Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/996 E. 2019/874 K. 16.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/996 Esas
KARAR NO : 2019/874

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2018
KARAR TARİHİ : 16/09/2019
K. YAZIM TARİHİ : 19/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili tarafından davalıya elektrik enerjisi tedarik edildiğini, davalının kullandığı enerji bedeline ilişkin faturaları ödememesi üzerine davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün…. Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, davalının takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar taz- minatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; sözleşmede de belirtildiği üzere müvekkilinin “serbest tüketici ” olduğunu, tacir olmadığını, bu nedenle HMK 17 md gereğince sözleşmedeki yetki ve delil sözleşmesinin geçersiz olduğunu, iş bu davada Osmaneli Mahkemeleri’nin yetkili olduğu- nu, takip konusu faturaların dava dilekçesi tebliğ edildiğinde görüldüğünü, takip talebi ekinde yer olmadığını, tahsili talep edilen borcu kabul etmediklerini, alacağın varlığı ile miktarının ispata muhtaç olduğunu beyanla davanın reddini savunduğu anlaşıldı.
Celp olunan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyasının tetki- kinde ; davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine cari hesap bakiyesine dayalı 4.933,81 TL alacağın tahsili istemiyle 05/06/2018 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini 14/06/2018 tarihinde tebellüğ eden borçlunun 20/06/2018 vekili aracılığıyla ibraz ettiği dilekçe ile ” borçlunun adresi itibariyle takipte Osmaneli İcra Daireleri’nin yetkili olduğunu, talep edilen alacağın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, alacaklı görünen tarafa her hangi bir borcunun bulunmadığı”ndan bahisle icra dairesinin yetkisine, borca , faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, alacaklı vekilinin yasal süre içinde mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Davalının yetki itirazı ile olarak yapılan incelemede; tacir olan taraflar arasında imzalanan sözleşmedeki yetkiye ilişkin XII nolu madde gereğince ” iş bu sözleşmeden kaynaklanan uyuş- mazlıkların çözümünde Bakırköy Mahkemeleri ile İcra Müdürlükleri yetkili” kılındığından HMK 17 md gereğince icra dairesinin ve mahkemesinin yetkisine vaki itirazların reddine karar verilmiştir.
Borca vaki itiraza gelince dava konusu uyuşmazlık; davacının takip ve dava tarihi itibariyle elektrik kullanım bedeline ilişkin takip konusu cari hesap ekstresi nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, (alacağın var olup olmadığı) , tahsili gereken alacak miktarının ne olduğu, icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplanmaktadır.
Dava konusu alacağın dayanağını oluşturan faturalar, sözleşme vs deliller celp edilmiş, dava konusu alacağın varlığı ve miktarının tespiti hususunda bilirkişi incelemesine karar verilmiştir.
Mahkememizce atanan Elektrik Elektronik Mühendisi …. tarafından düzenlenen ve itibara layık bulunan 19/07/2019 tarihli raporda ;
” Davalı … ile davacı … arasında imzalanmış 01/02/2014 başlangıç tarihli Elektrik Enerjisi Satış sözleşmesi bulunduğu,
Takibe konu 31/01/2018 tarih, …. seri nolu, 820,14 TL bedelli, 31/01/2018 tarih …. seri nolu, 653,73 TL bedelli, 31/01/2018 tarih, …. seri nolu, 3.459,94 TL bedelli faturalara ilişkin toplam 4.933,81 TL tutardan adına sözleşme ve kullanıcı sıfatı olan davalı …’nın sorumlu tutulması gerektiği,
Sözleşmede açıkça 6183 sayılı kanun kapsamında gecikme faizi alınacağının kararlaştırılmışsa da; dava konusunun cari hesap alacağı olması, takibe konu asıl alacak bedelini 3 ayrı tesisat numarasının oluşturması, takibe konu faturalar öncesinde ödenmemiş davalı borcu bulunmaması, ayrıca cari hesap alacağı toplam tutarına takip tarihine kadar faiz uygulanmamış olması nedenleriyle davacı şirkete davalının elektriğinin kesilmesi hususunda ilgili dağıtım şirketine bildirim yükümlülüğü kapsamında müterafik kusur atfedilemeyeceği kanaatine varıldığı, davalı tarafça, takibe konu faturaların davalı tarafça ödendiğine ilişkin makbuz vb. belge sunulmadığı, faturaların EPDK nın düzenleyici işlemlerine uygun tahakkuk ettirilmiş oldukları, davalının bilfiil elektrik tüketimi olduğu, davacı tedarikçi şirketin davalı … den takip tarihi itibariyle 4.933,81 TL alacaklı olduğu” hususu belirtilmiştir.
Davacının icra takibinde 4.933,81 TL alacağın tahsilini talep ettiği, toplanan delillere göre tahsili gereken alacağın 4.933,81 TL olarak tespit edildiği, takip tarihinden itibaren asıl alacağa uygulanması talep edilen faiz tür ve oranının taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğu, davalının likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla sübuta eren davanın kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KABULÜNE,
Davalı/borçlunun Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu 4.933,81 TL lik borca vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4489 Sayılı Kanun ile değişik 2.md gereğince TC Merkez Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları dikkate alınarak yıllık % 16,80 ve değişen oran- larda basit usulde ( 3095 S.K. Md 3.) temerrüt faizi uygulanmasına,
Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 337,02 TL karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 59,59 TL peşin/nispi harç ve icra veznesine yatırılan 24,67 TL harcın mahsubu sonucu bakiye 252,76 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı + 59,59 TL peşin nispi harç + 5,20 TL vekalet harcından ibaret toplam 100,69 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan (700,00 TL bilirkişi ücreti + 51,05 TL posta/tebligat/ müzekkereden ibaret ) 751,05 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya öden- mesine,
b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c-) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yü- rürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin dava- lıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri gereğince,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı ,davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/09/2019

Katip …

Hakim …