Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/956 E. 2019/48 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

BAKIRKÖY (3) NO’LU ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2018/956
KARAR NO : 2019/48

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 09/10/2018
KARAR TARİHİ : 17/01/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar vekili tarafından mahkememize sunulan 09/10/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ….Anonim Şirketi’nin 03/03/2008 tarihinde kurulduğunu, işbu kuruluşu Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 07/03/2008 tarihli ve 7015 sayılı nüshasında ilan edildiğini müvekkili şirketin hâlihazırdaki faaliyeti; Matbaacılık, yayıncılık, ofset baskı faaliyetlerinde bulunmak, her türlü basım işlerini yapmak, resmi anlaşmalar yaparak anlaşmalı matbaa hizmetleri vermek vb. işleri ile iştigal ettiğini, müvekkilinin, 10.000 m2 açık 10.000 m2 kapalı toplam 20.000 m2’lik çalışma alanında, modern teknolojik makine parkuruyla 1 renkten, 8 renge kadar baskı hizmetleri verdiğini, kurulduğu tarihten bu yana cirolarını her yıl arttırarak 2017 yılında 55 Milyon TL’ye ulaşan yapısıyla matbaa sektöründe önemli bir rol aldığını, müvekkilinin aynı zamanda fason işçi alımı yaparak 150 çalışana kadar istihdam sağladığını, baskı öncesi ve sonrası olmak üzere üretimin her aşamasında gerekli olan bütün makine parkurunu kendi bünyesinde bulunduran müvekkilinin, Türkiye’nin önde gelen birçok lider firmasına kitap, dergi, gazete, insert, broşür, katalog işlerinde hizmet verdiğini, son yıllarda ülkemizde yaşanan terör eylemleri ve dünyayı saran siyasal/sosyal çalkantılar ve ekonomik global belirsizlikler, ülkelerin büyüme hızlarını düşürmesinin ve kredi piyasalarını daraltmasının, Türkiye ekonomisine de ciddi zararı olduğunu, bu ana sebepler doğrultusunda ülkemizde kredi faiz oranlarının arttığını, kurların yükseldiğini, büyüme hızını düşürdüğünü ve ekonomi de ciddi daralmalara sebebiyet verdiğini, Finansman tarafında, özellikle dış borçlanma imkânları ve maliyetleri zorlaştığını, mali kesimin reel kesime açtığı kredilerin hacminin düştüğünü, kredi alamayan reel sektördeki ekonomik aktivite de dolayısıyla durma riski ile karşı karşıya kaldığını, dolayısıyla reel sektör açısından zor bir dönem içine girildiğini, müvekkili şirket de bu dönemin sıkıntılarından kendilerine düşen payı aldığını, müvekkili şirketin matbaa sektöründe faaliyet gösterdiğinden; kağıt/karton, ctp, film, solvent, toner, makinalar vs. yani temel hammadde ve ekipmanlarının üreten ve ithal eden şirketlere bir nevi bağımlı durumda olduğunu, müvekkil firmanın faaliyet sahası olan matbaa sektörünü ekonomik olarak zor duruma sokan en önemli faktörden biri de kağıt/karton, ctp, film, solvent, toner, makinalar vs. yani temel hammadde ve ekipmanlarının neredeyse tamamının yurtdışından ithal olarak gelmesi olduğunu, doların her geçen gün bir önceki günü arattığı günlerde müvekkili şirkette bu durumdan nasibini aldığını, doların en ufak oynaklığı sektörü altüst etmekte iken son aylarda kurda yaşanan dalgalanma tüm sektörü olumsuz etkilediğini, kurdaki dalgalanmalar ile orantılı şekilde maliyetler de arttığını, dolayısıyla bahsedilen hususlar, müvekkili şirketin beklenin üstünde sıkıntıya soktuğunu, Müvekkili …. Matbaacılık Limited Şirketi’nin 07/03/2007 tarihinde kurulduğunu, işbu kuruluşu Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 13/03/2007 tarihli ve …. sayılı nüshasında ilan edildiğini, müvekkili şirketin hâlihazırdaki faaliyeti, Kitap, dergi ve gazetenin toptan ticareti, her türlü ortamda üretilen fikir ve sanat eserlerinin tasarımı, yayınlanması, çoğaltılması, dağıtımı, pazarlaması, tanıtımı, sergilenmesi, fikir ve sanat eseri sahipleri ile yayıncıların telif haklarının temsili ve satışı vb. işleri ile iştigal ettiğini, müvekkili şirket piyasada uygun fiyatlı işleri takip edip fason işler yaptıran ve matbaa malzemeleri alıp satan, al sat yapan bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin banka borcu bulunmadığını, ana firmaları olan ….A.Ş.’nin ve içinde bulunduğu sektörde yaşanan krizin etkisi ile …. Matbaacılık Limited Şirketi’de dar boğaza girdiğini, ana şirket olan ….A.Ş.’nin kriz ortamında bulunmasından ve sektörün yaşadığı olumsuzluklar müvekkili şirketlerini de etkilediğini ve zor duruma düşürdüğünü, mahkeme nezdinde yapılacak başvuru ve gerekli önlemlerin alınması amacıyla ortaklar kurulu kararı alındığını, dava dilekçelerine ek olarak sunulan konkordato ön projesi gereğince müvekkili şirketin borç ödeme dengesi düzene sokularak, şirketin faaliyetine problemsiz bir şekilde devam etmesi ve borçların tasfiyesi temin edileceğini, yine müvekkili ….Kurumları Limited Şirketi’nin 10/02/2016 tarihinde kurulduğunu, işbu kuruluşu Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 16/02/2016 tarihli ve …. sayılı nüshasında ilan edildiğini, müvekkili şirketin hâlihazırdaki faaliyeti; Özel öğretim kurumları tarafından verilen genel ortaöğretim (ortaokul/lise) faaliyeti (engellilere yönelik verilen eğitim hariç), ve ülkemizin eğitim bakımından, daha bir üst düzeye ulaşabilmesini temin amacı ile yine bu konuda uğraş veren resmi teşekküllere yardımcı olmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı’ndan gerekli izin alınmak kayıt ve şartı ile her türlü eğitim ve öğretim kademesine cevap verebilecek özel okullar, özel dershaneler açmak vb. işleri ile İştigal ettiğini, müvekkili şirketin grup firması olduğunu, (… Koleji) 1.500 adet öğrenci kapasiteli, ancak 400 adet öğrenci ile 2018 – 2019 eğitim öğretim yılına başlamış olup, yeni bir yatırım olması sebebiyle bu krizden şirket olarak olumsuz etkilendiğini, müvekkili şirketin banka borcu bulunmadığını, ana firmaları olan ….A.Ş.’nin ve içinde bulunduğumuz sektörde yaşanan krizin etkisi ile ….Kurumlan Limited Şirketi’de dar boğaza girdiğini, ana şirket olan ….A.Ş.’nin kriz ortamında bulunmasından ve sektörün yaşadığı olumsuzlukların müvekkili şirketleri de etkilediğini ve zor duruma düşürdüğünü, bahse konu sıkıntılar sebebiyle borçların ödenmesinde yaşanan aksamalar müvekkili şirketi, TTK 377 ile İİK 285 ve devamı maddelerine dayanarak konkordato talep etmeye sevk ettiğini, belirtilen sebeple mahkeme nezdinde yapılacak başvuru ve gerekli önlemlerin alınması amacıyla ortaklar kurulu kararı alındığını, dava dilekçelerine ek olarak sunulan konkordato ön projesi gereğince müvekkili şirketin borç ödeme dengesi düzene sokularak, şirketin faaliyetine problemsiz bir şekilde devam etmesi ve borçların tasfiyesi temin edileceğini, Müvekkili …. Okulları Limited Şirketi’nin 03/04/2018 tarihinde kurulduğunu, işbu kuruluşu Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 09/04/2018 tarihli ve …. sayılı nüshasında ilan edildiğini, müvekkili şirketin hâlihazırdaki faaliyeti; Özel öğretim kurumları tarafından verilen genel ortaöğretim (ortaokul/lise) faaliyeti (engellilere yönelik verilen eğitim hariç), ve Ülkemizin eğitim bakımından, daha üst bir düzeye ulaşabilmesini temin amacı ile ve yine bu konuda uğraş veren resmi teşekküllere yardımcı olmak üzere Milli Eğitim Bakanlığından gerekli izin alınmak kayıt ve şartı ile her türlü eğitim ve öğretim kademesine cevap verebilecek özel okullar, özel dershaneler açmak, mevcut olanları devralmak, işletmek ve bu okullarda öğretim görecek öğrencileri bilimsel ve çağdaş metotlarla en iyi bir şekilde eğitmek vb. İşleri ile iştigal ettiğini, müvekkili şirketlerinin grup firması olduğunu, (…. Koleji) 600 adet öğrenci kapasiteli, ancak 150 adet öğrenci ile 2018 – 2019 eğitim öğretim yılına başlamış olup, yeni bir yatırım olması sebebiyle bu krizden şirket olarak olumsuz etkilendiğini, müvekkili şirketin banka borcu bulunmadığını, ana firmaları olan ….A.