Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/89 E. 2018/851 K. 09.08.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/89 Esas
KARAR NO : 2018/851

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 22/01/2018
KARAR TARİHİ : 09/08/2018
K. YAZIM TARİHİ : 10/08/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı/alacaklının iddia ettiği … olmadığını, buna rağmen müvekkili aleyhine olmayan borcu sebebiyle Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe giriştiğini, müvekkilinin banka hesap- ları haczedilip 2.627 USD bozularak 9.962,75 TL’nin davalı/alacaklıya ödendiğini, müvekkilinin böylelikle icra dosyasından haberdar olduğunu, takip konusu olarak gösterilen 24/12/2012 tanzim tarihli Kaçak Tespit Tutanağı’nda elektriği kullanan kişinin …, adresinin ise “… Sok. No: … … Mah. Bayrampaşa/İstanbul” yazdığını, ancak borçluya ait TC numarasının yazmadığını, tutanakta … isimli şahsın imzadan imtina ettiğini, tutanakta yazılı olan adresin müvekkiliyle herhangi bir bağlantısının olmadığını, davalı şirketin yine aynı adres üzerinden müvekkili adına İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden de takibe giriştiğini, müvekkilinin davalı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını beyanla davacının davalıya 9.962,75 -TL borcu olmadığının tespitini, bu tutarın icra dosyasına yatırıldığı günden iade edileceği güne kadar faizi ile birlikte davacıya ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde ;açılan davanın zamanaşımı, husumet ve yetki yönünden reddini savunmuş beyanın kabul edilmemesi durumunda HMK 124 madde gereğince davalının isminin ….Elektrik Perakende Satış A.Ş olarak düzeltilmesini bu talebinde yerinde görülmemesi halinde davanın ….Elektrik Perakende Satış A.Ş’ye ihbarını talep etmiştir.
Dava; İİK 72/3 maddesine dayalı menfi tespit talebine ilişkindir.
Her ne kadar iş bu dava ticari dava niteliği taşıdığından bahisle mahkememizde ikame olunmuş ise de ;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlen- dikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde Ticaret Mahkemeleri’nin kuruluşu ve hangi mahkemelerin Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.

İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 08/05/2018 tarih… nolu yazısında “Davacı …’in gerçek ve tüzel kişi tacir kaydının bulunmadığı “
Gelirler İdaresi Başkanlığı, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı, Esenler Uygulama Grup Müdürlüğü, Tuna Vergi Dairesinin 07/05/2018 tarih … – … nolu yazısında “davacı …’in vergi dairesi sınırları içinde taksi ile yolcu taşımacılığı ve kendine ait veya kiralanan gayrimenkullerin kiraya verilmesi veya leasingi faaliyetinde bulunduğu ayrıca 2.sınıf tacir olduğu, işletme hesabına göre defter tuttuğu ” hususunun bildirildiği eldeki uyuşmazlığın yukarıda tanımlanan “ticari dava ” nitelik arz etmediği , uyuşmazlığın çözümünde mahkememizin değil Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu, kamu düzeninden sayılan mahkemenin görevi hususunun HMK 114/1-c md de dava şartları arasında düzenlendiği , taraflarca ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alınmakla başkaca hususlar incelenmeksizin ön incelemeye son verildi

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1- Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna,

2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahke- memize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri gerek tiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,

3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Asliye Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne gönderilmesine,

4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin ihtarına,

5- Yargılama gideri ve harçların nihai karar ile birlikte değerlendirilmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 09/08/2018

Katip …

Hakim …