Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/861 E. 2020/519 K. 16.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/861
KARAR NO : 2020/519

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 22/01/2018
KARAR TARİHİ : 16/09/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili ile Dava dışı …. İlaç Gıda Yem San ve Tic. A.Ş. arasında 26.07.2012 tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi imzalatılarak söz konusu şirkete krediler kullandırıldığını, Kredi Borçlarının ödenmemesi üzerine ilgili Firmaya Beşiktaş …. Noterliğinin 07.07.2017 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek borcun ödenmesi ihtar edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine; …. İlaç Gıda Yem San ve Tic A.Ş.’nin müvekkili bankadan kullanmış olduğu kredilerin teminatı olarak verdiği teminatlar arasında Dava konusu, keşidecisi davalı … Plastik Kauçuk San ve Tic AŞ olan … Bankası …. /…. şubesine ait, …. nolu, 20.02.2017 keşide tarihli, 68.000 TL bedelli çekin tahsil edilmek istendiğini, ancak tahsilatın sağlanamadığını ve dava konusu çekin zamanında ilgili bankaya ibraz edilmediğinden kambiyo senedi vasfını yitirdiğini ve müvekkili Bankanın keşideciye karşı kambiyo senetlerine özgü icra yolu le takip başlatamadığını, müvekkilinin çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edilememesi nedeniyle Keşideci … Plastik Kauçuk San Ve Tic A.Ş.’nin sebepsiz olarak zenginleştiğini, dava konusu çekin keşide tarihi 20.02.2017 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulünü uygun tebligat yapılmıştır.
Dosyaya sunulan 08/01/2020 tarihli bilirkişi …. tarafından düzenlenen raporda davacı Bankanın talep edebileceği anapara 68.000 TL, İşlemiş temerrüt faizi 920,83 TL, temerrüt faizi vergisi 46,04 TL olmak üzere toplam 68.873,79 TL olarak tespit edildiği anlaşılmıştır.
Hamile, alacağını elde edilebilmesi için tanınan imkanlardan biri TTK m. 818/I-m’nin atfıyla çekler hakkında da uygulama alanı bulan Türk Ticaret Kanunu’nun 732. maddesine dayalı sebepsiz zenginleşme davasıdır. Bu dava, sıkı şekil şartlarına bağlanmış kambiyo hukukuna özgü bir davadır.
Çekin karşılıksız çıkması nedeniyle, müracaat borçlularına başvurma hakkını kaybeden hamil, hakkı olan alacağını tahsil edemediğinden mal varlığında bir azalma olmakla birlikte, keşidecinin mal varlığında ise bir artış bir nevi hamilin zararına gerçekleşen bir zenginleşme meydana gelmektedir. Bu davanın Türk Borçlar Kanunu’nun 72 vd. maddelerine dayalı sebepsiz zenginleşme davasından tamamen farklı, kambiyo hukukuna dayalı özel bir dava olduğu tartışmasız olarak kabul edilmektedir.Türk Borçlar Hukukunda yer alan sebepsiz zenginleşme davasının bir alt nevi olarak kabulü de mümkün değildir.
Çek hamilinin mal varlığındaki azalma, çekin süresi içinde ibraz edilmemesi ya da ödenmediğinin yine süresi içinde tespit ettirilmemesi yahut alacak hakkının zamanaşımına uğramış olması gibi, “kanuna uygun” bir sebepten, kanun hükmünden kaynaklanmaktadır. Oysa Türk Borçlar Kanunun 77. Maddesine göre oluşacak sebepsiz zenginleşmede, zenginleşenin zenginleşmesinin haklı bir sebebe dayanmaması şartı aranır. Yine Türk Borçlar Kanunu bakımından sebepsiz zenginleşme oluşabilmesi için; zenginleşme ile fakirleşme arasında bir mamelek kayması, illiyet bağı olması gerekir iken, Türk Ticaret Kanunu madde 732 de bu husus düzenlenmemiştir.
