Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/911 E. 2020/39 K. 22.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/911 Esas
KARAR NO : 2020/39

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2018
KARAR TARİHİ : 22/01/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin davalıya toplam 400 adet kağıtlı disk, 400 adet çelikli pleyt satışı yaptığını ve satılan bu malların 03/03/2018 tarih ve … nolu 27.116,40-TL tutarlı irsaliyeli fatura ile birlikte …. Kargo vasıtasıyla davalı şirkete testim ettiğini, davalının mallar ve irsaliyeli faturanın kendisine teslim edilmesine ve tüm şifahi uyarılara rağmen borcunu ödemediğini, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü …. Esas sayılı dosyası ile 27,116,40-TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığını ve ödeme emri ekinde fatura ve ambar tesellüm fişinin de tebliğ edildiğini, borçlunun vekili vasıtasıyla 07/09/2018 tarihinde borca itiraz edildiğini ve itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğunu, itirazın iptali ile takibin takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile devamına, alacak miktarının % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle müvekkilinin davacıya borcu olmadığından dolayı Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine itiraz edildiğini, dava konusu faturaların davacının ticari defterlerinde yer almasının müvekkilinin karşı tarafa borçlu olduğu anlamına gelmeyeceğini, davacı tarafın faturalara konu hizmeti vermediğini, davacının dava konusu faturaların müvekkiline teslim edildiğine ya da müvekkili tarafından teslim alındığına ilişkin herhangi bir kaydı mahkeme dosyasına ibraz edemediğini, müvekkili şirket ile davacı arasındaki ticari faaliyet neticesinde müvekkili şirketin davacı şirketten bir takım mallar aldığını ve bedellerini ödediğinı, açıklanan nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı icra takip dosyası mahkememizin işbu dosyası içerisine alınmıştır.
Dosyaya sunulan 23/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda davacının davalıdan olan alacağının 27.116,40 TL olarak kayıtlı olduğu, davalının kendi ticari defterlerinde de kayıtlı olan bu borcunu, takip tarihinden önce veya takipten sonra davacıya ödemiş olduğu yönünde herhangi bir belge sunmadığı, davacının da 27.116,40-TL tutarında asıl alacak için 17/08/2018 tarihinde takip başlattığı; davacının-takip tarihi itibariyle bu tutarı davalıdan talep edebileceği, huzurdaki davaya konu takipte takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %9.75 oranında ve değişen oranlarda avans faizi talep edildiği ve fazlaya dair ve faiz oranlarındaki artışlardan doğan taiep haklarının saklı tutulduğu, taraflar tacir olup, alacak da borçlunun ticari işletmesi ile ilgili olduğundan, mahkemece sabit görülecek borç miktarına takip tarihinden itibaren 3095 s.K.nun 2/2 maddesi uyarınca ticari faiz (avans faizi) işletilebileceği, takip tarihi itibariyle TCMB Avans İşlemlerinde Uygulanan Faiz Oranının %19,50 olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Yargıtay’a göre; “Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez”(HGK. 14.07.2010 gün ve 2010/19-376 E, 2010/397 K, HGK, Y.HGK. 17.10.2012 gün ve 2012/9-838 E, 2012/715 K).
Taraf beyanları, dosyada mevcut bilgi belgeler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı alacağını ve takibi 400 adet kağıtlı disk ve 400 adet pleyt çelik satışı nedeni ile düzenlenen faturaya dayandırmış olup, Yargıtay … Hukuk Dairesi’ nin … esas ve …. karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere öncelikle davacı tarafından icra takibine konu faturadaki malın davalıya tesliminin usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir. Tek başına fatura malın teslimine yeterli değildir. Bu kapsamda dosyaya sunulan ambar tesellüm fişi ve davalının ticari defterlerindeki kayıtlar dikkate alındığında davacının teslim olgusunu ispatladığı, 23/10/2019 tarihli birlikişi raporu ile de Ticari defterlerde yapılan inceleme ile davacının 27.116,40-TL davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmiş olup, davalının yapmış olduğu itirazının iptaline, alacağın likit olması nedeni ile de asıl alacağın %20 si olan 5.423,28-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİNE, takibin KALDIĞI YERDEN DEVAMINA,
2-Kabul edilen asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 1.852,32 TL harçtan peşin alınan 463,09 TL peşin harcın mahsubu ile 1.389,23 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 4.067,46 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 499 TL harç, 244,65 TL tebligat müzekkere gideri, 1.200 TL bilirkişi ücreti toplamı 1.943,65 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
22/01/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”