Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/818 E. 2021/421 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/818
KARAR NO : 2021/421

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/09/2018
KARAR TARİHİ : 28/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile 13.06.2018 tarihinde ……… plakalı araç sürücüsü ……… plakalı müvekkili aracına çarparak müvekkili aracın maddi hasar ve değer kaybına uğramasına sebep olduğunu, ……… plakalı araç sürücüsünün müvekkilinin aracına arkadan hızla çarptığını, kazanın oluşmasında % 100 kusurlu olduğu Tramer kayıtlarından da anlaşıldığını, araçta oluşan değer kaybından kazada kusurlu bulunan ……… plakalı aracın dava dışı sürücüsü ve davalı …….. ve kaza tarihinde zorunlu mali mesuliyet sigortacı olarak bulunan ……… Sigorta A.Ş’nin müşterek ve müteselsil sorumlu olduğunu, değer kaybının 7.612,50 TL olduğunu, aracın kaza tarihinde 36.000 km’de olduğunu, güncel piyasa değerinin 450.000 TL civarında olduğunu, müvekkilinin aracında bir çok parça değişimi ve boya yapıldığını, aracın hasarlı konuma düştüğünü, aracın fiyatında minimum 10.000 TL değer kaybı olduğunu, sigorta şirketine 03.08.2018 tarihinde yazılı başvuruda bulunduklarını, araçtaki değer kaybının tazmin edilmediğini, davalı sigorta şirketince müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, öncelikle davalıya ait ……… plakalı aracın kaydına ihtiyati tedbir konulmasını, müvekkilinin aracındaki değer kaybının tespitini, kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte şimdilik 3.000 TL’nin müşterek ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı ……… Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile Davacının HMK 114-1/h maddesi kapsamında konu davada belirsiz alacak davası açmakta “hukuki yarar yokluğu” nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini, Davacı tarafın müracaatı üzerine yaptırılan Değer Kaybı Ekspertiz Raporu ile değer kaybının oluşmadığının tespit edildiğini, ayrıca dava konusu aracın daha önce bir kazaya karışıp karışmadığının araştırılması gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, KZMSS sigortası kapsamında müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğu sigortalısının kusuru oranında olduğunu, Haksız fiil sonucu Kusur konusunda bir değerlendirme yapılabilmesi için kazanın meydana geldiği yer, kaza şekli ve nedeni hususlarının bilinmesi gerektiğini, Bu nedenle sorumluluğa esas kusur oranlarının tespit edilebilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasını, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Dosyaya sunulan 17.04.2019 tarihli Bilirkişi ……… tarafından hazırlanan raporda ……… plakalı aracın % 100 kusurlu olduğu, ……… plakalı aracın kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı, araçtaki değer kaybının 7.500 TL olarak belirlendiği, 12.03.2020 tarihli Bilirkişi ……… tarafından hazırlanan raporda ……… plakalı araçta değer kaybına neden olacak hasar bulunmadığı, 18.12.2020 tarihli Bilirkişiler ……… ve ………. tarafından hazırlanan raporda araçtaki değer kaybının 12.000 TL olarak belirlendiğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan değer kaybından oluşan tazminat istemine ilişkindir.
“…Makine Mühendisi bilirkişi tarafından sunulan raporda, araçta meydana gelen değer kaybının neye göre hesaplandığı belli değildir. Dairemizin formülüne göre “aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının hesaplanması” gerekmektedir. Buna göre aynı bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile ve yetersiz gerekçe ile araç değer kaybına ilişkin talebin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır…” Yargıtay……. Hukuk Dairesi, …….. Esas, …….. Karar.
“…Somut olayda, zarar veren araç hususi nitelikte olduğundan, hükmedilen tazminata yasal faizi uygulanması gerekmekte olup, avans faiz uygulanması doğru değil, bozma nedeni ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün, 6100 sayılı HMK.’nun 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.’nun 438/7. maddesi delaletiyle düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir…” Yargıtay…… Hukuk Dairesi, ……… Esas, …….. Karar.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı 13.06.2018 tarihli tafik kazası nedeni ile aracında oluşan değer kaybını talep etmektedir. Mahkememizce 17.04.2019 tarihli trafik bilrikişisi raporuna göre oluşan kazada davalı asilin malilki olduğu araç şöförünün %100 kusurlu olduğu, araçta oluşan değer kaybının ise 7.500,00-TL olduğu tespit edilmiştir. Tarafların itirazları ile dosya başka bir makina mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş 12.03.2020 tarihli raporda kaza nedeni ile araçta oluşan değer kaybının 6.536,50-TL olduğu, tespit edilmiş, her iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosya yeni bir heyete tevdi edilmiş 18.12.2020 tarihli raporda kaza neden ile davalının %100 kusurlu olduğu ve araçta oluşan değer kaybının 12.000,00-TL olduğu tespit edilmiştir. Davacı vekilince son rapor dikkate alınarak 02.03.2021 tarihli dilekçesi ise neticei talebi 12.000,00-L-TL olarak artırılmış ve ıslah dilekçesi karşı tarafa tebliğ edilmiştir. Davalı vekili her ne kadar ıslahla artırılan talep bakımından zamanşımı itirazında bulunmuş ise de, 6100 Sayılı HMK’nin Belirsiz Alacak ve Tespit davası başlığı altındaki 107/1.maddesinde “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.” hükmüne, aynı maddenin 2. fıkrasında ise “Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.” hükmüne yer verildiğinden bu itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Mahkememizce 18.12.2018 tarihli raporda yapılan hesaplamanın dosyada daha önceden alınan bilrikişi raporları arasındaki çelişkiyi giderir nitelikte olduğu gibi Yargıtay …… Hukuk Dairesinin değer kaybı hesabında kullanılması gereken formülüne göre “aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının hesaplanması” düzenlendiği anlaşılmakla bu rapor hükme esas alınmış olup her ne kadar davacı vekili tarafından kaza tarihinden itibaren her iki davalıdan avans faizi talebinde bulunmuş ise de, aracın hususi araç olması ve sigorta şirketinin davadan önce temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada delil bulunmamasından kaynaklı, davalı asil bakımından kaza tarihinden yasal faiz davalı sigorta şirketi bakımından ise dava tarihinden yasal faize hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Değer kaybı olarak belirlenen 12.000,00-TL nin davalı …….. bakımından haksız fiil tarihi olan 13.06.2018’den davalı sigorta şirketi bakımından dava tarihinden işleyen yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Alınması gerekli 819,72 TL harçtan peşin alınan 51,24 TL peşin harcın mahsubu ile 768,48 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3- Davacı tarafından yatırılan 35,90- TL başvuru harcı, 51,24-TL peşin nispi harç, 154 TL ıslah harcı, 5,20-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 246,34- TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 314,50 TL tebligat müzekkere gideri, 2.900 TL Bilirkişi ücreti toplamı 3.214,50 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/04/2021

Katip ……
E-imza

Hakim ……..
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”