Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/893 E. 2019/214 K. 21.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/893
KARAR NO : 2019/214

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 24/09/2018
KARAR TARİHİ : 21/02/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar vekili tarafından mahkememize sunulan 24/09/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 2007 yılında faaliyete geçtiğini, pirinç hammaddeden sıcak pres baskı yaparak değişik modellerde ve ebatlarda su ve gaz valfleri ürettiğini, müvekkili şirketin ana faaliyet konusunun küresel vana üretimi ve bu malzemelerin yurtiçi ve yurtdışına pazarladığını, müvekkili şirketin yıllık 5.000 ton pirinç işleme kapasitesine sahip olduğunu, şirket üretiminin yaklaşık yüzde 10’nu ihraç ettiğini, İstanbul Silivri Kınalı Mevkiinde 11.000 m2 kapalı alana haiz olan kendi binasında üretim yaptığını, şirketin uluslararası geçerliliği olan İSO 9001_2000, SGS,GOST R, GAZMER, TSEK ve TSE onaylı kalite belgelerine haiz olduğunu, kaliteyi ve müşteri memnuniyetini ön planda tuttuğunu,…’ın …. Ve Tic. Ltd. Şti. ve …. Şti ‘nin sahibi olduğunu, … İç ve Dış Tic. Ltd. Şirketinin de ortağı olduğunu, …’ın …. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin borçlarında şahsi kefaleti bulunduğunu, iş bu borçlardan da şahsen sorumluluğu bulunduğunu, bu nedenle de… iş bu davanın tarafı olduğunu, davacı şirketin takip borçlusu olduğu takiplerde kendisi aleyhinde veya üçüncü kişi konumunda oldukları takiplerde kendisine yönelik İcra İflas Kanunun M.89/1 uyarınca gönderilen haciz ihbarnamelerinin gönderilmesinin tedbiren önlenmesine, davacı şirketin işyerinin doğmuş borçlardan dolayı elektrik ,su , doğalgaz ,telefon gibi zorunlu ihtiyaçların kullanıma kapatılmasının tedbiren durdurulmasına, davacı şirketin akdetmiş olduğu sözleşmelerde geçen,borçlunun konkordato talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğine,haklı fesih nedeni sayılacağına yahut borcu muaccel hale getireceğine dair hükümlerin geçersiz sayılarak bu hükümlerin tedbiren askıya alınması yönünde yargılama neticelenmesine kadar tensiben ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve şirkete komiser tayinine; yargılama neticesinde davacı müvekkiller… ve …. Ve Tic. Ltd. Şti. ,sunulan konkordato projesi çerçevesinde İcra ve İflas Kanunun 287.maddesi gereğince 3 aylık mühlet verilmesine ve iş bu mühletin iik.nın 288.maddesi çerçevesinde ilanına; mühlet kararı ile birlikte Müvekkil şirketemahkemenin öngördüğü tedbirlerin alınması için,tedbir kararı ile atanan komiser ile devamına; 3 aylık geçici mühlet içerisinde ve daha sonra 1 yıllık kesin mühlet içerisinde müvekkiller aleyhinde yasal istisnalar hariç her türlü icra takibi,haciz,muhafaza ve şirketlerin devamını tehlikeye sokacak her türlü işlemin durdurulması/tedbir kararında yer alan tüm tedbirlerin devamına; geçici mühlet içinde yapılacak inceleme sonucu 1 yıllık kesin mühlet verilmesine ve İİK kapsamında dava sonunda konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, İİK’nın 285 ve devamı maddelerince açılan konkordato talebine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasının 28/09/2018 tarihli tensip tutanağı uyarınca belirtilen gider avansı eksikliğinin borçlu vekilince süresinde tamamlanması üzerine davacı şirket hakkında 28/09/2018 tarihinden itibaren üç ay süre ile geçici mühlet verilmesine, Hukukçu Prof. Dr…, SMMM… ve YMMM…’in geçici konkordato komiseri olarak görevlendirilmelerine,ilgili kurumlara gereken bildirimlerin ve ilanların yapıldığı,borçluların malvarlığının muhafazası için gerekli görülen bütün tedbirlerin alındığı görülmüştür.
