Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/953 E. 2019/674 K. 20.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/953
KARAR NO : 2019/674

DAVA : KAYIT-KABUL
DAVA TARİHİ : 11/05/2018
KARAR TARİHİ : 20/06/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan kayıt kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan harçlandırma 11/05/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle;Davalı hakkında Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas ve 22/06/2017 tarihli kararı ile iflas kararı verildiğini, İflas işlemlerinin Bakırköy ….İflas Müdürlüğünün…nolu iflas dosyasında takip edildiğini, müvekkilinin 01/11/2016 düzenleme tarihli ve 01/12/2016 vadeli 600.000,00 EURO bedelli bono nedeniyle müflis şirketten alacaklı olduğunu, iflas tarihi olan 22/06/2017 tarihindeki ¨3,94 kurdan müvekkilinin alacağının ¨ karşılığının ¨2.364.000,00 olduğunu, alacağın kaydı için iflas idaresine başvurulduğunu, müflis şirket yetkilisinin alacağa itiraz ettiğini, bu nedenle alacağının yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile taleplerinin reddedildiğini, kararın 26/04/2018 tarihinde tebliğ alındığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye istinaden, müflis tarafından müvekkiline ait ürünlerin imalatının yapıldığını, avans ödemeleri nedeniyle müvekkilinin müflisten alacaklı olmasına istinaden, siparişi verilen ürünlerin müflis tarafmdan imal edilmesini, ürünlerin sözleşmede belirtilen şekilde teslimini, ayrıca müvekkilinin müflis yaptığı ön ödemeler neticesinde müfliste bulunan avans hesaplarının geri ödenişine ve bakiye borcun kapatılmasına ilişkin protokoller imzalandığını, akabinde müflisin sözleşmeye konu borç nedeni ile 01/12/2016 vadeli 600.000,00 EURO bedelli bono verdiğini, iflas tarihine kadar müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenlerle, müvekkilinin ¨2.364.000,00 olan alacağının iflas masasma kaydedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalıya usule uygun tebligat çıkarılmış ise de, davaya herhangi bir cevap verilmediği görülmüştür
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 235’nci maddesi uyarınca, iflas idaresince kabul edilmeyen alacağın müflisin iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi istemine ilişkindir.
İflâs Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye verilen cevaptan, müflis ….Limited Şirketi’nin Bakırköy…. ncü Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/06/2017 tarih, …. Esas, …. Karar sayılı ilamı ile 22/06/2017 tarihinde iflâsına karar verildiği, iflâs tasfiye işlerinin ….iflâs sayılı dosyasında yürütüldüğü, iflâs idaresi tarafından düzenlenen cetvelin26/04/2018 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde, 07/03/2018 tarihinde Son Saat gazetesinde ilan edildiği,alacaklının İİK.nun 223’ncü maddesi uyarınca masraf yatırması nedeniyle sıra cetveli ve alacak hakkında verilen kararın davacı vekiline 26/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Müflis şirket hakkında verilen karar 28/07/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
S.M.Mali Müşavir Bağımsız Denetçi …. tarafından mahkememize sunulan 21/05/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı müflisin Bakırköy ….İflas Müdürlüğü … nolu İflas dosyasında bulunan ticari defterlerinin incelenmesi, davacı tarafından sunulan cari hesap ekstreleri ve belgeler ile dosya münderecatının incelenmesi neticesinde; Yanlar arasında davalı müflis tarafından, davacıya tekstil ürünleri satışı yapılması şeklinde yazılı sözleşme olduğunu, yine yanlar arasındaki 19/10/2016 tarihli sözleşme ile davacının davalıya sipariş avansı olarak fazla ödeme yaptığı ve bu tarih itibariyle borç/alacak bakiyesinde mutabakat sağlandığının gözüktüğünü, davacının, davalı müflisin borçlarının ifası uğruna/sipariş avansına karşılık verdiği 01/12/2016 vad. 600.000,00 EURO bedelli senedin ödenmediği ve dolayısıyla 600.000,00 EURO alacaklı olduğu iddiası ile huzurdaki kayıt kabul davasmı açtığını, davacı tarafından sunulan davalıya ait işlemleri gösteren cari hesap ekstresine göre, 2016 yılı sonunda davacmm davalıya 15.143,26 EURO borçlu olduğunu, buna mukabil 600.000,00 EURO’hık ödenmeyen senetten alacaklı olduğu ve mahsup edildiğinde 2016 yılı sonunda davacının davalıdan 584.856,74 EURO alacaklı gözüktüğünü, davalı müflisin resmi ticari defter kayıtlarında, iflas tarihi olan 22/06/2017 tarihinde, davacının alacaklı olmadığı gibi, davacı ….’nın davalıya ¨1.437.669,20 borçlu, … Türkiye’nin de davalıya ¨536.712,43 borçlu olduğunu, yine davalı ticari defterlerinde, davacıya verilen senedin kayıtlı olmadığını, davalının borçlarının teminatı olarak davacıya 600.000,00 EURO’luk senet verdiğinin düşünüldüğü, dolayısıyla davalının resmi ticari defter kayıtlarına göre davacıya borçlu olmadığı için, borçlarının teminatı olarak verilen senetten dolayı da davacıya borçlu olmayacağını, ancak yanlar arasında; davalının alınan sipariş avanslarından kaynaklı olarak davacıya borçlu olduğu tutar için, 19/10/2016 tarihli sözleşme akdedilmiş olduğundan, davalının resmi ticari defterlerinde ise, davacının 2015 yılından iflas tarihine kadar sürekli borçlu olduğu görüldüğünden, ihtilafın ve çelişkinin tespit edilebilmesi için davalı danışmanı Ömer Yeniaras’dan davacının cari hesap ekstresinin istendiğini, mail ortamında gönderilen 2016 yılına ilişkin cari hesabın incelenmesinde, davalıda kayıtlarında davacıya ait, resmi olmayan ikinci bir cari hesap tutulduğunun anlaşıldığını, bu cari hesabın 19/10/2016 tarihinde yanların sözleşme ile mutabık kaldıkları borç/alacak bakiyeleri ile örtüştüğünü, bu ikinci hesapta 2016 yılı sonunda davalının davacıya 556.734,76 EURO borçlu olduğunu, 600.000,00 EURO’luk senedin ise bu ikinci hesapta da kayıtlı olmamasının 600.000,00 EURO’luk senedin teminat senedi olarak verildiğini doğruladığını, keza kambiyo mevzuatı gereğince davalının davacıya ödemelerini banka üzerinden yapması gerektiğini, mahkemece, davalının ikinci bir hesapta takip ettiği davacıya ait cari hesap ekstresinin kabul edilebileceğini ve bu ikinci hesapta da senet kayıtlı olmadığından, davacının senede dayalı olarak değil de, senet davalının borçlarının teminatı olarak verildiğinden, davacının cari hesap olarak alacaklı olduğu bedeli talep edebileceği kanaati edinilmesi halinde, rapor içeriğinde ihtilaflı işlemlerin değerlendirilmesi neticesinde, iflas tarihi olan 22/06/2017 tarihinde davacının davalı müflisten cari hesaptan kaynaklı olarak 534.449,98 EURO alacaklı olduğunu, müflisin alacaklı olduğu bedelin ¨ karşılığının 534.449,98 EURO x TCMB satış kuru 3,9451 =¨ 2.108.458,61 olduğunu bildirmiştir.
Kayıt kabul davası bilindiği üzere alacağı kısmen veya tamamen red edilen alacaklı tarafından iflas idaresine karşı açılır. Davada husumet iflas masasına yöneltilmelidir. İflas masasının temsilcisi adi tasfiyede iflas idaresi, basit tasfiyede ise iflas dairesidir. İspat yükü kural olarak masaya yazdırılması gereken alacağı olduğunu iddia eden davacı alacaklı üzerindedir. Sadece alacak belgesinin bulunması alacağın gerçek varlığı yönünde yeterli olmayıp alacaklı-borçlu arasındaki temel ilişkilere inilip sair belge ve bilgilerle gerçek alacağın tespit edilmesi gerekli olup ispat hususuda alacaklıya aittir.
Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya döndüğümüzde,davacıya tekstil ürünleri satışı yapılması şeklinde yazılı sözleşme olduğunu, yine yanlar arasındaki 19/10/2016 tarihli sözleşme ile davacının davalıya sipariş avansı olarak fazla ödeme yaptığı ve bu tarih itibariyle borç/alacak bakiyesinde mutabakat sağlandığı,müflis şirket kayıtlarına göre müflis şirketin iflas tarihi itibariyle 534.449,98 EURO alacağı bulunduğu,alacağın gerçek varlığı yönünde yeterli delillerin bulunduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile 534.449,98 EURO x TCMB satış kuru 3,9451 =¨ 2.108.458,61 tutarındaki alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen KABUL kısmen REDDİ ile; Davacının müflis şirketten olan ¨2.108.458,61 alacağının iflas masasına KAYIT ve KABULÜNE,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli ¨44,40 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨35,90 harcın mahsubu ile bakiye ¨ 8,50 harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından ödenen ¨35,90 Başvurma Harcı ile ¨35,90 Peşin Harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 6 adet tebligat+posta ücreti ¨76,70, bir bilirkişi inceleme ücreti ¨800,00 olmak üzere toplam ¨876,70 yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan ¨781,93 ‘nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨2.725,00 ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafından peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı iflas idaresinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.20/06/2019

BAŞKAN …
E-imzalı
ÜYE …
E-imzalı
ÜYE …
E-imzalı
KÂTİP 128618
E-imzalı

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”