Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/112 E. 2019/196 K. 18.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/112
KARAR NO : 2019/196

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 13/02/2019
KARAR TARİHİ : 18/02/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar vekili tarafından mahkememize sunulan 13/02/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; İİK 285 vd maddeleri uyarınca konkordato talebimizin kabulü ile, öncelikle davacılar hakkında tensiben 3 ay geçici mühlet kararı verilmesini, başvurucuların olağan faaliyetine devam edebilmesi, konkordatonun başarıya ulaşabilmesi için İİK’nun 287, 286, 297, 294. maddesi İle HMK 389 ve devamı maddeleri çerçevesinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, akabinde kesin mühlet kararı verilmesi ve konkordatonun tasdikine karar verilmesini, müvekkili şirketin 28/02/2008 tarihinde kurulduğunu, uzun yıllara dayanan ve üstün ve dürüst çalışması neticesinde, merkezi İstanbul Başakşehir’de 440 m2 alana sahip idari ofis binasında yaklaşık 20 beyaz yakalı personeli ile, fabrikası 08 Tosya organize sanayi bölgesinde 5.000 m2 de kurulu bulunan son sistem makine parkurlu yaklaşık 30 çalışanı ile uzun yıllardır yurtiçi ve yurtdışına “Mutfak Dolabı, Banyo Dolabı, Vestiyer, Banko, Duvar kaplaması ve posta kutusu imalatı/üretimi ve toptan satış faaliyeti” faaliyetleri ile iştigal ettiğini, şirketin yenilikçi hedefleri ile piyasaya yeni ürünler kazandırma ve müşteri taleplerini de dikkate alarak devamlı suretle ürünlerinde gelişimi amaçlayarak çalışmalarını üretim, ihracat ve pazarlama alanlarında sürdürdüğünü, bu doğrultuda yüksek değerde istihdam ve katma değer yarattığını, üretim ve satış alanlarında oldukça başarılı olduğunu, emlak konut idaresine 10 adet proje, …. idaresine 11 adet proje, …. idaresine 10 adet proje, Sağlık Bakanlığı’na 37 adet hastane, özel konut olarak 30 adet proje, Adalet Bakanlığı’na 3 adet proje ve idari birim ve üniversitelere 40 adet proje ahşap işleri yapmış ve teslim ettiğini, şirketin yurt içerisindeki faaliyetlerinin yanı sıra 2018 yılında yurt dışına açılarak Hollanda, Katar, İngiltere, Amerika, Filistin Ülkelerine kapı, banyo ve mutfak satmaya başladığını ayrıca mevcut pazarlara ilave yeni yurtiçi ve yurt dışı araştırmaları sürekli devam ederek yeni pazarlar ve müşteriler kazanılmaya çalışıldığını, dünya ekonomisindeki olumsuz gelişmeler ve kur dalgalanmasının inşaat sektörü ve buna bağlı olarak mevcut ahşap üretim sektörünün de olumsuz etkilendiğini, mevcut inşaat sektöründeki ağırlıklı müşterilerin ödemelerini geciktirmeye, nakit ödemeleri çek veya senet ile yapmaya, bunun akabinde mevcut siparişlerini dondurmaya ya da kısmi iptal veya tamamen iptallere gittiklerini, ve yeni siparişlerin azalmasının söz konusu olduğunu, 2017 sonu ve 2018 yıllarında sözleşmesi yapıldığını, olan projelerin maliyetlerindeki artışın (hammaddeye gelen +/- %50 artış, kur artışları, nakliye giderlerinin artması, montaj giderlerinin artması, banka kredi faizlerinin yükselmesi ve benzeri maliyet artışları) nedeni ile şirketin 2018 yılını zarar ile kapattığını, sözleşmesi imzalanmış ve ifası gerçekleşmiş projelerden hiçbir şekilde fiyat farkı alınamadığını,şirketin haricinde yaşanan bu ekonomik gelişmeler ve tüm bu olumsuzluklara rağmen, şirketin imzalamış olduğu sözleşmelerdeki tüm yükümlülüklerini yerine getirmeye devam ettiğini, mevcut kredi borçları, tedarikçi ödemeleri ve şirketin çalışanlarının (taşeronlarla birlikte +/- 200 personel) aylık maaş + SGK prim + vergi gibi ödemelerinin aksatılmadan yapılmaya çalışıldığını, …’nün şirketlerin yetkilisi olarak faaliyetine devam ettiğini, şirket kredilerine ek olarak ön projesinde belirtildiği şekilde kendi üzerine konut kredisi bulunduğunu, ….’nün kendi adına gayrimenkulleri bulunduğundan ayrıca, kendisine ait gayrimenkulleri satıp şirkete sermaye artırımı yapacağından şirketin projesine destek olacağını, diğer ortaklarının şirkette aktif olarak çalışan ve huzur hakları olan hissedarları olduğunu, şahsi konkordato