Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1030 E. 2020/587 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1030
KARAR NO : 2020/587

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/10/2019
KARAR TARİHİ : 30/09/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı dava dilekçesi ile davalı …’in sahibi bulunduğu ……. plakalı araçla 30/09/2019 tarihinde E 6 Göztepe İstanbul mevkiinde kendisine ait …… plakalı araca seyir halinde iken arkadan çarptığını, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, olayla ilgili Kaza Tespit Tutanağı tutulduğunu, davalının %100 kusurlu olduğunu, davalının sigorta şirketi olan diğer davalı ………’nden gelen eksperin hasar bedelini 7.000,00-TL olarak belirlediğini, ancak karşı tarafın aracında meydana gelen hasarla bu hasarın olamayacağından bahisle aracının tamir edilmediğini, sigorta şirketinin hasar dosyasını tamir etmeden kapattığını, kendisini bir aydan bu yana beklettiğini ve mağdur ettiğini, aracı ile günlük çalıştığını, şu anda taksiyle işlerini halletmek zorunda kaldığını, ayrıca aracının değer kaybının da olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile 7.000,00-TL maddi, 5.000,00-TL değer kaybı ve aracının tamirinin yapılıp iş yapar hale gelinceye kadar kaybolacak sürenin bedeli olan 5.000,00-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı ……. vekili cevap dilekçesi ile davaya bakmaya yetkili ve görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, işbu dava ticari dava niteliğinde olduğunu ve davacının ticari davalarda zorunlu arabuluculuk dava şartını yerine getirmemesi nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, ……. plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile 29/06/2019-29/06/2020 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde doğacak rizikolara karşı teminat altına alındığını, poliçeden dolayı müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına 39.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, dava konusu kazanın oluşumunda ……. plakalı aracın % 100 kusurlu olduğu iddia edildiğini, müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsüne kusur atfedilemeyeceğini, kaza hakkında kesinleşmiş bir kusur raporu bulunmadığını, davacı tarafından talep edilen hasar bedelinin son derece fahiş olduğunu ve hasar miktarının tespitinin gerektiğini, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; açılan davanın ticari bir dava olduğu ve tarafın da bir tarafı sigorta olduğundan, davacının davasını açmadan önce dava şartı olan arabuluculuğa başvuru şartını yerine getirmediğinden davanın usulden reddinin gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere kusurun mahkemece belirlenmesi gerektiğini, ve kusur raporunu da kabul etmediklerini, meydana gelen hasar ile yapılan diğer masrafların hasarlarının aynı olmadığını, davacının fahiş nitelikte hasar masrafı ve değer kaybı istediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Küçükçekmece …… Asliye Hukuk Mahkemesinin …… Esas ……. Karar sayılı görevsizlik kararı ile iş bu dosyanın mahkememize tevzi edildiği anlaşıldı.
Dava, kaza nedeni ile araçta oluşan zararın tazmi talebine ilişkindir.
HMK’nun 115 nci maddesinde ise ” (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.(2) Mahkeme,dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 114/1. md. de dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra 2.fıkrada “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” denilmiştir.
7155 sayılı Kanun’un 20 nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A md ile bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak belirtilmiş,Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülecek olan bazı davalarda,dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı hâline getirilmiştir.
Yine 7155 sayılı Yasa ile değişik 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanu- nu’nun 18/A maddesi hükmünde “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden redde- dileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Talep incelenmekle; davacının talebinin haksız fiil nedeni ile araçtaki değer kaybını, maddi zararı, aracının tamirinin yapılıp iş yapar hale gelinceye kadar kaybolacak sürenin bedeli talebi olduğu, dava konusunun bir miktar paraya ilişkin olduğu ve davacının dava açmadan önce arabulucuya başvurduğuna ilişkin herhangi bir belge sunmadığı, davacının arabuluculuğa başvurmadığı yönündeki beyanı da dikkate alınarak 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanun’un 18/A md birinci fıkrası gereğince arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın arabuluculuk dava şartı yokluğun nedeniyle TTK 5/A ve HMK 115/2 maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 290,32 TL’den mahsubu ile eksik kalan 235,92 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 3.400,00 -TL ücreti vekaletin davacılardan tahsili ile bu davalıya VERİLMESİNE
5- Davalı tarafından sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
6- Karar kesinleştiğinde artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair davacı asilin ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/09/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”