Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/998 E. 2020/852 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/998
KARAR NO : 2020/852

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 19/10/2018
KARAR TARİHİ : 15/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 19/10/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Müvekkili şirket merkezinin ….. Mahallesi, … sokak, B Blok No:.. … – … adresinde olduğunu, şirket merkezi dışında; … …, …, … ve … şubeleri bulunduğunu, ….. San. Tic. Ltd. Şti. başlangıçta; her türlü brandadan mamul ürünlerin (tır brandası, şemsiye, tente, muhtelif örtüler, şezlong, kamp çadırı, vb.) imalatı için kurulmuş olup 2000’li yılların başından itibaren lojistik ve ticari araç sektörüne yönelik olarak faaliyetlerini yoğunlaştırdığını, yaklaşık 25 yıldan bu yana sektöründe başarılı bir ticari geçmişi bulunan şirketlerinin son aylarda piyasalarda önce döviz kurlarının olağanüstü artışı ile başlayan daha sonra tüm sektörlere yayılan ekonomik kriz sonucu olarak nakit akışında öngörülemeyen sıkıntılar yaşanmaya başlandığını, işletme yönetimince yapılan değerlendirmeler sonucunda Nakit Akış Dengesi bozulan firmalarının bu durumdan çıkması ihtimalinin yapılacak olan konkordato ön projesi ile % 100 olduğu görüldüğünü, borç ödeme sürecine girilebilmesi ve iyileşme tedbirlerinin uygulanabilmesi için Konkordato Talebinde bulunulması konusunda da tam mutabakat sağlandığını, müvekkili şirkettin ulaştırma sektöründe ( her türlü branda ve çadır bezi imalatı, alımı, satımı, ithali, ihracı ile branda ve çadır bezlerinin dikimi ve montajını yapmak vb. işler ) faaliyet gösterdiğini, işletmenin sermayesinin ¨5.500.000 olduğunu, bu sermayenin tamamının ödendiğini, müvekkili şirketin özvarlığının 16.10.2018 bilanço tarihi itibariyle, kaydi değerler üzerinden, ¨(+) 3.080.759, rayiç değerler üzerinden ¨(+) 1.486.315 artı durumda olduğunu, şirket her iki durumda da borca batık olmadığını, birkaç aylık süreçte hem banka kredilerinin kapanması hem de tedarikçilerden alınan desteğin kesilmesi neticesinde nakit akış dengesi bozulduğunu , ödemelerde yaşanan aksamalar neticesinde hammadde tedarikinde gecikmeler yaşanmaya başlandığını, bunun neticesinde müşterilere olan teslimatlar zamanında yapılamadığını ve bu durum ciro kayıplarına neden olduğunu, bu nedelede şirketin ‘’Nakit akış Dengesi’’ bozulduğunu, işletmenin sunulan konkordato projesi gerek teknik, gerek mali, gerekse hukuki açıdan inandırıcı ve samimi olduğunu; tüm veriler somut bilgi ve belgelere dayanmakta olduğunu ve kaynaklarını gösterdiğini, bu proje ile; geçmiş dönemlerdeki satışlarına oranla ulaşılabilir satış hedefleri belirlediğini, hazırlanan Gelir Tablosu Projeksiyonuna göre; yıllık muhtemel satış ve kar hedefleri gibi öngörülen hususlar; somut ve gerçekçi olduğunu, projelerinin kabulü halinde; 2018 ( 2,5 aylık ), 2019, 2020, 2021 ve 2022 yıllarında ¨ 2.573.000 net kar elde edileceğini, bu karın da işletme öz varlıklarına eklenmesi ile; 48 aylık süre içinde işletme borçlarını tasfiye etmiş olacağını, ayrıca aktif-pasif dengesini düzeltmek mümkün olacağını ve işletme mevcut borçlarını ödeyerek şu an içinde bulunduğu ödeme güçlüğünü aşacağını ve sağlıklı bir işletme olarak varlığını devam ettireceğini, aynı zamanda iyileştirme süreci ve daha sonrasında; çalışanlarına maaş, ücret; devlete yasal yükümlülükleri kapsamında; önemli ölçüde SGK primi, stopaj, KDV ve kurumlar vergisi ödemiş olacağını, müvekkili şirketin ve ortakların faaliyetine devam edebilmesi ve malvarlığının korunabilmesi için İcra ve İflas kanunu’nun 287, 288, 294 ve 295. Maddeleri gereğince; İİK.’nun 206/1 sırasındaki haklar hariç olmak üzere, tedbir tarihinden itibaren, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü hakkındaki kanuna göre (vergi ve her türlü harç, ceza