Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/898 E. 2021/194 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/898 Esas
KARAR NO : 2021/194

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/09/2018
KARAR TARİHİ : 03/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili …’in eşi …; … yönetimindeki … Plakalı … Model …. aracın arka sağ koltuğunda yolculuk yaparken, 24.08.2016 tarihinde saat 01:45 sıralarında .. Mah. … Camii civarında … yanyol bağlantı …. ayrımındaki bariyer kesişimine çarpması sonucu müvekkilinin Eşi …’in vefat ettiğini, Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas …Karar sayılı dosyasında yapılan yargılamada sürücü kusurlu bulunduğunu, kararın kesinleştiğini, belirlenecek kusur oranlarına ve uzman bilirkişiden alınacak tazminat hesap raporuna göre, trafik kazasında eşini kaybeden müvekkilinin 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre, destekten yoksun kalma tazminat tutarlarının tespiti ile belirlenerek, Belirsiz tazminat davası olarak şimdilik 1.000-TL maddi, sorumluluk oranları ve müvekkilinin miras payı oranında 150.000-TL manevi tazminatın, olay tarihinden işletilecek faizi, ortaklaşa davalılardan kusurlarına göre tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı …. Kiralama vekili cevap dilekçesi ile müvekkili şirketin uzun dönem araç ve filo kiralama işiyle iştigal ettiğini, mülkiyeti kendisine ait olan araçları 3. Kişilere kiralayarak gelir elde ettiğini, davaya konu … plakalı aracın 26/01/2016 tarihli uzun dönem sözleşmesi ile dava dışı … Reklam San. Tic. Ltd. Şti ‘ye kiralandığını, davanın bu şirkete ihbar edilmesi gerektiğini, uzun süreli kiralama işlemlerinde kiracı araç işleten sıfatını kazanacağından müvekkili şirketin işleten olarak sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, müvekkili şirket açısından davanın öncelikle husumetten reddine karar verilmesini, yapılacak yargılama neticesinde hukuki dayanaktan yoksun haksız davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Dosyaya sunulan 04/04/2020 tarihli bilirkişi Tazminat Hesap Uzmanı … tarafından düzenlenen raporda Davacı …’ in nihai ve gerçek maddi zararının 251.996,47 TL olduğu, bu zararının teminat bakiye limitiyle sınırlı ve garameten tespit edilen 157.123,48 TL tutarından davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğu, müşterek ve müteselsil sorumluluk ilkesine göre, sürücü ve işleten, hesaplanan maddi zararın tamamından sorumlu olmakla birlikte; sürücü ve işleten yönünden bakiye teminat limiti aşan maddi zararın 94.872,99 TL olarak tespit edildiği, Temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 24.09.2018 dava tarihi, sürücü ve işleten yönünden ise 24.09.2016 kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu, 20/11/2020 tarihli ATK tarafından düzenlenen raporda Davalı sürücü …’ in %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Haksız fiilden doğan borç ilişkileri Türk Borçlar Kanunun ikinci kısmında düzenlenmiş olup; Türk Borçlar Kanunu Madde 49 hükmü; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de,bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Türk Borçlar Kanunu Madde 50 hükmü; “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığıönlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.”
Türk Borçlar Kanunu Madde 51 hükmü; “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını gözönüne alarak belirler.Tazminatın irat biçiminde ödenmesine hükmedilirse, borçlu güvence göstermekle yükümlüdür.”
Sürücünün trafik kazasının oluşmasında kusurlu bulunması durumunda zarar gören 6098 Sayılı TBK’nun 49. maddesi gereğince sürücüye, 2918 Sayılı Kanunun 85. maddesi gereğince motorlu araç işletenine karşı dava açabilir.İşleten de sürücü ile birlikte zarar görene karşı müteselsilen sorumludur.
Ayrıca, 6098 Sayılı TBK’nun 53 üncü maddesi uyarınca ölenin yakınları destekten yoksun kalma tazminatı isteyebileceği gibi aynı Kanunun 56/2. fıkrası gereğince, ölüm halinde ölenin yakınlarına hakim uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
Türk Borçlar Kanunu Madde 56 hükmü; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklindedir.
