Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/155 E. 2020/562 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/155
KARAR NO : 2020/562

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2019
KARAR TARİHİ : 24/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne hitaben yazmış olduğu 04/03/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın … Şubesi ile dava dışı kredi borçlusu/lehtarı … Turz. Otel Oto Kiralama San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, anılan sözleşmeyi davalı/kefil ….’nında müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğunu, verilen kredinin sözleşme hükümlerine aykırı kullanılması nedeniyle, Kredi Sözleşmesinin verdiği yetkiye istinaden Zeytinburnu …. Noterliğinin 17.08.2018 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile ¨ 1.969.535,15 nakit ve ¨ 8.000,00 gayrinakdi kredi alacağından dolayı cari hesabın kesilip kat edildiğini, verilen süre içinde borcun ödenmemesi üzerine bu kez Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile Genel Haciz yoluyla ilamsız icra takibine geçildiğini, davalı/borçlu-kefil yetkiye, asıl borca ve fer’ilerine itirazı üzerine takibin durduğu, neticeten ¨ 1.998.907,25 nakit ile ¨ 8.000,00 gayrinakdi alacak üzerinden itirazın iptaline takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi , yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin 24.04.2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı bankanın 07/02/2017 tarihinde ¨ 2.200.000,00 bedelle akdedildiğini belirtiği sözleşmede müvekkilin kefaletinin TBK’nun 583 m. belirtilen şartları taşımadığı, yine sözleşmenin genel işlem koşullarını içerdiğini, dolayısıyla müvekkilin anılan sözleşmeden dolayı davacı bankaya herhangi bir borcu bulunmadığı savlanarak, davanın reddine karar verilmesini , yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava,genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacının davalılar aleyhine genel kredi sözleşmesine konu borcun ödenmesi amacıyla ilamsız icra takibine geçtiği, borçlulara ödeme emrinin tebliği üzerine borçlular vekilinin süresinde, borca itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği,İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği,bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği,davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi …. tarafından mahkememize sunulan 12/07/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle;Davacı banka ile dava dışı asıl kredi borçlusu/kredi lehtarı … Turz. Otel Oto Kiralama San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmeleri akdedildiğini, işbu sözleşmeyi davalı kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğunu, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle, davacı bankanın davalı/kefil hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiğini, davalı/Kefilin kefalet limiti ve sorumlu olduğu miktarın ¨2.200.000,00 olduğunu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl alacak toplamının ¨1.762.331,17 olduğunu, hesaplanan asıl alacağın kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefilin hem kendi ve hem de dava dışı kredi lehtarı şirketin temerrüdü ve bunun sonuçlarından sorumlu olduğu nazara alınarak, borcun tamamından müteselsilen sorumlu olduğunu,
TAKİP TARİHİ İTİBARİYLE YAPILAN HESAPLAMA:
a)Bankanın Nakdi Kredi Alacağı Yönünden;
Alacak Kalemleri
Talep edilen
Hesaplanan
Talep edilmesi gereken
Asıl alacak
1.806.024,32
1.762.331,17
1.762.331,17
İşlemiş Tem.Faizi
183.537,65
184.809,78
183.537,65
BSMV
9.176,88
9.240,49
9.176,88
İhtiyati Haciz K. Masrafı
168,40
168,40
168,40
TOPLAM ALACAK
1.998.907,25
1.956.549,84
1.955.214,10

Mahkemece raporun benimsenmesi halinde; fazlaya ilişkin ¨ 43.693,15 (1.998.907.25 – 1.955.214.10=) reddi durumunda, takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı ¨1.762.331,17 ‘sı tamamen ödeninceye kadar yıllık %28,60 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bunun % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceğini,
b)Bankanın Gayrinakdi Çek Taahhüt Bedeli Kredisi Alacağı Yönünden:
Dosya içeriğinde bulunan çek dökümü raporlarına göre, davacı bankaya halen ibraz ya da iade edilmeyen (3) adet çek yaprağından dolayı toplam ¨ 6.090,00 (¨2.030,00 x 3 adet çek=) faiz getirmeyen bir hesapta davalı/kefilin müteselsilen depo etmeleri gerektiği kanısına ulaşıldığını,davacı banka, bir üstte belirtilen ¨ 6.090,00 gayrinakdi çek taahhüt bedeli tutarını icra takibine konu etmediğini, sadece davaya konu ettiğini, bilindiği üzere itirazın iptali davalarında ” açılan icra takibi ile sıkısıkıya bağlılık kuralı ” dikkate alındığında, işbu davanın dayanağı icra takibi kapsamında, gayrinakdi çek taahhüt bedelinin talep edilemeyeceği düşünüldüğünü ancak her halükarda nihai takdirin mahkemeye ait olduğunu,dava tarihinden sonra olmak üzere toplam ¨140.173,14 tutarında kısmi ödeme/tahsilat yapıldığını, işbu ödeme/tahsilat tutarının dosyanın kesin infazı sırasında nazara alınmasının yerinde olacağı düşünüldüğünü bildirmiştir.
Bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 12/01/2020 havale tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
Davacı banka ile dava dışı asıl kredi borçlusu/kredi lehtarı … Turz. Otel Oto Kiralama San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmeleri akdedildiğini, işbu sözleşmeyi davalı kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduklarını, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle, davacı bankanın davalı/kefil hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiğini,
Davalı/Kefilin Kefalet Limiti ve Sorumlu Olduğu Miktarın ¨2.200.000,00 olduğunu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl alacak toplamının ¨1.970.886,23 olduğunu, hesaplanan asıl alacağın kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefilin hem kendi ve hem de dava dışı kredi lehtarı şirketin temerrüdü ve bunun sonuçlarından sorumlu olduğu nazara alınarak, borcun tamamından müteselsilen sorumlu olduğunu,
TAKİP TARİHİ İTİBARİYLE YAPILAN HESAPLAMA:
A) Bankanın Nakdi Kredi Alacağı Yönünden

Alacak kalemleri
Talep Edilen
Hesaplanan
Talep Edilmesi Gereken
Asıl Alacak
1.806.024,32
1.806.024,32
1.806.024,32
İşlemiş Tem. Faizi
183.537,65
161.318,24
161.318,24
BSMV
9.176,88
8.065,91
8.065,91
İhtiyati Haciz K.masrafı
168,40
0,00
0,00
TOPLAM ALACAK
1.998.907,25
1.975.408,47
1.975.408,47
fazlaya ilişkin ¨ 23.498,78 (1.998.907.25 – 1.975.408.47 =) reddi durumunda, takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı ¨ 1.806.024,32 ‘sı tamamen ödeninceye kadar yıllık %28,60 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bunun % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceğini,
b)Bankanın Gayrinakdi Çek Taahhüt Bedeli Kredisi Alacağı Yönünden:
Dosya içeriğinde bulunan çek dökümü raporlarına göre, davacı bankaya halen ibraz ya da iade edilmeyen (3) adet çek yaprağından dolayı toplam ¨6.090,00 (¨2.030,00 x 3 adet çek=) faiz getirmeyen bir hesapta davalı/kefilin müteselsilen depo etmeleri gerektiği kanısına ulaşıldığı,davacı banka, bir üstte belirtilen ¨ 6.090,00 gayrinakdi çek taahhüt bedeli tutarını icra takibine konu etmediğini, sadece davaya konu ettiğini, bilindiği üzere itirazın iptali davalarında ” açılan icra takibi ile sıkısıkıya bağlılık kuralı ” dikkate alındığında, kanımca işbu davanın dayanağı icra takibi kapsamında, gayrinakdi çek taahhüt bedelinin talep edilemeyeceği düşünüldüğünü, ancak her halükarda nihai takdirin mahkemeye ait olduğunu,B)Dava tarihinden sonra olmak üzere toplam ¨ 140.173,14 tutarında kısmi ödeme/tahsilat yapıldığını, işbu ödeme/tahsilat tutarının dosyanın kesin infazı sırasında nazara alınmasının yerinde olacağı düşünüldüğünü bildirmiştir.
Bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 16/06/2020 havale tarihli bilirkişi 2.ek raporunda özetle;Mevcut delil durumuna göre bundan önceki ek raporda bir revizyon yapılmak mümkün olmadığını, bu nedenle önceki ek rapordaki görüş ve kanaatinin aynen bağlı bulunduğunu bildirmiştir.
Kefalet akdi, asıl borç akdinden ayrı ikinci derecede ve bağımsız bir sözleşmedir.Davalı/kefillerin Genel Kredi sözleşmesinde, müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunmaktadır.
Bilindiği üzere, kefaletin şartları TBK’nın 583 ncü maddesinde düzenlenmiştir.
Bir Kefaletin Geçerli Olabilmesi İçin,
1) Yazılı şekilde yapılması,
2) Kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktarın açıkça gösterilmesi,
3) Kefalet edilen borcun geçerli bir borç olması,
4) Kefilin medeni hakları kullanma ehliyetinin bulunması icap eder, denildiği, 5)Kefalet tarihi, kefalet türü ve kefalet miktarının kendi el yazıları ile yazılması vesaire gibi hususlar,
TBK’nun 584 m. eklenen ilave bir fıkra ile; ” Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri He ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.”; hükmü getirilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 07/02/2017 tarihli olduğu,davalı/kefilin şirket ortağı ve/veya yöneticisi olduğu anlaşıldığından, eş muvafakati belgesine gerek bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklandığı üzere, kefillerin sorumlu olacakları kefalet limitlerinin sözleşmede açıkça gösterilmiş olduğu ve TBK.’nun 582. ve 583 ncü maddelerinde öngörülen “ Muayyen bir limit şartı “ ile yasadan doğan “diğer şekli şartların “ teşekkül etmiş olduğu anlaşılmaktadır.
