Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/851 E. 2019/728 K. 04.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
BAKIRKÖY (3) NO’LU ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2018/851
KARAR NO : 2019/728

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 12/09/2018
KARAR TARİHİ : 04/07/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunmuş olduğu 12/09/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … davalı şirkette Kimya Mühendisi olarak çalışmakta iken şirketin yönetim kurulu kararı ile 27/02/2018 tarihinde işine son verildiğini, fesih bildirim tarihi itibari ile müvekkiline ödenmesi gereken ¨66.582,35 işçilik hakları için 05/05/2017 vade tarihli senet keşide edildiğini, iş bu senet önce Kambiyo Takip Yoluyla Küçükçekmece …. . İcra Müdürlüğünün… Esas dosyası ile takip yapıldığını ve kesinleştiğini, kesinleşme tarihinden sonra haciz talepleri yapılmışsa da sonuç alınamadığını, bu kez borçlu şirket hakkında Kambiyo Senetlerine mahsus iflas yoluyla takip yapıldığını, … Esas dosyası ile tebligatın şirket adresine yapılmakla davalı şirket vekilinin 16/03/2018 tarihinde takibe itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin icra müdürlüğünce durdurulduğunu, yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğunu, bu nedenle İİK 158 ve ilgili hükümleri gereğince gerekli yargılamanın yapılarak borçlunun itirazın (iptali) kaldırılmasını, borçluya icra dosya alacağını, işlemiş faiz ve masrafları ile birlikte ödemesi aksi halde iflasına karar verileceği şerhinin 7 günlük depo emri tebliğ edilmesini, borç ödenmediği takdirde davalı şirketin iflasını , yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı tarafa duruşma günü ve dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın davaya cevap vermediği anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 156 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılmış itirazın kaldırılması suretiyle takip borçlusu davalı şirketin iflâsı istemine ilişkindir.
Bilirkişi …. tarafından mahkememize sunulan 27/02/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konusunun, davacının 05/05/2017 vadeli bono alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali ve davalı şirketin iflası talebinden ibaret olduğunu, davalının 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, neticeten, davalının e-defter mükellefi olduğundan ve ticari defterlere ait yazılı dökümler bulunmadığından takip konusu davacının davalıdan aldığını iddia ettiği senedin varlığı davalı ticari defterlerinde tespit edilemediğini bildirmiştir.
Bilirkişi ….. tarafından mahkememize sunulan 24/06/2019 havale tarihli ek bilirkişi raporunda özetle;Mahkemenin bir sonraki celse tarihi olan 04/07/2019 tarihi itibariyle depo emrine esas olacak;asıl alacak, takip sonrası işlemiş faiz, icra vekalet ücreti icra masrafları ve tahsil harcı toplamı ¨97.838,42 olduğunu ,mahkemenin celse tarihinden sonra karar vermesi halinde 1 günlük faiz tutarının ¨16,42 olarak hesaplamada dikkate alınması gerektiğini ancak bu konuda takdirin mahkemeye ait olduğunu bildirmiştir.
Davalı şirket hakkında Bakırköy …. …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile iflâs kararı verildiğinin tespit edilmesi nedeniyle bu dosyanın kesinleşmesinin beklenilmesine karar verilmiştir.
Davalı şirketin iflâsına dair verilen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/07/2018 gün ve … esas, …. karar sayılı ilamının İstinaf denetiminden geçerek 23/01/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
İflasta yurt içinde birlik ( vahdet) ilkesi geçerlidir. Bu nedenle borçlu hakkında muhtelif iflas davalarının açılması eşyanın tabiatı icabı ise de, ancak tek iflas kararı verilebilir. İflasın tekliği prensibi sadece yurt içinde geçerli olup, borçlunun muamele merkezindeki ticaret mahkemesinde birden fazla iflas davasının derdest bulunması durumunda, bu davalardan birisi hakkında iflası kararı verildiği takdirde, diğer iflas davalarının iflas kararının kesinleşmesini bekletici sorun yapmaları zorunluluğu vardır. Bu zorunluluğun nedeni, bir borçlu hakkında birden fazla iflas kararı verilemeyeceği ve mameleki hakkında birden fazla iflas tasfiyesi açılamayacağı esasına dayanmaktadır. Bu durum birlik ( vahdet ) ilkesinden kaynaklanmakta ve iflasın inşai karakterinin doğal sonucunu oluşturmaktadır. Bununla birlikte borçlu hakkında verilen iflas kararı Yargıtayca bozulduktan sonra, daha önce iflas kararının kesinleşmesini bekletici sorun yapan diğer iflas davalarına bakan mahkemelerin artık bekletici sorun hakkındaki ara kararlarını kaldırırak, yargılamayı sürdürmeleri gerekir. Şu kadar ki; iflasa daha önce karar veren ve kararı Yargıtayca bozulan hüküm mahkemesinin direnme kararı vermesi de ihtimal dahilinde olduğundan bozma hakkında yerel mahkemece verilecek karara kadar, diğer mahkemeler bekletici sorun hakkındaki ara kararını sürdürmeli, bozmaya uyulması halinde kendi mahkemelerindeki iflas davasına ilişkin yargılmayı devam ettirmelidirler. Direnme kararı doğrultusunda yeniden iflasa kadar verilmesi durumunda ise , daha önce oluşturulan bekletici soruna dair kararın sürdürülmesi gerektiğinde kuşku yoktur.(Türk İflas Hukuku, Sümer Altay, Sayfa 132)
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;davacı vekili,davalı hakkında giriştikleri icra takibine davalının itiraz ettiğini,itirazın kaldırılarak davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep etmiş ise de; davalı şirket hakkında daha önce verilen iflas kararının kesinleştiği ve bir şirket hakkında bir kez iflas kararı verilebileceğinden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporlarınagöre davalının borcu bulunduğu tespit edildiğinden ve davalının dava açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle davalı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davalı şirket hakkında daha önce verilen iflas kararının kesinleştiği anlaşıldığından bu davanın esası hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli ¨44,40 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨35,90 harcın mahsubu ile bakiye ¨8,50 harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından ödenen ¨35,90 Başvurma Harcı ile ¨35,90 Peşin Harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 10 adet posta+tebligat ücreti ¨106,25 ,bir bilirkişi inceleme ücreti ¨ 550,00 ile ¨849,60 ilan masrafı olmak üzere toplam ¨1.505,85 yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨2.725,00 ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yatırılan iflas avansının davacıya İADESİNE,
7-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨500,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalının yokluğunda oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.04/07/2019

BAŞKAN …
E-imzalı
ÜYE …
E-imzalı
ÜYE …
E-imzalı
KÂTİP ….
E-imzalı

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”