Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/123 E. 2020/468 K. 04.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/123 Esas
KARAR NO : 2020/468

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/02/2017
KARAR TARİHİ : 04/09/2020
G.K.YAZIM TARİHİ : 11/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;dava dışı sigortalı …. Holding A.Ş . ile holdinge bağlı olan şirketlerin …. nolu Emniyeti Suistimal Sigorta Poliçesi ile müvekkiline sigorta ettir- diğini, sigortalı şirketlerden …’de mali işler uzmanı olarak çalışan davalının sigortalı şirketlere ait 65.117,75 TL tutarındaki parayı ,usulsüz işlemlerle kendi he- sabına aktardığının tespit edildiğini, davalı aleyhine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …. nolu dosya ile şikayette bulunduğunu, müvekkilinin sigortalıya ödediği tazminatın tahsili için Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında yapılan icra takibine dava- lının itiraz ettiğini beyanla itirazın iptaline, takibin devamına,davalının davacıya icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacının sigortalısından işçilik alacaklarının bulunduğunu,icra takibine dayanak gösterilen olayın esasen müvekkilinin alacaklarının tahsilinden ibaret olduğunu,ortada emniyeti suistimal olayının bulunmadığını, bu husus ceza davasında alınan ifade sırasında da müvekkili tarafından ifade edildiğini, davacı taraf davalının yazılı beyanlarını içeren belgelerden bahsetmekte ise de davalı işçiden baskı altında alınan bu belgelerin geçersiz olduğunu, kaldı ki bu belgelerde müvekkilinin hiçbir şekilde davacının sigortalısı olan işvereninden alacağı olmadığını beyan etmediğini, müvekkilinin davacının sigortalısı olan işvereninden fazla mesai ,hafta tatili , izin ve sair ücret alacakları bulunduğunu ve bu alacakların halen ödenmediğini,yapılacak yar- gılama neticesinde müvekkilinin davacının sigortalısı olan işvereninden icra takibinden daha fazla tutarda işçilik alacaklarının mevcut olduğu,takas neticesinde davacının herhangi bir alacağının kalma- dığının görüleceğini, esasen alacağı olmasına rağmen davalının işvereninin baskı ve korkutmaları neticesinde 20.000,00 TL ödeme dahi yaptığını,kaldı ki olay alacaklı ve sigorta ettiren tarafından emniyeti suistimal olarak nitelendirilmiş ise de bu iddianın gerçekleri yansıtmadığını, dolayısıyla bu poliçe sebebi ile davacının herhangi bir rücu hakkının bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava, rücuen tazminat talebiyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup İİK 67 ve 1472 md ne dayalıdır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan TTK 1472/1 md de aynen : ” Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava açma hakkı varsa, bu hak tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa , sigortacı mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin halefiyet kuralı uyarınca,sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” denilmektedir.
Davacının ibraz ettiği … poliçe nolu 28/02/2014-28/02/2015 vadeli Emniyeti Suistimal Poliçesi’nin tetkikinde, dava dışı sigortalı …. Holding A.Ş.’ne bağlı şirketlerin emni- yeti suistimal olayı ile ilgili olarak davacı …. Sigorta A.Ş. tarafından teminat altına alındığı gö- rülmüştür.
Holding kapsamında ve sigortalı şirketler arasında yer alan …. Danışmanlık Ortak Hiz- metler A.Ş. Bünyesinde mali işler uzmanı olarak çalışan davalı …’ün ,sigortalı şirketlere ait 67.117,75 TL tutarındaki parayı usulsüz işlemlerle kendi hesabına aktardığı yönündeki şikayet üzerine İstanbul Cumhuriyet başsavcılığı’nın …. nolu dosyası üzerinden soruşturma başla- tılmıştır.