TBK’nun 589 ve 590. Maddesi hükmü”Kefil her durumda, kefalet sözleşmesinde belirtilen azami miktara kadar sorumludur” şeklinde olup kefilin temerrüdü, kredi hesabını kat eden bankanın, müteselsil kefile TBK’nun 117 nci maddesi hükmünce temerrüt ihtarında bulunması ile gerçekleşir.Görülebileceği üzere kefilin temerrüdü, cari hesabın kesilmesi ve kat edilecek ihtarnamenin kefile tebliği ile doğabileceği hem yasa ve hem de emsal Yargıtay Kararları ile sabittir.
Bu durumda davalı/kefilin, sözleşmede gösterilen azami kefalet limiti aşılmamak üzere, temerrüt tarihine kadar işlemiş olan akdi faiz ve fer’ilerinden dolayı da ayrıca sorumlu olacaklardır.
Davacı ile kredi lehtarı şirket arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin 3/f,8/c ve 14/n maddeleri hükmü uyarınca davalı/kefilin gayrinakdi çek taahhüt bedeli kredisi tutarının depo edilmesinden sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Dava dışı kredi lehtarı …. Turizm otel Oto Kiralama San. ve Tic.Ltd.Şti.’ne taksitli kredi, taşıt kredileri ve gayrinakdi çek taahhüt bedeli kredisi kullandırılmıştır.
Akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinin 24.maddesi hükmü uyarınca,Zeytinburnu … Noterliğinin 17/08/2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile kredi cari hesabın kesildiği ve kat edildiği, ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren bir gün içinde ¨1.961.535,15 nakdi kredi borcunun ödenmesi, gayrinakdi çek bedeli kredisi ¨8.000,00’nin depo edilmesi, aksi halde yasal yollara müracaat edileceğinin ihbar ve ihtar edildiği görülmektedir.
Davalı/kefil-…. adına çıkartılan tebligat,Muhatabın gösterilen adresinde tevziat sırasında bulunmamış olması üzerine 2 no.lu formül uygulanıp haber kağıdı kapıya ilsak olunmak suretiyle mahalle muhtarlığına 18/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, noter tebliğ şerhinden anlaşılmaktadır.
Davalı/kefîl- adına çıkartılan tebligat,muhatabın gösterilen adresinde bizzat kendisine 29/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği, noter tebliğ şerhinden anlaşılmaktadır.
Sözleşmenin 28. (yasal ikametgah taahhüdü) İİK’nun 68/b m. ve T.K’nun 20 ve 21 m. hükmü uyarınca davalı kefile yapılan tebligatın geçerli olduğu anlaşılmaktadır.Davalı /kefilin hesap kat ihtarnamesi ile verilen (1) günlük ödeme mehil süresi bitimini müteakiben 30/08/2018 tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğü görülmüştür.
Sözleşmenin 26.ı uyarınca; “ … müşteri, kefiller ve banka arasında çıkacak her türlü anlaşmazlıklarda, bankanın defter, kayıtlarının HMK 193. mad. Uyarınca geçerli ve bağlayıcı delil olacağını kabul ve beyan ederler.” şeklinde olup gerek sözleşme ile gerekse de yerleşik Yargıtay Kararlarına göre, davacı bankanın defter ve kayıtları esas alınarak hesap ve değerlendirme yapılması gerekecektir.
Bilindiği üzere,01/07/1987 tarihinde yürürlüğe giren 30/06/1987 tarih ve 87/11921 sayılı Kararname ve bu Kararname’ye ilişkin 19/02/1991 tarih ve 20791 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 91/1 no.lu TCMB. Tebliğinin 2. ve 4. maddelerinde bankaların mevduat ve kredilere uygulayacakları azami faiz oranlarını vade ve türlerine göre serbestçe tespit etmeleri, bu şekilde tespit edilen mevduat ve kredi faiz oranlarını ve bunların yürürlük tarihlerini banka şubelerinde ilan etmeleri, ayrıca bu faiz oranlarını TCMB. na bildirmeleri esası getirilmiştir.
Bu yeni düzenlemeye göre, belirli istisnalar haricinde (Kredi kartı faizleri, reeskont kredisi faizleri gibi), kredi işlemlerinde alınacak faiz oranlan vade ve türlerine göre bankalarca serbestçe tespit edilmektedir.