Ş.’nin ve içinde bulunduğu sektörde yaşanan krizin etkisi ile …. Okulları Limited Şirketi’de dar boğaza girdiğini, ana şirket olan ….A.Ş.’nin kriz ortamında bulunmasından ve sektörün yaşadığı olumsuzluklar müvekkili şirketlerini de etkilediğini ve zor duruma düşürdüğünü, bahse konu sıkıntılar sebebiyle borçların ödenmesinde yaşanan aksamalar müvekkili şirketi, TTK 377 ile İİK 285 ve devamı maddelerine dayanarak konkordato talep etmeye sevk ettiğini, belirtilen sebeple mahkeme nezdinde yapılacak başvuru ve gerekli önlemlerin alınması amacıyla ortaklar kurulu kararı alındığını, dava dilekçelerine ek olarak sunulan konkordato ön projesi gereğince müvekkili şirketin borç ödeme dengesi düzene sokularak, şirketin faaliyetine problemsiz bir şekilde devam etmesi ve borçların tasfiyesi temin edileceğini, Müvekkili….’ın davacı müvekkili şirketler, ….A.Ş., ….Kurumları Ltd. Şti. ve …. Matbaacılık Ltd. Şti.’nin borçlarına kefaleti olan, borçlu şirketlerin banka borçlarına şahsi malvarlığı ile kefaleti bulunan davacı şirketlerin alacaklılarına karşı da sorumlu olduğunu, davacı asil tüm malvarlığı ile kefili olduğu davacı şirketlerin borçlarından sorumlu kişi olduğunu, aynı zamanda konkordato talep eden davacı müvekkili şirketlerden ….A.Ş.’nin %100 hissesine sahip, ….Kurumları Ltd. Şti.’nin %40 hissesine sahip, …. Matbaacılık Ltd. Şti.’nin %33 hissesine sahip olduğu şirketler ile aslında davacı şirketlerin ortağı durumunda olduğun, diğer bir deyişle davacı asil, davacı şirketler ile sıkı bir organik ve ekonomik bağ içerisinde olduğunu,….’ın ortaklığının bulunduğu ilgili şirketlerden elde edebileceği ortaklık kar payı dışında herhangi bir ticari geliri bulunmadığını ,ancak ortağı olduğu şirketler de zararda olduğundan halihazırda aldığı kar payı alacağı da bulunmamakta/doğmamakta olduğunu, bahse konu sıkıntılar sebebiyle borçların ödenmesinde yaşanan aksamalar müvekkili asili, İİK 285 ve devamı maddelerine dayanarak konkordato talep etmeye sevk ettiğini, belirtilen sebeple mahkeme nezdinde yapılacak başvuru ve gerekli önlemlerin alınması amacıyla ortaklar kurulu kararı alındığını, dava dilekçelerine ek olarak sunulan konkordato ön projesi gereğince müvekkillerinin ticari varlık bütünlüğü korunarak yasada belirtilmiş olan amaca uygun olarak faaliyetlerine devamı da sağlanmış olacağını, borçlarını ödemede sıkıntı yaşayan müvekkili şirketler ile müvekkili asil de TTK 377 ve İİK 285 ve devamı maddelerine dayanarak konkordato talebinde bulunmakta olduğunu, bu nedenlerle müvekkili şirketler ile müvekkili asilin faaliyetine devam edebilmesi ve malvarlığının korunabilmesi için aşağıda belirtilen ihtiyati tedbir kararlarının tensiben verilmesini, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’a göre yapılan takipler de dâhil olmak üzere müvekkili şirketler ile müvekkili asil aleyhine hiçbir takip yapılmamasına, evvelce başlatılan takiplerin durdurulmasını, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının uygulanmamasına, e-haciz, muhafaza, satış, tedbir, protesto, takas, mahsup, hapis, temlik ve haciz ihbarnamelerinin uygulanmamasını, müvekkilleri aleyhine rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılmış ve yapılacak tüm icra takiplerinde rehinli menkullerin muhafazasının ve satışlarının durdurulmasını, müvekkillerinin, 3. kişiler nezdinde bulunan alacaklarının haciz, muhafaza ve tahsil edilmesinin önlenmesini, 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesinin önlenmesini, daha evvel haciz konulan hak ve alacakların müvekkillere ödenmesini, müvekkillerine ait olup, muhafaza altına alınmış veya alınacak olan emtia, taşıt, makine, teçhizat ile leasing kapsamında tüm makine, cihaz, taşıt v.s. değerlerin şirket yetkililerine yediemin sıfatı ile iadesini, mahkemece tedbir kararı verilmesi halinde, tüm borçların ödemesi tedbiren durdurulacağı için, alacaklılar arasında eşitliğin bozulmaması için şirkete ait henüz vadesi gelmemiş çeklerinin karşılıksız şerhi yazılmasının ve borç senetlerinin protesto edilmesinin de tedbiren durdurulmasına; keza, teminatların/banka teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin de önlenmesini, müvekkillerin banka hesapları üzerine bloke ve hapis hakkı uygulanmasının önlenmesini, müvekkillerinin faaliyetlerini devam ettirebilmek amacıyla mahkemece atanan komiserin nezaretinde açılacak banka hesabına bloke/haciz ve mahsup/takas uygulanmasının önlenmesini, müvekkillerinin aktifinde kayıtlı bulunan nakil vasıtalarının ve aktiflerinin devir, satış ve muhafazasının engellenmesi ile ilgili trafik şube müdürlüklerine yazılar yazılmasını, aktifinde kayıtlı bulunan demirbaşlar, emtia ve diğer araçlar, bankalardaki mevduata konulacak haciz/bloke/muhafaza tedbirlerinin durdurulmasını, müvekkillerin faaliyetine devam etmesi için zorunlu olan elektrik, doğalgaz, su ve sabit telefonlarının İdari yönden kesilmesinin Önlenmesini, müvekkilleri hakkında İİK 287. maddesi gereğince öncelikle üç aylık geçici mühlet kararı verilmesini ve komiser görevlendirilmesini, gerekli görüldüğünde İİK 284/4 maddesi gereğince bu sürenin iki ay daha uzatılmasına karar verilmesini, akabinde İİK 289 maddesi gereğince bir yıllık kesin mühlet kararı verilmesine ve yine gerekli görüldüğünde İİK 289/5 maddesi gereğince bu sürenin altı ay daha uzatılmasına karar verilmesini, sonuç olarak ise İİK 305 maddede belirtilen şartları taşıyan konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, İİK’nın 285 ve devamı maddelerince açılan konkordato talebine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasının 22/10/2018 tarihli tensip tutanağı uyarınca belirtilen gider avansı eksikliğinin borçlular vekilince süresinde tamamlanması üzerine davacı şirket hakkında 22/10/2018 tarihinden itibaren üç ay süre ile geçici mühlet verilmesine, Hukukçu Dr….SMMM ….ve SMMM….’nın geçici konkordato komiseri olarak görevlendirilmelerine,ilgili kurumlara gereken bildirimlerin ve ilanların yapıldığı,borçluların malvarlığının muhafazası için gerekli görülen bütün tedbirlerin alındığı görülmüştür.
Geçici komiser heyetinin toplantı tutanağı ile; konkordato talep eden şirketin tüm malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespit ettirilmesine, şirket malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespiti işlemi teknik ve özel bilgiyi gerektirdiğinden bu konuda bilirkişiye başvurulmasına, şirkete ait stoklar hesabı altındaki gayrimenkullerin ve binalar hesabı altındaki gayrimenkullerin rayiç değerlerinin tespiti için bilirkişi görevlendirilmesine dair toplantı tutanağı mahkememizce onaylanmıştır.
Konkordato Geçici Komiser Heyeti 28/11/2018 tarihli ….Kurumları Anonim Şirketi hakkındaki ön raporunda; Davacı şirketin finansal kriz içinde bulunduğunu ve bu nedenle de konkordato ilan ettiğini, davacı şirketin ana faaliyet konusu okulu konkordato davasından 5 gün önce ¨20.000 devir bedeliyle devrettiği ve ticari faaliyet açısından geçen sürede faaliyetsiz göründüğünü, konkordato sürecinde de ticari faaliyette devam edebileceği hususunun belirsiz olduğunu, davacı taraf işlettiği okulu devrettikten sonra 31/10/2018 tarihli mali veriler esas alınmak üzere revize proje sunduğu söz konusu revize projede yer alan mali tabloların kendilerin yasal defter kayıtları olduğu belirtilen 31/10/2018 tarihli sayfalarda yer alan bilgileri yansıtmadığını, davacı tarafça 31/10/2018 tarihli yasal defterlerinin fiziki olarak ibraz edilmemesi nedeniyle revize projelere yer alan mali tabloların yasal defter kayıtlarını yansıtmadığı hususunda bir değerlendirme yapılamadığını, şirketin aktifleri üzerinde TTK 376/3 maddesi çerçevesinde bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra şirketin dosyaya sunduğu revize konkordato projesinde yer alan teklifin uygulanabilir olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılabileceğini, borçlu şirketin stoklarının , makine teçhizat , demirbaş ve taşıtların rayiç değerlerinin tespiti için bilirkişi görevlendirilmesini gerektiğini, konkordato talep eden şirketçe yasal defterler fiziki olarak incelemeye sunulduktan sonra revize proje yönünden bir değerlendirme yapılabileceğini bu şartın sağlanamaması nedeniyle davacı şirketin revize projesinin uygulanabilir olup olmadığın yönünde bu aşamada bir değerlendirme yapılamadığını bildirdikleri görülmüştür.
Konkordato Geçici Komiser Heyeti 28/11/2018 tarihli ….Anonim Şirketi hakkındaki ön raporunda;Davacı şirketin finansal kriz içinde bulunduğu ve bu nedenlede konkordato ilan ettiğini, davacı şirketin çalışma kabiliyetini kaybetmediğini, demirbaş, tesis makine cihazları ile mevcut çalışma düzenini 2 adet makine dışında koruduğunu, faaliyetlerine devam ettiğini, konkordato ön projesinde zikredilen borç rakamı ile şirketin ticari defter kayıtlarındaki borç rakamının uyumlu olduğunu, ancak bu borç rakamının doğruluğunun ve fiktif olmayan bir borç olup olmadığının ileriki aşamalarda teyit edilebileceğini, bu aşamada, sunulu bilgi ve belgelerler bağlı kalındığını, davacı şirket aktifinde bulunan bir kısım makinelerin dava tarihinde alacaklı bir firmaya borca karşılık fatura ile devredilmesi nedeniyle bu hususun konkordato teklifi harici bir işlem olduğu ve alacaklılar arasında eşitlik ilkesine uyulmaması anlamına geldiğini, ancak davacı şirketin söz konusu makinelerin halen fiilen davacı şirket fabrikasında mevcut olduğunu ve fiilen üretimde kullandıklarını beyan ettiğini, bu hususun tespitinin uzmanlık alanlarında olmadığını bunun tespitinin uzman bilirkişi marifetiyle tespit edilebileceğini, borçlu şirketin stoklarının, makine teçhizat, demirbaş ve taşıtların rayiç değerlerinin tespiti için bilirkişi görevlendirilmesi gerektiğini, şirketin aktifleri üzerinde TTK 376/3 maddesi çerçevesinde bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra şirketin dosyaya sunduğu konkordato projesinde yer alan teklifin uygulanabilir olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılabileceğini, konkordato talep eden şirketin sunduğu ön projenin ve mali kayıtları ile söz konusu makinelerin devredilmiş olması hususlarının birlikte değerlendirilmesi neticesinde, devre konu makinelerin davacı şirketçe fiilen kullanılması ve kullanım karşılığında herhangi bir kira ödenmemesi şartı ile konkordato ön projesinin sayısal yönden uygulanabilirliğinin önünde bir engel teşkil etmeyeceği izlenimi edinildiğini ancak komiser olarak görevlendirilmelerinden itibaren çok kısa bir süre geçtiğinden ve şirket malvarlıklarının rayiç değerleri henüz tespit edilemediğinden, ön projenin gerçekleştirilebilir olup olmadığı konusunda bu noktada yapılacak değerlendirmelerin çok da sağlıklı olmayacağını, söz konusu makine devrinin alacaklılar arasında eşitsizlik oluşturması ve konkordato teklifinin dışında bir ödeme olarak değerlendirilmesi neticesinde bu hususun takdirinin mahkemeye ait olduğunu bildirmişlerdir.
Konkordato Geçici Komiser Heyeti 28/11/2018 tarihli …. Matbaacılık Limite Şirketi hakkındaki ön raporunda;Davacı şirketin finansal kriz içinde bulunduğu ve bu nedenlede konkordato ilan ettiğini, davacı şirketin makinelerini devrettiğini, söz konusu makinelerin davacı şirketin tesis makinelerinin neredeyse tamamını oluşturduğunu, konkordato ön projesinde zikredilen borç rakamı ile, şirketin ticari defter kayıtlarmdaki borç rakamının uyumlu olduğunu, ancak bu borç rakamının doğruluğunun ve fiktif olmayan bir borç olup olmadığının ileriki aşamalarda teyit edilebileceğini, bu aşamada, sunulu bilgi ve belgelerler bağlı kalındığını, şirketin aktifleri üzerinde TTK 376/3 maddesi çerçevesinde bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra şirketin dosyaya sunduğu konkordato projesinde yer alan teklifin uygulanabilir olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılabileceğini, borçlu şirketin stoklarının, makine teçhizat, demirbaş ve taşıtların rayiç değerlerinin tespiti için bilirkişi görevlendirilmesi gerektiğini, konkordato talep eden şirketin sunduğu ön projenin ve mali kayıtları ile söz konusu makinelerin devredilmiş olması, söz konusu makinelerin devrinin şirket faaliyetlerini etkileyip etkilemeyeceği hususlarının değerlendirilmesinde ve komiser olarak görevlendirildiklerinden itibaren çok kısa bir süre geçtiğini ve şirket malvarlıklarının rayiç değerleri henüz tespit edilemediğini, ön projenin gerçekleştirilebilir olup olmadığı konusunda bu noktada yapılacak değerlendirmelerin çok da sağlıklı olmayacağını, söz konusu makine devrinin şirket aktiflerini azaltma olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunda takdirinin mahkemeye ait olduğunu bildirmişlerdir.