Borçlar Yasası’nın 56. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları gözönünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru-doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi ( fonksiyonu ) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum ( tatmin ) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel ( objektif ) ölçülere göre uygun ( isabetli ) bir biçimde göstermelidir.
Davacının maddi tazminat talebi bakımından dosya incelendiğinde; davacıların sigorta şirketi ile maddi tazminat taleplerine ilişkin sulh olmaları nedeni ile feragat ettikleri anlaşılmakla maddi tazminat taleplerinin feragat nedeni ile reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Davalı … KİRALAMA A.Ş aleyhine açılan dava incelendiğinde; Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar nolu 09/02/2017 tarihli ilamında da belirtildiği üzere, yargılama sırasında kazaya karışan davalı taraf aracının uzun süre ile kiraya verilmiş olduğu ve işleteninin bu şirket olduğunun anlaşılmakla,davacının dava açarken trafik kayıt malikine husumet yöneltmesinde kusurunun bulunmadığı gözetilerek asıl davanın davalısı olan araç maliki şirket .. Kiralama Şti ‘e karşı açılan davanın husumetten reddine, bu davalı lehine red vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacının manevi tazminat talebi bakımından dava konusu olayın gelişim biçimi ve tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde; Davacı vekili davacının kaza nedeni ile uğradığı manevi zararlarının tazminini de dava etmiştir. Manevi tazminat, mal varlığı dışındaki hukuksal değerlere yapılan saldırılar sonucu meydana gelen eksilmenin giderilmesidir. Hukuksal değerlerde meydana gelen ve para ile ölçülemeyen eksikliklerin doğrudan karşılanmasının imkansızlığı, bunların zarar kavramı dışında tutulması için bir gerekçe olamaz. Manevi zarar karşılığında paraya hükmedilmesi, bu zararın doğrudan giderilmesinin olanaksızlığındandır. Zarar verenden belirli bir meblağın alınarak zarar görene verilmesi suretiyle yaşanılan acıları dindirmek, ruhsal dengeyi sağlamak, böylece zedelenen yaşama sevincini yeniden temin etmek amaçlanmakta olup tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın oluş şeklinde davalı sürücünün %100 kusurlu olması, müteveffanın yaşı da dikkate alınarak davacı için toplam 90.000,00 TL Manevi tazminatın davalı asil … bakımından kaza tarihi olan 24/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davalılar aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı … KİRALAMA A.Ş aleyhine açılan davanın husumet sıfatı yokluğundan REDDİNE,

3-Davacının davalı … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE
4-Mahkememizce takdir edilen 90.000,00.-TL manevi tazminattın kaza tarihi olan 24/08/2016 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
6-Alınması gerekli 6.147,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 515,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.632,15 TL harcın davalı …’den müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
7-Davacı tarafından ödenen 35,90 TL Başvurma Harcı ile 515,75 TL Peşin Harcının davalı …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan tebligat + posta ücreti 418,05 TL, bilirkişi inceleme ücreti 375 TL ile bir adet Adli Tıp Kurumu faturası 323 TL olmak üzere toplam 1.116,05 TL yargılama giderinin davalı …’ den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,davacının diğer davalılar hakkında yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
10-Davacının maddi tazminat yönünden vekalet ücreti talebinin bulunmaması nedeni ile vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
11-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 12.500,00-TL ücreti vekaletin davalı … ‘den tahsili ile davacıya verilmesine, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
12-Eldeki davada, davadan feragatta hakkın özünden feragat söz konusu olmayıp; davacı alacağına yargılama sırasında kavuştuğu için feragat etmiş, esasen dava konusuz kalmış olup davalı … kendisine karşı dava açılmasına yine kendisi sebebiyet verdiğinden konusuz kalan maddi tazminat yönünden bu davalı lehine davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
13-Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili yargılama gideri ve vekâlet ücreti talep etmediğinden feragat ile sonuçlanan dava nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
14-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.565 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/03/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”