ile SGK alacakları prim, idari para cezaları dahil) yapılan takipler de dahil olmak üzere; hangi nedene dayanırsa dayansın müvekkiller adına aleyhine hiçbir takip yapılamayacağından yeni takip yapılmasının yasaklanmasına, yapılmış takiplerin iptalini, evvelce başlayan takiplerin -ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz, e-haciz kararları dahil- durdurulmasını, davacılar hakkında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılmış ve yapılacak tüm icra takiplerinde satışlarının durdurulmasına, rehinli menkullerin muhafazasının önlenmesini, davacılar muhafaza altına alınmış ve alınacak emtia, taşıt, cihaz, leasing kapsamındaki makine ve diğer hak ve alacakların davacı şirketlere iadesini, davacıların leasingli mallarının elinden alınmasını ve üzerine haciz, ihtiyati haciz ve muhafaza tedbirleri uygulanmasını engelleyecek nitelikte koruyucu tedbir kararı verilmesini, davacıların bankalar nezdindeki teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin tedbiren önlenmesini, davacıların bankalarda mevcut hesaplarındaki paraların üzerine herhangi bir haciz, e-haciz, ihtiyati haciz ve bloke konulmasının yasaklanmasına ve bankalarca tek taraflı olarak bu hesaplara blokaj, takas, mahsup, rehin haklarının uygulanmasının yasaklanmasını, şirketin adına açılacak banka hesabına veya mevcut banka hesaplarının koruma altına alınmasına, bu hesaba gönderilecek hacizlerin geri çevrilmesi yönünde tedbir kararı verilmesini, davacılar tüm kurumlar ve şirketler nezdindeki hak ve alacaklarının 3.kişilerce haciz, muhafaza ve tahsil edilmesinin önlenmesi ve evvelce yapılmış takiplerden üzerine haciz konulan hak ve alacaklar da dahil olmak üzere tüm hak ve alacaklarının davacı şirkete ödenmesini, davacıların takip borçlusu olduğu takiplerde kendisi aleyhine veya 3.şahıs konumunda oldukları takiplerde kendisine yönelik 89/1 haciz ihbarnameleri gönderilmesinin tedbiren önlenmesini, davacıların teminatlı taşınmazlarının paraya çevrilmesinin talep edilmesi halinde İİK. 150/b. Maddesi kapsamında kira bedellerinin icra kasasına ödenmeyip, davacı şirketlere ödenmesini, tensiben ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve şirkete komiser tayinine, müvekkilinin konkordato talebinin kabulü ile; öncelikle İcra ve İflas Kanunu’nun 287. Maddesi gereğince 3 aylık geçici mühlet kararı verilmesine ve gerekli görülmesi halinde işbu müddetin 2 ay daha uzatılmasını, geçici mühlet kararının İİK.’nın 288. maddesi çerçevesinde ilanına; geçici mühlet neticesinde İcra ve İflas Kanunu’nun 305. Vd. maddeleri gereğince konkordatonun tasdikine, tasdik kararının ilanına, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nın 285 ve devamı maddelerince açılan konkordato talebine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasında düzenlenen tensip tutanağı uyarınca belirtilen gider avansı eksikliğinin borçlu vekilince süresinde tamamlanması üzerine borçlular hakkında üç ay süre ile geçici mühlet verilmesine ve geçici konkordato komiseri görevlendirilmesine,ilgili kurumlara gereken bildirimlerin ve ilanların yapıldığı,borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli görülen bütün tedbirlerin alındığı,borçlunun talebi ve konkordato komiser heyetinin görüşü gözönüne alınarak borçluya kesin mühlet verildiği görülmüştür.
Geçici komiser toplantı tutanağı ile; konkordato talep eden şirketin tüm malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespit ettirilmesine, şirket malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespiti işlemi teknik ve özel bilgiyi gerektirdiğinden bu konuda bilirkişiye başvurulmasına, şirkete ait stoklar hesabı altındaki gayrimenkullerin ve binalar hesabı altındaki gayrimenkullerin rayiç değerlerinin tespiti için bilirkişi görevlendirilmesine dair toplantı tutanağı mahkememizce onaylanmıştır.
Konkordato geçici komiserleri …, … ve …. tarafından mahkememize sunulan 28/11/2018 tarihli raporunu da özetle; Davacı şirketin finansal kriz içinde bulunduğu bu nedenle Konkordato talep ettiğinin anlaşıldığını, davacı şirketin çalışma kabiliyetini kaybetmediği; demirbaş, tesis makine cihazları ile mevcut çalışma düzenini koruduğu, faaliyetlerine devam ettiğini, konkordato ön projesinde zikredilen borç rakamı ile, şirketin ticari defter kayıtlarındaki borç rakamının uyumlu olduğu; ancak bu borç rakamının doğruluğunun ve fıktif olmayan bir borç olup olmadığının ileriki aşamalarda teyit edilebileceği; bu aşamada, sunulu bilgi ve belgelerler bağlı kalındığını, şirketin aktifleri üzerinde TTK 376/3 maddesi çerçevesinde bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra şirketin dosyaya sunduğu Konkordato projesinde yer alan teklifin uygulanabilir olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılabileceğini, konkordato talep eden şirketin sunduğu ön projenin ve mali kayıtlarının incelenmesinde, projenin uygulanabilirliğinin önünde bir engel bulunmadığı izlenimi edinildiği, ancak davacı şirketçe Konkordato ön projesinde yer verilen proforma nakit akış tabloları incelendiğinde nakit kaynakları kısmında hem stok satışlarından elde edilen nakitlerin ve hem de faaliyet karlarının ayrı ayrı satırlarda gösterildiği, oysa faaliyet karının stok satışlarını da içeren bir sonuç olduğu bu şekilde mükerrer nakit kaynağı olarak gösterildiği, Nakit çıkışları kısmında ise banka kredi borçlarına hiç faiz ödenmeyecekmiş gibi öngörülere yer verildiği, ancak bu hususu destekler mahiyette herhangi bir verinin dosyada yer almadığı bu nedenle şirketin proforma nakit akış tablolarını revize etmesinin gerektiğini , davacı Şirketçe Konkordato ön projesinde yer verilen proforma gelir tablolarında ise 2019 ve 2020 yıllarına ilişkin finansman giderlerine yer verilmediği 2021 ve 2022 yıllarında finansman giderlerine yer verildiği, şirketin 2019 ve 2020 yıllarında neden finansman gideri olmayacağı yönünde ön projede bir açıklamanın yer almadığını, proforma nakit akış tablolarında finansman gideri ödemesine ilişkin öngörüde bulunulmadığı ancak proforma gelir tablolarında 2021 ve 2022 yıllarında finansman gideri ödeneceği yönünde bilgi bulunduğunu, proforma nakit akış tabloları ile proforma gelir tablolarının birbiriyle uyumlu olmadığını, bu nedenle davacı şirketin birbiriyle uyumlu ve finansman giderleri konusunu da içerecek şekilde dosyaya revize tabloları sunmasının gerektiğini, komiser olarak görevlendirilmemizden itibaren çok kısa bir süre geçtiğin den ve şirket malvarlıklarının rayiç değerleri henüz tespit edilemediğinden, ön projenin gerçekleştirilebilir olup olmadığı konusunda bu noktada yapılacak değerlendirmelerin çok da sağlıklı olmayacağını bildirmiştir.
Konkordato geçici komiserleri …., … ve … tarafından mahkememize sunulan 18/03/2019 tarihli raporunu da özetle; Davacı şirketin çalışma kabiliyetini kaybetmediği; demirbaş, tesis makine cihazları ile mevcut çalışma düzenini koruduğu, faaliyetlerine devam ettiğini, şirketin 28.02.2019 tarihi itibariyle kaydi değerlere göre özvarlığının ¨ (+) 3.074.083.75 olarak tespit edildiğini, şirketin 31.10.2018 tarihi itibariyle TTK 376/3. maddesinde belirtilen “aktiflerin hem isletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları esas alınmak suretiyle düzenlenen bilançolara göre” hesap yapıldığında davacı şirketin özvarlıgımn : (+1 1.861.211,71 olduğunu, dolayısıyla da davacı şirketin 31.01.2019 tarihi itibariyle borca batık durumda olmadığını, davacı şirketin dosyaya sunulan konkordato ön projesinde yer alan 2018 yılı satış ve karlılık hedeflerinin çok üstünde performans gösterdiğini, 2019 yılı iki aylık satış hedeflerini tutturamadığı ancak karlılık hedeflerinin üstünde karlılık elde ettiğini, davacı şirketin 2019 yılı iki aylık satış tutarlarının düşük olmasının mevsimsel faktörlere bağlı olduğu hali hazırdaki siparişleri dikkate alındığında yıl genelinde hedeflerini tutturabileceğini, davacı şirketin geçici mühlet içerisinde komiser onayıyla doğan borçlarım ödeyebildiği, şirketin 5 aylık geçen süreçte göstermiş olduğu performans çerçevesinde kesin mühlet içerisinde doğacak borçları ile imtiyazlı borçlarını ödeyebileceğinin anlaşıldığını, davacı şirketin olası bir iflas halinde konkordatoya tabi borçlarının % 50,52 sinin ödenebileceği, ancak konkordatonun başarıya ulaşarak tasdik edilmesi halinde borçlarının %100 oranında ödenebileceği, bunun da alacaklıların iflasa nazaran durumunun daha iyi olacağı anlamına geldiğini, davacı şirketin hali hazırda alacaklı savının 250′ yi aşmadığı imtiyazlı alacaklar dahil toplam borcunun ise ¨ 22.124.528,05 olduğunu, netice itibariyle şirketin müşteri potansiyelinin fazla olması, hali hazırda yüksek tutarlı siparişlerinin bulunmasını, faaliyetine kesintisiz devam etmesi, şirketin konkordato ön projesinde belirtilen karlılık hedeflerinin üstünde performans gerçekleştirmesi çerçevesinde konkordatoya tabi borçların konkordato ön projesinde belirtilen teklif kapsamında ödenebileceğinin değerlendirildiğini, dolayısıyla konkordatonun başarıya ulaşması mümkün bulunduğundan borçlu şirkete kesin mühlet verilebileceği kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Konkordato geçici komiserleri ….., ….. ve ….. tarafından mahkememize sunulan 17/11/2020 tarihli raporunu da özetle; davacı şirket kanunda belirtilen tüm süreleri 13+2 aylık Gerici Mühlet süresi. 1 yıl +6 Aylık -Kesin Mühlet süre Uzatımı kullandığını, davacının talep ettiği 6 Aylık Süre Uzatımı talebi mahkemenin taktirinde olduğunu bildirmişlerdir.
Konkordato geçici komiserleri ….., ….. ve ….. tarafından mahkememize sunulan 04/12/2020 tarihli raporunu da özetle; Şirketin alacaklılar oylama toplantısının 23.11.2020 tarihinde yapıldığını, komiser heyeti olarak alacaklılar toplantısında hazır olarak bulunularak oylama sürecinde yapılan tüm iş ve işlemlerin kayıt ve tutanak altına alındığını, oylamaya iştirak edemeyen bir kısım alacaklıların ilanda belirtilen adrese 7 günlük iltihak süresi içerisinde revize konkordato projesi hakkındaki kabul ya da ret oylarına ilişkin beyanlarını ilettiğini, şirketin konkordatoya tabi 89 adet alacaklısının olduğu ve bu alacaklıların ¨ 9.936.967,51 tutarında toplam alacaklarının bulunduğunu, şirketin rehinli alacaklı sayısının 3 adet olduğu ve rehinli alacaklıların toplam alacaklı oldukları tutarın ¨ 2.548.209,29 olarak tespit edildiğini, davacı şirketin dosyaya sunduğu revize konkordato projesinin konkordatoya tabi alacaklılar acısından kabul edilip edilmediği yönünden yapılan hesaplamalardan kişi sayısı bakımından % 59,55 oranının, tutar yönünden oranının ise % 77.5’i olarak gerçekleştiğini ve adi alacaklılar yönünden şirketin konkordato projesinin kabulü yönünde kanunun aradığı nisapların fazlasıyla saflanmış olduğunu, davacı şirketin rehinli alacaklılar yönünden ise İİK “Rehinli alacaklılarla müzakere şartlan ve yapılandırmanın hükümleri” başlıklı 308/h Maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde rehinli alacaklılar ile borçların yapılandırılması konusunda bir anlaşma sağlanamadığından İİK 305’te öngörülen koşulların rehinli alacaklılar yönünden gerçekleşmediğini, konkordato borçlusunun işbu rapor tarihi itibariyle İİK m. 206’ıncı maddenin birinci sırasına tabi bir borcunun bulunmadığı, rapora dayanak 30.09.2020 tarihi itibariyle bilançoda görünen personel borçlarının ödenmiş olduğunun görüldüğünü, tensip sonrası oluşan borcun ise yine işbu rapor tarihi itibariyle vadesi gelenlerin ödermiş olduğunun heyetimize ibraz edilen ödeme belgeleri ve banka hareketleri üzerinden teyit edildiği, netice itibariyle teminat gösterilmesi gereken bir tutarın olmadığını, borçlu şirketin konkordato tasdik harcı olarak yatırması gereken tutarın (konkordato kapsamındaki borçlar tçiıy 22,556,92 +) rehinli borçlar için ¨ 2.879,48 olmak üzere toplamda ¨ 25.436,39 olarak hesaplandığını, şirketin dosyaya sunduğu son revize konkordato projesinde, herhangi bir tenzilat öngörülmediğini, alacaklılara 2021 yılından başlamak üzere her yıl 3 ayda bir eşit taksitler halinde 1. yıl alacağın %5’i ,2. yıl alacağın %15’i , 3. Yıl alacağın %20’si, 4. Yıl %25’i, 5. Yıl ise %35’ni ödenecek şekilde teklif sunulduğunu, teklifte ilave faiz, tenzilat vb. Öngörülmediğini, şirketin 30.09.2020 tarihi itibariyle kaydi değerlere göre öz varlık ¨ (+) 3,778.566,90 olduğunu, davacı şirketin 30.09.2020 tarihi itibariyle TTK 376/3. maddesinde belirtilen “aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları esas alınmak suretiyle düzenlenen bilançolara göre” hesap yapıldığında davacı şirketin Öz varlığının: ¨ (+) 2.945.530,96 olduğunu, dolayısıyla da davacı şirketin 30.09.2020 tarihi itibariyle borca batık durumda olmadığını, şirketin revize konkordato projesi kapsamında borçLannın tümünü (% 100) vadelendirilmek suretiyle ödeyebileceğini, şirketin iflasına karar verilmesi halinde ise konkordato kapsamındaki alacaklıların alacaklarını % 31,25 oranında tahsil edebileceklerini, konkordato teklifinin gerçekleşmesi durumunda alacaklıların daha fazla tahsilat yapabileceklerini, şirketin revize konkordato projesini gerçekleştirebilecek durumda olduğu ve konkordato projesinin tasdik koşullarının sağlandığını bildirmişlerdir.
Konkordato geçici komiserleri ….., ….. ve ….. tarafından mahkememize sunulan 19/12/2020 tarihli raporunu da özetle; Şirketin alacaklılar oylama toplantısının 23.11.2020 tarihinde yapıldığını, komiser heyeti olarak alacaklılar toplantısında hazır olarak bulunularak oylama sürecinde yapılan tüm iş ve işlemlerin kayıt ve tutanak altına alındığını, oylamaya iştirak edemeyen bir kısım alacaklıların ilanda belirtilen adrese 7 günlük iltihak süresi içerisinde revize konkordato projesi hakkındaki kabul ya da ret oylarına ilişkin beyanlarını ilettiğini, şirketin konkordatoya tabi 89 adet alacaklısının olduğu ve bu alacaklıların ¨ 10.262.719,21 tutarında toplam alacaklarının bulunduğunu, şirketin rehinli alacaklı sayısının 3 adet olduğu ve rehinli alacaklıların toplam alacaklı oldukları tutarın ¨2.548,209,29 olarak tespit edildiğini, davacı şirketin dosyaya sunduğu re vize konkordato projesinin konkordatoya tabi alacaklılar acısından kabul edilip edilmediği yönünden yapılan hesaplamalardan kişi sayısı bakımından % 59,55 oranının, tutar yönünden oranının ise % 75.05 olarak gerçekleşti Si ve adi alacaklılar yönünden şirketin konkordato projesinin kabulü yönünde kanunun aradığı nisapların fazlasıyla saflanmış olduğunu, davacı şirketin rehinli alacaklılar yönünden ise İİK “Rehinli alacaklılarla müzakere şartları ve yapılandırmanın hükümleri” başlıklı 308/h Maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde rehinli alacaklılar ile borçların yapılandırılması konusunda bir anlaşma saklanamadığından IİK 305’te öngörülen koşulların rehinli alacaklılar yönünden gerçekleşmediğini, konkordato borçlusunun işbu rapor tarihi itibariyle İİK’nın 206’ıncı maddenin birinci sırasına tabi bir borcunun bulunmadığını, rapora dayanak 30.09.2020 tarihi itibariyle bilançoda görünen personel borçlarının ödenmiş olduğunun görüldüğünü, tensip sonrası oluşan borcun ise yine işbu rapor tarihi itibariyle vadesi gelenlerin ödenmiş olduğunun heyetimize ibraz edilen ödeme belgeleri ve banka hareketleri üzerinden teyit edildiğini, netice itibariyle teminat gösterilmesi gereken bir tutarın olmadığını, borçlu şirketin konkordato tasdik harcı olarak yatırması gereken tutarın (konkordato kapsamındaki borçlar için ¨ 23,296,37 olarak hesaplandığı, Kök raporumuzda hesaplanan ¨ 22.556,92 tutara ilave olarak ¨ 739,45 ilave harç hesaplandığını, şirketin dosyaya sunduğu son revize konkordato projesinde, herhangi bir tenzilat öngörülmediği, alacaklılara 2021 yılından başlamak üzere her yıl 3 ayda bir eşit taksitler halinde 1. yıl alacağın %5’i, 2. yıl alacağın %15’i, 3. Yıl alacağın %20’si, 4, Yıl %25‘i, 5. Yıl ise %35’ni ödenecek şekilde teklif sunulduğunu, teklifte ilave faiz, tenzilat vb. öngörülmediğini, şirketin 30.09.2020 tarihi itibariyle kaydı değerlere göre öz varlık ¨ (+) 3.778.566,90 olduğunu, davacı şirketin 30.09.2020 tarihi itibariyle TTK 376/3. maddesinde belirtilen “aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları esas alınmak suretiyle düzenlenen bilançolara göre” hesap yapıldığında Davacı şirketin öz varlığının; ¨ (+) 2.945.530,96 olduğunu, dolayısıyla da davacı şirketin 30.09.2020 tarihi itibariyle borca batık durumda olmadığını, şirketin revize konkordato projesi kapsamında borçlarının tümünü (% 100) vadelendirilmek suretiyle ödeyebileceği, şirketin iflasına karar verilmesi halinde ise konkordato kapsamındaki alacaklıların alacaklarını % 31,25 oranında tahsil edebilecekleri, konkordato teklifinin gerçekleşmesi durumunda alacaklıların daha fazla tahsilat yapabileceklerini, şirketin revize konkordato projesini gerçekleştirebilecek durumda olduğunu ve konkordato projesinin tasdik koşullarının sağlandığını bildirmişlerdir.
Bilirkişi ….’in 10/12/2020 tarihli bilirkişi raporunu özetle;Raporun tamamından anlaşılacağı üzere, İİK’nın 305’inci maddesi kapsamındaki tasdik şartlarının bir bütün olarak gerçekleşmediğini, raporun 3.1. bölümünde detaylı olarak açıklandığı üzere, teklif edilen tutarın borçlunun iflâsı halinde alacaklıların eline geçecek tutardan fazla olduğunu, raporun 3.2. bölümünde detaylı olarak açıklandığı üzere, teklif edilen tutarın borçlunun mal varlığı ile orantılı olduğunu, raporun 3.3. bölümünde detaylı olarak açıklandığı üzere, bölümün (c) ilâ (j) bentlerinde belirtilen hususlar dikkate alınarak IİK’nın 302 ve 308/h maddeleri kapsamında yapılan oylamalara ilişkin hesaplamaların yeniden yapılması gerektiğini, buna karşın yeniden yapılacak hesaplamaların nisapların sağlanıp sağlanmadığına ilişkin sonucu değiştirmeyeceğinin açık olduğunu, zira borçlunun projesinin İİK’nın 302’nci maddesi kapsamında yapılan oylamada büyük farkla kabul edildiğini, rehinli alacaklılarla Kanunun 308/h maddesi kapsamında yapılan görüşmelerin ise büyük farkla olumsuz sonuçlandığını, bununla birlikte Komiser Heyeti tarafından hesaplamaların yeniden yapılması durumunda oylamaya ilişkin müphem kalan hususların açık bir şekilde ortaya konulmuş olacağı ve olası tasdik durumunda üzerinden tasdik harcı hesaplanacak tutarların doğru tespit edilip hazine zararına veya borçlu aleyhine olacak şekilde fazla ve/veya eksik harç hesaplanmasına meydan verilmemiş olacağını, raporun 3.4. bölümünde detaylı olarak açıklandığı üzere, konkordatonun tasdiki için İİK’nın 305/d maddesi kapsamında ifa edilmemiş bir yükümlülük kalmaması için ….. (TC: …..) isimli eski çalışan için Bakırköy …. İş Mahkemesi’nin (… esas sayılı dosya, 10.09.2020 tarih …. sayılı karar) hükme bağladığı ödemelerin (¨52.866,73 + faiz) borçlu şirket tarafından ….. isimli eski çalışana yapılmasını veya söz konusu tutarın teminata bağlanması veya alacaklının teminat isteme hakkından vazgeçtiğine ilişkin beyanının alınması gerektiğini, bunun dışında İİK’nın 305/d maddesi kapsamında ifa edilmemiş bir yükümlülük bulunmadığının, komiser Heyeti tarafından iş bu Raporun 3.3. bölümünde (c) ilâ (j) bentlerinde belirtilen hususlar dikkate alınarak hesaplamaların yeniden yapılması gerektiğini, yapılan hesaplamalar sonucunda adi alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden binde 2,37 oranında harç hesaplanması gerektiğini, bu şekilde hesaplanan harcın ve mahkeme tarafından takdir edilecek yargılama giderlerinin İİK’mn 305/e maddesi kapsamında Mahkeme Veznesine depo edilmek suretiyle ödenmesi durumunda, anılan madde kapsamındaki tasdik şartının yerine getirilmiş olacağını, raporun 3.6. bölümünde detaylı olarak açıklandığı üzere, komiser heyeti tarafından yeniden yapılacak hesaplamalar sonucunda, Kanunun aradığı çoğunluğun sağlandığı tespit edilirse, alacaklılar tarafından tasdik edilen revize ön projeye göre konkordatoya tabi borçların tamamının faiz vb. ödemeden 2021 yılında %5’inin, 2022 yılında %15’inin, 2023 yılında %20’sinin, 2024 yılında %25’inin, 2025 yılında %35’inin, her yıl üçer aylık dönemlerle ödeneceği, yeniden yapılacak hesaplamalar sonucunda adi alacaklılara ödenmesi gereken tutar esas alınarak Borçlu Şirketin borç ödeme planının oluşturulması gerektiğini bildirmiştir.
Bilirkişi … ‘in 15/12/2020 tarihli bilirkişi ek raporunu özetle;….. Çadır San. Ve Tic. Ltd. Şti. unvanlı şirket hakkında Komiser Heyeti tarafından düzenlenen 04.12.2020 tarihli gerekçeli raporun denetlenmesi amacıyla tarafımca 09.12.2020 tarihli bilirkişi raporu düzenlendiğini ve söz konusu raporda bazı eksikliklere yer verildiğini, akabinde komiser heyeti tarafından konuya ilişkin 11.12.2020 tarihli ek gerekçeli rapor düzenlendiğini ve mahkemeye sunulduğunu, komiser heyeti tarafından düzenlenen ek gerekçeli raporda belirtilen hususlar ile dosyanın yeniden incelenmesi sonucunda, takdiri Mahkemeye ait olmak üzere; işbu ek raporun, borçlu şirket hakkında tarafımca düzenlenip mahkemeye sunulan 09.12.2020 tarihli “Bilirkişi Raporu” ile birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, borçlu şirkete ilişkin, İİK’nın 305’inci maddesinin (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde belirtilen tasdik şartlarının sağlandığını, konkordato kapsamında adi alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan paranın ¨ 10.262.719,21 olduğunu, bu tutar üzerinden ¨ 23.296,37 harç hesaplandığını, hesaplanan ¨ 23.296,37 harç ile Mahkemenin takdir edeceği yargılama giderlerinin İİK’nın 305/e maddesi kapsamında mahkeme veznesine depo edilmek suretiyle ödenmesi durumunda, Kanunun 305’inci maddesinde belirtilen tüm şartların birlikte sağlanmış olacağını, konkordato projesinin Mahkeme tarafından tasdik edilmesi durumunda, konkordatoya tabi borçların tamamının faiz vb. ödenmeden 2021 yılında %5’i, 2022 yılında %15’i, 2023 yılında %20’si, 2024 yılında %25’i, 2025 yılında %35’i olacak şekilde ve her yıl üç ayda bir eşit taksitler halinde ödeneceğini, bu kapsamda olan 89 alacaklıya yapılacak ödemelere ilişkin ödeme planının Komiser Heyeti tarafından düzenlenen 11.12.2020 tarihli gerekçeli ek rapor ekinde yer aldığını bildirmişdir.
Mahkememize sunulan gerekçeli komiser heyeti raporu ile bilirkişi raporuna göre, konkordatonun,alacaklılar açısından ,iflastan daha avantajlı olduğu belirlenmiş ve bunun aksinin herhangi bir alacaklı tarafından iddia edilmediği gibi buna ilişkin herhangi bir delilde dosyaya sunulmadığından konkordatonun alacaklılar açısından iflâsa nazaran daha avantajlı olduğu,teklif edilen oranın borçlunun malvarlığı ile orantılı olduğu anlaşıldığından İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerindeki koşulların borçlu yönünden gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Konkordatonun tasdiki için konkordato projesinin 302 nci maddede belirtilen çoğunlukla kabul edilmiş olması gerekli olup komiser heyeti raporu,toplantı tutanağı ve bilirkişi raporu incelendiğinde,projenin hem alacaklıların,hem de alacakların yarısını aşan bir çoğunluk tarafından kabul edildiği,aynı şekilde projenin hem alacaklıların dörtte birini,hem de alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunlukla kabul edildiği,buna göre İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendindeki koşulun borçlu şirket yönünden gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Konkordatonun tasdik edilebilmesi için gerekli olan bir diğer koşul ise,borçlunun bazı alacaklıların alacaklarını güvence altına almak için teminat göstermek zorundadır.İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca,206 nci maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının,alacaklılar bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması gerekmektedir.Konkordato komiser heyetinin gerekçeli raporu incelendiğinde,borçlu şirketlerin mühlet süresi içerisinde doğan borcun teminatlandırılması gerekmediği bildirildiğinden, İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendindeki koşulun borçlu şirket yönünden gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Konkordatonun tasdik edilmesi için gerekli olan şartlardan sonuncusu ise konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın,tasdik kararından önce borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olmasıdır. Borçlu tarafından mahkememizce belirlenen yargılama gideri ile harcın tasdik kararından önce mahkeme veznesine depo edildiğinden, İİK’nın 305 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki koşulun borçlu şirket yönünden gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde,borçlu şirketlin İİK’nın 305 nci maddesinde belirtilen tüm koşulları yerine getirdiği ve konkordatonun tasdiki şartlarının oluştuğu anlaşıldığından borçlunun konkordato talebinin