İstanbul CBS’nca davalı hakkında yapılan soruşturma sonucu Hizmet Nedeniyle Güveni Kö- tüye Kullanma Suçunu işlediğinden bahisle cezalandırılması talebiyle İstanbul …. Asliye Ceza Mahke- mesi’nde … Esas sayılı kamu davası açılmıştır. Söz konusu davanın yargılaması sırasında davalı sıfatıyla savunmasına başvurulan davalı … “eşinin babasının hastalığı nedeniyle masraflarının arttığını, fazla mesailer nedeniyle şirketten alacağının bulunduğunu, daha önceden talep ettiğini, ancak alacağının ödenmediğini, bu nedenle yanlış bir yola girerek hata yaptığını , kendisinin bu itiraf ettiğini, yöneticisine bildirdiğini, vicdanının el vermediğini, esasen şirketten alacaklı olmasına rağmen yoğun baskılar sonucu 20.000,00 ödeme yaptığını, o kadar para bulduğunu ” beyan etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucu davalı/sanığın üzerine atılı Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma Suçu sabit görülerek cezalandırılmasına karar verilmiştir. İstanbul …. CD’nce yapılan istinaf incelemesi sonucu, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmekle hüküm kesinleşmiştir.
Davalı … kendi el yazısı ile yöneticilere hitaben kaleme aldığı 14/09/2015 tarihli dilekçesinde “kayınpederinin ağır hastalığı,eşinin sorunlu hamilelik süreci. kredi ödemeleri , ev kirası bakıcı ücreti vs gibi artan ödemeler ve ekonomik sıkıtıntıların yarattığı bastı ve büyük bir hata sonucu dava konusu olayı gerçekleştirdiği” yönünde beyanda bulunduğu ,
Bilahare 14/09/2015 tarihli fesihname ile davalının …. Danışmanlık ve Ortak Hizmetler A.Ş. nezdindeki iş akdinin iş kanunu’nun 25/II-e ve Borçlar kanunu’nun ilgili hükümleri gereğince tazminatsız olarak feshedildiği, tahakkuk eden et 1.969,42 TL ücret ile kullanılmamış 18. gün yıllı izin karşılığı 2.959,58 TL7nin davalının şirket aldığı avans bakiye olan 20.800,00 TL’ye mahsup edildiği, her hangi bir işçilik alacağı ödenmeyeceğinin bildirildiği,
Hesap hareketlerinden davacının sigortalı şirkete 29/12/2015 tarihinde 20.000,00 TL tutarında ödeme yaptığı görülmüştür.
Olayla ilgili olarak yapılan ihbar üzerine davacı … şirketince yapılan ekspertiz çalışması sonucu davalının usulsüz olarak hesabına aktardığı paranın 65.117,75 TL tutarında olduğu, ancak bu tutardan sadece 15.000,00 TL’lik kısmın sigorta poliçe teminatında kaldığı tespit edilmiş, bu tutara % 10 oranında muafiyet uygulandıktan sonda davacı şirket tarafından sigortalı …. Danışmanlık ve Ortak Hizmetler A.Ş’ne 03/06/2016 tarihinde 13.500,00 TL ödenmiştir.
Toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre mahkememizce yapılan yargılama so- nucu ;TTK 1472 md gereğince, davacı … şirketinin sigortalısına yaptığı 13.500,00 TL tutarın- daki ödemenin davalıya rücu koşullarının oluştuğu, rücu tarihinden takip tarihine kadar 489,33 TL faiz işlediği, davalının takibe vaki itirazının haksız olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, dava konusu alacak likit olmadığından icra-inkar tazminatı takdirine yer olmadığına karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KABULÜNE,
Davalı/borçlunun Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üze- rinden takibine girişilen dava ve takip konusu 13.989,33 TL lik borca vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren yıllık % 9 ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına,
Yasal şartlar oluşmadığından davacı lehine icra/inkar tazminatı takdirine yer olmadığına,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 954,97 TL karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 168,96 TL peşin/nispi harç ile icra veznesine yatırılan 69.95 TL harcın mahsubu sonucu bakiye 716.06 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı + 168,96 TL peşin nispi harç +4.60 TL vekalet harcından ibaret toplam 204,96 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

3.a) Davacı tarafından sarf olunan (2.000,00 TL bilirkişi ücreti + 358,50 TL posta/tebligat/ mü- zekkereden ibaret ) 2.358,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
b) Davalı tarafça sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
c) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre hü- küm tarihinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine dair,

Davacı vekilinin yüzüne karşı , davalının yokluğunda 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. Madde- sine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başla- malarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. madde hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır