Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/12 E. 2019/22 K. 07.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/12
KARAR NO : 2019/22

DAVA :Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2019
KARAR TARİHİ : 07/01/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı-karşı davalı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunmuş olduğu 08/08/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Müvekkili ile davalı şirketin , davalıya ait … Mah. … Cad. No:…Büyükçekmece İstanbul adresine bulunan taşınmazın ekte yer alan projeye uygun olarak tasarlanıp teslimi konusunda anladıklarını ve 10/10/2017 tarihli mimarlık hizmet sözleşmesini düzenlediğini ve imzaladıklarını, 10/10/2017 tarihli mimarlık hizmet sözleşmesi ile davalıya ait … Mah. … Cad. No:… Büyükçekmece/İstanbul adresindeki taşınmazın müvekkili tarafından yapılıp teslimi ve bunun karşılığı olarak davalı tarafça müvekkiline ¨ 605.000,00 +KDV ödenmesi kararlaştırıldığını, 10/10/2017 tarihli Mimarlık Hizmet Sözleşmesi gereğince taşınmazın , işverence onaylanmış mimari yerleşim , elektrik, aydınlatma ve sair plan ve projeleri sözleşmeye uygun olarak müvekkili tarafından projelendirildiğini, ve uygulaması yapıldığını,çıkan ek işlerin karşılığı ise ¨41.500,00 +KDV olduğunu, sözleşme ile kararlaştırıldığı üzere , davalıya ait taşınmazın iç ve dış mimari projelendirme vey uygulama işleri malzemeli olarak müvekkili tarafından işverence onaylandığını projeye uygun olarak yapılıp tamamlandığını ve yer davalıya teslim edildiğini, davalı taraf ise , ödemelerinin 300.000,00 ‘lik kısmını ekte yer alan çekler ile ödediğini ancak bakiye ¨462.870,00 ‘lik kısmını ödemediğini, davalı taraf , yapılan işin karşılığı olarak düzenlenen 23/02/2018 tarihli …. seri numaralı ¨ 762.870,00 bedelli faturaya itiraz ettiğini ve iade ettiğini, bu nedenlerle bakiye ¨462.870,00 olan alacaklarının tahsili için iş bu davayı açmak zorunluluğu doğduğunu, davalıya ait … Mah. … Cad. NO:…. Büyükçekmece /İstanbul adresinde bulunan taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını aksi halde davalının mallarının dava değeri kadarının ihtiyaten hacizine , davalarının kabulü ile ¨462.870,00 ‘nin dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücreitnin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA-KARŞI DAVA;
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 25/09/2018 tarihli cevap-karşı dava dilekçesinde;Asıl davanın reddi ile taraflar arasındaki sözleşmenin 7.maddesi uyarınca yetkili Mahkeme’nin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilmesini,karşı davanın kabulü ile davacının sözleşmeden kaynaklı yapmış olduğu üretimin maphsup edilerek haklı nedenle feshedilen sözleşmeden kaynaklı olarak şimdilik ¨500,00’nin davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava ve karşı dava,eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK hükümlerine göre: Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir (HMK 19/1). Yetkinin kesin olmadığı davalarda yetki itirazı cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi halde dinlenemez (HMK 117/1). Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir (HMK 19/4). Yetki itiirazından vazgeçilmiş ise yetki itirazı bulunmadığı kabul edilerek değerlendirme yapılmalıdır.
Yetki sözleşmesini düzenleyen HMK’nın 17. maddesinde “tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” düzenlemesine yer verilmiştir. Taraflarca aksi kararlaştırılabilen bir hususun kamu düzenine ilişkin olduğundan söz edilemez. Kamu düzenine ilişkin olmadığı için buradaki yetki, HMK 114/1-ç maddede düzenlenen dava şartı niteliğinde kesin yetki değildir. Taraflar aralarındaki sözleşmeyi her zaman değiştirebilir ve bazı hükümlerini de ortadan kaldırabilirler. Dava yetki sözleşmesinde belirtilenden başka yerde açılmış ve süresinde yetki itirazında bulunulmamış ise artık önceki yetki sözleşmesini ortadan kaldıran yeni bir yetki sözleşmesi kurulduğu ve dava açılan mahkemenin yetkili hale geldiğinin kabulü gerekir. HMK 17. madde açıkça tarafların iradesine önem verirken yetki sözleşmesindeki mahkemenin kesin yetkili olduğu ve bu yetkisinin taraflarca ortadan kaldırılamayacağı şeklinde bir sonuca ulaşılması da mümkün değildir. Anlatılanların sonucu olarak sözleşmedeki mahkemenin münhasır yetkisi davalının yetki itirazında bulunulması halinde mahkemece dikkate alınması gereklidir.
Dosya içerisinde bulunan sözleşmenin incelenmesinde, 7. maddesinde “Taraflar arasında ortaya çıkabilecek olan ihtilaflarda İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir.” şeklinde yetki sözleşmesi yapıldığı, 6100 sayılı HMK’nin 17. maddesinde tacirler ve kamu tüzel kişilerinin aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabilecekleri, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece sözleşme ile belirlenen bu mahkemelerde açılabileceği yönünde düzenleme bulunduğu anlaşılmaktadır. Bunun yanında yetki sözleşmesi ancak kesin yetki bulunmayan ve tarafların tacir veya kamu tüzel kişisi olmaları halinde geçerli olarak yapılabilir.
Bu açıklamadan sonra somut olaya gelindiğinde, taraflar tacir olup, bu bakımından öncelikle sözleşmedeki yetki şartı geçerlidir.Dosya içerisinde davalı şirkete dava dilekçesinin 28/08/2018 tarihinde tebliğ olunduğu, davalı vekilinin 04/09/2018 tarihli cevap süresinin uzatımına ilişkin talebi üzerine mahkememizce süre uzatım kararı ile 2 hafta ek süre verildiği, bu kararın 10/09/2018 tarihinde davalı vekiline tebliğ edildiği, 24/09/2018 tarihinde verilen cevap dilekçesi ile süresinde yetki itirazında bulunulduğu anlaşılmış olup tacir olan taraflar arasında yapılan sözleşmedeki düzenleme dikkate alındığında, İstanbul Mahkemelerinin yetkisi münhasır yetki olup, bu nedenle asıl davanın ve HMK’nın 13 ncü maddesi uyarınca da karşı davanın İstanbul Mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden mahkememizin yetkisizliğine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı-karşı davalı ile davalı-karşı davacının açtığı davalarda yetkili ve görevli mahkemenin İstanbul Asliye ticaret Mahkemesi olması nedeni ile mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Yetkisizlik nedeni ile dava dilekçesinin REDDİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi.07/01/2019

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KÂTİP …