 2.958,91 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 52.958,91 TL üzerinden davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattığı, borçluya ödeme emrinin 14.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun süresi içerisinde 19.12.2018 tarihinde asıl alacağa, borca, ferilerine, faiz ve faiz oranına itiraz ettiği, takibin icra müdürlüğünce İİK’nın 66. maddesi gereğince 20.12.2018 tarihinde durdurulduğu görüldü.
Davacı vekili tarafından bildirilen tanıkların dinlenilmesine karar verilerek tanıklar dinlenmiştir.
Davacı tanığı … beyanında; “Dayım … İnşaata iş yapmaktadır, …. İnşaatının iki ayrı iş sahasında biri … diğeri … olmak üzere çalıştık, … İnşaat dayıma ödemeleri yapmadığı için dayım bizim maaşlarımızı ödeyebilmek adına evini sattı, kendiside işini kapattı yurt dışına gitti, şu an yurt dışında çalışıyor, hangi yıllarda çalıştığını tam hatırlayamamakla birlikte 2014, 2015, 2016 yılları olabilir, ben dayımın sadece bir çek aldığını biliyorum, 2 çeki alınmamıştır, alınmamıştan kastım ödeme yapılmadığıdır.”
Davacı tanığı … beyanında; “Dayım … İnşaatla iş yapmaktdadır, … ve …de çalıştık, dayım bize işçilik ücretlerimizi ödedi, ancak davalıdan alacağını alamadığı için arabasını sattı, çeklerden dolayı bir tane ödeme aldı, diğerini alamadı.”
Davacı vekili tarafından diğer tanık …’ın dinlenilmesi talebinden vazgeçilmiştir.
Davalı vekilinin mahkememizin görevine ilişkin yaptığı itirazın, her ne kadar süresinde ibraz edilmemiş çeke ilişkin itirazın iptali davası açılmış ise de kambiyo senedinin TTK’da düzenlenmiş olduğu, bu nedenle de TTK’nın 4/1-a maddesi gereğince mahkememizin görevli olduğu (İstanbul BAM 13 HD 2018/280 E. 2018/196 K. Say. 28.11.2018 K.T. Kararı da bu doğrultudadır.) gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafından yemin deliline dayanıldığı görüldüğünden davalıya yemin teklifinde bulunup bulunmayacağı konusunda muhtıra gönderildiği, verilen kesin süre içerisinde davalı tarafça yemin metni sunulmamıştır.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 17/06/2021 tarihli dilekçe ile dava değeri bildirilerek eksik harç ikmal edilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, bankaya süresi içerisinde ibraz edilmemiş iki adet çeke dayalı olarak davalı aleyhine açtığı ilamsız icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Takibe dayanak yapılan çeklerin kambiyo niteliğini haiz olduğu ve bankaya süresi içerisinde ibraz edilmediği konusunda taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı tarafından takip konusu çek bedellerinin davacıya verildiği ancak haricen yapılan ödemeler nedeni ile çeklerin bankaya ibraz edilmediği iddia edilmiş ise de davalı tarafından yapıldığı iddia edilen ödemelere ilişkin herhangi bir ödeme belgesi, dekont ve benzeri yazılı bir delil sunulmamıştır. Davalının cevap dilekçesinde yemin deliline dayandığı görülmekle ödeme iddiasının ispatı bakımından mahkememizce davalıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış, ancak davalı tarafından süresi içerisinde yemin metni sunulmamıştır. Kaldı ki haricen ödenen çek asıllarının halen alacaklıda olması da hayatın olağan akışına aykırı olup davalının yaptığını iddia ettiği ödemeyi ispatlayamamasından dolayı bu yöndeki iddiaya mahkememizce itibar edilmemiştir. Her ne kadar davacı vekili tarafından çek bedelleri ile birlikte çeklerdeki ödeme tarihinden itibaren takip tarihine kadar işlemiş yasal faiz talebi yönünden de davalının yapmış olduğu itirazın iptali talep edilmiş ise de çeklerin süresi içerisinde bankaya ibraz edilmemiş olması ve takip tarihinden önce davalının temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada herhangi bir bilgi ve belge olmamasından dolayı davacının takip öncesi faiz talebinin reddine karar verilmiştir. Yine dava dilekçesinde davacı tarafından icra inkar tazminatı talebi yanında %10 oranında kötü niyet tazminatı da talep edilmiş olup, dosya kapsamından söz konusu talebin nitelik itibariyle çek tazminatı olduğu kabul edilerek çeklerin bankaya ibraz edilmemiş olması nedeni ile de davacının bu yöndeki talebinin de reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle davanın 50.000,00 TL çek bedelleri toplamı üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilerek takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi ile bağlı kalınarak davacının talebini aşmamak kaydıyla değişen oranlarda yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına; alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile 10.591,78 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- 1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 50.000,00 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere değişen oranlarda yasal faiz uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA, davacının takip öncesi faiz talebinin REDDİNE,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 10.591,78 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davacının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 3.415,50 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 682,53 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 2.732,97 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafından sarf olunan ( 112,15 TL posta/tebligat/müzekkere/talimattan ibaret) yargılama giderinin kabul ve red oranına göre (%94,41 kabul oranı) hesaplanan 105,88 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; bakiye yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 682,53 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1 maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1 ve 2. maddesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 2.958,91 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.246,25 TL’sinin davalıdan bakiye 73,75 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2021

Katip …
E-İmzalı

Hakim …
E-İmzalı

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”