Konkordato Geçici Komiser Heyeti … , …. ve Dr. …. ‘ın 28/11/2018 tarihli …. Okulları Limited Şirketi hakkındaki ön raporunda;Davacı şirketin 03/04/2018 tarihinde okul işletmeciliği ana faaliyet konusu ile kurulduğunu, ancak söz konusu faaliyetine başlayamadığını, davacı şirketin borçluluğunun büyük bir kısmının raporlarının 4.6 kısmında izah edildiği üzere ortadan kalmış olabileceğini, ancak davacı şirketin diğer davacı şirketlerin banka borçlarına kefaletinin bulunduğu bu nedenle konkordato ilan ettiğinin anlaşıldığını, konkordato ön projesinde zikredilen borç rakamı ile, şirketin ticari defter kayıtlarındaki borç rakamının uyumlu olduğunu ancak bilançoda yer alan borcun büyük bir kısmını oluşturan verilen çeklerin iade edildiğinin beyan edildiğini, ancak söz konusu beyanın doğru olup olmadığı ve diğer borçların fiktif borç olup olmadığı hususlarının ileriki aşamalarda teyit edilebileceğini, bu aşamada, sunulu bilgi ve belgelerlere bağlı kalındığını, şirketin aktifleri üzerinde TTK 376/3 maddesi çerçevesinde bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra ve faaliyetine devam edip etmeyeceği hususunun netlik kazanmasından sonra konkordato projesinde yer alan teklifin uygulanabilir olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılabileceğini, şirketin kurulduğu günden itibaren herhangi bir ticari faaliyette bulunmaması, bundan sonraki aşamada da ticari faaliyete başlayıp başlayamayacağının belli olmadığını, ancak konkordato sürecinde ticari faaliyetinin devam etmesinin gerektiğini, borçlu şirketin stoklarının, makine teçhizat, demirbaş ve taşıtların rayiç değerlerinin tespiti için bilirkişi görevlendirilmesi gerektiğini, borçlu şirketin stoklarının , makine teçhizat , demirbaş ve taşıtların rayiç değerlerinin tespiti için bilirkişi görevlendirilmesi gerektiğini bildirmişlerdir.
Konkordato Geçici Komiser Heyeti 16/01/2019 tarihli …. Okulları Limited Şirketi hakkındaki raporunda; Davacı şirketin konkordato talep tarihinden 30/11/2018 inceleme tarihine kadar olan süreçte faaliyetinin olmadığını, davacı şirketin 3 aylık geçici mühlet kararından bir gün sonra komiser onayı ve mahkeme izni olmadan esas faaliyet konusu okul işletmeciliği ruhsatını devrettiğinin anlaşıldığını, hali hazırda ne tür bir faaliyette bulunacağı hususunda re vize bir proje sunmadığını, şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle kaydi değerlere göre özvarlığının (+) ¨ 846.953,52 olarak tespit edildiğini, şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle TTK 376/3. maddesinde belirtilen “aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları alınmak suretiyle düzenlenen bilançolara göre ” hesap yapıldığından davacı şirketin özvarlığının (+) ¨718.328,94 olduğunu, dolayısıyla da davacı şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle borca batık durumda olmadığını, ancak şirketin diğer davacı ….Matbaa Şirketi’nin …. Bankasının ¨ 1.071.255,03 tutarındaki borcuna kefil olduğunu, davacı şirketin borca müteselsil kefil sorumluluğu nedeniyle şirketin (1.071.255,03 – 718.328,94=) ¨ 352.926,09 borca batık durumda olduğunu, şirketin 31/08/2018 tarihinden inceleme tarihi olan 30/11/2018 tarihine kadar geçen sürede faaliyetinin olmadığı ¨199.152,38 zarar ettiğini, esas faaliyet konusu okul işletmeciliği faaliyetini 3 aylık mühlet kararından bir gün sonra komiser onayı ve mahkeme izni olmadan devrettiğini, hali hazırda faaliyetinin de olmadığı ancak faaliyet giderlerine katlanmaya devam ettiğini, bunun da şirketi gittikçe borç yükü altına soktuğunun anlaşıldığını, şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle çalışanının bulunmadığını, davacı şirketin talep tarihi olan 31/08/2018 tarihinden itibaren faaliyetsiz olması, esas faaliyet konusu okul işletmeciliği ruhsatını 3 aylık mühlet kararı sonrası geçici komiser heyetinin onayı ve mahkeme izni olmaksızın devretmiş olması, konkordato hedeflerinin gerçekleştirilememiş olması ve heyetlerince ….şirketinin konkordato sürecinin başarılı bir şekilde sürdürülüp sonuçlandırılacağına yönelik olumsuz kanaati nedeniyle bu şirketin banka kredi borçlarına kefil olunması bu nedenle şirketin borca batık olduğu da birlikte değerlendirildiğinde şirketin konkordato ön projesinin gerçekleştirme ihtimalinin bu şartlarda mümkün görünmediğini bildirdikleri görülmüştür.
Konkordato Geçici Komiser Heyeti 16/01/2019 tarihli ….Anonim Şirketi hakkındaki raporunda;Davacı şirketin çalışma kabiliyetini kaybetmediğini, demirbaş, tesis makine cihazları ile mevcut çalışma düzenini koruduğunu, faaliyetlerine devam ettiğini, konkordato ön projesinde zikredilen borç rakamı ile, şirketin ticari defter kartlarındaki borç rakamının uyumlu olduğunu, ancak bu borç rakamının doğruluğunun ve fiktif olmayan bir borç olup olmadığı hususunda şirketçe tarafımıza iş bu rapor yazım tarihine kadar mutabakat belgelerinin sunulmadığını, şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle Kaydi değerlere göre özvarlığının (+)¨ 2.129.504,35 olarak tespit edildiğini, şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle TTK 376/3. maddesinde belirtilen “aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları esas alınmak suretiyle düzenlenen bilançolara göre” hesap yapıldığında davacı şirketin özvarlığının (-) ¨ 15.692.697.67 olduğunu , dolayısıyla da davacı şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle borca batık durumda olduğunu, şirketin karlılığı incelendiğinde şirketin 31/08/2018 tarihinde gerçekleşen Faaliyet Karı-zararı/Net satışlar oranı (-) %35 iken, 3 aylık süreçte Faaliyet Karı-zararı/Net satışlar oranı (-) % 52 olarak gerçekleşmiş olup şirketin 3 aylık süreçte faaliyet zararı yönünden ilk 8 aylık döneme göre %17 oranında fazladan ilave daha zarar meydana geldiğini, söz konusu zararın sebebi satışların düşük gerçekleşmesini, buna karşılık faaliyet giderlerinde tasarruf sağlanamamasından kaynaklandığını, yine şirketin 31/08/2018 tarihinde gerçekleşen Net Kar/Net Satışlar oran (-) % 48 iken 3 aylık süreçte gerçekleşen Net Kar/Net satışlar Oranı (+) % 23 olarak gerçekleşmiş olup, şirketin 3 aylık süreçte elde ettiği %23 karlılığın dava tarihi öncesinde satışını yaptığı makinelerden elde edilen kardan kaynaklandığını, şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle çalışan sayısının 38 kişi olduğunu, şirketin konkordato ön projesinde 2022 yılında ¨ 2.500.000,00 ve 2023 yılında ise ¨ 2.500.000,00 olmak üzere toplamda ¨ 5.000.000,00 tutarında sermaye artırımı öngördüğü, 2019, 2020, 2021 yıllarında ticari faaliyetlerini finanse edecek nakit kaynakları olarak satış hasılatına ve diğer mevcut alacak tahsillerine bağlı kalındığının görüldüğünü, şirketin konkordato sürecinin gerçekleşmeleri dikkate alındığından 2019, 2020 ve 2021 yıllarında hem ticari faaliyetini finanse edecek hem de konkordato sürecinde borçlarını ödemek için gerekli finansman kaynağının nakit sermaye olmadan gerçekleştirilmesinin mümkün görülmediğini, diğer yandan konkordato talebinden 3,5 yıl sonra nakit sermayenin öngörülmesinin şirketin mevcut gerçekleşmeleri de göz önüne alındığından ticari hayatın olağan gerekleriyle bağdaşmadığının anlaşıldığını ve gerçekçi görünmediğini, diğer yandan şirket ortağının konkordato sürecinde olması sebebiyle ve önemli gayrimenkullerini dava tarihinde ve bir gün öncesinde devretmesi nedeniyle şirketin ihtiyaç duyduğu nakit kaynağını nasıl sağlayacağı hususunun bu aşamada net bir şekilde ortaya konulamadığını, konkordatonun tamamen feshini düzenleyen İİK m.308/f maddesinin 1. fıkrasından da anlaşılacağı üzere, konkordatodan beklenen amacın hasıl olabilmesi için, “borçlunun dürüst olması” nın şart olduğunu, bu bağlamda şirketin yasal defter kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde, gerek şirketin mal varlığının satışının gerekse şirket ortağının şahsi gayrimenkullerinin satışının …Basım, … Kağıtçılık, … şirketlerine dava tarihinde ve dava tarihinden birkaç gün öncesinde gerçekleştirilmesi, yine konkordato sürecinde komiser onayı olmaksızın alacaklı göründüğü …Şirketi ile ….Taşımacılık Şirketine ödemeler yapılması gibi hususların diğer alacaklılar bakımından eşitlik ilkesine aykırılık teşkil edip etmediğinin mahkemenin tadirinde olduğunu, sonuç olarak şirketin konkordato kaynakları arasında gösterilen stoklarının ¨ 14.439.481,61′ sinin rayiç değer tespitinde şirkette olmadığının bilirkişi tarafından tespit edildiğini, şirketin alacakarı içinde yer alan ¨ 2.025.706,54 tutanndaki alacağın diğer davacı ….Şirketin’den olduğunu, söz konusu şirketinde konkordato sürecinde olup borca batık durumda olduğunu, şirketin konkordato ön projesindeki ciro ve kar hedeflerinin çok gerisinde kaldığını, şirketin iş bu raporda yazım tarihine kadar herhangi bir sermaye arttırımında bulunmadığını, şirketin 3,5 yıl sonra nakit sermaye artırımı öngörülmesinin şirketin mevcut gerçekleşmeleri de göz önüne alındığında ticari hayatın olağan gerekleriyle bağdaşmadığının anlaşıldığını, şirketin borca batıklık tutarının konkordato hedeflerinin çok üstünde (-) ¨ 15.692.697,68 olarak hesaplanmasının değerlendirildiğinde konkordato ön projesinin gerçekleştirme ihtimalinin bu şartlarda mümkün görünmediğini bildirdikleri görülmüştür.
Konkordato Geçici Komiser Heyeti …, … ve Dr. … ‘ın 16/01/2019 tarihli …. Matbaacılık Limited Şirketi hakkındaki raporunda;Davacı şirketin çalışma kabiliyetini kaybetmediğini, demirbaş, tesis makine cihazları ile mevcut çalışma düzenini koruduğunu, faaliyetlerine devam ettiğini, konkordato ön projesinde zikredilen borç rakamı ile, şirketin ticari defter kayıtlarındaki borç rakamının uyumlu olduğunu, ancak bu borç rakamının doğruluğunun ve fiktif olmayan bir borç olup olmadığı hususunda şirketçe iş bu rapor yazım tarihine kadar mutabakat belgelerinin sunulmadığını, şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle Kaydi değerlere göre özvarlığının (+) ¨1.830.230,33 olarak tespit edildiğini, şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle TTK 376/3. maddesinde belirtilen “aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları esas alınmak suretiyle düzenlenen bilançolara göre” hesap yapıldığında davacı şirketin özvarlığının (-) ¨ 954.108,44 olduğunu, dolayısıyla da davacı şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle borca batık durumda olduğunu, şirketin karlılığı incelendiğinde şirketin 31/08/2018 tarihinde gerçekleşen Faaliyet Karı/Net satışlar oranı (-) %11 iken, 3 aylık süreçte Faaliyet Karı/Net satışlar oranı (-) % 36 olarak, gerçekleştiğini, şirketin esas faaliyet yönünden zararının % 25 arttığını, şirketin 31/08/2018 tarihinde gerçekleşen Net Kar/Net Satışlar oran (-) %11 iken 3 aylık süreçte gerçekleşen Net Kar/Net satışlar Oranı (-) % 58 olarak gerçekleştiğini, Net kar yönünden zararının ise %47 olarak arttığını, davacı şirketin konkortado talep tarihinden sonraki tüm satışlarının geçici komiser heyeti onayı olmadan konkordato talep tarihi öncesi almış olduğu avanslara karşılık yapıldığını, davacı şirketin bu süreçte herhangi bir tahsilat yapmadığını, yapılan satışların stok maliyetlerinin satışların üstünde olduğunu, bu nedenle şirketin faaliyet giderleriyle birlikte zararının oldukça yüksek gerçekleştiğini, oysaki şirketin proforma gelir tablosu incelendiğinde şirketi bu süreçte karlı olacağının hedeflendiğini ve bu karın şirketin faaliyetinde kullanılacağının öngörüldüğünü, şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle çalışan sayısının 4 kişi olduğunu, şirketin konkordato ön projesinde 2022 yılında ¨ 200.000,00 ve 2023 yılında ise ¨ 200.000,00 olmak üzere toplamda ¨ 400.000,00 tutarında sermaye artırımı öngördüğünü, 2019, 2020, 2021 yıllarında ticari faaliyetlerini finanse edecek nakit kaynakları olarak satış hasılatına ve diğer mevcut alacak tahsillerine bağlı kalındığının görüldüğünü, şirketin konkordato sürecinin gerçekleşmeleri dikkate alındığından 2019, 2020 ve 2021 yıllarında hem ticari faaliyetini finanse edecek hem de konkordato sürecinde borçlarını ödemek için gerekli finansman kaynağının nakit sermaye olmadan gerçekleştirilmesinin mümkün görülmediği, diğer yandan konkordato talebinden 3,5 yıl sonra nakit sermayenin öngörülmesinin şirketin mevcut gerçekleşmeleri de göz önüne alındığından ticari hayatın olağan gerekleriyle bağdaşmadığının anlaşıldığını ve gerçekçi görünmediğini, diğer yandan şirket ortağının konkordato sürecinde olması hasebiyle ve önemli gayrimenkullerini dava tarihinde ve bir gün öncesinde devretmesi nedeniyle şirketin ihtiyaç duyduğu nakit kaynağını nasıl sağlayacağı hususunun bu aşamada net bir şekilde ortaya konulamadığını, şirketin konkordato sürecinde yapmış olduğu satışlarının tümünün konkordato talebi öncesine ait alınan sipariş avanslarına karşılık yapıldığının tespit edildiğini, söz konusu satışlar nedeniyle ticari kar da elde edilemeyip neticede zarar oluştuğunu, şirketin faaliyet giderlerini ve konkordato sürecini finanse edecek kaynaklara sahip olunmadığını gösterdiğini, şirketin söz konusu nakit ihtiyacını bu süreçte grubun ana firması olan ….şirketinden karşılamaya çalıştığını, konkordatonun tamamen feshini düzenleyen İİK m.308/f maddesinin 1. fıkrasından da anlaşılacağı üzere, konkordatodan beklenen amacın hasıl olabilmesi için, “borçlunun dürüst olması” nın şart olduğunu, bu bağlamda şirketin duran varlıklarının satışının konkordatodan kısa bir süre önce satılması ve satış karşılığı yapılan tahsilatların şirket ortağının uhdesine alınarak konkordatyto öncesi çeklerin ödenmesinde kullanılmasını, 3 aylık süreçte komiser onayı olmaksızın şirketin tüm satışlarının konkordato öncesi alınan avans borçlarına karşılık yapılması ve bunun karşılığında herhangi bir tahsilatın yapılmaması gibi hususların diğer alacaklılar bakımından eşitlik ilkesine aykırılık teşkil edip etmediğinin mahkemenin tadirinde olduğunu, netice itibariyle, şirketin alacakları içinde yer alan ¨ 2.072.498,28 tutarındaki alacağın diğer davacı ….Matbaa Şirketinden olduğunu, söz konusu şirketin de konkordato sürecinde olup borca batık durumda olduğunu, şirketin konkordato ön projesindeki ciro ve kar hedeflerinin çok gerisinde kaldığını, şirketin 3 aylık süreçte yapmış olduğu satışlarının tamamının konkordato öncesi alınan sipariş avanslarına karşılık yapıldığını, bu süreçte herhangi bir tahsilatının olmadığını, şirketin iş bu raporlarının yazım tarihine kadar herhangi bir sermaye arttırımında bulunmadığını, şirketin 3,5 yıl sonra nakit sermaye arttırımı öngörmesinin şirketin mevcut gerçekleşmeleri de göz önüne alındığından ticari hayatın olağan gerekleriyle bağdaşmadığının anlaşıldığını, şirketin borca batıklık tutarının konkordato hedeflerinin çok üstünde (-) ¨ 954.108,44 olarak hesaplanması ve heyetlerinin ….Şirketinin konkordato sürecinin başarılı bir şekilde sürdürülüp sonuçlandırılacağına yönelik olumsuz kanaati nedeniyle bu şirketin banka kredi borçlarına kefil olunması da birlikte değerlendirildiğinde şirketin konkordato ön projesini gerçekleştirme ihtimalinin bu şartlarda mümkün görünmediğini bildirmişlerdir.
Konkordato Geçici Komiser Heyeti …., …. ve Dr. … ‘ın 16/01/2019 tarihli ….Kurumları Anonim Şirketi hakkında ön raporunda; Davacı şirketin konkordato talep tarihinden 30/11/2018 inceleme tarihine kadar olan süreçte faaliyetinin olmadığını, davacı şirketin dava tarihinden bir gün önce esas faaliyet konusu okul işletmeciliği ruhsatını devrettiğini , dosyaya sunulan revize projede belirtilen borç alacak rakamlarının iş bu rapora dayanak olarak incelemeye sunulan yasal defter kayıtlarında değiştirildiğinin anlaşıldığını, diğer bir ifadeyle revize proje ile yasal defter kayıtlarının uyumlu olmadığını, şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle kaydi değerlere göre özvarlığının (-) ¨ 3.325.969,27 olarak tespit edildiğini, şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle TTK 376/3. maddesinde belirtilen “aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyattan esas alınmak suretiyle düzenlenen bilançolara göre” hesap yapıldığında davacı şirketin özvarlığının (-) ¨ 4.395.641,55 olduğunu, dolayısıyla da davacı şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle borca batık durumda olduğunu, şirketin 31/08/2018 tarihinden inceleme tarihi olan 30/11/2018 tarihine kadar geçen sürede faaliyetinin olmadığı bu süreçte ilave ¨ 1.967.198,44 zarar ettiğini, esas faaliyet konusu okul işletmeciliği faaliyetini dava tarihinden bir gün önce devrettiğini, hali hazırda faaliyetinin de olmadığı ancak faaliyet giderlerine katlanmaya devam ettiğini, bunun da şirketi gittikçe borç yükü altına soktuğunun anlaşıldığını, şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle 72 çalışanının buluduğunu, şirketin herhangi bir satışının bulunmadığı görülmesine rağmen 72 personelinin bulunmasının izaha muhtaç olduğunu, davacı şirketin talep tarihi olan 31/08/2018 tarihinden itibaren faaliyetsiz olması, esas faaliyet konusu okul işletmeciliğini devretmiş olması, konkordato hedeflerinin gerçekleştirilememiş olması ve heyetlerinin ….şirketinin konkordato sürecinin başarılı bir şekilde sürdürülüp sonuçlandırılacağına yönelik olumsuz kanaati nedeniyle bu şirketin banka kredi borçlarına kefil olunması ve şirketin borca batık olduğu da birlikte değerlendirildiğinde şirketin konkordato ön projesinin gerçekleştirme ihtimalinin bu şartlarda mümkün görünmediğini bildirmişlerdir.
Dava konkordato istemli olarak açılmış olup, İİK’nun 285.maddesine göre borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek suretiyle veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
İİK’nun 287.maddesinde borçlunun iyileşmesi ve konkordatonun tasdiki ihtimali “konkordatonun başarı şansı” olarak nitelendirilmiştir.
Mahkemenin kesin mühlet kararını verebilmesi için konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olması gerekmektedir.
İİK’nun 289/1 maddesinde mahkemenin kesin mühlet hakkındaki kararını geçici mühlet içinde vereceği düzenlenmiştir.
İİK’nun 288/1 maddesinde geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı, İİK’nun 292.maddesinde ise iflasa tabi borçlu bakımından kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşecek durumlarda mahkemenin kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına resen karar vereceği düzenlenmiştir. Konkordatonun başarıya ulaşamayacağının anlaşılması hali aynı maddenin b bendinde hüküm altına alınmıştır. Yani, konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması kesin mühletin kaldırılmasını gerektiren hallerdendir. “Mühlet içinde, iyileşmenin ya da alacaklıların konkordatoyu kabulünün mümkün olmayacağının anlaşılması ya da konkordatoyu tasdik etmeyeceğinin açık olması, tasdik şartlarının mevcut olmadığının önceden anlaşılması halinde de konkordato mühleti kaldırılarak talep reddedilecek ve şartlar yerine gelmişse borçlunun iflasına karar verilebilecektir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Mahkememize ibraz edilen geçici komiser heyeti raporları ile;
Borçlu …. Okulları Limited Şirketi yönünden;Davacı şirketin konkordato talep tarihinden 30/11/2018 inceleme tarihine kadar olan süreçte faaliyetinin olmadığı, davacı şirketin 3 aylık geçici mühlet kararından bir gün sonra komiser onayı ve mahkeme izni olmadan esas faaliyet konusu okul işletmeciliği ruhsatını devrettiği, hali hazırda ne tür bir faaliyette bulunacağı hususunda revize bir proje sunmadığı, şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle Kaydi değerlere göre özvarlığının (+) ¨ 846.953,52 olarak tespit edildiği, şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle TTK 376/3. maddesinde belirtilen “aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları alınmak suretiyle düzenlenen bilançolara göre” hesap yapıldığında davacı şirketin özvarlığının (+) ¨718.328,94 olduğu, dolayısıyla da davacı şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle borca batık durumda olmadığı, ancak şirketin diğer davacı ….Matbaa şirketinin …. bankasının ¨ 1.071.255,03 tutarındaki borcuna kefil olduğu, davacı şirketin borca müteselsil kefil sorumluluğu nedeniyle şirketin (1.071.255,03 – 718.328,94=) ¨ 352.926,09 borca batık durumda olduğu, şirketin 31/08/2018 tarihinden inceleme tarihi olan 30/11/2018 tarihine kadar geçen sürede faaliyetinin olmadı ¨ 199.152,38 zarar ettiği, esas faaliyet konusu okul işletmeciliği faaliyetini 3 aylık mühlet kararından bir gün sonra komiser onayı ve mahkeme izni olmadan devrettiği, hali hazırda faaliyetinin de olmadığı ancak faaliyet giderlerine katlanmaya devam ettiği, bunun da şirketi gittikçe borç yükü altına soktuğu, şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle çalışanının bulunmadığı, davacı şirketin talep tarihi olan 31/08/2018 tarihinden itibaren faaliyetsiz olması, esas faaliyet konusu okul işletmeciliği ruhsatını 3 aylık mühlet kararı sonrası geçici komiser heyetinin onayı ve mahkeme izni olmaksızın devretmiş olması, konkordato hedeflerinin gerçekleştirilememiş olması gözönüne alındığında şirketin konkordato ön projesinin gerçekleştirme ihtimalinin bu şartlarda mümkün görünmediği,
Borçlu ….Anonim Şirketi yönünden;şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle Kaydi değerlere göre özvarlığının (+)¨ 2.129.504,35 olarak tespit edildiği, şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle TTK 376/3. maddesinde belirtilen “aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları esas alınmak suretiyle düzenlenen bilançolara göre” hesap yapıldığında davacı şirketin özvarlığının (-) ¨ 15.692.697.67 olduğu , dolayısıyla da davacı şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle borca batık durumda olduğu, şirketin kârlılığı incelendiğinde şirketin 31/08/2018 tarihinde gerçekleşen Faaliyet Karı-zararı/Net satışlar oranı (-) %35 iken, 3 aylık süreçte Faaliyet Karı-zararı/Net satışlar oranı (-) % 52 olarak gerçekleşmiş olup şirketin 3 aylık süreçte faaliyet zararı yönünden ilk 8 aylık döneme göre %17 oranında fazladan ilave daha zarar meydana geldiği, söz konusu zararın sebebi satışların düşük gerçekleşmesi, buna karşılık faaliyet giderlerinde tasarruf sağlanamamasından kaynaklandığı, yine şirketin 31/08/2018 tarihinde gerçekleşen Net Kar/Net Satışlar oran (-) % 48 iken 3 aylık süreçte gerçekleşen Net Kâr/Net satışlar Oranı (+) % 23 olarak gerçekleşmiş olup, şirketin 3 aylık süreçte elde ettiği %23 kârlılığın dava tarihi öncesinde satışını yaptığı makinelerden elde edilen kârdan kaynaklandığı, şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle çalışan sayısının 38 kişi olduğu, şirketin konkordato ön projesinde 2022 yılında ¨ 2.500.000,00 ve 2023 yılında ise ¨ 2.500.000,00 olmak üzere toplamda ¨ 5.000.000,00 tutarında sermaye artırımı öngördüğü, 2019, 2020, 2021 yıllarında ticari faaliyetlerini finanse edecek nakit kaynakları olarak satış hasılatına ve diğer mevcut alacak tahsillerine bağlı kalındığının görüldüğü, şirketin konkordato sürecinin gerçekleşmeleri dikkate alındığından 2019, 2020 ve 2021 yıllarında hem ticari faaliyetini finanse edecek hem de konkordato sürecinde borçlannı ödemek için gerekli finansman kaynağının nakit sermaye olmadan gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığı, diğer yandan konkordato talebinden 3,5 yıl sonra nakit sermayenin öngörülmesinin şirketin mevcut gerçekleşmeleri de göz önüne alındığından ticari hayatın olağan gerekleriyle bağdaşmadığı ve gerçekçi görünmediği, diğer yandan şirket ortağının konkordato sürecinde olması sebebiyle ve önemli gayrimenkullerini dava tarihinde ve bir gün öncesinde devretmesi nedeniyle şirketin ihtiyaç duyduğu nakit kaynağını nasıl sağlayacağı hususunun bu aşamada net bir şekilde ortaya konulamadığı, konkordatonun tamamen feshini düzenleyen İİK m.308/f maddesinin 1. fıkrasından da anlaşılacağı üzere, konkordatodan beklenen amacın hasıl olabilmesi için, “borçlunun dürüst olması” nın şart olduğunu, bu bağlamda şirketin yasal defter kayıtları üzerinde komiserler tarafından yapılan incelemelerde, gerek şirketin mal varlığının satışının gerekse şirket ortağının şahsi gayrimenkullerinin satışının …. Basım, …Kağıtçılık, …şirketlerine dava tarihinde ve dava tarihinden birkaç gün öncesinde gerçekleştirilmesi, yine konkordato sürecinde komiser onayı olmaksızın alacaklı göründüğü …Şirketi ile ….Taşımacılık Şirketine ödemeler yapılması gibi hususların diğer alacaklılar bakımından eşitlik ilkesine aykırılık teşkil ettiği sonuç olarak şirketin konkordato kaynakları arasında gösterilen stoklarının ¨ 14.439.481,61′ sinin rayiç değer tespitinde şirkette olmadığının bilirkişi tarafından tespit edildiği, şirketin alacakları içinde yer alan ¨ 2.025.706,54 tutarındaki alacağın diğer davacı ….Şirketin’den olduğu, söz konusu şirketinde konkordato sürecinde olup borca batık durumda olduğu, şirketin konkordato ön projesindeki ciro ve kâr hedeflerinin çok gerisinde kaldığı, şirketin karar tarihine kadar herhangi bir sermaye arttırımında bulunmadığı, şirketin borca batıklık tutarının konkordato hedeflerinin çok üstünde (-) ¨ 15.692.697,68 olarak hesaplanmasının değerlendirildiğinde konkordato ön projesinin gerçekleştirme ihtimalinin bu şartlarda mümkün görünmediği,
Borçlu …. Matbaacılık Limited Şirketi yönünden;şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle Kaydi değerlere göre özvarlığının (+) ¨1.830.230,33 olarak tespit edildiği, şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle TTK 376/3. maddesinde belirtilen “aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları esas alınmak suretiyle düzenlenen bilançolara göre” hesap yapıldığında davacı şirketin özvarlığının (-) ¨ 954.108,44 olduğu, dolayısıyla da davacı şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle borca batık durumda olduğu, şirketin karlılığı incelendiğinde şirketin 31/08/2018 tarihinde gerçekleşen Faaliyet Karı/Net satışlar oranı (-) %11 iken, 3 aylık süreçte Faaliyet Karı/Net satışlar oranı (-) % 36 olarak, gerçekleştiği, şirketin esas faaliyet yönünden zararının % 25 arttığı, şirketin 31/08/2018 tarihinde gerçekleşen Net Kar/Net Satışlar oran (-) %11 iken 3 aylık süreçte gerçekleşen Net Kar/Net satışlar Oranı (-) % 58 olarak gerçekleştiği, Net kar yönünden zararının ise %47 olarak arttığı, davacı şirketin konkortado talep tarihinden sonraki tüm satışlarının geçici komiser heyeti onayı olmadan konkordato talep tarihi öncesi almış olduğu avanslara karşılık yapıldığı, davacı şirketin bu süreçte herhangi bir tahsilat yapmadığı, yapılan satışların stok maliyetlerinin satışların üstünde olduğu, bu nedenle şirketin faaliyet giderleriyle birlikte zararının oldukça yüksek gerçekleştiği, oysaki şirketin proforma gelir tablosu incelendiğinde şirketi bu süreçte karlı olacağının hedeflendiği ve bu karın şirketin faaliyetinde kullanılacağının öngörüldüğü, şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle çalışan sayısının 4 kişi olduğu, şirketin konkordato ön projesinde 2022 yılında ¨ 200.000,00 ve 2023 yılında ise ¨ 200.000,00 olmak üzere toplamda ¨ 400.000,00 tutarında sermaye artırımı öngördüğü, 2019, 2020, 2021 yıllarında ticari faaliyetlerini finanse edecek nakit kaynakları olarak satış hasılatına ve diğer mevcut alacak tahsillerine bağlı kalındığının görüldüğü, şirketin konkordato sürecinin gerçekleşmeleri dikkate alındığından 2019, 2020 ve 2021 yıllarında hem ticari faaliyetini finanse edecek hem de konkordato sürecinde borçlarını ödemek için gerekli finansman kaynağının nakit sermaye olmadan gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığı, diğer yandan konkordato talebinden 3,5 yıl sonra nakit sermayenin öngörülmesinin şirketin mevcut gerçekleşmeleri de göz önüne alındığından ticari hayatın olağan gerekleriyle bağdaşmadığı ve gerçekçi görünmediği, diğer yandan şirket ortağının konkordato sürecinde olması hasebiyle ve önemli gayrimenkullerini dava tarihinde ve bir gün öncesinde devretmesi nedeniyle şirketin ihtiyaç duyduğu nakit kaynağını nasıl sağlayacağı hususunun bu aşamada net bir şekilde ortaya konulamadığı, şirketin konkordato sürecinde yapmış olduğu satışlarının tümünün konkordato talebi öncesine ait alınan sipariş avanslarına karşılık yapıldığının tespit edildiği, söz konusu satışlar nedeniyle ticari kar da elde edilemeyip neticede zarar oluştuğu, şirketin faaliyet giderlerini ve konkordato sürecini finanse edecek kaynaklara sahip olunmadığı, şirketin söz konusu nakit ihtiyacını bu süreçte grubun ana firması olan ….şirketinden karşılamaya çalıştığı, konkordatonun tamamen feshini düzenleyen İİK m.308/f maddesinin 1. fıkrasından da anlaşılacağı üzere, konkordatodan beklenen amacın hasıl olabilmesi için, “borçlunun dürüst olması” nın şart olduğunu, bu bağlamda şirketin duran varlıklarının satışının konkordatodan kısa bir süre önce satılması ve satış karşılığı yapılan tahsilatların şirket ortağının uhdesine alınarak konkordato öncesi çeklerin ödenmesinde kullanılmasını, 3 aylık süreçte komiser onayı olmaksızın şirketin tüm satışlarının konkordato öncesi alınan avans borçlarına karşılık yapılması ve bunun karşılığında herhangi bir tahsilatın yapılmaması gibi hususların diğer alacaklılar bakımından eşitlik ilkesine aykırılık teşkil ettiği, netice itibariyle, şirketin alacakları içinde yer alan ¨ 2.072.498,28 tutarındaki alacağın diğer davacı ….Matbaa Şirketinden olduğu, söz konusu şirketin de konkordato sürecinde olup borca batık durumda olduğu, şirketin konkordato ön projesindeki ciro ve kar hedeflerinin çok gerisinde kaldığı, şirketin 3 aylık süreçte yapmış olduğu satışlarının tamamının konkordato öncesi alınan sipariş avanslarına karşılık yapıldığı, bu süreçte herhangi bir tahsilatının olmadığı, şirketin karar tarihine kadar herhangi bir sermaye arttırımında bulunmadığı,şirketin borca batıklık tutarının konkordato hedeflerinin çok üstünde (-) ¨ 954.108,44 olarak hesaplanması ve ….Şirketinin konkordato sürecinin başarılı bir şekilde sürdürülüp sonuçlandırılacağına yönelik olumsuz kanaati nedeniyle bu şirketin banka kredi borçlarına kefil olunması da birlikte değerlendirildiğinde şirketin konkordato ön projesini gerçekleştirme ihtimalinin bu şartlarda mümkün görünmediği,
Borçlu ….Kurumları Anonim Şirketi yönünden; Davacı şirketin konkordato talep tarihinden 30/11/2018 inceleme tarihine kadar olan süreçte faaliyetinin olmadığı, davacı şirketin dava tarihinden bir gün önce esas faaliyet konusu okul işletmeciliği ruhsatını devrettiği , dosyaya sunulan revize projede belirtilen borç alacak rakamlarının komiser heyetinin tespitine göre değiştirildiğinin anlaşıldığı, diğer bir ifadeyle revize proje ile yasal defter kayıtlarının uyumlu olmadığı, şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle kaydi değerlere göre özvarlığının (-) ¨ 3.325.969,27 olarak tespit edildiği, şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle TTK 376/3. maddesinde belirtilen “aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyattan esas alınmak suretiyle düzenlenen bilançolara göre” hesap yapıldığında davacı şirketin özvarlığının (-) ¨ 4.395.641,55 olduğunu, dolayısıyla da davacı şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle borca batık durumda olduğu, şirketin 31/08/2018 tarihinden inceleme tarihi olan 30/11/2018 tarihine kadar geçen sürede faaliyetinin olmadığı bu süreçte ilave ¨ 1.967.198,44 zarar ettiği, esas faaliyet konusu okul işletmeciliği faaliyetini dava tarihinden bir gün önce devrettiği, hali hazırda faaliyetinin de olmadığı ancak faaliyet giderlerine katlanmaya devam ettiği, bunun da şirketi gittikçe borç yükü altına soktuğu, şirketin 30/11/2018 tarihi itibariyle 72 çalışanının buluduğu, şirketin herhangi bir satışının bulunmadığı görülmesine rağmen 72 personelinin bulunmasının izaha muhtaç olduğu, davacı şirketin talep tarihi olan 31/08/2018 tarihinden itibaren faaliyetsiz olması, esas faaliyet konusu okul işletmeciliğini devretmiş olması, konkordato hedeflerinin gerçekleştirilememiş olması ve heyetlerinin ….şirketinin konkordato sürecinin başarılı bir şekilde sürdürülüp sonuçlandırılacağına yönelik olumsuz kanaati nedeniyle bu şirketin banka kredi borçlarına kefil olunması ve şirketin borca batık olduğu da birlikte değerlendirildiğinde şirketin konkordato ön projesinin gerçekleştirme ihtimalinin bu şartlarda mümkün görünmediği anlaşılmaktadır.
Borçlunun kesin mühlet alabilmesi, mali durumunu iyileştirebileceği veya konkordatonun tasdik edileceğinin inandırıcı şekilde ispat edilmesine bağlıdır. Dosya kapsamı, sunulan mali tablolar ve geçici komiser raporları birlikte somut olarak değerlendirildiğinde konkordatonun başarıya ulaşması ihtimalinin bulunduğunun inandırıcı şekilde ispatlanamadığı anlaşılmıştır. İİK’nun 288/1 maddesinde geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı, 292.maddede ise konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması halinde konkordato talebinin reddi ile iflasa karar verileceği düzenlenmiş olup, mahkememizce borçlu şirketlerin konkordato taleplerinin reddine, borçlu şirketlerin borca batık durumda olduğundan iflaslarına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Yine somut uyuşmazlıkta konkordato talep eden şirketler yanında şirket ortağı olan gerçek kişinin de şirketlerin kredilerine müteselsil kefil olmaları nedeniyle konkordato talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır.Borçlu gerçek kişi tarafından sunulan ön projede konkordatonun başarısının borçlu şirketin konkordatosunun başarısına bağlanmakta olup kendisine özgü konkordato tedbiri ve hedefi içermediği, bu açıdan da ön projenin uygulanabilir olmasının mümkün gözükmediği,gerçek kişi borçlunun, sadece alacaklıların icra tehdidinden kurtulmak amacı ile konkordato talep etmesinni bu müessesenin amaçlarına uygun düşmediği ve borçlu şirketler hakkında açılan konkordato davasının reddine karar verildiği anlaşıldığından….’ın davasının bu sebeple reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Borçlu….’ın konkordato talebinin REDDİNE ve geçici mühlet kararının KALDIRILMASINA,
2-Borçlular …. OKULLARI LİMİTED ŞİRKETİ , ….AŞ. , ….KURUMLARI LİMİTED ŞİRKETİ ve …. MATBAACILIK LİMİTED ŞİRKETİ’nin konkordato taleplerinin REDDİ ile bu borçlular hakkında verilen geçici mühletin KALDIRILMASINA ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün….sicil numarasında kayıtlı borçlu ….AŞ. , …. sicil numarasında kayıtlı borçlu …. MATBAACILIK LTD. ŞTİ. , …. sicil numarasında kayıtlı borçlu ….KURUMLARI LİMİTED ŞİRKETİ ve ….sicil numarasında kayıtlı borçlu …. OKULLARI LTD. ŞTİ. ‘nin 17/01/2019 günü saat: 16:10 itibariyle İFLASLARINA,
2- İflas ile ilgili olarak Bakırköy Nöbetçi İflas Müdürlüğüne müzekkere YAZILMASINA,
3- İflas ile ilgili olarak İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne BİLDİRİLMDE BULUNULMASINA,
4- İflasın, iflas müdürlüğü tarafından İİK’nun 166.maddesinde yazılı usullere göre İLANINA,
5- İflas avanslarının Bakırköy İcra ve İflas Müdürlüğü’ne AKTARILMASINA,
6-Geçici komiser heyetinin görevine son VERİLMESİNE,
7-22/10/2018 tarihli tensip tutanağı ile verilen tüm tedbirlerin hükümle birlikte KALDIRILMASINA,
8- Geçici mühletin kaldırıldığı hususunun Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumu İlan Portalında İLAN EDİLMESİNE,
9-Geçici komiser olarak görevlendirilen komiserlerin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu’na BİLDİRİLMESİNE,
10-Alınması gerekli ¨44,40 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨35,90 harcın mahsubu ile bakiye ¨8,50 harcın davacılardan alınarak hazineye İRAT K….A,
11-Davacıların yaptıkları yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
12-Müdahil… Turizm Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi tarafından sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde İADESİNE
13-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafından peşin olarak yatırılan ¨460,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere borçlu…. ve borçlular vekili ile bir kısım müdahiller ve müdahiller vekillerinin yüzlerine karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 17/01/2019

BAŞKAN ….
E-imzalı
ÜYE ….
E-imzalı
ÜYE ….
E-imzalı
KÂTİP ….
E-imzalı
“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”