Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/915 E. 2020/135 K. 14.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/915 Esas
KARAR NO : 2020/135

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2018
KARAR TARİHİ : 14/02/2020
K. YAZIM TARİHİ : 27/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; tekstil sektöründe faa- liyet gösteren müvekkili şirketin ürettiği malzemelerdeki boyaya/mürekkebe katmak üzere davalı şirketten karışımlı malzeme satın aldığını davalıdan (…..) izopropilalkol ve etilasetat satın aldığını, bu ürünlerin davacı tarafça işinde kullanıldığını, ancak davalının gönderdiği üründen kaynaklanan nedenlerle baskı yapılan işlerde pis koku, boya kesilmeleri yani baskı yapılan malzemeden boya çık- ması, kurumayan malzeme nedeniyle çapaklar oluşması gibi sorunlar ortaya çıktığını, bozuk ve hatalı çıkan bu ürünlerin normal fiyatının çok altında indirimli /zararına olarak satılması nedeniyle dava- cının zarara uğradığını, şüphe üzerine davalıdan alınan diğer ürünler üzerinde yapılan analizler so- nucu çok sayıda kanserojen madde içerdiğinin , ayrıca % 100 PM Glikol istenmesine rağmen % 90 methanol gönderildiğinin anlaşıldığını, sözlü görüşmelerden olumlu sonuç alınamadığını, davalı aley- hine düzenlenen reklamasyon faturasının itiraza uğradığını, bu faturaya dayalı olarak Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, davalının takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; takip konusu yapılan faturaya müvekkili şirket tarafından noter aracılıyla itiraz edildiğini, davalı tarafça davacıya satılan

ürünlerde ayıp bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla ayıp bulunsa bile süresinde bil- dirim yapılmadığını, takibin kötü niyetli olduğunu beyanla davanın reddini, davacı tarafın % 20 ‘den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile mahkumiyetini savunmuştur
Dava, İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Celp olunan …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının tetkikinde ; davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine 19/04/2018 tarihli … sıra nolu 21.578,62 TL tutarlı irsaliyeli faturaya dayalı 21.578,62 TL AA + 138,34 TL işlemiş faizden ibaret toplam 21.716,96 TL alacağın tahsili istemiyle 16/05/2018 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini 21/05/2018 tarihinde tebellüğ eden borçlunun 23/05/2018 tarihinde vekili aracılığıyla (süresi içinde ) ibraz ettiği dilekçe ile ” alacaklı görünen tarafa her hangi bir borcunun bulunmadığı”ndan bahisle borca , faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdu- rulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, alacaklı vekilinin yasal süre içinde mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık; davalı tarafça davalıya satılan ürünlerin açık /veya gizli ayıplı olup olmadığı, yasal süre içinde ayıp ihbarında bulunup bulunulmadığı, davacının takip ve dava tarihi itibariyle takip konusu bozuk ürünlere ilişkin irsaliyeli reklamasyon faturası nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı,alacağın varlığı ve miktarı ile icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluş- madığı hususunda toplanmaktadır.

Mahkememizce verilen ara karar gereğince Kimya Mühendisi …. ve SMMM … tarafından dosya ve tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzen- lenen 03/01/2020 tarihli raporda:
“Taraflar arasında, davalı tarafından davacıya kimyasal malzeme satışı yapılması şeklinde ticari ilişki kurulduğu,
Tarafların ticari defterlerinde, 18/04/2018 tarihine kadar davacının değil, davalının davacıdan 21.578,62 TL alacaklı olduğu,
Davacı tarafından 19/04/2018 tarihinde davalıya 21.578,62 TL bedelli reklamasyon faturası tanzim edildiği, esasen davacının kestiği reklamasyon faturası ile davalıya olan borcun kapatılmış olduğu ve davacı ticari defterlerinde davalı borcu/ alacağı kalmadığı.
Davalının ise bu faturayı kabul etmeyerek, kanuni süresinde noter ihtarnamesi ekinde iade ettiği, bu nedenle davalı ticari defterlerinde davacıdan olan 21.578,62 TL alacak rakamının devam ettiği,
Davalı reklamasyon faturasını kabul etmediğinden, davacı tarafından icra takibi ile tahsili yoluna gidil- diği ve itiraz üzerinde huzurdaki itirazın iptali davası açıldığı (bu faturanın kabul edilmemesi halinde, borçlu olan tarafın davacı taraf olacağı)
Teknik incelemeler neticesinde, yapılan analizlerin detaylı olmaması nedeniyle, davalının ürünlerinin ayıplı olduğunun ispata muhtaç olduğu değerlendirildiği,
Davacı iddialarında, davalının ayıplı ürünleri nedeniyle, zarara uğradığı, bozuk ürünlerin indirimli ola- rak satıldığı, uğranılan zarann reklamasyon faturası ile davalıya yansıtıldığı beyanları olmakla birlikte, iddia- larına dayanak zarar rakamına ilişkin herhangi bir somut delil sunulmadığı, keza ne açık ayıp, nede gizli ayıp kapsamında, reklamasyon faturası kesilene kadar davalıya yapılan herhangi bir ayıp bildirimine rastlanmadığı” hususu belirtilmiştir.

Her ne kadar davacı taraf davalı tarafın satıp teslim ettiği kimyasal maddenin ayıplı olduğu gerekçesiyle 19/04/2018 tarih ve 21.578,62 TL bedelli reklamasyon faturasına dayanarak davalı aley- hine icra takibine girişmiş ve davalının itirazı üzerine itirazın iptali talepli iş bu davayı ikame etmiş ise de, söz konusu faturanın süresi içinde noter vasıtasıyla itiraza uğradığı, davalı tarafça satılan ürünlerin ayıplı olduğuna dair yasal delil sunulmadığı , davalıya düzenlenen reklamasyon faturası ile bu faturaya dayalı alacak talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın REDDİNE,

2- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 259,93 TL nispi harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına , bakiye 205,53 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

3-)Davacı tarafından sarf olunan toplam yargılama giderinin kendi üzeride bırakılmasına,

Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

4- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine yürürlükteki AAÜT ve Av. Kan gereğince takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine dair,

Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. Maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. madde hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/02/2020

Katip …

Hakim …