Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/984 E. 2019/47 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/984
KARAR NO : 2019/47

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 16/10/2018
KARAR TARİHİ : 17/01/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 16/10/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Konkordato talebinde bulunan müvekkili, ülkemizin ve dünyanın ekonomik daralmasından kaynaklanan darboğaz neticesinde bir konkordato projesi çerçevesinde faaliyetlerini değişen şartlara göre uyarlama ve yeni koşullara uyum sağlayarak daha sağlıklı şekilde faaliyetlerine devam etme kararı alındığını ,bu sayede aktif-pasif dengesini düzeltmek suretiyle mevcut borçlarını şuan içinde bulunduğu ödeme güçlüğünden kurtularak ödeme imkânına kavuşacağını, müvekkili Şirketin İstanbul Ticaret Sicilinde ….. ticaret sicil numarasıyla işlem gören …… …. Ve Taş. Hiz. San. Ve Tic. Anonim Şirketi olup , merkez adresinin ….. Mah. ….. Cad. …. B Blok N. Esenyurt/İstanbul olduğunu, şirketin kuruluşunun İstanbul Ticaret Sicili Memurluğu tarafından 06/08/2009 tarihinde tescil edilmiş olup, kuruluş Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, müvekkili şirketin bünyesinde 100 ‘den fazla işçiyi istihdam ettiğini, müvekkili Şirketin sermayesi’nin ¨5.500.000,00 olduğunu,…., Mobilya sektöründe faaliyet gösteren firmalara Ürün Depolama, Dağıtım, Montaj ve satış sonrası teknik servis hizmetleri sunan ve teknolojik alt yapı hizmeti sağlayan entegre lojistik firması olduğunu, ayrıca İnteraktif veya E-Ticaret alanında hizmet veren firmalara sipariş sonrası operasyonel hazırlık hizmetleri sunduğunu, müvekkili şirketin 2009 yılında kurulduğunu ve köklü bir şirket olduğunu, kuruluşundan bu yana basiretli bir tacir gibi davranan müvekkili şirketin, ödemelerini düzenli şekilde yaptığını, kısa bir süre öncesine kadar hiçbir çeki dahi yazılmadığını, kuruluşundan bu yana sağlıklı bir şekilde büyümeye devam ettiğini ancak ülkemizin genel manada içerisinde bulunduğu krizin müvekkili firmanın piyasada olan alacaklarını tahsil edememesi sebebiyle aktif ve pasif dengesini sağlayamadığını, ayrıca müvekkili şirketin borçları vadesi ile alacaklarının vadesi arasında uyumsuzluk oluştuğunu, müşterilerin bir kısmının ödeme güçlüğüne düşmesi ve taahhütlerini aksatmaları nedeniyle müvekkili firma bu yükü de taşımak durumunda kaldığını, müvekkili şirketin en büyük sıkıntısının alacaklarının zamanında ödenmemiş olması ve finansman giderleri olduğunu, bu durum şirketin ödemeler dengesinin aksatmasına neden olduğunu, kredi bulma imkanı tanınmadığını, gerek ülke ekonomisindeki dalgalanmalar, gerekse dünya genelinde yaşanan likitide sıkıntısı müvekkili şirketin olumsuz etkilediğini, bunun yanı sıra maliyetlerin artması, piyasa genelindeki talep düşüklüğünü, yüksek faiz giderleri, finans giderleri şirketi finansal dar boğaza soktuğunu, finans giderleri çok yüksek olduğunu, banka faiz oranlarından ciddi zarar ettiğini, kullanılan kredi maliyetleri çok yüksek olduğunu, bugünden sonra açılacak icra takipleri karşısında şirket varlıklarının cebri icra yoluyla parça parça satışa konu olması halinde müvekkili şirket kadar alacaklıların da bu durumdan olumsuz etkilenmesi kaçınılmaz olduğunu, işletme bütünlüğünün korunması, hem değerini artırmakta hem de faaliyetlerinin sürdürülmesine imkan sağladığını, konkordato projelerinin temel felsefesi, konkordatoya tabi (imtiyazsız/rehinsiz) alacaklılarıyla 2020 yılına kadar ödemesiz, sonraki 5 yıllık vade konusunda anlaşarak, konkordatonun tasdiki tarihinden başlayarak, aylık taksitlerle faizsiz olarak garameten ödeneceğini, (Konkordatonun 2019 yılı sonunda tasdik edilebileceği varsayımından hareket edilerek ödemelere 2020 yılından başlanması planlanmıştır), projelerinin tenzilatlı ve indirimli oran konkordatosu olup (%30 indirim talep edilmekte), hali hazırda ödeme kısır döngüsüne kapılmış olan şirketin borçlarının ödenmesi yolunu açmak ve ödenebilirliğini sağlamak için vade talebine dayalı olduğunu, bu sayede şirketin varlık bütünlüğünü korunarak kanunda belirtilmiş olan amaca uygun olarak faaliyetlerine devamı da sağlandığını, ayrıca müvekkili adına kayıtlı olan araçlar gerek görülmesi halinde satılarak kaynak yaratılması ve bu satım bedelleri ile alacaklıların alacaklarının ödenmesi planlandığını, mahkeme izni ve komiser onayı olması halinde araç devri de teklif edilebileceğini, şirketin konkordatoya tabi alacaklılara, ana para alacaklarının, faizsiz olarak ödenmesi teklif edildiğini bu duruma göre borçların için ilave faiz olmayacağını ,yeni getirilen düzenleme ile İİK. 286. Maddesinde belirlenen belgelerin eksiksiz olduğunun tespit edilmesi ile birlikte; derhal geçici mühlet verileceğini, borçlunun malvarlığını muhafaza için gerekli tedbirleri alacağını, geçici konkordato komiseri görevlendirileceği hüküm altına alındığını, yeni hükümleri değiştirilen konkordatonun başlıca amacı mali durumunu düzeltebilecek bir borçlunun şirketin faaliyetlerinin devamı ile borçlarını ödeyebilmesi veya muhtemel bir iflastan kurtulmasına imkan verilmesini,İİK. 286. Maddesinde belirtilen belgelerin eksiksiz olarak hazırlanmış olması sebebiyle 287. Maddesinde belirtilen 3 ay süre ile geçici mühlet verilmesini, geçici mühlet kararının 7101 sayılı kanunla değişik İİK m. 288 hükümlerine göre gerekli ilam ve bildirimlerin yapılmasını, İİK. m.287/2 geçici komiser tayini kararı verilmesini,geçici mühlet kararının 7101 sayılı kanunla değişik İİK m. 288 hükümlerine göre gerekli ilam ve bildirimlerin yapılmasını, İİK. M. 287/2 geçici komiser tayini kararı verilmesini, davacı şirketin İİK.m297/2 doğrultusunda malvarlıklarının korunmasına yönelik tedbirlerin alınmasını, ÜK. m288/l gereği, geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğuracağından 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanuna Göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hangi nedene dayanırsa dayansın, davacı şirket aleyhine her türlü ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz, muhafaza işlemleri dahil tüm takip işlemlerinin durdurulmasını ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasını, Şirket aleyhine yapılmış ve yapılacak her türlü takipteki İhtiyati haczin infazı, haciz, muhafaza, teslim ve tahliye dahil her nevi icrai işlemlerin durdurulmasını, şirketin elde ettikleri gelirler ve mevduatlar üzerine haciz veya ihtiyati haciz uygulanması halinde şirketlerin faaliyetlerine devam edemeyeceğinden davacı şirketlerin hak ve alacaklarına haciz veya ihtiyati haciz yolu ile haciz ihbarnamesi gönderilmemesi, gönderilmiş ise kaldırılması yönünde tedbir verilmesini, davanın mahkemede açılma tarihi itibariyle alacaklıların alacaklarını elde etmek gayesiyle takip hukuku dışında temlik, takas, mahsup, hapis, protesto, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz gibi hukuki işlemlerin yapılmasının durdurulmasına, finansal kiralama şirketleri vasıtası ile alınan şirket aktiflerinin muhafazasını, şirketleri temsil eden idarecilere mal üretimini temin amacıyla peşin veya vadeli olarak hammadde alınmasını, kamu borçlarının ödenmesi ve öngörüşme projelerinin gerçekleştirilmesini, siparişleri alınmış olan işlerin tamamlanması için yetki verilmesine karar verilmesini ,sonuç olarak İİK. m.286’da belirtilen belgelerin eksiksiz olarak hazırlanmış olması sebebiyle 287. maddede belirtilen 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verilmesini ve gerek görülmesi halinde işbu müddetin 2 ay daha uzatılmasını, İİK. m.287/2 gereği geçici komiser tayini kararı verilmesini, davacı şirketin İİK m.297/2 maddesi doğrultusunda malvarlıklarının korunmasına yönelik tedbirlerin alınmasına karar verilmesini, İİK m.288/l’e göre geçici mühlet kesin mühletin sonuçlarını doğuracağından mühlet içinde 6183 sayılı Amne Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hangi nedene dayanırsa dayansın şirket aleyhine her türlü ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve muhafaza işlemleri dahil tüm takip işlemleri yapılmasının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmesini, müvekkili şirket aleyhine yapılmış ve yapılacak her türlü muhafaza, teslim ve tahliyeye dair icrai işlemlerin durdurulmasına karar verilmesini, elde edilen gelirler ve mevduatlar üzerine haciz veya ihtiyati haciz uygulanması halinde faaliyetlere devam edilemeyeceğinden şirketlerinin hak ve alacaklarına haciz veya ihtiyati haciz yoluyla, haciz ihbarnamesi gönderilmesi, gönderilmiş ise kaldırılması, kaldırılması talebi kabul görmez ise işlemlerin olduğu yerde durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesini, geçici mühlet içinde yapılacak inceleme sonucu 1 yıllık kesin mühlet verilmesine,gerek görülmesi halinde iş bu mühlet kararının 6 ay daha uzatılmasını, İİK’da belirlenen kesin süre içinde yapılacak yargılama sonucu konkordatonun tasdikine , tasdik kararının ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, İİK’nın 285 ve devamı maddelerince açılan konkordato talebine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasının 17/10/2018 tarihli tensip tutanağı uyarınca belirtilen gider avansı eksikliğinin davacı vekilince süresinde tamamlanması üzerine davacı şirket hakkında 17/11/2018 tarihinden itibaren üç ay süre ile geçici mühlet verilmesine, Hukukçu ….. ,YMM …… ve SMM …… nin geçici konkordato komiseri olarak görevlendirilmelerine,ilgili kurumlara gereken bildirimlerin ve ilanların yapıldığı,borçluların malvarlığının muhafazası için gerekli görülen bütün tedbirlerin alındığı görülmüştür.
Geçici komiser heyetinin toplantı tutanağı ile; konkordato talep eden şirketin tüm malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespit ettirilmesine, şirket malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespiti işlemi teknik ve özel bilgiyi gerektirdiğinden bu konuda bilirkişiye başvurulmasına, şirkete ait stoklar hesabı altındaki gayrimenkullerin ve binalar hesabı altındaki gayrimenkullerin rayiç değerlerinin tespiti için bilirkişi görevlendirilmesine dair toplantı tutanağı mahkememizce onaylanmıştır.
Konkordato Geçici Komiser Heyeti ….. ,…. ve ….i’nin 19/11/2018 tarihli raporunda; Davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre hazırlandığını 30/09/2019 tarihli mali tablolarına göre ¨ (-) 9.071.192,18’sı tutarında borca batık olduğunu, 30/09/2018 tarihli mali tablolarına göre varlıklanın toplamının ¨43.427.237,07’sı ayrıca şirketin varlıkları yanında konkordato önprojesinde mali borçlara karşılık şirket ortaklarına ve üçüncü kişilere ait g. menkullerin ipotek verildiği ifade edildiğini, 30/09/2018 tarihli mali tablolarına göre borç toplamının ¨ 64.009.162,91’sı olarak tespit edildiğini, şirketin alacak ve borçları ile ilgili hesap mutabakatları, ve şirketin aktiflerinde kayıtlı stoklar, taşıtlar, demirbaşlar üzerinde TTK 376/3maddesi çerçevesinde bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra şirketin dosyaya sunduğu konkordato ön projesinde yer alan teklifin uygulanabilir olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılabileceğini bildirmişlerdir.
Konkordato Geçici Komiser Heyeti …. ,…. ve …. ‘nin 15/01/2019 tarihli raporunda;borçlu şirketin konkordato geçici süresi içerisinde çalışma kabiliyetini kaybetmediğini, personel , demirbaş ve taşıtları ile mevcut çalışma düzenini korduğunu, faaliyetine devam ettiğini, davacı şirketin rayiç değerleme sonuçlarına göre 30/11/2018 tarihi itibariyle özvarlığının (-) 41.960.150,17 ‘si olduğunu, diğer bir ifade ile borca batık olduğunun tespit edildiğini, mahkeme tarafından İİK.287 md. ‘ye göre davacı şirkete 3 aylık geçici süre verildiğini, yapılacak duruşmada davacı vekili 2 ay daha uzatılmasını talep etmiş ise de İİK 287/5 Md.’ye göre İİK. 292. Md. Geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanacğaından , rapor içerinde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere İİK 292/1-a,b fıkralarındaki durumlar gerçekleşmiş bulunduğundan davacının geçici sürenin uzatılmasına ilişkin talebi hakkında olumlu görüş bildirmenin mümkün olmadığını bildirmişlerdir.
Dava konkordato istemli olarak açılmış olup, İİK’nun 285.maddesine göre borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek suretiyle veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
İİK’nun 287.maddesinde borçlunun iyileşmesi ve konkordatonun tasdiki ihtimali “konkordatonun başarı şansı” olarak nitelendirilmiştir.
Mahkemenin kesin mühlet kararını verebilmesi için konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olması gerekmektedir.
İİK’nun 289/1 maddesinde mahkemenin kesin mühlet hakkındaki kararını geçici mühlet içinde vereceği düzenlenmiştir.
İİK’nun 288/1 maddesinde geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı, İİK’nun 292.maddesinde ise iflasa tabi borçlu bakımından kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşecek durumlarda mahkemenin kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına resen karar vereceği düzenlenmiştir. Konkordatonun başarıya ulaşamayacağının anlaşılması hali aynı maddenin b bendinde hüküm altına alınmıştır. Yani, konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması kesin mühletin kaldırılmasını gerektiren hallerdendir. “Mühlet içinde, iyileşmenin ya da alacaklıların konkordatoyu kabulünün mümkün olmayacağının anlaşılması ya da konkordatoyu tasdik etmeyeceğinin açık olması, tasdik şartlarının mevcut olmadığının önceden anlaşılması halinde de konkordato mühleti kaldırılarak talep reddedilecek ve şartlar yerine gelmişse borçlunun iflasına karar verilebilecektir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Mahkememize ibraz edilen geçici komiser heyeti raporları ile;şirketin toplam (-) ¨ 26.789,219,03 zarar raporlandığı şirketin zarar durumunda olduğu, mali verilerve bilirkişi heyeti raporları dayanak teşkil etmek üzere hazırlanan kaydi değer bilançosuna göre özkaynaklarının (-) ¨24.984.488,77 olarak hesaplandığı ve şirketin borca batık durumda olduğu, rayiç değer bilançosuna göre özkaynaklarının (-)¨ 41.960.150,17 olarak hesaplandığı ve şirketin rayic değerler itibarıyla da borca batık durumda olduğu tespit edilmiştir. Şirketin devam eden projesi bulunmamakla birlikte ileriye dönük gelir getirici somut bir sözleşme/proje de sunulmamıştır. Geçici komiser heyeti tarafından konkordato projesinin gerçekleşmesinin kuvvetle muhtemel olduğu yönünde müspet bir kanaat oluşmadığı belirtilmiştir.
Geçici komiser heyeti ve bilirkişiler tarafından dosyaya sunulan raporlara göre,borçlu şirket tedbir tarihine kadar geçen süreçte mevcut depolarını kapatarak kira ve personel maliyetlerini aşağıya çekmiştir.
Ancak konkordato ön projesinde tedbirden sonraki 3 aylık (01/10/2018-31/12/2018) dönemde öngördüğü zarar tutarı (-)¨1.170.000,00 iken , (01/10-30/11/2018) iki aylık dönemde (-) ¨21.265.001,18 tutarında zarar ettiği tespit edilmiştir. Zarar tutarının ¨15.482.646,90’lik kısmının tedbir öncesi kapatılan depolardaki demirbaş satışlarından kaynaklandığı 5.782.354,28’lik kısmının ise (01/10-30/11/2018) tarihler arası faaliyetin devamından kaynaklandığı anlaşılmıştır. İki aylık dönemde gerçekleşen zarar tutarı oldukça yüksektir. Davacı şirketin mali durumunun dış kaynak kullanmadan (sermaye artışı, yeni ortak vb) konkordato ön projesindeki önlemlerle iyileşme imkanı bulunmadığı,borçlu şirket faaliyetin devamı ile 2018 yılı(son üç ay) (-)¨1.170.000,00 zarar, 2019 yılında (-)¨1.512.000,00 zarar 2020 yılında ¨783.500,00 tutarında kâr, 2021 yılında ¨848.562,00 kâr, 2022 yılında ¨1.014.620,10 kâr, 2023 yılında ¨1.152.633,11 kâr elde etmeyi hedeflemiştir.
Konkordato ön projesinde 5 yıllık süreçte faaliyetin devamı ile elde edilecek kâr öngörüsü ve şirket ortaklarının kredi borçlarına karşılık teminat olarak vermiş oldukları gayrimenkullerin satışı ve aktifteki araçların satışı ile finansman giderlerinin azalması ile kârlılığın artacağı öngörüsü konkordatonun başarıya ulaşması için yeterli değildir. Çünkü ¨17.214.252,15 tutarındaki mali borcun ¨2.447.559,80’lik kısmı teminatlıdır. Kaldı ki rehinli araçlar satıldığında şirketin faaliyetlerini devam ettirmesi imkânsızdır.
Konkordato ön projesinde; 30/09/2018 tarihli mali tablolarında şirketin özvarlığı kaydi değerlere göre (-) ¨9.071.192,18,rayiç değerlere göre (-)¨23.154.346,98 olarak hesaplanmıştır.
Teknik bilirkişiler tarafından yapılan rayiç değerlendirmelere göre hazırlanan 30/11/2018 tarihli bilançosunda şirketin özvarlığı (-) ¨41.960.150,17 olarak hesaplanmıştır.
Borçlu şirketin varlık ve borç yapısı irdelendiğinde ; 30/11/2018 tarihi itibariyle varlıklar toplamının ¨11.201.434,95, borç toplamının ise ¨53.161.585,12 olduğu tanlaşılmaktadır.
Konkordato ön projesinin 8. Md.si (Sy.20) “Şirketimizin iflâsı halinde varlıkların verimli satışının gerçekleştiği varsayımı ile alacaklıların eline alacaklarının yaklaşık %70’inin geçeceği hesaplanmıştır. Oysaki konkordato ön projesindeki teklife göre ise alacaklıların alacaklarının tamamının ödenmesi planlanmaktadır. Konkordato ön projemizde alacaklıların alacağından %30 oranında indirim talebi bulunmaktadır. Vade talep edilerek borçlar yeniden yapılandırılarak tamamen ödenecektir.”şeklindedir.
Projenin 21 sy. 8.md’si Konkordato mühleti ve konkordato projesi çerçevesinde mali durumun İyileştirilmesi bölümünde ; Konkordato projemizin temel felsefesi, konkordatoya tabi (imtiyazsız/rehinsiz) alacaklılarımızla 1.5 yıl ödemesiz, sonraki 5 yıllık vade konusunda anlaşarak, konkordatonun tasdiki tarihinden başlayarak, aylık taksitlerle faizsiz olarak garameten ödemektir. (Konkordatonun 2019 yılı sonunda tasdik edilebileceği varsayımından hareket edilerek ödemelere 2020 yılından başlanması planlanmıştır). Projemiz tenzilatlı ve indirimli oran konkordatosu olup, hali hazırda ödeme kısır döngüsüne kapılmış olan şirketin borçlarının ödenmesi yolunu açmak ve ödenebilirliğini sağlamak için vade talebine dayalıdır. Bu sayede şirketin varlık bütünlüğü korunarak Kanunda belirtilmiş olan amaca uygun olarak faaliyetlerine devamı da sağlanmış olacaktır.”şeklindedir.
Konkordato kaynakları içerisinde şirketin aktifinde kayıtlı varlıkları dışında faaliyetin devamı ile elde edilecek kârlar yer almaktadır.
Şirketin Aktif Toplamı(Rayiç) :¨11.201.434,95
5 Yılda öngörülen kâr :¨1.117.315,21
Konkordato kaynakları +12.318.750,16
Şirketin borçları :¨53.161.585,12
İmtiyazlı Borçlar(İİK.m.206,personel
ücretleri :(-)¨1.693.315,48
Teminatlı Borçlar(Banka Kredileri) :(-)2.447.559,80
Konkordatoya Tabi Borçlar :¨33.742.220,95
Konkordato Teklifi(%30 iskonto) :(-)¨10.122.66,28

Konkordato Kapsamında Ödeme
Teklif Edilen Tutar :¨23.619.554,67
Yukarıda yapılan hesaplamadan da görüleceği üzere; şirketin varlıklarının (aktifinin) tamamının kullanılması ve faaliyetin devamı ile elde edilecek kârların ilavesi ile konkordatonun başarıya ulaşma imkanı bulunmamaktadır.Buna göre ödenmesi “teklif edilen meblağın borçlunun kaynakları ile orantılı olması” şartının somut olayda sağlanmadığı açıktır.
Şirketin ¨11.201.434,95 tutarındaki aktif toplamı (varlıkları) imtiyazlı borçları (personel borçları.¨1.693.315,48TL+vergi sgk prim borçl.¨15.278.488,89) dahi karşılamaya yetmemektedir.
Şirketin faaliyet konusu nakliye ve montaj işi olduğundan istihdam edilen 180 civarındaki personelin ücret maliyetleri, yakıt, araç kira bedelleri oldukça yüksek olup, nakit ödenmesi gereken bedellerdir. Borçlu şirketin aldığı önlemlere rağmen geçen süreçte gerçekleştirdiği satışların giderlerini dahi karşılayamadığı geçici sürede faaliyet giderlerindeki ¨5.949.685,22 tutarındaki artıştan anlaşılmaktadır.
Borçlunun kesin mühlet alabilmesi, mali durumunu iyileştirebileceği veya konkordatonun tasdik edileceğinin inandırıcı şekilde ispat edilmesine bağlıdır. Dosya kapsamı, sunulan mali tablolar ve geçici komiser raporları birlikte somut olarak değerlendirildiğinde konkordatonun başarıya ulaşması ihtimalinin bulunduğunun inandırıcı şekilde ispatlanamadığı anlaşılmıştır. İİK’nun 288/1 maddesinde geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı, 292.maddede ise konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması halinde konkordato talebinin reddi ile iflasa karar verileceği düzenlenmiş olup, mahkememizce konkordato talebinin reddine, borçlu şirket borca batık durumda olduğundan iflasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Borçlunun konkordato talebinin REDDİ ile geçici mühletin KALDIRILMASINA ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …. sicil numarası ile kayıtlı ve muamele merkezi “….. Mahallesi ….Caddesi …. Blok …..Esenyurt /İstanbul ” olan …… ve Tic. Aş. ‘nin 17/01/2019 günü saat: 14:38 itibariyle İFLASINA,
2- İflas ile ilgili olarak Bakırköy Nöbetçi İflas Müdürlüğüne müzekkere YAZILMASINA,
3- İflas ile ilgili olarak İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne BİLDİRİLMDE BULUNULMASINA,
4- İflasın, iflas müdürlüğü tarafından İİK’nun 166.maddesinde yazılı usullere göre İLANINA,
5- İflas avansının Bakırköy İcra ve İflas Müdürlüğü’ne AKTARILMASINA,
6-Geçici komiser heyetinin görevine son VERİLMESİNE,
7-17/10/2018 tarihli tensip tutanağı ile verilen tüm tedbirlerin hükümle birlikte KALDIRILMASINA,
8- Geçici mühletin kaldırıldığı hususunun Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurulu İlan Portalında İLAN EDİLMESİNE,
9-Geçici komiser olarak görevlendirilen komiserlerin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu’na BİLDİRİLMESİNE,
10-Alınması gerekli ¨44,40 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨35,90 harcın mahsubu ile bakiye ¨8,50 harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
11-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
12-Müdahil ….. Şirketi tarafından sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde kendisine İADESİNE
13-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafından peşin olarak yatırılan ¨130,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere borçlu vekili ile bir kısım müdahiller ve müdahiller vekillerinin yüzlerine karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.17/01/2019

Başkan….
E-imzalı
Üye ….
E-imzalı
Üye ….
E-imzalı
Katip ….
E-imzalı

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”