Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/189 E. 2019/565 K. 13.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/189
KARAR NO : 2019/565

DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli)
DAVA TARİHİ : 18/03/2019
KARAR TARİHİ : 13/05/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği 18/03/2019 harçlandırma tarihli dilekçesiyle;Müvekkili …’nın,….A.Ş.’nin pay sahibi ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili olduğunu,davalı şirketin uzun süredir toplanamadığını, toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmadığını, … Holding’in 1993 yılında kurulduğunu, …. bir aile şirketi olduğunu, 1974 yılında 15.000 m2 alana sahip Güneşli tesislerine taşınan …., modernize edilen dövme hatları ile el aletleri yanında otomotiv sektörüne yönelik dövme parçalar üretimine başladığını, dönemin şartlarının çok üstünde bir standart yakalayan …. sektörünün güvenini kazandığını, …. Holding bugün …. Ailesi’nin ikinci kuşak temsilcileri tarafından yönetilmeye çalışıldığını, …. Şirketi bağımsız denetime tabi şirketlerden olduğunu, davalı Şirket bağımsız denetime tabi olmasına karşın 2018 mali yılı için Bağımsız Denetçi tayin edemediğini, müvekkili …’nın tüm girişimlerine rağmen davalı şirketin Yönetim Kurulu Genel Kurulu toplantıya davet için toplanamadığını ve karar alamadığını, 2018 Mali yıl için Bağımsız Denetçi seçemeyen, yasal yükümlülüklerini ihlal eden davalı şirket 2019 yılı içinde Bağımsız Denetçi seçemeyecek durumda olduğunu, zira 2018 mali yılına ilişkin genel kurul toplantısına ilişkin çağrı yapmak üzere yönetim kurulu toplantısı yapılmasına ilişkin tüm girişimlerin sonuçsuz kaldığını, TTK 410/2 Madde gereğince davacı müvekkilinin davalı şirket genel kurulu toplantıya çağırabilmesini teminen huzurdaki davayı ikame ettiğini,davalı şirketin yönetim kurulunun tüm teklif, ihtar ve ikazlara karşın gerek davalı şirket gerekse dava dışı şirketler yönünden bir araya gelmediğini, eş bir deyiş ile yönetim kurulunun sistematik şekilde şirketin sevk ve idaresi bakımından gerekli kararları almak üzere toplanamadığını, kararları TTK md 390/4 kapsamında düzenlenen dolaştırma şeklinde de alamadığını, yönetim kurulu üyelerinin bir araya gelememesi ve karar alamaması nedeniyle şirketin genel kurulunun 2017 mali ilişkin genel kurul toplantısına tüm girişimlere karşın çağrılamadığını, şirketin bağımsız denetime tabi olmasına karşın genel kurul toplantıya çağrılamadığından 2017 mali yılına ilişkin olarak bağımsız denetçi de tayin edilemediğini , yönetim kurulunun bir kısım üyelerinin (Davalı Şirketin Başkanı dahil) yönetim kurulunun devredilmez görevlerini yerine getirmediğini bu nedenlerle davalarının kabul ile, TTK m. 410/2 gereği, davacı müvekkili …’ya söz konusu gündemler ile davalı şirket …. Holding A.Ş.’nin 2017 ve 2018 mali yıllarına ilişkin olarak “Genel Kurulu Toplantıya Çağırma İzni” verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalının 30/04/2019 tarihli cevap dilekçesini özetle;Davacı …’nın, …. HOLDİNG A.Ş.’nin yönetim kurulunun uzun süredir toplanamadığı ve toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması nedeniyle şirket genel kurulunun toplantıya davet edilmesine ilişkin izin isteminde bulunduğunu, şirketlerinin bağımsız denetim ölçütleri dahilinde olduğundan bağımsız denetime tabi bir şirket olduğunu ,bu kriter dahi davalı şirketin değerini ve önemini ortaya koyan hususlardan biri olduğunu, Türk Ticaret Kanunu’nun 409. Maddesi Anonim Şirket Genel Kurullarının olağan ve olağanüstü olarak toplandığını, olağan toplantının her faaliyet dönemi sonundan itibaren üç ay içerisinde yapılacağını düzenlediğini, şirketlerinin 31/12/2017 itibari ile sona eren 2017 mali yılına ve 31/12/2018 tarihinde sona eren 2018 mali yılına ilişkin genel kurul toplantılarını henüz tatbik etmediğini, şirket 2018 ve 2019 mali yılına ilişkin olarak bağımsız denetçi tayin etmediğini, şirketlerinin en son 24/11/2017 tarihinde genel kurul toplantısı yaptığını, 24/11/2017 tarihli genel kurul toplantısına ait hazirun cetveli ve genel kurul toplantı tutanağı ile genel kurul toplantı tutanağının yayınlandığı ticaret sicil gazetesini dilekçe ekinde sunduklarını, şirketlerinin bir aile şirketi olduğunu, bu itibarla kimi zamanlarda aileler arasında görülen uyuşmazlıklar davalı şirketlerinin nezdinde de görüldüğünü, davalı şirketin yönetim kurulu üyeleri anne ve kardeşlerden oluştuğunu, davalı şirketin son iki genel kurulu toplantıya çağıramamış ve uzun süredir yönetim kurulunun bir araya gelmesi mümkün olmadığını, ancak, huzurdaki davada yönetim kurulu üyelerinin bir araya gelebilme ihtimalleri düşünüldüğünde davanın konusuz kalacağından, dava kapsamında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini , yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasını talep etmiştir

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, pay sahibinin TTK’nun 410.maddesi uyarınca yönetim kurulunun toplanamaması nedeniyle genel kurulun toplantıya çağrılmasına izin verilmesi istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 401 ncu maddesinin ikinci fıkrası hükmü “Yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir. Mahkemenin kararı kesindir.” şeklinde olup madde metninde açıkça ifade edildiği üzere tek bir pay sahibinin Mahkemenin izni ile,genel kurulu toplantıya çağırabilmesi için yönetim kurulunun devamlı toplanamaması ,toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarının söz konusu olması gerekli olup somut olayda davalı şirket yönetim kurulunun her zaman toplanma imkânının bulunup devamlı toplanamama halinin mevcut olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨234,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair , dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda TTK ‘nun 410/2. Maddesi uyarınca kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 13/05/2019

Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip 128618
E-imzalı

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”