Sözleşmenin 4/a ve 4/c m. hükmü uyarıca; “ ..müşterinin temerrüde düşmesi halinde temerrüt faizi uygulanır.Temerrüt faizi,akdi faiz oranına azami %100’ü oranında ilave yapılmak suretiyle tespit edilir ancak cari faiz oranı akdi faiz oranından daha yüksek ise temerrüt faizi cari faiz oranına azami %100’ü oranında ilave yapılmak suretiyle tespiti edilir..” şeklindedir.Genel Kredi sözleşmesindeki hükümler ve davacı bankanın fiilen uyguladığı temerrüt faizi gözönüne alındığında,bankaca takibe uygulanan %28,60 faiz oranının yerinde olduğu görülmektedir.
Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre,davacının,toplam ¨1.975.408,78 nakdi krediden kaynaklanan alacağı ile 3 adet çek yaprağı karşılığı ¨6.090,00 gayrinakdi kredi alacağının bulunduğunu ancak gayrinakdi alacağa ilişkin davacı bankanın icra takibinde talepte bulunmadığını bildirmiş,ihtiyati haciz masrafını ise hesaba katmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;Davacı banka ile dava dışı şirket arasında 07/02/2017 tarihli genel kredi sözleşmesinin imzalandığı,dava dışı şirketin kredi lehtarı asıl borçlu,davalının ise kefil sıfatıyla sözleşmede imzasının bulunduğu,sözleşme limitinin ¨2.200.000,00 olduğu,dava dışı şirketin kredi lehtarı olarak taksitli kredi,taşıt kredisi ve çek karnesi aldığı,borcun vadesinde ödenmemesi üzerine dava dışı şirket hesabı kat edilerek dava dışı şirket ile davalıya ihtarname vasıtasıyla gönderildiği,ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine davacı bankanın,genel kredi sözleşmesini dayanak göstererek, davalı/kefil aleyhine icra takibine geçtiği,davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı,davacı banka kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesine göre davacı banka alacağının ¨1.806.024,32 asıl alacak ¨161.318,24 işlemiş faiz,¨8.065,91 BSMV ve ¨495,00 ihtiyati haciz masrafı(her ne kadar bilirkişi raporunda bu kaleme ilişkin bir değerlendirme yoksa da ihtiyati haciz kararından masrafın ¨95,00 olduğu) olmak üzere toplam ¨1.975.503,47 olduğu,davalı kefilin şirket ortağı olması nedeniyle eş muvafakatinin gerekli olmadığı, anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile davalının icra takibine vaki itiraznın kısmen iptali ile takibin iptal edilen kısım üzerinden devamına,dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen nakdi alacak miktarının % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği,davacının,icra takibine girişmekte kötüniyetli olduğu davalı tarafından ispat edilemediğinden davalı vekilinin kötüniyet tazminat talebinin reddine,davacı vekili her ne kadar gayrinakdi alacak içinde talepte bulunmuş ise de,itirazın iptali davaları takibe sıkı sıkı bağlı davalardan olup icra takibine konu edilmeyen alacak ile ilgili karar verilemeyeceğinden, davacının fazlaya ilişkin talebi ile gayrinakdi alacağa ilişkin talebinin reddine,davalı tarafından davadan sonra ödenen ¨140.173,14’nin icra müdürlüğü tarafından infaz sırasında dikkate alınmasına, karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen KABUL kısmen REDDİ ile davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazının ¨1.806.024,32 asıl alacak , ¨161.318,24 işlemiş faiz ,¨95,00 ihtiyati haciz masrafı ve ¨8.065,91 BSMV olmak üzere toplam ¨1.975.503,47 yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren %28,60 oranında temerrüt faizi ve %5 oranında BSMV uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Davacının,fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Toplam alacağın % 20’si üzerinden hesap edilen ¨395.100,69 icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davalı vekilinin kötüniyet tazminat talebinin koşulları oluşmadığından REDDİNE,
5-Alınması gerekli ¨ 134.946,64 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨34.136,34 harcın mahsubu ile bakiye ¨ 100.810,30 harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
6-Davacı tarafından ödenen ¨44,40 Başvurma Harcı, ¨ 34.136,34 Peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,

7-Davacı tarafından yapılan 16 tebligat + posta ücreti ¨95,00 ,bir bilirkişi inceleme ücreti ¨1.000,00 olmak üzere toplam ¨1.095,00 yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan ¨1.082,18’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨99.384,06 ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
9-Davalılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨3.510,57 ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
10-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨200,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı vekilinin yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.24/09/2020

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”