Konkordato Geçici Komiser Heyetinin 06/11/2018 tarihli …ve Tic.Ltd.Şti ve… hakkındaki ön raporunda;Davacı şirketin finansal kriz içinde bulunduğu, bu nedenle konkordato ilan ettiğinin anlaşıldığı, konkordato ön projesinde zikredilen borç rakamı ile, şirketin ticari defter kayıtlarındaki borç rakamının uyumlu olmadığı; diğer yandan bu borç rakamının doğruluğunun ve fiktif olmayan bir borç olup olmadığının ileriki aşamalarda hesap mutabakatlarıyla teyit edilebileceği; bu aşamada, sunulu bilgi ve belgelerler bağlı kalındığı, davacı şirket tarafından mahkemeye sunulan konkordato kapsamındaki borç listesinde yer alan bazı alacaklılara ve şirket ortağı…’a konkordato talebinden sonra komiser onayı ve bilgisi olmadan çekle ödeme yapıldığı, bu durumun alacaklılar açısından eşitsizlik meydana getirdiği ve davacıların konkordato teklifine uygun bir davranış olmadığını, bu çerçevede davacılar tarafından konkordato kapsamında yer alan bazı alacaklılara ve şirket ortağı…’a alacaklılar arasında eşitsizlik yapacak şekilde borçların ödenmesi nedeniyle alacaklıların tümünün korunması kuralına riayet edilmediğini ve alacaklılar arasında farklılık ve eşitsizlik yaratacak uygulama yapıldığının anlaşıldığı, davacı şirketin, şirket ortağı…’dan 31/08/2018 tarihi itibariyle ¨8.539.321,47 olan alacak tutarının, 30/09/2018 tarihi itibariyle şirkete ait olan çeklerin ortak…’ a çıkılması nedeniyle ¨19.254.424,42 ye ulaştığını, bu tutarın şirketin toplam alacağının ortalama %25 ine tekabül ettiği, bu nedenle ortak…’ın şirkete olan borçlarını ödemesinin büyük önem taşıdığı, ancak bu alacak için şirketin faiz talep etmediği ve sunulan ödeme planında da ileriki vadelerde faiz talep edilmediğinin anlaşıldığı, şirketin Duran varlıkları içerisinde yer alan Demirbaş ve Tesis Makinelerinin bir kısmının 2018 haziran ve temmuz aylarında borçlu göründüğü firmalara satışının yapıldığı, söz konusu demirbaş ve makine tesis ile kalıp satışlarından ¨9.703.340,31’nin iade edildiği yönde kayıt yapıldığı ancak iade kaydının 610 satıştan iadelere yapıldığı, ilgili duran varlıklar hesabına yapılmadığı dolayısıyla ¨9.703.340,31 tutarındaki sabit kıymetlerin böylelikle duran varlıklar arasında gösterilmediğinin tespit edildiği, bu sebeple davacı şirketin konkordato ön projesinde belirtilen duran varlıklarının gerçeği yansıtmadığı, davacı… tarafından mahkemeye bildirilen mal varlığı içerisinde konkordato talebinden sonra, 05/10/218 tarihinde satış ve devri yapılan traktör ile bu traktörün satışı nedeniyle 08/05/2018 tarihinde alındığı belirtilen senedin bildirilmediği,… ın konkordato sürecinde yapmış olduğu traktör satışı için komiser heyetinden onay almadığı, davacı şirketçe konkordato ön projesinde yer alan tablolarda raporlanan borç rakamlarıyla ön proje ve eklerinde yer alan borç tutarlarının ve aynı zamanda şirketin yasal defter kayıtlarıyla da birbirini teyit etmediğinin anlaşıldığı, diğer yandan davacı şirket konkordato ön projesinde yer alan iflas halinde alacaklıların eline geçmesi gereken tutar hesaplanırken iflas halinde rayiç varlıkların %8 değer düşüklüğü ile satılması durumunda bir kıyaslama yapıldığını, ancak iflas halinde alacaklıların eline geçmesi gereken tutar hesaplanırken borçlu şirketin alacaklılarının imtiyazlı/imtiyazsız alacaklar olup olmadığı husustan da gözetilerek bir tespitin yapılmasının gerektiği, dava dosyası incelendiğinde şirkete ait gayrimenkullerle ilgili olarak verilen ipotek tutarlarının belli olmadığı söz konusu gayrimenkullerin satılması durumunda ipotek bedelleri ödendikten sonra adi alacaldılara kalacak tutarın aynntılı olarak gösterilmediği, netice itibariyle davacıların konkordato talebinden sonra komiser onayı olmadan alacaklılar arasında eşitsizlik yaratacak şekilde bir kısım alacaklılara ve şirket ortağına ödeme yapmaları, dosyaya sunulan duran varlık listesinin iade almanlar kadar eksik sunulması, konkordato ön projesinde yer alan borç tutan ile şirket yasal defter kayıtlannın Örtüşmemesi, şirketin ortak…’ dan olan alacağının toplam alacak tutannm % 25 ine denk gelmesi ve bu alacağın tahsili konusunda herhangi bir teminat alınmaması, faiz işletilmemesi, konkordato talebinden sonra da ilave ¨10.715.102,95 tutarında alacak oluşturulması ve ortak… dan olan alacak tutarının 30/09/218 tarihi itibariyle ¨19.254.424,42 sına ulaşması bu alacağın tahsili için çok uzun vadeler öngörülmesi vb hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacıların konkordato talebinin sayın mahkemenin takdirinde olduğu kanaati ile rapor sunulmuştur.
