Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/875 E. 2018/956 K. 19.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/875
KARAR NO : 2018/956

DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 18/09/2018
KARAR TARİHİ : 19/09/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekilinin Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 18/09/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ; Müvekkilinin ortağı olduğu … Ltd.Şti’nin müdürleri …. ve ….’nun yönetim hakkı ve temsil yetkisinin kaldırılması ve dava neticelenene kadar şirketin zarara uğratılma ihtimali olması sebebiyle ihtiyati tedbir olarak şirkete birden fazla kayyım atanmasını, müvekkilinin 2014 yılı içerisinde 200.000 Amerikan Doları karşılığında dava konusu şirkete %25 azlık hissesi oranında ortak olduğunu, daha sonra şirketin dördüncü ortağı olan ….’ın da yaşanan sıkıntılar dolayısıyla ayrılmak istemesinden istifade ile 2015-2017 yıllan arasında müvekkilinin 150.000 Amerikan Doları daha katarak şirketteki toplam hisse oranını %50’ye çıkardığını ve halen şirketin ortağı konumunda olduğunu, müvekkilinin ortaklık süreci boyunca şirket yönetimi ve temsili konusunda gözlemlediği sıkıntı ve ihlalleri önlemek adına bir dizi girişimde bulunduğunu ancak bu girişimlerin şirket müdürleri tarafından engellendiğinden işbu ihlallerin belgelendirilmesi ile şirket müdürlerinin yönetim hakkı ve temsil yetkisinin kaldırılması için huzurdaki davayı açtıklarını, mahkemenizce takdir edilecek bilirkişi heyetinin tüm kayıtlar üzerinde yapacağı incelemeler neticesinde şirkette yapılan usulsüzlüklerin ve İhlallerin tamamının tespitini talep ettiklerini, şirket müdürlerinin yurt dışına çıkış hazırlığı yaptığı ve şirketin varlıklarını kaçırmaları kuvvetle muhtemel olması sebebiyle ihtiyati tedbir (kayyum atanması) taleplerinin bulunduğunu, sonuç olarak … Ltd. Şti’ne ihtiyati tedbir kararı ile en az iki kayyum atanmasını, davanın kabulünü, şirket müdürleri … ve…. Ltd. Şti”deki tüm yönetim hakkı ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını, müdürlükten azilliklerine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, haklı nedenlerle limited şirket müdürünün azli istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 630/2. maddesi uyarınca her ortak, haklı nedenlerin varlığı halinde limited şirket yöneticilerinin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını mahkemeden talep edebilirler. Anılan maddenin sonraki fıkrasında ise; yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesinin veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesinin haklı sebep olarak kabul olunacağı düzenlenmiş olup şirket müdürünün azli davalarında husumetin, azli istenen müdüre yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup,dava,ortaklık aleyhine açıldığı,ortaklığın pasif nusumetinin bulunmadığı anlaşıldığından, davanın,pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨965.80 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.19/09/2018

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …