Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/992 E. 2020/785 K. 25.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/992
KARAR NO : 2020/785

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2018
KARAR TARİHİ : 25/11/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP:Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin inşaat faaliyetleriyle uğraştığını, taraflar arasında müvekkilinin inşaasını üstlendiği İstanbul ili, ……. İlçesi, ……. Mahallesi, ….. Ada, …… parselde kurulu şantiyenin bağımsız bölüm ve dükkanlarının mutfak dolapları, vestiyer dolapları ile oda kapılarının üretimi, montajı ve diğer marangozluk işlerinin belirlenen ücret karşılığında yapılması ve 20.03.2018 tarihinde teslimi adına Taşeron Sözleşmesi akdedildiğini, buna göre müvekkili tarafından keşide edilmiş …… Bankası,….. Şubesi, ….. no, 22.12.2018 tarih ve 30.000 TL bedelli bir adet çekin davalı şirket yetkilisine teslim edildiğini, davalı şirketçe çekin teslim alındığını ve siparişin oluşturulduğunun bildirildiğini, ancak aylar geçmesine rağmen işe başlanmadığını, işbu çekin karşılığında ise hiçbir iş yapılmadığını, sözleşme konusu işin yapılmaması nedeniyle satılan bağımsız bölümleri teslim edemeyen müvekkilinin zor durumda kaldığını, Bakırköy …… Noterliği’nin …… yevmiye, 09.04.2018 tarihli ihtarnamesinin keşide edildiğini, işbu ihtarnamenin taraflar arasında akdedilen Taşeronluk Sözleşmesi’nin haklı feshi, dava konusu çekin iadesi talebinin ihtaren bildirildiğini, ihtarnamenin 11.04.2018 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen cevap verilmediğini ve çekin iade edilmediğini, davanın kabulü ile çek hakkında tedbir kararı verilmesini, müvekkili tarafından davalı şirket lehinde keşide edilmiş dava konusu çekten kaynaklı borçlu olmadığının tespitine ve dava konusu çekin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
DELLİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Dosyaya sunulan 23/08/2018 tarihli, SMM Bilirkişi ……. tarafından hazırlanan raporda davacının ticari defterlerine göre dava tarihi itibariyle davacının davalıdan 30.000,00 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 72.maddesi gereğince, borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında, borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 s.TMK m.6).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf, o vakıayı ispat etmelidir.
“Bedelsizlik” iddiası, Türk Ticaret Kanunu’nun 687. maddesi anlamında bir “doğrudan doğ- ruya defi”, kişisel defidir. Yargıtay’ın bu yöndeki görüşü istikrar kazanmıştır. Burada, kambiyo sene- dinden doğan kambiyo ilişkisi dışındaki nedenlere (temel borç ilişkisine) dayanılmaktadır. “Bedel- sizlik” bir kişisel defi olduğundan keşideci tarafından kural olarak ancak senet lehtarına karşı ileri sürülebilir (TTK, m. 687,659,825). Çünkü, keşidecinin sadece lehtarla arasında bir temel borç ilişkisi vardır. Fakat borçlu, senedi bilerek kendi zararına devraldığını kanıtlamak koşuluyla hamile karşı da bedelsizlik def’ ini ileri sürebilir.
Borçlu kambiyo senedinin bedelsiz kalmasıyla birlikte bu senetten doğan borcunu ödemeden kaçınma yetkisi veren bir “daimi defi” elde eder. Nedensiz zenginleşmeye dayanan bu defi hakkı TBK. m. 82’den kaynaklanmaktadır.Menfi tespit davasının konusu, sadece borçlunun “borçlu bulunmadı- ğının tespiti” değil, “herhangi bir nedenle borcu ödemekten kaçınma hakkına sahip olduğunun tespiti” de olabilir. Borçlu bu davada senet bedelsiz kaldığından dolayı kambiyo borcunu ödemekle yükümlü olmadığının tespitini ve ayrıca senedin iadesini isteyebilecektir.
Bedelsizliğe dayalı menfi tespit davaları, (hukuki sebepleri bakımından) kambiyo senetleri hu- kukuna tâbi değildir. Çünkü, burada uyuşmazlık, taraflar arasındaki asıl borç ilişkisi ile ilgili bulun- maktadır.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı davalı ile aralarında taşeron sözleşmesi yapılması konusunda anlaşılmasına rağmen işin davalı tarafından yapılmadığı, bu kapsamda davalı tarafa verilen ….. Bankasına ait ……. numaralı 22.12.2018 tarihli 30.000,00-TL bedelli çekin nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş olup, bu kapsamda 05.02.2018 tarihli “Marangoz İşleri Taşeron Sözleşmesi” incelendiğinde, her iki tarafından sözleşmede imzasının bulunduğu, ancak davalının davayı takip etmemesi nedeni ile imzası hususunda beyanının bulunmadığı, bu nedenle mahkememizce 04.03.2020 tarihli celse de sözleşmedeki imza konusunda beyanın alınması için davalıya usulüne uygun isticvap davetiyesi gönderildiği, davalının duruşmaya gelmeyerek sözleşmedeki imzanın kendisine ait olduğunun kabul edildiği, her ne kadar mahkememizce keşif ara kararı kurulmuş ancak masraf olmadığından keşfe gidilemediği yönünde tutanak tutulmuş ise de davacı vekilinin 12.06.2019 tarihli celsede davalı üzerine düşen edimi ifa etmemesi nedeni ile davaya konu işin dava dışı 3. Kişilere yaptırıldığı yönündeki beyanı ile tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme günü verilmiş, dosyaya sunulan 23.08.2018 tarihli kök ve 25.06.2020 tarihli ek raporda davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu ve davalıdan bu kayıtlara göre 30.000,00-TL alacaklı olduğu tespit edilmiş olup, bu kayıtlar davacı lehine delil niteliğindedir. Davaya konu taşeron sözleşmesi incelendiğinde, davacının davalıya borçlu olmadığını iddia ettiği …… Bankasına ait …… numaralı 22.12.2018 tarihli 30.000,00-TL bedelli çekin “sözleşme konusu işin ücreti, taşeronun hakedişi” başlıklı 5. Maddenin 1. Bendinin 4. Satırında bu çekin davalıya peşinat olarak teslim ediliği yazılmış olup, davacının davalının üzerine düşen edimi ifa etmemesi nedeni ile işin dava dışı başka bir firmaya yaptırıldığına ilişkin dosyaya sunduğu ancak çek nedeni nispi definin ileri sürülememsinden kaynaklı ödeme yapmış olduğununun da sabit olduğu anlaşılmakla davacının davasını ispatlamış olması nedeni ile açılan davanın kabulüne, Davacının …… Bankasına ait ……. numaralı 22.12.2018 tarihli 30.000,00-TL bedelli çekin nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine, bu miktarın davalıdan istirdadına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Davacının …… Bankasına ait …… numaralı 22.12.2018 tarihli 30.000,00-TL bedelli çekin nedeni ile davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE, bu miktarın davalıdan İSTİRDADINA,
2-Alınması gerekli 2.049,30 TL harçtan peşin alınan 512,33 TL peşin harcın mahsubu ile 1.537 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 4.500 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 553,43 TL harç, 228,80 TL tebligat müzekkere gideri, 750 TL Bilirkişi ücreti toplamı 1.532,30 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

5-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/11/2020

Katip …
E-İmzalı

Hakim …
E-İmzalı