“…Dava, karşılıksız çıkan ve zamanaşımına uğramış çeke dayalı alacak davasıdır. Davaya konu çekin keşidecisi …. olup hamiline yazılı çeki davacıya ….. ciro yoluyla devretmiş, çekin vadesinde ödenmemesi üzerine davacı tarafça çek icra takibine konu edilmiş ancak zamanaşımı nedeniyle çek bedelini tahsil edememiş ve davacı işbu davayı açarak keşideci ve cirantadan alacağının tahsilini talep etmiştir. Mahkemece davacının iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; işbu dava, keşideci…..yönünden 6102 sayılı TTK’nın 732. maddesinde (6762 sayılı TTK’nın 644. maddesi) yer alan sebepsiz zenginleşme davası olup, bu madde hükmüne göre, zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene (keşideciye) aittir. Ancak mahkemece TTK’nın 732. maddesi değerlendirilmeksizin keşideci yönünden de davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir…” Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 06.04.2016 Tarih, 2016/151 Esas, 2016/3749 Karar, UYAP Bilişim Sistemi, Erişim Tarihi: 06.09.2017.
“…Dava, karşılıksız çıkan ve zamanaşımına uğramış çeke dayalı alacak davasıdır. Davaya konu çekin keşidecisi ….olup hamiline yazılı çeki davacıya ….. ciro yoluyla devretmiş, çekin vadesinde ödenmemesi üzerine davacı tarafça çek icra takibine konu edilmiş ancak zamanaşımı nedeniyle çek bedelini tahsil edememiş ve davacı işbu davayı açarak keşideci ve cirantadan alacağının tahsilini talep etmiştir. Mahkemece davacının iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; işbu dava, keşideci ….. yönünden 6102 sayılı TTK’nın 732. maddesinde (6762 sayılı TTK’nın 644. maddesi) yer alan sebepsiz zenginleşme davası olup, bu madde hükmüne göre, zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene (keşideciye) aittir. Ancak mahkemece TTK’nın 732. maddesi değerlendirilmeksizin keşideci yönünden de davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir…” Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 06.04.2016 Tarih, 2016/151 Esas, 2016/3749 Karar, UYAP Bilişim Sistemi, Erişim Tarihi: 06.09.2017.
Dosya tüm deliler ile birlikte değerlendirildiğinde; Müracaat hakkını kaybetmiş olan hamilin, maddi hukuk bakımından sebepsiz zenginleşme davası açabilmesi için, ilk şart çekin zorunlu unsurları taşıması; İkinci şart, çekten doğan talep haklarının sona ermiş olması; Üçüncü şart, hamilin zarara uğramış olması; zararın mevcudiyeti, sebepsiz zenginleşme talebinin kabul şartıdır. Zararın varlığının kabulü için, hamile ait ve tahsili mümkün olan bir alacak hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğraması sonucu borçlu nezdinde oluşan zenginleşmenin, bundan başka bir sebebinin bulunmaması, yani sebepsiz olması yeterlidir. Dördüncü şart ise, keşidecinin zenginleşmiş olması ve zenginleşme ile fakirleşme arasında illiyet bağının bulunmasıdır. Keşidecinin kusurlu olması bu davanın maddi şartlarından biri değildir. Türk Ticaret Kanunu 732/IV’de ispat yükü düzenlenmiş olup, madde hükmüne göre; ispat külfeti sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir. Türk Ticaret Kanunu’nda kambiyo senetlerinde sebepsiz zenginleşmeye ilişkin düzenlenen maddeler arasında nelerin talep edilebileceği açıkça düzenlenmemiştir. Türk Borçlar Kanunun’ da sebepsiz zenginleşen, zenginleşmenin geri istenmesi sırasında elinden çıkmış olduğunu ispat ettiği kısmın dışında kalanı vermekle de yükümlü iken, Türk Ticaret Kanunu madde 732’ de bu şekilde bir ayrım yapılmaksızın yalnızca zenginleşmenin iadesinden bahsedilmiştir. Bununla birlikte hamil, sebepsiz zenginleşmenin gereçekleştiği müracaat hakkının düştüğü, müracaat hakkının zamanaşımına uğradığı tarihten itibaren faiz isteyebilecek olup dosyaya sunulan 08.01.2020 tarihli bilirkişi raporu da dikkate alınarak açılan davanın kabulüne, toplam 68.00,00-TL nin 29.12.2017 tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Toplam 68.00,00-TL nin 29.12.2017 tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Alınması gerekli 4.645,10 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 9.640 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 102,20 TL tebligat müzekkere gideri, 700 TL bilirkişi ücreti toplamı 802,20 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/09/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”