kabulü ile konkordatonun tasdikine,borçlu şirket tarafından borçların,l2021 yılında %5’i, 2022 yılında %15’i,2023 yılında %20’si,2024 yılında %25’i ve 2025 yılında %35’i olacak şekilde ve her yıl üç ayda bir eşit taksitler halinde,herhangi bir faiz hesabı ve eklemesi yapılmadan ödenmesine,borçlu şirket tarafından dosyaya sunulan ödeme takviminin kararın eki olduğunun bildirilmesine,konkordato tasdik edildiğinden kesin mühletin sonuçlarının kengiliğinden kalktığının tespitine,karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Borçlu şirket tarafından sunulan konkordato projeleri ve revize projelerin uygulanabilir olduğu,komiser heyetinin gerekçeli raporu,bilirkişi raporu ve dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden konkordatonun başarıya ulaşacağı anlaşıldığından,İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı (3077640) sicil nolu ….. ÇADIR SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin konkordato talebinin KABULÜ ile;konkordatonun İİK’nın 306 nci maddesi uyarınca TASDİKİNE,borçlu şirket tarafından konkordatoya tabi borçların,2021 yılında %5’i, 2022 yılında %15’i,2023 yılında %20’si,2024 yılında %25’i ve 2025 yılında %35’i olacak şekilde ve her yıl üç ayda bir eşit taksitler halinde,herhangi bir faiz hesabı ve eklemesi yapılmadan borçlu tarafından sunulan ödeme takvimi uyarınca ÖDENMESİNE,,borçlu şirket tarafından dosyaya sunulan ve 11/12/2020 tarihli komiser heyeti gerekçeli raporuna eklenen ödeme takviminin kararın eki olduğunun BİLDİRİLMESİNE, konkordato tasdik edildiğinden kesin mühletin sonuçlarının kendiliğinden kalktığının TESPİTİNE,
2-İİK’nın 308/c maddesi uyarınca konkordatonun tasdik kararıyla birlikte bağlayıcı hâle geldiğinin karar altına ALINMASINA,
3- İİK’nın 308/d maddesi uyarınca borçlu tarafından alacaklılardan birine konkordato projesinde öngörülenden fazla olarak yapılan vaatlerin hükümsüz olduğunun BELİRTİLMESİNE,
4-Borçlu şirket tarafından sunulan ödeme planı,alacaklı sayısı ve dosya içerisindeki diğer belgeler ile borçlu şirketin mali yapısı değerlendirildiğinde İİK’nın 306/2 nci maddesi uyarınca borçlu şirkete kayyım tayinine YER OLMADIĞINA,
5-İİK’nın 308/b maddesinin birinci uyarınca alacakları itiraza uğramış alacaklıların,tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içerisinde dava açabilecekleri hususunun İHTARINA,anılan maddenin ikinci fıkrası uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın borçlu tarafından bankaya yatırılmasına YER OLMADIĞINA,
6-Konkordatonun tasdiki ile konkordato bağlayıcı hâle geldiğinden İİK’nın 308/ç maddesi uyarınca geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş hacizlerin hükümden düştüğünün TESPİTİNE,
7-Borçlunun talebi bulunmadığından İİK’nın 307 nci maddesi uyarınca rehinli malların muhafaza ve satışı ile finansal kiralama konusu malların iadesinin ertelenmesine YER OLMADIĞINA,
8-Konkordato komiser heyetinin görevine son VERİLMESİNE,
9-Mahkememizce verilen tüm tedbirlerin hükümle birlikte KALDIRILMASINA,
10-İİK’nın 306/son maddesi uyarınca tasdik kararının Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumu İlan Portalında İLAN EDİLMESİNE ve İİK’nın 288 nci maddesinde belirtilen yerlere BİLDİRİLMESİNE,
11-Konkordato komiseri olarak görevlendirilen komiserlerin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu’na BİLDİRİLMESİNE,
12-İİK’nın 308/f maddesi uyarınca konkordatonun tamamen feshi hâlinde borçlunun İİK’nın 308 nci maddesi gereğince iflâsına karar verilebileceği hususu gözönüne alınarak borçlu tarafından yatırılan iflâs avansının bu aşamada iadesine YER OLMADIĞINA,iflâs avansının ödeme takviminde belirtilen tüm borçlar ödendikten sonra borçlu şirkete İADESİNE,
13-Alınması gerekli ¨54,40 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨35,90 harcın mahsubu ile bakiye ¨18,50 harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
14-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
15-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨410,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun308/a madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın konkordato talep eden borçluya tebliğinden,itiraz eden diğer alacaklılar yönünden ise tasdik kararının ilânından itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere borçlu vekilinin yüzüne karşı müdahiller vekillerinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 15/12/2020

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.