Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/182 E. 2021/756 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/182 Esas
KARAR NO : 2021/756

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/02/2018
KARAR TARİHİ : 21/09/2021
K.YAZIM TARİHİ : 20/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının bina maliki sıfatıyla sorumlu olduğu depoda dava dışı …. İnş Tic A.Ş’ye ait emtiaların, 05/07/2016 tarihinde yağan yağmur nedeniyle binanın yağmur suyu borularının tahliyede yetersiz kalmasıyla akan suların, davacının sigortalısının deposunda bulunan mallara zarar verdiğini, gerek sigortalı şirket yetkililerince tanzim edilmiş hasar ihbar dilekçesi, gerekse davalı firma mekanik tesisat sorumlusu … tarafından düzenlenen hasar tutanağı, ekspertiz raporları ve hasar fotoğraflarından iş yerinde yağmur sularının tahliyede yetersiz kalan 4 adet Pvc borunun dirsek kısmından çatlaması ve sigortalı depoda bulunan 2 nolu şaft kısmına birikmesi ve buradan biriken suların depoya sirayeti sonucu zarar meydana geldiğini, … İnşaat Ticaret A.Ş’ye 29.715,05-TL hasar tazminatının ödendiğini, bu suretle davacının sigortalısının haklarına halef olduğunu beyanla, sigortalıya ödenen hasar bedelinin ödeme tarihi olan 30/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankası kısa vadeli krediler için uygulanan avans faizi, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan rucuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin deponun inşaatını yapan firma olduğunu, deponun …. Yapı Ürünleri Sanayi ve Tic.A.Ş’ye kiralandığını, davacının sigortalısı ile müvekkilinin kira sözleşmesi yapmadığını, kiraya verenin … Yapı Ürünleri Sanayi ve Tic. A.Ş. olduğunu belirterek öncelikle husumet itirazında bulunduğunu, davacı sigortalısının gerekli önlemleri almadığını, duvarın yıkılma olayı öncesinde uzun süre duvardan su akmış olması gerektiğini, davacı sigortalısı tarafından durumun göz ardı edildiğini, müvekkili şirkete süresi içerisinde usulüne uygun ayıp ihbarında bulunulmadığı, duvarın yıkıldığı alanın depolama alanı değil forklift ve geçiş alını olduğunu, bu sebeple malzemelerin nasıl zarar gördüğünün anlaşılamadığını, … Sigorta Ekspertiz firması tarafından oluşturulan tespitlerin eksik ve hatalı olduğunu, davacı ile dava dışı firma arasında imzalanan sigorta sözleşmesinin teminat limitlerinin ve klozlarının incelenmesi gerektiğini, davanın … Mühendislik Klima Havalandırma Isıtma Sistemleri Ltd Şti’ye ihbarının gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, TTK.m.1472’ye dayalı sigorta ödemesine dayanan rücuen tazminat istemidir.
Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Dosyaya sunulan 18/07/2019 tarihli bilirkişiler … ve …. tarafından düzenlenen raporda; davaya konu hasarın oluşmasında binanın inşaatını üstlenen davalı … ve söz konusu tesisat işlerini yüklenici olarak yaptığı anlaşılan dava dışı … Mühendislik şirketinin sorumluluğunun bulunduğu, 24.02.2017 tarihli Yangın Hasar Ekspertiz Raporunda hesaplanan 29.715,05 TL hasar bedelinin piyasa şartlarına uygun, doğru hesaplanmış bir bedel olduğu hususları tespit edilmiştir.
Dosyaya sunulan 14/09/2020 tarihli bilirkişiler … ve …. tarafından düzenlenen ek raporda; davaya konu olan olası su taşkınlarına karşı depolama alanı içinde bulunan 6 adet drenaj pompası, duvarın yıkılması sonucu depoya dolan aşırı suyun tahliyesine yetmemiştir. Pompaların bakımlarının yapılması, çalışması durumunda dahi, suyu tahliye etmesi zararın meydana gelmesinde ve artmasında etkili olmamıştır. Drenaj pompaları çalışsa da ahşap banyo dolapları, malzeme özelliğinden suyu gördükleri anda zarara uğramışlardır. Kullanıcı daha sonra ek pompa getirerek, hasarı minimize etmek amacı ile basiretli davrandığı; sigortalı şirketinin zararın oluşumunda ve artmasında bir kusur ve kabahatinin de olmadığı hususları tespit edilmiştir.
Dosyaya sunulan 14/09/2020 tarihli bilirkişiler … ve … tarafından düzenlenen 2. ek raporda; davalı işveren şirket ile tesisatı yapan dava dışı yüklenici şirket arasında imzalanan …. Tesisat Teknik Şartnamesinde çok açık olarak belirtildiği şekilde bir tesisatın (riskli noktalarda galvaniz kelepçeler ve boru onsolları kullanılmak suretiyle duvara sabitlenerek) imal edilmesi durumunda, yağış miktarı ne olursa olsun, boru kesiti kadar akacak sudan dolayı dirsekte çatlama ve yerinden çıkma durumunun yaşanmayacağı ve de bu açıklamalardan olarak davaya konu zarara neden olan yoğun yağışın bir mücbir sebep olarak kabul edilemeyeceği hususları tespit edilmiştir.
TTK.m.1472 hükmü; “(1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. (2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” şeklindedir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.3.1944 tarih ve 37 E. – 9 K. Ve 3.7.1944 tarihli kararında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalının dava konusu hasarın meydana geldiği bağımsız bölümün bulunduğu binanın inşaatını üstlendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Her ne kadar davalı vekili tarafından zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de sigortacının açtığı rücu davalarında zamanaşımı, sigorta ettirenin aynı şahıs aleyhine açabileceği davanın zamanaşımı süresine tabi olup, zamanaşımının da aynı tarihte başlayacağı, rücuen tazminat talebine konu olayda uygulanacak zamanaşımı süresinin ise TBK’nın 72. Maddesi dikkate alınarak hesaplanması gerektiğinden dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir. Yine davalı vekilinin husumet itirazı da dava konusu olayın meydana geldiği binanın inşaatını üstlenmiş olması nedeni ile meydana gelen olayda sorumluluğunun olması nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce de tekniğine uygun ve denetime elverişli olarak düzenlendiği kabul edilen bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere davaya konu hasarın oluşmasında binanın inşaatını üstlenen davalı … ve söz konusu tesisat işlerini yüklenici olarak yaptığı anlaşılan dava dışı … Mühendislik şirketinin sorumluluğunun bulunduğu, davaya konu olan olası su taşkınlarına karşı depolama alanı içinde bulunan 6 adet drenaj pompasının duvarın yıkılması sonucu depoya dolan aşırı suyun tahliyesine yetmediği, sigortalının depoyu su basmasından sonra ek pompa getirerek hasarı minimize etmek amacı ile basiretli davrandığı, sigortalının zararın oluşumunda ve artmasında bir kusurunun ve kabahatinin olmadığı, yağış miktarı ne olursa olsun boru kesiti kadar akacak sudan dolayı dirsekte çatlama ve yerinden çıkma durumunun yaşanmayacağı, bu nedenle de davaya konu zarara neden olan yoğun yağışın bir mücbir sebep olarak kabul edilemeyeceği hususları gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile 29.715,05 TL’nin ödeme tarihi olan 30/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
2- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 2.029,84 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 507,46 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 1.522,38 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf olunan (2.000,00 TL bilirkişi ücreti + 906,60 TL posta/tebligat/müzekkere/keşif araç masrafından ibaret) 2.906,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ve 507,46 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince takdir olunan 4.457,26 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı