Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1011 E. 2020/52 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1011 Esas
KARAR NO : 2020/52 Karar

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2019
KARAR TARİHİ : 23/01/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin dava dışı ….. Teks. İnş. Taah. Tur. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından keşide edilen …. bank A.Ş.’ye ait …… Seri Nolu, 11.500,00 TL bedelli çekin hamili olduğunu, bu çek ile birlikte dört adet başka çekin, şirket adresinde 23.01.2019 tarihinde gerçekleşen hırsızlık olayı sonucunda çaldırdığını, 25.01.2019 tarihinde suç Duyurusunda bulunulduğunu ve iş bu çeklerin iptali ve ödeme yasağı karar verilmesi talebiyle dava açıldığını, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi …. Esas Sayılı dosyası ile davaya konu çek hakkında ödeme yasağı kararı verildiğini, çekin davalı şirket tarafından ….. bank A.Ş. ….. şubesinde ibraz edilerek tahsil edilmeye çalışıldığını, ancak ödeme yasağı kararı sebebiyle tahsil edilemediğini, çekin davalıdan istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkilinin söz konusu çekte iyi niyetli hamil olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında hiçbir ticari ilişki bulunmadığını, müvekkili şirketin dava konusu çeki …… Taah. Proje Yapı Danışmanlığı ….. isimli şahıstan aldığını, davadışı …..’ın müvekkili şirketten aldığı doğalgaz kurulum bedeli karşılığında bu çeki verdiğini, buna karşın çek bedelini müvekkili şirketin tahsil edemediğini, müvekkili şirketin alacağını davadışı …..’ın haricen ödediğini, bedelin müvekkili şirkete ödenmesi ile çekin davadışı ….. ‘a verildiğini, ve müvekkili şirkette olmadığını, çek istirdatı davasının kötüniyetli, iktisapta ağır kusurlu hamile karşı açılacağını, dava dilekçesinde müvekkili şirketin çekte kötüniyeti veyahut ağır kusuru olduğuna ilişkin herhangi bir iddianın bulunmadığını, davanın yetkisiz mahkemeden açıldığından dolayı yetkisizlik kararı verilmesini, mahkeme aksi kanatte ise davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:Dava, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi uyarınca çekin istirdatı istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’da ve HMK’da çek istirdadı davalarında yetkili mahkemeye ilişkin özel bir düzenleme bulunmadığından çek istirdadı davasında, HMK’nın 6. maddesine göre yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.
6100 Sayılı HMK.’nın 116. maddesinde ilk itirazlar düzenlenmiştir. İlk itirazlardan biri de kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazıdır.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer. Somut olayda olduğu gibi yetkinin kesin olmadığı hallerde HMK’nın yetki itirazının ileri sürülmesini düzenleyen 19/2. maddesi gereğince, davalı tarafın yetki itirazını, cevap dilekçesinde ileri sürmesi gerekir. Ayrıca, yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.
“…Davacı vekili; alım- satım işleri karşılığı olarak dava dışı keşideci şirketin kargo aracılığı ile müvekkiline gönderdiği dava konusu çekin kargo dağıtım aracından çalındığını, müvekkilince bu nedenle İzmir ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile çek iptali davası açıldığını, davalı ….. Muh. İnş. Taah. San. ve. Tic. Ltd. Şti’nin ….. Bankası A.Ş takas sistemi aracılığı ile davaya konu çeki ibraz ettiğini, bankanın ödeme yasağı kararı nedeniyle davalıya ödeme yapılmadığını, müvekkili ile davalı arasında hiç ticari ilişkinin bulunmadığını, mahkemece müvekkiline istirdat davası açması için süre verildiğini ileri sürerek, dava konusu çekin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, istirdat davalarında yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, müvekkili ….. Muh. İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti’nin merkezinin ise, İstanbul ili Beşiktaş ilçesinde olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin İstanbul mahkemesi olması nedeniyle İzmir mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, müvekkilinin davaya konu çeki sürekli olarak iş ilişkisi içerisinde bulunduğu ….. Yapı. İnş. San. ve. Tic. Ltd Şti’den aldığını, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava dilekçesinin davalıya 27.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği 11.09.2015 tarihi itibariyle verilen dilekçedeki mahkeme numarası ve dosya esas numarasının çek iptali davasına ait olup, yapılan hatanın haklı sebebe dayandığı bu nedenle davalının yetki itirazının süresinde olduğu, 6102 sayılı TTK’da ve HMK’da çek istirdadı davalarında yetkili mahkemeye ilişkin özel bir düzenleme bulunmadığı, bu durumda açılan davanın HMK’nın 6. maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme olan, davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde görülmesi gerektiği, somut olayda davalı şirketin merkezinin ….. Mah. …. Cad. No:…. D …. Beşiktaş/İstanbul olması karşısında yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, çek istirdadı istemine ilişkin olup, mahkemece davalının yetkiye ilişkin ilk itirazının süresinde ve haklı olduğu kabul edilerek, davanın HMK’nın 114/1-ç ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- HMK’nın 116/a maddesi gereği kesin yetki olmayan haller dava şartı değildir. Karardan davanın yetkisizlik nedeni ile reddedildiği anlaşılmaktadır. Çek istirdadı istemi bakımından yasada yetkili mahkemeye ilişkin özel bir düzenleme bulunmadığı bu haliyle yetkinin kesin yetki olmadığı açıktır. Kesin yetki olmamasına rağmen mahkemece gerekçede ve hüküm fıkrasında HMK’daki dava şartına ilişkin maddelere atıf yapılması doğru bulunmamıştır. Bu sebeple kararın bozulması gerekir ise de; düşülen bu hatanın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK’nın 370/4. maddesi ve aynı Yasa’nın geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nın 438/7. maddesi gereğince mahkeme kararının gerekçe kısmındaki ve hüküm fıkrasının 1 numaralı bendindeki “ HMK 114/1-ç ve 115/2 maddeleri uyarınca” ibaresi tamamen çıkarılarak, kararın bu şekliyle düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir…” T.C.Yargıtay ….. Hukuk Dairesi, …. Esas, … Karar.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; dava TTK’nın 792. maddesi uyarınca çekin istirdatı istemine ilişkin olup, HMK’nın 6. maddesine göre yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Davalı vekilinin 6100 Sayılı HMK.’nın 116. Maddesinde öngörüldüğü şekilde süresinde cevap dilekçesi ile ilk itirazda bulunarak yetkili mahkemenin İzmir Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiği anlaşılmakla usulüne uygun yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİ’NE, dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle REDDİNE,
2-Yetkisizlik kararı verilen dava yönünden tarafların kararın kesinleşmesinden itibaren HMK 20 gereğince 2 hafta içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkeme olan İZMİR NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2-1.cümlesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
4-Yargılama harç ve giderlerinin yetkili mahkemece verilecek nihai kararı ile birlikte değerlendirilmesine,
Dair taraf vekillerinin yokluğunda HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/01/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza