Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/142 E. 2019/1207 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/142 Esas
KARAR NO : 2019/1207

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/07/2018
KARAR TARİHİ : 17/12/2019
K.YAZIM TARİHİ : 07/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu 26.07.2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu aleyhine Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası aracılığıyla ilamsız icra takibi yapıldığını, takibe dayanak borcun 11.09.2014 tarihi itibariyle davalı ile aralarındaki 12.981,80 TL cari hesap borcundan kaynaklandığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, bu sebeple itirazın iptaline %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği,
Davalının usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermediği münkir sayıldığı,
Davanın, İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talepli (HMK 105.md düzenlenen) EDA davası olduğu,
Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas …Karar sayılı 31.07.2018 tarihli görevsizlik kararı ile dosyanın mahkememize gönderildiği,
Celp edilen Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacının davalı aleyhine 12.981,80 TL cari hesap alacağı nedeniyle 03.04.2018 tarihli 7 örnek icra takibi yaptığı, ödeme emrinin davalı borçluya 25.04.2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresi içerisinde 26.04.2018 tarihinde asıl alacağa, faiz oranına, işlemiş faize, masraflara ve vekalet ücretine itiraz ettiği ve icra dairesinin 30.04.2018 tarihli durdurma kararının dosyada bulunduğu
Bilirikişi …. tarafından yapılan yapılan bilirkişi incelemesi neticesi sunulan bilirkişi raporunda özetle ; davacı taraf defterlerin yasal tasdiklerinin usulüne uygun olarak yapıldığı, davaya konu edilen faturaların elektrik faturası ve damga vergisi tutarlarının davacı defterlerine işlendiği defterlerinin usulüne uygun tutulması neticesi lehine delil kabiliyetinin bulunduğu, davalı tarafından defter ve belgelerin ibraz edilmediği davacı ticari defterlerine göre davacı tarafın davalı taraftan 12.981,80-TL alacaklı olduğu, alacağın likit alacak konumunda olduğu kanaatini bildirir rapor sunduğu,
Elde edilen deliler ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
6102 sayılı TTK. 4.maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir. Aynı Kanunun 12. maddesinde “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir” hükmünü içermektedir. Aynı kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda davalı dernek olup İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 01.11.2019 gün, … sayılı yazısında da belirtildiği üzere derneklerin iktisadi işletmelerinin ticaret sicil müdürlüğü nezdinde tescil edildiği belirtilmiş olup somut olayda davalı adına böyle bir kayda rastlanmadığı belirtilmiş olmakla, davalının tacir olarak kabulü mümkün değildir, Her ne kadar 07.05.2019 tarihli duruşmada mahkemenin görevli olduğu tespit edilmiş ise de görev hususunun kamu düzeninden olduğu ve mahkemece re’sen yargılamanın her aşamasında nazara alınabileceği gözetilerek; (İstanbul BAM 15. HD 2018/2041 Esas 2018/1573 Karar sayılı 27.11.2018 Karar tarihli Kararı doğrultusunda) uyuşmazlığın genel yetkili Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği kanaati ile Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesi …. Esas … Karar sayılı 31.07.2018 tarihli görevsizlik kararına karşı; mahkememizin de görevsizliğine ilişkin karar verilerek aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, iş bu davada görevli mahkemenin Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı hakkında yasal süre içinde kanun yoluna başvurmaması sonucu kararın kesinleşmesi halinde olumsuz görev uyuşmazlığı doğacağından, HMK 21 md gereğince yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
3-Harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin nihai karar ile birlikte görevli mahkemece değerlendirilmesine
Dair, 5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/12/2019

Katip …

Hakim …