Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1021 E. 2020/886 K. 21.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1021
KARAR NO : 2020/886

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2019
KARAR TARİHİ : 21/12/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile davalıların gerçekleştirdiği haksız rekabet fiillerinin tespiti ile haksız rekabetin durdurulmasını, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş Sayılı dosyası üzerinden verilen kısmen kabul ve uygulanan tedbir kararının tensiben devamı ile reddedilen talepler yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesini, haksız rekabet oluşturan ve rekabetin işlenmesinde etkili olan ve cezayı gerektiren makineler, teçhizatlar, haksız rekabet fiilinin gerçekleştirilmesini sağlayan müşteri portföyü, listeleri, teknik çizimler, broşürler, internet sitesi, sosyal medya hesaplarına erişimin engellenmesi ve haksız rekabet oluşturan muhtemel tüm fiillerin durdurulması için dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren el konulmasını ve muhafaza altına alınmasını, haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla da yapılması nedeniyle işbu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz olan ve haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan internet sitesine erişimin engellenmesi yönünde karar alınmasına, davalıların, haksız ve kötü niyetli olarak yapmış oldukları ve haksız rekabetin bütün görünümlerini taşıyan haksız rekabetin menine, TTK m.61/II-IV uyarınca müvekkili şirketin yetkilerine tecavüz niteliğinde üretilen ve yurt dışına ihraç edilen makinelerin haksız rekabet yaratması nedeniyle gümrük idareleri tarafından ihtiyati tedbir niteliğinde el konulmasına karar verilmesini, müvekkili lehine şimdilik 10.000-TL tutarında maddi tazminata ve 200.000-TL tutarında manevi tazminata haksız rekabet fiilinin gerçekleştiği tarihten itibaren ticari avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesi ile husumet yokluğu sebebi ile davanın reddine karar verilmesini, davacı tarafın, müvekkili … ve diğer davalıların şirket kurarak davacı şirket … Makinanın üretimini yaptıkları dmı … kodlu kot yıkama makinesinin birebir aynısını üreterek, davacı tarafın müşterilerine sattığını idda ettiğini, söz konusu iddiaların gerçek dışı olduğu gibi ispattan da yoksun olduğunu, davacının haksız ve kötü niyetli iddialarını konu ettiği işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafın müvekkilinin diğer davalılar ile şirket kurarak davacı şirketin ticari sırlarını kullanarak makine satışı yaptığını iddia ettiğini, söz konusu iddiaların gerçek dışı olduğunu, davacının haksız ve kötüniteyli iddialarının reddine karar verilmesini davacı tarafın, müvekkilinin tasarımlarını çalarak aynı makineleri daha ucuza satmaya çalıştığını ve bu şekilde kendi şirketlerinin ticari itibarının zedeleyerek zarara uğramasına sebep olduğunu iddia ettiğini, davacı tarafın bu iddialarının tamamen haksız, kötü niyetli ve hukaka aykırı nitelikte olduğunu, söz konusu iddialar gerçek dışı olup, davacının haksız ve kötüniteyli iddialarının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile müvekkilinin …. Makine Sanayi ve Ticaret Ltd. Şirketi ve diğer davalılar ile hiçbir ilgi ve bağlantısının bulunmadığını, davanın husumet yokluğu sebebi ile usulden reddine karar verilmesini, müvekkilinin hakkında davacı tarafın iddia etmiş olduğu teknik resimlerin diğer davalılara satıldığı iddiası gerçeklikten uzak, haksız ve kötü niyetli olup, bu iddiaları ilişkin dosyaya sunulan belgelerin müvekkiline rızası dışında, okutulmadan, zorla imzalatıldığından hukuka aykırı delil niteliğinde olduğunu, müvekkilinin işbu davada ki diğer davalılar ile hiçbir bağlantısı bulunmadığını, müvekkilinin üzerine isnat edilen iddiaları davacı tarafın müvekkilinin iş akdine son vermek ve tazminatını ödememek için ileri sürdüğünü, bu sebeple de doğruluğu hiçbir hukuka uygun somut delil ile kanıtlanamamış iddialara dayanılarak müvekkili hakkında hüküm kurulması hukuken mümkün olmadığını, tüm bu sebeplerden ötürü davacı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak açmış olduğu işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır.