Konkordato Geçici Komiser Heyetinin 26/12/2018 tarihli …ve Tic.Ltd.Şti ve… hakkındaki 2.raporunda;davacı şirketi tarafından konkordatoya dayanarak olarak 31/08/2018 tarihli bilanço gelir tablosu alacak ve borç listelerinin sunulduğu ve tüm konkordato müracaat dosyasına esas tarihin 31/08/2018 olarak esas alındığı, 25/05/2018 tarihli borca katılım protokolü çerçevesinde davacı şirket ortağı…’ın şahsi gayrimenkullerinin devri karşılığında davacı şirketten olan alacağının kapatıldığı ve davacı şirketin …. Bankası ile ….bank’a olan kredi borcunun ödenmesinin protokole taraf diğer 6 şirketçe üstlenildiği, söz konusu protokol çerçevesindeki borç/alacak mahsuplarının davacı şirkette 31/08/2018 tarihinden önce yapılması ve mahkemeye sunulan konkordato ön projesinin bu protokol hükümlerini de içermesi gerekirken davacı şirketçe bu işlemlerin yasal defterlere Eylül Ekim aylarında kaydedildiği, bu çerçevede davacı şirketin borçlarında ¨43.166.579,19 tutarında azalma meydana geldiği, neticede davacı şirketçe dosyaya sunulan ön proje ve dayanak varlık ve borçların davacı şirketin fiili durumun yansıtmadığının anlaşıldığı, davacı şirketin fiili duruma uygun olarak 25/05/2018 tarihli borca katılım protokolünün sonuçlarını da içerecek şekilde revize proje sunulması gerekirken 17/12/2018 tarihli toplantıda bu hususun bir kez daha hatırlatılmasına karşın rapor tarihine kadar davacı şirket borçlarını ve varlıklarını yansıtır şekilde revize projenin dosyaya sunulmadığı, davacı şirketçe sadece nakit akış tablosunun sunulduğu nakit akış tablosunun tek başında bir değerlendirme yapılması için yeterli olmadığı, nakit akış tablosunun diğer proforma mali tablolarla birlikte ve revize ön proje ile birlikte değerlendirilmesinin gerektiği, …. Bankası tarafından dosyaya sunulan müdahillik dilekçesinde davacı şirketten ¨12.814.655,46 tutarında alacaklı olduğunu beyan ettiğnii, ancak davacı şirket yasal defterlerinde …. Bankası’na olan borcun sıfırlandığı, 25/05/2018 tarihli borca katılım projesi çerçevesinde davacı şirket ortağının şahsi gayrimenkullerini davacı şirketin borçlarına ve …. Bankası ile ….bank kredi borçlarının kapatılmasına karşılık protokol tarafı diğer 6 şirkete devrettiği….’ın devredilen gaynmenkullerine ilişkin devir bedelinin rayiç değerlerinin ne olduğu, hangi bedel üzerinden alacaklılara devredildiği, davacı şirketten bu devirler karşılığında ¨55.370.792,70 tutarına nasıl ulaşıldığına yönelik olarak yapılan muhasebe kayıtlarının tek tek dayanağının incelemeye sunulmadığı, bu nedenle bu yönde herhangi bir tespit yapılamadığı, davacı tarafça da tarafımıza devir bedelleri ile ilgili tapu kaydı vs., belgelerin işbu rapor tarihine kadar ibraz edilmediği, söz konusu kayıtların gerçek olup olmadığı hususunun belirtilen nedenlerle bu aşamada ispata muhtaç kaldığı, diğer yandan ortak…’ın ¨55.370.792,70 tutarında alacaklandırılması neticesinde bu alacak kaydına ilişkin davacı şirketin aktifinde mevcut ¨37.464.422,59 tutarındaki çekleri uhdesine aldığı, şirkette mevcut yüksek miktarda bu kadar çek varken alacaklı 6 şirkete neden ortağın gaynmenkulünün devredildiği ve şirket çeklerinin verilmesi yoluyla bu borçların kapatılmadığı hususunda kesin kanaate varacak bilgi ve belgelerin tarafımıza ibraz edilmediği, ayrıca…’ın uhdesinde bulunan bu çeklerle nasıl bir tasarrufta bulunduğu hususlarının davacı tarafça belgeleriyle açıklanmasının gerektiği, teknik bilirkişiler tarafından rayiç değer çalışmaları henüz tamamlanmadığından davacı şirkete ilişkin borca batıklık hesabının bu aşamada hesaplanamadığı, teknik bilirkişiler tarafından rayiç değer çalışmaları tamamlandıktan sonra davacı şirkete ilişkin TTK 376/3 maddesi çerçevesinde borca batık olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılabileceği, netice itibariyle davacı şirketin konkordato talebine dayanak olarak dosyaya sunmuş olduğu 31/08/2018 tarihli mali durumunun şirketin gerçek durumuna uygun olmadığı, özellikle ortak… ile şirket arasındaki alacak/borç işlemlerinin izaha muhtaç olduğu, davacı şirketin mali durumuna uygun revize projenin de dayanakları ile birlikte işbu rapor tarihine kadar dosyaya sunulmadığı, davacı şirketçe revize proje sunulduktan sonra ve davacı şirket borca batıklık hesabı yapıldıktan sonra davacı şirketin kesin mühlete ilişkin görüş serfedilebileceğini bildirir görüş sunulmuştur.
Konkordato Geçici Komiser Heyetinin 19/02/2018 tarihli …ve Tic.Ltd.Şti ve… hakkındaki kesin süre değerlendirme raporunda özetle;Davacı şirketin çalışma kabiliyetini kaybetmediği; demirbaş, tesis makine cihazları ile mevcut çalışma düzenini koruduğu, faaliyetlerine düşük kapasiteyle devam ettiği, şirketin 31/12/2018 tarihi itibariyle Kaydi değerlere göre özvarlığının (+) ¨1.911.660,39 olarak tespit edildiği, şirketin 31/12/2018 tarihi itibariyle TTK 376/3. maddesinde belirtilen “aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları esas alınmak suretiyle düzenlenen bilançolara göre” hesap yapıldığında Davacı şirketin özvarlığının : (+) ¨375.494,54 olduğu, dolayısıyla, da davacı_şirketin 31/12/2018 tarihi itiariyle horca batık durumda.olmadığı, ancak şirketin hali hazırda konkordato sürecinde olan ,… ve Tic. Ltd. Şti nin toplam ¨1.362.000,00 tutarındaki kredi borcuna kefil olduğu, takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere söz konusu tutarın öz kaynaklardan düşülmesi durumunda davacı şirketin (375.494,54 – 1.362.000=) (-) ¨986.505,46 borca batık hale geleceği, ancak davacı şirketin komiser heyetine sunulan mali tabloları ile yine e-mail ortamında sunulan banka borçları karşılaştırıldığında davacı şirketin banka borçları yönünden yasal defterlerinin banka borçlarıyla örtüşmediği, diğer borçları yönünden de mutabakatların tam olarak tamamlanamadığı için teyit edilemediği, şirketin alacaklı olduğu … firmasından olan ¨7.811.652,34, …. ve Tic.Ltd.Sti. şirketinden olan ¨2.142.550,72 tutarındaki alacağı ile şirketin ¨9.582.558,10 yurt dışı alacaklarının (toplam ¨19.536.761,16) 5 aylık süreçte durağan olduğu, herhangi bir tahsilat yapılmadığı, dolayısıyla da bu alacakların şüpheli olabileceğinin değerlendirildiği, diğer yandan davacı şirketin ¨7.811.652,34 alacaklı olarak göründüğü … firmasının davacı şirket ortağı diğer davacı… olduğunun İTO kayıtlarından anlaşıldığı, davacı şirketin revize Konkordato ön projesinde belirtilen ciro rakamlarına ve Faaliyet karlılığı yönünden hedeflenen tutarlara ulaşamadığı, davacı şirketin hedeflenen cironun %20 sini gerçekleştirebildiği, revize konkordato projesinde belirtilen borçlar ile şirketin mevcut borçlarının birbirini teyit etmediği dolayısıyla revize proje ile hedeflenen gelir gider ve nakit akışın mevcut borçları içermemesi nedeniyle karşılamaya yetmeyeceği, davacı şirketin olası bir iflası halinde davacı şirketin şirket ortağından olan alacağı dahil tüm durağan alacaklarını tahsil edebileceği öngörüsüyle konkordatoya tabi borçların %50,27 nün ödenebileceği, durağan alacaklarını tahsil edememesi durumunda borca batıklığının artacağı ve bu durumda şirketin durumunun mevcut duruma göre daha kötü durumda olabileceği, davacı şirketin hali hazırda alacaklı sayısının 250’nin üzerinde olduğu, imtiyazlı borçlar dahil toplam borcunun ise ¨83.568.438,09 olduğu, netice itibariyle Şirketin revize Konkordato ön projesinde belirtilen ciro rakamlarına ve Faaliyet karlılığı yönünden hedeflenen tutarlara ulaşamadığı, şirketin revize konkordato projesinde belirtilen satış tutarlarının %20 oranını gerçekleştirebildiği, şirketin 31/12/2018 tarihli mali tablolarında yer alan borç rakamları ile banka borçlarının birbirini teyit etmediği, revize projenin mali tablolara göre düzenlendiği bu nedenle şirketin revize projede belirtilen gelir gider projeksiyonları ile gösterilen kaynaklarının mevcut borçları içermemesi nedeniyle karşılamaya yetmeyeceği, şirketin 4 aylık süreçte toplam ¨19.536.761,16 tutarındaki alacaklarını tahsil edemediği, hali hazırda şirketin herhangi bir sermaye artışında bulunmadığı birlikte değerlendirildiğinde konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün bulunmadığı. bunedenlerle borçlu şirkete kesin mühlet verilemeyeceği kanaati ile rapor sunulmuştur.
Dava konkordato istemli olarak açılmış olup, İİK’nun 285.maddesine göre borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek suretiyle veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
İİK’nun 287.maddesinde borçlunun iyileşmesi ve konkordatonun tasdiki ihtimali “konkordatonun başarı şansı” olarak nitelendirilmiştir.
Mahkemenin kesin mühlet kararını verebilmesi için konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olması gerekmektedir.
İİK’nun 289/1 maddesinde mahkemenin kesin mühlet hakkındaki kararını geçici mühlet içinde vereceği düzenlenmiştir.
İİK’nun 288/1 maddesinde geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı, İİK’nun 292.maddesinde ise iflasa tabi borçlu bakımından kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşecek durumlarda mahkemenin kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına resen karar vereceği düzenlenmiştir. Konkordatonun başarıya ulaşamayacağının anlaşılması hali aynı maddenin b bendinde hüküm altına alınmıştır. Yani, konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması kesin mühletin kaldırılmasını gerektiren hallerdendir. “Mühlet içinde, iyileşmenin ya da alacaklıların konkordatoyu kabulünün mümkün olmayacağının anlaşılması ya da konkordatoyu tasdik etmeyeceğinin açık olması, tasdik şartlarının mevcut olmadığının önceden anlaşılması halinde de konkordato mühleti kaldırılarak talep reddedilecek ve şartlar yerine gelmişse borçlunun iflasına karar verilebilecektir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;Davacı şirketin borca batık durumda olduğu,davacı şirket tarafından mahkemeye sunulan konkordato kapsamındaki borç listesinde yer alan bazı alacaklılara ve şirket ortağı…’a konkordato talebinden sonra komiser onayı ve bilgisi olmadan çekle ödeme yapıldığı, bu durumun alacaklılar açısından eşitsizlik meydana getirdiği ve davacıların konkordato teklifine uygun bir davranış olmadığı, bu çerçevede davacılar tarafından konkordato kapsamında yer alan bazı alacaklılara ve şirket ortağı…’a alacaklılar arasında eşitsizlik yapacak şekilde borçların ödenmesi nedeniyle alacaklıların tümünün korunması kuralına riayet edilmediği ve alacaklılar arasında farklılık ve eşitsizlik yaratacak uygulama yapıldığı,bunun dışında davacı şirketin revize Konkordato ön projesinde belirtilen ciro rakamlarına ve faaliyet kârlılığı yönünden hedeflenen tutarlara ulaşamadığı, davacı şirketin hedeflenen cironun %20 sini gerçekleştirebildiği, revize konkordato projesinde belirtilen borçlar ile şirketin mevcut borçlarının birbirini teyit etmediği dolayısıyla revize proje ile hedeflenen gelir gider ve nakit akışın mevcut borçları içermemesi nedeniyle karşılamaya yetmeyeceği,şirketin 31/12/2018 tarihli mali tablolarında yer alan borç rakamları ile banka borçlarının birbirini teyit etmediği, revize projenin mali tablolara göre düzenlendiği bu nedenle şirketin revize projede belirtilen gelir gider projeksiyonları ile gösterilen kaynaklarının