Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/159
KARAR NO : 2019/277

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 05/03/2019
KARAR TARİHİ : 06/03/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekilinin Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 05/03/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ; Müvekkilinin, davalı şirketin büyük ortağı, yönetim kurulu başkanı ve hissedarı olduğunu, şirketin diğer ortağı da eşi ….. olduğunu, şirketle hiçbir alakası olmayan, üstelik kendisi ile davalı şirket arasında Türkiye’de ve Kazakistan Cumhuriyeti’nde çok sayıda dava bulunan …. isimli dava dışı şahıs, resmi evraklarda sahtecilikler yaparak ve müvekkilinin imzasını sahte bir şekilde kullanarak/taklit ederek, davalı şirketin genel kurulunu 28/12/2018 tarihinde gerçekte olmasa da evraklar üzerinde topladığını, şirket sermayesinin hamiline pay senedine dönüştürülmesi kararı alındığını, bunun üzerine yine müvekkilin imzası sahte bir şekilde kopyalanarak/taklit edilerek 03/01/2019 tarihinde yönetim kurulu sözde toplanarak karar aldığını ve şirket payları hamiline yazılı hisse senedine dönüşü gerçekleştirildiğini, bu durum müvekkili tarafından 25/01/2019 tarihinde mesai saati bitiminde Kazakistan’da…..şirketinin iştirakı olan….. …adlı faal durumdaki sağlık merkezlerine el koymak üzere baskın yapılması üzerine öğrenildiğini, …. ve suçu işleme ihtimali ve suça konu eylemde desteği olan kişiler hakkında Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na ….. Soruşturma numarasıyla 28/01/2019 tarihinde suç duyurusunda bulunulduğunu, ayrıca şirketin işlerini yapmak üzere Türkiye’de yetkilendirdiği kişi olan ….. adlı kişi, şirket yetkilisinin evinin kasasından, güveni kötüye kullanarak ve kendisine verilen yetkiyi suiistimal ederek şirkete ait pay senetlerinin tamamını aldığını ve sahte olarak yapılan genel kurul ve yönetim kurulu kararlarına istinaden ….’e teslim ettiğini, müvekkilinin, toplantının yapıldığı belirtilen 28/12/2018 tarihinde Muğla ili, Bodrum ilçesinde olduğunu, bahse konu evraklar müvekkili adına sahte düzenlendiğini, hatta aynı mahiyette yapılan 12/01/2019 tarihli olağanüstü genel kuruldaki işlemler, Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…. Esas sayılı dosyasından verilen tedbir kararı ile durdurulduğunu, tedbir verilen dosyada geçen, müvekkilinin büyük ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğu şirketi, olağanüstü toplantıya çağırması ve bu toplantının başkanlığını yapması ve hatta kendini ibra etmemesi, kendisini sahte belgelerle yetkili kılan ….’le, şirket arasında ciddi husumetler ve davalar bulunması, şirketin hamiline yazılı hisse senetlerinin bu şahsa teslim edilmesi, İstanbul….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyası ile 598.712,33 Amerikan doları (¨3.173.173 ) miktarla davalı şirkete icra takibi açtığı bir kişi olması, şirketin bu kişiye karşı Bakırköy …..Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açmış durumda olması gibi sebeplerle, iptali istenen genel kurulun gerçek olması, hayatın olağan akışına da uygun bir durum olmadığını, tamamen sahte ve hukuka aykırı şekilde tanzim edilen tüm şirket kayıtları, deliller evraklarla, son derece haksız ve hukuksuz ve mesnetsiz bir biçimde şirket husumetli olduğu bir kişiye teslim edilmeye çalışılmış olup, bu durum kabul edilebilir olmadığını, …., davalı şirketin yönetim kurulu başkanlığı görevini yürütmek bir yana, bu şirket aleyhine her türlü mücadeleyi verdiğini, elde ettiği bu gerçekdışı sıfatlarla, dava dışı bu şahıs Kazakistan’da bulunan ve iptali istenen …. no’lu yönetim kurulu kararında da geçtiği üzere …. şirketine el koymak istediğini, şirketin faaliyetleri bu kişinin eylemleri nedeniyle Kazakistan resmi makamlarınca durdurulduğunu, yapılan