Fikir eserinden kaynaklanan davalarda görevli mahkeme ihtisas mahkemesi olan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk mahkemesi olup bu mahkeme ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir.
Sınai Mülkiyet Kanunu 56/I maddesi; “Bu Kanunda öngörülen davalarda görevli mahkeme, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi ile fikri ve sınai haklar ceza mahkemesidir düzenlemesi uyarınca belirtilen ihtisas mahkemesidir.” şeklindedir.
6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 59. maddesinde (2) . fıkrasında “….Tescilsiz tasarım, sahibine birinci fıkrada belirtilen fiilleri engelleme hakkını sadece korunan tasarımın aynısının veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kopyalanarak alınması hâlinde verir. Korunan tasarımın kendi tasarımından önce kamuya sunulduğunu makul yollarla bilmesi mümkün olmayan bir tasarımcı tarafından bağımsız olarak yapılan tasarımın koruma kapsamındaki tasarımdan kopyalanmış olduğu kabul edilmez… ” denilerek tescilsiz tasarımların da belli koşulları taşıması halinde bu yasa kapsamında koruma altında olduğu hususu düzenlenmiştir.
“…TTK’nın 55/4. Maddesine göre, “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işyeri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” birer haksız rekabet hali olarak düzenlendiği, davacının dava dilekçesinde açıkça haksız rekabete dayandığı, tescilsiz de olsa tasarım hakkına dayalı bir talebi bulunmadığı, Özel görevli olan mahkemenin görevinin 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ile 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundan kaynaklanan davalara ilişkin olduğu, davaya bakma görevinin genel mahkeme olan Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu, görev hususunun kamu düzeninden olup, yargılamanın her aşamasında resen gözetilmek gerektiği” gerekçesiyle mahkemenin görevsizliği sebebiyle usulden reddine karar verildiği görülmüştür…..Davacının iddiası ve ortaya atılan maddi vakıalara göre, iddia olunanın ” tasarım” olup olmadığı, tasarım ise ” tescilsiz tasarımın korunmasına ilişkin koşullardan yararlanıp yararlanamayacağı” hususlarının değerlendirilmesi, delil toplanması ve bu hususlarda inceleme yapılması ise anılan yasanın MADDE 156 – (1) maddesine göre Bu Kanunda öngörülen davalarda görevli mahkeme, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi ile fikri ve sınai haklar ceza mahkemesidir düzenlemesi uyarınca belirtilen ihtisas mahkemesidir. Açıklanan nedenler ve davanın dayandığı temel unsurlara göre davaya bakma görevi Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olmakla, ilk derece mahkemesinin buna aykırı olarak verdiği görevsiz olduğuna ilişkin usulden red kararı yerinde görülmemiş ve bu nedenle istinaf başvurusu kabul edilerek kararın kaldırılmasına ve yargılamaya devam olunması için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir…” T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi, .. Esas, … Karar
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı davacını şirketin ürettiği makinalar ile davalı şirketin ürettiği makinaların aynı nitelikte olduğunu, 40 yıla yakın süredir makinaların halka arz edildiğini, patent başvurusuda bulunduklarını henüz sonuçlanmadığını haksız rekabetin şartlarının oluştuğundan bahisle fiili kaybı ve yoksun kaldığı kazanç miktarı ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, davalının cevap dilekçesi ile davacının talebinin tescilsiz tasarımların korunması niteliğinde olduğu, ihtisas mahkemesi olan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görev itirazında bulunmuştur. Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartı olması ve kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile yargılamanın her aşamasında değerlendirilebileceği, Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 59. Maddesi uyarınca göre tescilsiz tasarımın da koruma altına alındığını ,ayrıca tescilsiz tasarımın 40 yıldır kamuya sunulduğu davacının da kabulünde olduğu, Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 57. maddesi gereğince görevli mahkemenin fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi olduğu, T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi, … Esas, … Karar da dikkate alınarak mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nun 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2- 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/12/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”