Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/135
KARAR NO : 2019/887
DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 25/02/2019
KARAR TARİHİ : 19/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 25/02/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle;Müflis şirketin … şubesinden ticari krediler kullandığını, kullanıdığı kredilerin ödemelerini yapmayan müflis şirkete Erzurum ….Noterliğinin 15/11/2016 tarih … yevmiye nolu ihtarname düzenlenerek hesaplan kat edildiğini, müvekkili bankanın müflis şirketten iflasın açıldığı tarih olan 05/04/2018 tarihi itibari ile banka kayıtlarında görünen ¨ 577.016,74 alacaklı olup, iş bu alacağın tahsili için Trabzon İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, müflis şirket hakkında verilen takip başlatılamaması yönündeki İhtiyati tedbir kararı gereğince ;tüm alacak için müflis şirketin kefilleri ve teminat senet ve çeklerinden dolayı takip başlatıldığını, dosyalarda herhangi bir harici tahsilat olmadığını, borçlu şirketin Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin …Esas sayılı dosyasından 05/04/2018 tarihli iflasın açılması kararı üzerine süresi içerisinde 03/05/2018 havale tarihli Trabzon İcra Müdürlüğü’ nün ….Muh. numarasıyla alacaklarının bildirildiğini, alacak kaydı talebinde bulunduğunu ve dilekçe ekinde ¨ 100,00 gider avansı yatırıldığını bu nedenlerle ek alacak kaydını, fazlaya, faize ve olası hesap hatalarına ilişkin talep haklarının saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, öncelikle tensiple 05/03/2019 tarihli alacaklılar toplantısına katılmalarına, davalarının kabulü ile müvekkili bankanın müflis şirketten iflas tarihi olan 05/04/2018 tarihi itibari ile ¨ 577.016,74 alacaklarının iflas masasına kaydına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava,hukuki niteliği itibariyle İİK’nun 235’nci maddesi uyarınca,davacı alacağının davalı müflis masasına kaydının kabulü istemine ilişkindir.
HMK’nın 114/1 nci maddesinde dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra anılan maddenin ikinci fıkrasında da “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmü ile diğer kanunlarda dava şartlarına ilişkin düzenlemelerinde dikkate alınması gerekliliğine vurgu yapılmıştır.
Sözü geçen Kanun’un 115 nci maddesi hükmü de “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde olup buna göre Mahkeme’nin dava şartı noksanlığı hâlinde yapacağı işlemler düzenlenmiştir.
7155 sayılı Kanun’un 20 nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklene 5/A maddesinde ise “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü uyarınca Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülecek olan bazı davalarda,dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı hâline getirilmiştir.
Yine 7155 sayılı Yasa ile değişik 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi hukmü ise “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.
Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde olup madde ile arabulucuya başvuruyu dava şartı olarak kabul edilen davalarda, arabulucuya başvurmadan dava açılması hâlinde yapılacak işlem düzenlenmiştir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;davacı vekili, müflis şirketten olan alacağının iflas masasına kayıt ve kabulü istemiyle huzurdaki davayı açmış ise de; dava konusunun, bir miktar paranın ödenmesine ilişkin olduğu ,kayıt kabul davalarında da alacak yargılamasının yapıldığı ve davacı vekilinin dava açmadan önce arabulucuya başvurduğuna ilişkin herhangi bir belge sunmadığı gibi böyle bir iddiasının da bulunmadığı anlaşıldığından davanın 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca arabulucuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın, 7155 sayılı yasayla değişik 6102 sayılı TTK’nun 5/A ve aynı yasayla değişik 6235 sayılı kanunun 18/A maddesinin 1. Fıkrası hükmü uyarınca arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨1.341,60 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı iflas idaresi memurlarının yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 19/09/2019
Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Kâtip 242633
☪e-imzalıdır.☪
“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”