usulsüz işlemlerin tespiti üzerine işyerleri yeniden faaliyete başladığını, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından verilen tedbir kararı ile de bu kişinin kötüniyetli hamle ve işlemleri tedbiren durdurulmuş durumda olduğunu, ayrıca Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …. soruşturma dosyasında, evrakların dava dışı ….. tarafından nasıl güveni kötüye kullanma veya hırsızlık eylemi ile alındığı ve ….’e teslim edildiği ortaya çıktığını, kişinin bu faaliyetlerinin devamı durumunda, şirketin varlığını sürdürebilmesi mümkün görünmediğini, bu sebeple acil olarak tedbir kararı verilmeli ve davadışı ….’in davalı şirket adına yapacağı işlemler ve bu bağlamda 28/12/2018 tarihli usulsüz genel kurul kararından doğan işlemler tedbiren durdurulduğunu, zira bu kişinin, yaptığı ve yapacağı faaliyetlerle, şirketi zarara uğratacağını, şirketin aleyhine iş ve işlemlerde bulunacağını, bu sebeplerle, Türk Ticaret Kanunu 445 vd maddeleri gereğince, hukuka aykırı bir şekilde, sahtecilik yoluyla düzenlenen 28/12/2018 tarihli genel kurulun, buna istinaden alınan yönetim kurulu kararlarının iptalini talep ettiğini, genel kurul toplantı şartları, çağrı usulleri, toplanma ve karar usulleri, gibi şekil şartları yönünden de sahte belgelere dayalı bu işlemlerin iptali gerektiğini, ayrıca şirket, yapılan bu usulsüz işlemlerle ele geçirilmiş olduğunu ve halen şirkete ait defter ve kayıtların kim tarafından ve ne şekilde muhafaza edildiği hususu belli olmadığından, şirketin hak ve menfaatlerinin ne şekilde teminat altına alınacağını, iptali istenen genel kurulla ilgili olarak, davadışı kişi şirkete zarar vermeye başlamış durumda olduğunu, bu nedenlerle davalı şirketin bahse konu tarih ve sayılı Genel Kurul kararının ve buna istinaden oluşturulan yönetim kurulu kararlarının ve bu süreçte alınan varsa başka kararların hükümsüzlüğünün tespitini, buna ilişkin tüm neticelerinin ortadan kaldırılmasını, davanın sonuçlanmasına kadar dava konusu taleplere ilişkin genel kurul ve buna bağlı takdirde, telafisi imkânsız zararlar doğacağından, taleplerinin ivedilikle incelenerek, hukuka aykırı işlem ve kararların ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasını, davalarının kabulünü , yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davalı şirketin 28/12/2018 tarihli genel kurulunda aldığı kararlar ile 03/01/2019 tarihinde alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 166/1 inci maddesi” aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.”şeklindedir.Yine aynı maddenin dördüncü fıkrasında “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.” şeklinde olup buna göre huzurdaki dava ile Bakırköy….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin….Esas sayılı dosyasındaki dava aynı sebeplerden doğduğu,her iki şirketin yetkilisi ve ortağının bir kişi olduğu,şirketler arasında sıkı bir ticari ilişkinin bulunup grup şirket oldukları anlaşıldığından her iki dosyanın birleştirilerek görülmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizdeki dava ile aynı ve birbirine benzer sebepten doğan, biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyecek nitelikte bulunması sebebiyle aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunan mahkememiz dosyası ile Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…. Esas sayılı dava dosyasının HMK’nun 166. md gereğince BİRLEŞTİRİLMESİNE,
Esasın bu şekilde KAPATILMASINA,
Yargılamanın Bakırköy…Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…. Esas sayılı dosyası üzerinden YÜRÜTÜLMESİNE,
Dair, asıl karar ile birlikte istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.. 06/03/2019

Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip ….
E-imzalı

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”