mevcut borçları içermemesi nedeniyle karşılamaya yetmeyeceği, şirketin 4 aylık süreçte toplam ¨19.536.761,16 tutarındaki alacaklarını tahsil edemediği, hali hazırda şirketin herhangi bir sermaye artışında bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Borçlunun kesin mühlet alabilmesi, mali durumunu iyileştirebileceği veya konkordatonun tasdik edileceğinin inandırıcı şekilde ispat edilmesine bağlıdır. Dosya kapsamı, sunulan mali tablolar ve geçici komiser raporları birlikte somut olarak değerlendirildiğinde konkordatonun başarıya ulaşması ihtimalinin bulunduğunun inandırıcı şekilde ispatlanamadığı anlaşılmıştır. İİK’nun 288/1 maddesinde geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı, 292.maddede ise konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması halinde konkordato talebinin reddi ile iflasa karar verileceği düzenlenmiş olup, mahkememizce konkordato talebinin reddine, borçlu şirket borca batık durumda olduğundan iflasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta konkordato talep eden şirket yanında şirket ortağı olan gerçek kişinin de şirketin kredilerine müteselsil kefil olması nedeniyle konkordato talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır.Borçlu gerçek kişi tarafından sunulan ön projelerde konkordatonun başarısının borçlu şirketin konkordatosunun başarısına bağlanmakta olup kendilerine özgü konkordato tedbiri ve hedefi içermediği, bu açıdan da ön projelerin uygulanabilir olmasının mümkün gözükmediği,gerçek kişi borçlunun, sadece alacaklıların icra tehdidinden kurtulmak amacı ile konkordato talep etmesinin bu müessesenin amaçlarına uygun düşmediği ve davacı şirkete ait projenin kabul görmeyip konkordato talebinni reddine karar verilmesi gözönüne alındığında gerçek kişi davacının da davasının reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Borçlu…’ın konkordato talebinin REDDİNE ve geçici mühlet kararının KALDIRILMASINA,
2-Borçlu …. VE TİC. LTD. ŞTİ.’nin konkordato talebinin REDDİ ile bu borçlu hakkında verilen geçici mühletin KALDIRILMASINA ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …. sicil numarasında kayıtlı borçlu …. VE TİC. LTD. ŞTİ’nin 21/02/2019 günü saat: 10:58 itibariyle İFLASINA,
3-İflas ile ilgili olarak Bakırköy Nöbetçi İflas Müdürlüğüne müzekkere YAZILMASINA,
4-İflas ile ilgili olarak İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne BİLDİRİLMDE BULUNULMASINA,
5- İflasın, iflas müdürlüğü tarafından İİK’nun 166.maddesinde yazılı usullere göre İLANINA,
6- İflas avansının Bakırköy İcra ve İflas Müdürlüğü’ne AKTARILMASINA,
7-Geçici komiser heyetinin görevine son VERİLMESİNE,
8-28/09/2018 tarihli tensip tutanağı ile verilen tüm tedbirlerin hükümle birlikte KALDIRILMASINA,
9- Geçici mühletin kaldırıldığı hususunun Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumu İlan Portalında İLAN EDİLMESİNE,
10-Geçici komiser olarak görevlendirilen komiserlerin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu’na BİLDİRİLMESİNE,
11-Alınması gerekli ¨44,40 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨35,90 harcın mahsubu ile bakiye ¨8,50 harcın davacılardan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
12-Davacıların yaptıkları yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
13-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafından peşin olarak yatırılan ¨603,80 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere borçlu… ve borçlular vekilleri ile bir kısım müdahiller ve müdahiller vekillerinin yüzlerine karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.21/02/2019

BAŞKAN ….
☪e-imzalıdır.☪
ÜYE …..
☪e-imzalıdır.☪
ÜYE ….
☪e-imzalıdır.☪
KATİP …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”