projeleri kapsamında huzur hakları ve üzerlerine kayıtlı malvarlıklarını paraya çevirip şirkete sermaye olarak koyacaklarını, davacı şahıslar adına da tedbir ve konkordato taleplerimizin kabulü talep ettiklerini, şirket kredileri için yapılması önerilen düzenlemelerin, yeni ödeme vadeleri ile taksitlendirme ve kendilerine ait gayrimenkulleri satarak şirkete sermaye arttırımında bulunmaları sonucunda müvekkili şirket ortaklarının da başkaca imkân, kredi yahut dış kaynak kullanmasına gerek olmayacağını, müvekkillerinin bu durumda gelir-gider dengesini sağlamasının muhtemel olduğunu, şahısların ciddi bir mesleki bilgi ve deneyimi olması sebebi ile, yeni yatırımlara, projelere ve imzalanmış anlaşmalara, faaliyette olan firmalara danışmanlık vererek, şahsı adına ciddi gelir elde etme imkanı olduğunu, şirketteki kar payı alacağı ve huzur haklarıyla borçların ödenmesine yardımcı olacak, gerekirse ailesinden maddi destek alacağını, öncelikle İİK 287/1 Maddesi uyarınca dava tarihinden itibaren geçici mühlet kararı verilmesine ve kararın ilgili yerlerde ilanını, İİK 287/3 Maddesi uyarınca geçici konkordato komiseri atanmasına, İİK 294/1 maddesi uyarınca; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere müvekkiller aleyhine takip yapılmaması, ihtiyati tedbir ve ihtiyati tedbir kararı uygulanmaması, teminat mektuplarının paraya çevrilmemesi, müvekkilleri tarafından keşide edilen kambiyo senetlerinin ve çeklerin muhatap bankaya ibraz edilmesi halinde bankalar tarafından “Konkordato geçici mühleti verildiğinden işlem yapılamayacağına ilişkin şerh düşülmesine” dair tedbir kararı verilmesini, müvekkillerin bankalardaki hesaplarına gelecek paraların tedbiren hesaba ait banka tarafından mahsubunun önlenmesine, bankaya kredi karşılığı verilen çeklerin tahsil edilmesi halinde kredi taksitlerinden mahsup edilmemesi bu suretle alacaklılar arasında eşitsizliğin önlenmesi yönünden İhtiyati Tedbir Kararı verilerek tahsil edilen çeklerin Komiser denetiminde şirkete ödenmesi için Mahkemece talimat verilmesine, geçici mühlet karar tarihinden itibaren icra takibi yapılmaması, ihtiyati haciz kararı verilmemesi, faizlerin durması yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve bu kararın adliye tevzi bürolarına ve ilgili yerlere bildirilmesine, akabinde İİK 289 uyarınca kesin mühlet kararı verilerek tasdik edilmesine ve ilgili yerlerde ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE :
Dava, 7101 sayılı ile değişik İcra ve İflas Kanunun 285 ile devamı maddeleri uyarınca konkordato istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta konkordato talep eden şirket(asıl dosyada) yanında şirket ortağı olan gerçek kişilerin de şirketin kredilerine müteselsil kefil olmaları nedeniyle konkordato talebinde bulundukları anlaşılmaktadır.Borçlu gerçek kişiler tarafından sunulan ön projelerde konkordatonun başarısının borçlu şirketin konkordatosunun başarısına bağlanmakta olup kendilerine özgü konkordato tedbiri ve hedefi içermediği, bu açıdan da ön projelerin uygulanabilir olmasının mümkün gözükmediği,gerçek kişi borçluların, sadece alacaklıların icra tehdidinden kurtulmak amacı ile konkordato talep etmelerinin bu müessesenin amaçlarına uygun düşmediği anlaşıldığından gerçek kişi davacıların davasının bu sebeple reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacılar….ve …tarafından açılan konkordato ve geçici mühlet içeren davanın dosyaya sunulan ön projelerde konkordatonun başarısının borçlu şirketin konkordatosunun başarısına bağlandığı,kendilerine özgü konkordato tedbiri ve hedefi içermediği anlaşıldığından HMK’nın 114/2 ve ve 115/2.maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Davacılar hakkında verilen geçici mühlet ile tedbirler tefrik olunan dosyada kaldırıldığından yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli ¨44,40 başvuru harcının davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.19/02/2019

BAŞKAN …
☪e-imzalıdır.☪
ÜYE …
☪e-imzalıdır.☪
ÜYE ….
☪e-imzalıdır.☪
KATİP …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”