Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/798 E. 2020/692 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/798
KARAR NO : 2020/692

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/08/2018
KARAR TARİHİ : 21/10/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirket tarafından davalı borçluya satılan malların usul ve yasaya uygun olarak faturalandırıldığını ve ticari defterlere işlendiğini, müvekkili şirketin, davalıdan işbu ticari ilişkiye ilişkin faturadan dolayı alacağı bulunduğunu, müvekkili şirketin davalı adına kesilen faturaların ticari defterlere işlendiğini, ve davalıya gönderildiğini, taraflar arasında ticari ilişki olduğuna dair çekişme olmamakla beraber müvekkilinin alacağı olduğunun faturalarla sabit olduğunu, müvekkili şirketin vermiş olduğu hizmet ve ürünlerin karşılığı davalı tarafça kimi zaman nakit ödenmek istendiğini ve işbu ödemelerin tamamının ticari defterler ve banka kayıtları ile sabit olduğunu, müvekkili şirketin hizmetinin karşılığının tamamen ödenmediğini, taraflar arasındaki ilişkinin ticari defterlerde kayıtlı olduğunu ve dosyaya sunulan cari hesap dökümünden de görüleceğini, müvekkilinin davalı borçludan olan alacağına ilişkin olarak Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile yaptığı takibe hukuk aykırı şekilde itiraz eden borçlunun itirazının iptali ile davalı borçlu aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere İcra inkâr tazminatına hükmedilmesini, davanın kabulüne karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Dosyaya sunulan 21/02/2020 tarihli bilirkişi …. tarafından düzenlenen raporda davacı tarafın defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığının, davacının davalıdan 7.416,35 TL asıl alacağının olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava İtirazın iptali davası olıup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Yargıtay’a göre; “Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez”(HGK. 14.07.2010 gün ve 2010/19-376 E, 2010/397 K, HGK, Y.HGK. 17.10.2012 gün ve 2012/9-838 E, 2012/715 K).
Taraf beyanları, dosyada mevcut bilgi belgeler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı cari hesap alacağı nedeni ile icra takibi başlatmış olup, bu kapsamda yapılan ticari defterlerin incelenmesinde takip miktarı kadar davacının alacaklı olduğu ancak malın teslimi olgusunun ispata muhtaç olduğu tespit edilmekle davacı tarafından sunulan sevk irsaliyeleri ile BA kayıtları ile bunların incelenmesine ilişkin kök ve ek rapordaki tespitlerde dikkate alınarak davanın kabulü ile Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı yönünden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, alacağın likit bir alacak olmakla ve itirazın haksızlığı anlaşıldığından İİK 67//2 madde ve fıkrasına göre % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı yana ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE
1-Davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki davalının İTİRAZIN İPTALİNE, takibin kaldığı yerden devamına,
2-Alacağın likit bir alacak olmakla ve itirazın haksızlığı anlaşıldığından İİK 67//2 madde ve fıkrasına göre % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı yana ödenmesine,
3-Alınması gerekli 506,61 TL harçtan peşin alınan 126,66 TL peşin harcın mahsubu ile 379,95 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 3.400 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 167,76 TL harç, 145,25 TL tebligat müzekkere gideri, 700 TL Bilirkişi ücreti toplamı 1.013 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

6-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/10/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”