Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1024 E. 2020/4 K. 02.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1024 Esas
KARAR NO : 2020/4

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 22/02/2019
KARAR TARİHİ : 02/01/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı dava dilekçesinde özetle; Tekirdağ trafik şubesinde … adına kayıtlı … plakalı Çekici Römork Tır’ın eşi olan …’ ın idaresinde …. ili, …. İlçesi, … yolu üzerinde seyir halinde iken sağ şeritten gelen sürücü …’ ün idaresindeki … plakalı, … marka …. model araçla seyir halinde iken Arnavutköy sapağını kaçırmamak için aracının sağ köşesine çarptığını, karşı tarafın acelesi olduğundan tutanak tutulmadığını, daha sonrasında olay yerinden sürücü olarak kaçtığının iddia edildiğini, …’ ü aradığında, kendisinin haksız olduğunu, sigorta poliçesini bozmak istemediğini, kendi cebinden hasarı ödeyeceğini belirttiğini, 09/06/2018 tarihinde Sultangazi İlçe Trafik Şube Müdürlüğü’nden maddi hasarlı trafik kaza tespiti tutanağını tanzim ettirdiğini, kendi aracına çarparak olay yerinden kaçtığını belirten yazılı bir tutanak tanzim edildiğini, davalı …’ün aracının poliçe sigortası olan diğer davalı ….’nin kendisine aracının hasar bedelini ödediğini, sigorta şirketinin ise Kırklareli İcra Müd. …. Esas sayılı ilamsız takip ödeme emri ile takip açıldığını, ödeme emrinde belirtilen 4.537,15 TL’yi T.C. … Bankası … Şubesine 13/02/2019 tarihinde …. Esas sayılı icra dosyasına yatırdığını, sigrota şirketinin daha sonra kendisine 881.00 TL’nin yatırılması gerektiğini, kendisinin söz konusu bedeli … … Şubesine 14/02/2019 tarihinde … adına yatırdığını, davalı … ile tekrardan görüşme sağlandığında, sürücü kursunda arkadaşının olduğunu, tutanağı sürücü kursundaki arkadaşının karakolda tanıdığı vasıtasıyla hazırlattığını, davalının çocuğunun olmadığını beyan ettiğini, açıklanan nedenlerle sigorta şirketinin Rücuen tahsil ettiği 5.419,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizleri ile birlikte geri ödenmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Dava, maddi hasarlı trafik kazası (haksız fiil) nedeniyle sigorta şirketinin sigorta şirketinin Rücuen tahsil ettiği 5.419,00 TL’nin davalıdan talebine ilişkindir.
HMK’nun 115 nci maddesinde ise ” (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.(2) Mahkeme,dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 114/1. md. de dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra 2.fıkrada “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” denilmiştir.
7155 sayılı Kanun’un 20 nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A md ile bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak belirtilmiş,Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülecek olan bazı davalarda,dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı hâline getirilmiştir.
Yine 7155 sayılı Yasa ile değişik 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanu- nu’nun 18/A maddesi hükmünde “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden redde- dileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Talep incelenmekle; davacının rücuen tazminat talebiyle açtığı işbu davada; dava konusunun bir miktar paraya ilişkin olduğu ve davacının dava açmadan önce arabulucuya başvurduğuna ilişkin herhangi bir belge sunmadığı gibi böyle bir iddiasının da bulunmadığı anlaşılmış olmakla, 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanun’un 18/A md birinci fıkrası gereğince arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 114/2 ve 115/2 md gereğince; davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,

2-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 92,55 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 38,15 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/01/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza