Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/928 E. 2018/1021 K. 05.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/928
KARAR NO : 2018/1021

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2012
KARAR TARİHİ : 05/10/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 19/11/2012 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalılar arasında imzalanan ” Tek satıcılık Sözleşmesi ”nin davalılar tarafından bir çok madde yönünden ihlal edildiğini, davalıların mal kaçırma hazırlığı içinde olduklarını , müvekkili şirketin yargılama sonunda artık daha fazla mağdur olmaması açısından HUMK, 389-391. Maddeleri gereğince ihtiyati tedbir karar verilmesini, müvekkili şirket ile davalılar arasında Sigarator ,…. . ……,….., ,……, …. isimli ürünlerin Türkiye ve tüm dünyadaki satış tekel hakkının müvekkili şirket … ‘a verildiğine dair 11/01/2010 tarihinde bir ”Tek Satıcılık Sözleşmesi” imzalandığını, iş bu sözleşme ile davalıların ….., …., … ürünleri için 10 yıl süre ile ,…., …. , …. ürünler için ” 2 Yıl” süreyle tek satıcı olan müvekkili şikret Barkod iç ve dış Tic. Ld. Şti.’ye tüm dünya genelinde münhasır olarak satış , dağıtım ve parlama yetkisi verdiğini, sözleşmenin 6. Maddesi ”Sözleşme” ‘nin hitamından en az 1 (bir) ay öncesine kadar taraflardan her biri iş bu sözleşmenin feshedildiğini karşı tarafa noter vasıtaı ile bildirilmediği sürece , sözleşme kendiliğinden aynı sürelerle uzayacaktır” hükmüne sahip olduğundan sözleşme aynı sürelerle uzadığını,taraflar arasındaki tek satıcılık sözleşmesinin bir çok hükmü, davalılarca ihlal edildiği, sözleşmenin ”üreticilerin hak ve yükümlülükleri” başlıklı 4. Maddesi davalılar tarafından açıkça ihlal edildiğini, davalılardan…. , sözleşmeden yazılı söz konusu ürünlerin hiç bir şekilde Tek Satıcı dışında satış, dağıtım ve pazarlamasını yapmayacaklarını taahhüt ettikleri halde, İnternet Siteleri üzerinden ,kendi merkezlerinde, televizyon kanallarında, bayilikler vermek suretiy ile bayilerde satıp dağıtarak sözleşmeyi açıkça ihlal edildiğini, davalılar tarafından üretilen ürünlerin hiç bir bilinirliği yok iken, müvekkili şirket tarafından çok önemli ölçüde bir bütçe ayrılarak tüm Türkiye ve Avrupa ‘da çok yoğun şekilde televizyon reklamları yapıldığını ve sonuçta ürünler önemli satış grafiklerine kavuştuğunu, Bakırköy…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. D.iş sayılı dosyası üzerinden yaptırılan tespit ile de açıkça ortada olduğu üzere davalılar sözleşmeye konu ürünlerin birçok internet sitesi üzerinden satışını yaparak , sözleşmeye aykırı olduğu halde bayilikler vererek sözleşmeyi bir çok yönden ihlal ettiklerini, davalıların sözleşmenin 4.01.2 ,4.01.3. ve 4.01.4. Maddelerini de ihlal ettiklerini, davalılar sözleşmenin 4.015-4.01.6-4.01.7 ve 4.01.8 maddelerine de aykırı davranarak sözleşmeyi açıkça ihlal ettiklerini, ve sözleşmnin davacı müvekkili tarafından haklı sebeple fehine neden olduğunu, sözleşmenin 4.03 maddesinde yer alan üreticilerin ”Tek Satıcı”yı destekleme yükümlüğü davalılar tarafından çok ağır şekilde ihlal edildiğini, müvekkili şirketin pazar payı adeta yok edildiğini, dava konusu tek satıcılık sözleşmesinin 4.05. Maddesine açıkça üreticilerin -davalıların 4. Maddede belirtilen sorumluluklarından herhangi birine aykırı davranmaları halinde , tek satıcının herhangi birine aykırı davranmaları halinde, tek satıcının herhangi bir ihtara gerek kalmaksızın sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebileceğini, bununla beraber akdin icrasından vazgeçebileceiğini ayrıca davalıların 1.000.000,00 cezai şart ödeyeceğini gayri kabili rücu olarak kabul , beyan ve taahhüt ettiklerinin düzenlendiğini, davacı (tek satıcı) davalıya ait ürünlerin Türkiye ve Avrupa’da satışı konusunda ürünlerin tanıtımını üstlendiğini, medya yoluyla çok büyük yatırımlar yaparak tanıtımlar yaptığını, büyük reklam faaliyetlerine girişmiş bu suretle de geniş bir satış ağı oluşturduğunu, sözleşme konusu ürünlerin bu ürünlerin piyasasında önemli bir yer tutaması sağlandığını, bu durum sözleşmenin imzalanmasından sonraki satış grafiklerinde açıkça görüldüğünü, neredeyse bütün TV kanallarında reklamlar döndüğünü, bunu da tek satıcı gerek medya dünyasındaki çevresini gerekse mali imkanlarını sonuna kadarkullanarak sağladığını, davalılar ise tek satıcının sağladığı bu olanak ve apzardan yararlanarak tek satıcının aleyhine , adeta tek satıcı-davacıyı arkadan bıçaklayarak kendi menfaatlerine kullandıklarını, tek satıcılık sözleşmesinin ruhuna, iyiniyet ve ahlak kurallarına aykırı davrandıklarını sonuç olarak maddi ve manezi tazminat hakları ile her türlü tazminat talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla , öncelikle davalıların adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir vazına karar verilmesni, davalı -borçlular hakkında başlatılan Bakırköy … İcra Müdürlüğü …. eass sayılı takibe vaki itirazların iprali ile takibin devamına karar verilmesini, haksız itiraz sebebiyle davalı -borçluların %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini , yargılama harç ve massraflarının karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
SAVUNMA:
Davalılardan …. Ürünleri Gıda Tarım Med. San. Ve T.d. Ltd. Şti. Vekilinin 07/01/2013 havale tarihli cevap dilekçesini özetle; Davacının tek satıcılık sözleşmesini süresi bitmeden 09/01/2012 tarihinde Bakırköy …. Noterliğinden….yevmiye numaralı ihtarnameyi göndererek, sözleşmeyi sona erdirdiğini bildirdiğini, müvekkillerin ise bu ihtarnameye cevaben 10/02/2012 tarihinde… yevmiye numaralı Adana … Noterliğinden davacının edimlerini yerine getirmediğine dair cevabi ihtarnameyi gönderdiğini, davacının ¨19.170,00 borcunun bulunduğunu, bu nedenle davanın reddini,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı aleyhine Mahkememizin …. esas sayılı dosyası üzerinden devam eden yargılama sırasında bu davalı yönünden davanın HMK’nın 167/1 nci maddesi uyarınca tefrikine karar verilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava,cezai şart alacağının tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK’nın 114 ncü maddesinde dava şartlarının neler olduğu belirtildikten sonra aynı Kanun’un 115 nci maddesinin 2 nci fıkrasında “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” hükmü getirilmiştir.
Mahkememizce taraf teşkilinin sağlanması amacıyla davacı vekiline,sicilden terkin edilen şirketin yeniden ihyası amacıyla dava açması için kesin süre verilerek sonradan oluşan dava şartı noksanlığının giderilmesi amacıyla kesin süre verilmesine karşı davacı vekili kesin süre içerisinde ihya davası açmadığından davanın taraf teşkiline ilişkin dava şartı noksanlığı sebebiyle HMK’nun 114/1-(d) ve 115/2. Maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1-1-Davacı vekilinin kendisine verilen kesin süre içerisinde sicilden terkin olunan davalı şirket aleyhine ihya davası açıp anılan şirketin yeniden tescilini yaptırmadığı anlaşıldığından davanın taraf teşkiline ilişkin dava şartı noksanlığı sebebiyle HMK’nun 114/1-(d) ve 115/2. Maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
2-Harç peşin alındığında yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 05/10/2018

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KÂTİP …